Bir İblis Lordunun Hikayesi: Zindanlar, Canavar Kızlar ve İç Isıtan Bir Mutluluk

05 Haziran 2020
Çeviri: zibillionbytes
Düzenleme: Residenttt
1312 Görüntülenme
Bu bölümü 37 Kişi beğendi.
Cilt 12

Bar - Kısım 2

Analizimin sonucu şöyleydi:

 

***

Genel Bilgiler

İsim: Nell

Irk: Ara Şeytan (İnsan)

Sınıf: Yenekli Kılıç Ustası (Kahraman)

Seviye: 59

HP: 2996/2996

MP: 7670/7670

Kuvvet: 684

Can: 757

Çeviklik: 902

Büyü: 898

Maharet: 1101

Şans: 1299

 

Eşsiz Yetenekler

Bariyer Büyüsü

Hızlandırma

 

Yetenekler

Kutsal Büyü VI

Kılıç Ustalığı V

Düşman Saptama IV

Kriz Saptama V

Hançer Ustalığı III

Ateş Büyüsü II

 

Unvanlar

Kutsal Kılıcın Taşıyıcısı

Kronik Yalaka

Koruyucu

***

 

Kimliğini gizlemek için bir çeşit eşya kullanıyor gibiydi, ama iblis kralınki kadar güçlü değildi. Seviye on yeteneğim, eşyanın etkisinin tam ortasından geçmiş ve her şeyi ayan beyan ortaya çıkarmıştı. Yalan statları hala görünüyordu, ama orijinal değerleri yanındaki boşlukta da olsa görünüyordu. Bir dakika. Ne ara bu kadar güçlendi?

 

Onu son gördüğümden bu yana sadece bir ay geçmişti, ama Nell güçlenmişti. Hem de çok fazla. Şimdiden Alshir’de savaştığım maceracıdan bile daha güçlü hale gelmişti. Eğer iblis diyarının sakinleri ona saldırmaya kalkarsa, statlarının çoğu bin sınırı civarında olduğunu düşününce, onları halletmekte zorlanmayacağından emindim. Bazısı binin üzerindeydi hatta. Şans statı bile bilinmeyen bir sebepten fırlamıştı. Ne oluyor lan!? Çok kıskandım. Benimki hareket etmeyi reddediyordu. Ve lanet olsun, çok da hızlanmıştı. Gerçi aslına bakarsanız bunu birazcık bekliyordum. Kahramanlık klişesi böyle oluyor sonuçta. Bilirsiniz, bütün bu kahramanın hikayesi olayı bitince ne kadar güçleneceğini görmek istiyorum.

 

“S-sen neden buradasın Yuki?” diye sordu Nell.

“Lafı ağzımdan aldın. Asıl sen bu kadar uzakta ne arıyorsun?” Şaşırmıştım. “Maceraya falan çıkmak için kendine bir parti bulmaya falan mı çalışıyorsun? Anlarsın ya, burası bir bar falan hani?”

“Hı...?” Bana şaşırmış, boş bir bakışla baktı. “Hayır...? Bunu niye yapayım?”

 

Tabii. Bu göndermeyi tabii ki de anlamayacaktı. Aman, her neyse. Bunu söylememiş gibi davranalım ve devam edelim. Lütfen. [1]

 

“Tanıdığın biri mi?”

 

Kapüşonlu diğer kişi, Nell’e sorusunu biraz şüpheli bir tonda yöneltmişti. Kahraman gibi, masada bulunan diğer kişi de sesi konuşma şeklinden sanki uykulu olduğu anlaşılan, epey genç bir kadındı. Pekala. Sanırım o Carlotta değil.

 

Her ne kadar kahramanın refakatçisinin başkentte tanıştığım paladin olmasını beklesem de, kısa süre sonra böyle bir şeyin mümkün olmadığını anladım. Carlotta rütbeliler arasındaydı. Özel bir durum olmadığı sürece ülkeyi rastgele ve gelişigüzel bir şekilde terk etmesine izin vermezlerdi muhtemelen. Bana mı öyle geliyor yoksa tanıdığım herkes hatun mu? Arkadaşlarımın çoğu kız. Hatta, tek bir erkek arkadaşım bile yok. Oran bayağı saçmaydı. Bu çok fazla dişi arkadaş tesadüf müydü? Yoksa arkadaş sayım zaten çok mu düşük? Peki, bir şey diyeyim mi? Ne bulmaya çalıştığımdan emin değilim, o yüzden duracağım.

 

“Şey... Ben... Şeyy....”

“Aynen, tanıdık demek olayı özetler.” İblis olduğum için Nell’in ilişkimizin doğasını açıklamakta zorlandığını fark edince araya girdim ve ona biraz yardımcı oldum. “Uzun zaman önce bir şekilde birbirimizle tanıştık ve bayağı iyi anlaştık.”

 

Nedendir bilinmez, kahraman bana memnuniyetsiz bir şekilde kaşlarını çattı. Açıklamamdan pek mutlu değil gibiydi. Anlamadım. Ters bir şey söylemediğime eminim. Neden bu kadar sinirli?

 

“Bu doğru.” dedi Nell, hımlayarak. Kahraman, ilgisizliğini ifade etmek için bana sırtını döndü, kupasını aldı ve somurtarak içindekileri yudumladı. Nell cidden biraz garip, değil mi?

 

“Ah, tabii ya.” Bir süre somurttuktan sonra ortak arkadaşımız olmasına rağmen beni arkadaşıyla tanıştırmayı unuttuğunu fark etti. “Yuki, bu Ronia. Benim iyi bir arkadaşımdır. Ronia, bu Yuki, o da bir başka iyi arkadaşım.”

“Tanıştığıma memnun oldum Ronia.”

“Ben de.” dedi Ronia, başını öne eğerek.

 

Ronia bana çok fazla Enne’i anımsatmıştı. İkisi de kısa cümlelerle konuşuyordu ve biraz ketum bir hava taşıyorlardı. Ancak, Enne’in aksine Ronia, uykulu çıkmıştı. Herhangi bir anda uyuduğunu görsem şaşırmazdım.

 

Onun stat sayfası da Nell’inkine benzer bir şekilde gizlenmişti. Sayfası şu şekilde özetlenebilir.

 

***

İsim: Ronia Lucidor

Irk: Ara Şeytan (İnsan)

Sınıf: Yetenekli Sahire (Saray Büyücüsü)

Seviye: 42

***

 

Ronia bir saray büyücüsüydü ve statları da buna uygundu. Güç ve benzeri statlarının çoğu, insanlara göre ortalama seviyelerdeydi, ama büyü ve mahareti çok çok yüksekti. Büyü temelli bir kapışmada bayağı işe yarayacağı kesindi.

 

Gerçi, bütün statları Nell’inkinden düşüktü. Yetenekli olduğu alanlarda bile kahramanı geçmeyi başaramamıştı. İkisini kıyaslayınca, Nell’in ne kadar özel olduğunu görmüştüm. İnsan standartlarından öyle ayrı bir yerdeydi ki, ham statları yüksek rütbeli ve son derece uzmanlaşmış birini, bir saray büyücüsünü bile tamamen gölgede bırakabiliyordu. Yani, şimdi bir düşününce, onunla ilk tanıştığımız zaman eğitimini muhtemelen henüz yeni tamamlamıştı. Güçlenmeye birkaç ay önce başlamış olsaydı, gördüğü yerde beni parça parça ederdi. Şeyyy, aslında belki de olmazdı, değil mi? Ayakta duramayacak kadar korktuğunu görünce... Yani, bir şey diyeyim mi? Muhtemelen bir sorun olmazdı.

 

Nell gibi Ronia’nın karakter sayfası da gizliliğe tabiydi. Ve tabii ki, her ikisi de sözde parçası oldukları ırka uyacak şekilde fiziksel görünüşlerini değiştirmişlerdi. Başlarında küçük boynuzlar ve yanaklarında dövmeler vardı. Muhtemelen iblis kuyruğu gibi kuyrukları olduğunu da düşünmüştüm, ama ikisi de trençkot giydiklerinden onları görememiştim.

 

“Eğer Ronia biraz kaba gelirse üzgünüm.” dedi Nell. “Söylediklerinde ciddi değil. Sadece iyi bir konuşmacı değil.”

“Doğru değil.” diye şikayet etti büyücü. “Sadece insanlar dinlemeyi bilmiyor.”

“Ama insanların anlamakta zorlandığı tek kişi sensin...” dedi Nell, pis bir gülümsemeyle. “Öyle dobrasın ki, herkesin kafası karışıyor.”

 

Kahraman fikrini vurgulamak için bir süre bekledikten sonra birlikte olduğum kişilere doğru döndü.

 

“Seni tekrar görmek güzel Leila.” Hizmetçiye gülümsedikten sonra yürüyen kılıca doğru baktı. “Ve bu da kim? Daha önce tanıştığımızı bilmiyorum.”

“Ah, o mu? Oh. O benim kızım olur.”

“Ne!?” Kahramanın gözleri yerinden fırlamıştı. “S-senin bir kızın mı var!? B-bu Lefi’yi annesi mi yapıyor!?”

 

Nell sandalyesinden fırladı ve yüzünü yüzüme yaklaştırarak benden cevap almaya çalıştı. Öyle yaklaşmıştı ki, temastan kaçınmak için geriye doğru kaçmıştım.

 

“S-sayılır? Yani, teknik olarak yanlış değilsin.” dedim. “Ve onunla daha önceden tanışmıştın. Bunu hatırladın mı?”

 

Sırtımda asılı olan silahı işaret ettim.

 

“Son görüşmemizde kullandığın silah mı o?” diye sordu şüpheli bir şekilde. “Bir kumaşa sarılı olduğu için tam emin değilim ama aynı boyuttalar gibi görünüyor.”

“Evet. O kılıç, o.” Kılıcı göstermek için kullanmadığım elimi kılıç kızın başına koydum ve bu açıklamanın büyütülecek bir şey olmadığını göstermek için omzumu silktim.

“Ahhh...” Ne...?”

“Daha açık olmak gerekirse, Enne, kılıcın kişileşmiş formu. Onu yaptım ve içine Lefi’den biraz koyduğum için, bu onu hemen hemen bizim kızımız yapıyor.”

“Şey... Yuki... anlamıyorum.” dedi Nell. “Bir silaha, bir insana dönüşme yeteneğini vermeyi tam olarak nasıl başardın?”

“Bilmem. Bunun işe yarayabileceğini düşündük, denedik ve işe yaradı.”

“Ben... anladım...” kahraman, ancak uzunca bir süre durakladıktan sonra ağzından birkaç kelime çıkarabilmişti. Başını yavaşça ellerinin arasına aldı ve şakaklarını ovarken kulağa acı çekiyormuş gibi gelen bir ses tonuyla konuşmaya başladı. “Denedin... Ve işe yaradı...”

 

Aspirin falan ister misin? Kenarda bir iki kutu olacaktı.

 

“Nasıl hissettiğini anlıyorum Nell.” dedi Leila. “Böyle zamanlarda çok yardımcı olması için sana bir tavsiye vermeme izin ver lütfen. Efendim ve sağduyu, ne şekilde olursa olsun, asla bir arada bulunmaz. Bakış açında değişiklik yapmadan, yaptıklarını ve davranışlarını açıklamaya çalışmak seni kesinlikle yoracaktır.”

“Haklı bir nokta.” dedi Nell. “Yuki’nin yaptığı ya da söylediği garip şeyleri sorgulamaya başlasam muhtemelen çıldırırdım.”

“Ah hadi ama.” dedim, gözlerimi devirerek. “Beni umutsuz bir ucube gibi gösteriyorsunuz.”

“Üzgünüm Yuki, ama senin hakkındaki düşüncelerim tam olarak böyle.” dedi Nell.

 

Kadın, sen yürek yemişsin. Sonra bunun intikamını kesinlikle alacağım.

 

“Özür dilerim efendim, ama sizi savunmak için söyleyebileceğim hiçbir şey yok.”

 

Leila, lütfen. Hizmetçiler efendilerinin tarafını tutmazlar mı!?

 

“Bu... doğru değil...” Enne tekrar konuşmadan önce bir süre duraksamıştı. “Sahip gerçekten çok iyi birisi.”

 

Enne... benim hakkımı savunduğun için teşekkür ederim ama, bana mı öyle geliyor yoksa aklına söyleyecek iyi bir şey gelmediği için bayağı bariz bir şekilde duraksadın mı? Ve benden gözlerini kaçırmayı tamamen kesip bana bakar mısın acaba? Lütfen? Hadi ama!

Çevirmen Notu

[1] Aslında anlaşılır bir şey ama, yine de belirtmek istedim. Oyunlarda yanınıza adam almak için genelde barlara, tavernalara falan gidersiniz. Yuki de buna gönderme yaptı ama bu dünyada oyun moyun olmadığı için anlaşılmadı.

Lütfen okuduğunuz bölüme yorum yapmayı unutmayınız. Unutmayın ki yaptığınız her yorum çevirmenleri cesaretlendirir ve mutlu eder. İyi okumalar.
Yorum Yap
Üyelik girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için tıklayın.
Yorumlar
Pika-sama (98 puan) Üye
2022-02-08 21:32:13
Mc umutsuz bir ucube ha Asdasdasdasd
İners (132 puan) Üye
2021-07-15 17:30:59
Çeviri ve edit için teşekkürler
Shin (95 puan) Üye
2021-04-20 21:41:15
Çeviri ve edit için teşekkürler.
DasanDra (148 puan) Üye
2020-07-28 00:41:43
Bölüm için teşekkürler elinize sağlık
STERBEN (225 puan) Üye
2020-06-24 07:04:35
Çeviri için teşekkürler
Sadecesama (301 puan) Üye
2020-06-06 21:48:30
SONUNDA!!! Bir iki saniyelik de olsa Yuki çok fazla kız arkadaşı olduğunu fark edebildi. Olm dünyanın çift dengesini bozuyosun resmen. Harem kurdun ama haberin yok :') Çeviri ve edit için teşekkürlerr^
darkrai (79 puan) Üye
2020-06-05 14:47:23
elinize sağlık. çeviri için teşekkürler
Kunai 52 (151 puan) Üye
2020-06-05 14:40:30
Çeviri ve edit için teşekkürler.
DeliDana (2871 puan) Üye
2020-06-05 14:25:52
Çeviri ve edit için teșekkürler.
ASİLZADE (3982 puan) Üye
2020-06-05 13:57:32
Açılışı ben yapayım. Bu nell bizimkine ilerleyen zamanlarda düşman olmasın sakın ,bundan iblis kralını öldür diye klasik klişe olan kahraman görevi filan istemişlerdir bizim yukide kralın tarafında olur vs atarlar nellin amel defteri kapanır falan filan tahminim bu sizce ?
çikilop (8 puan) Üye
2020-06-06 12:35:49
@ASİLZADE, Bu serinin o tarz bir yol izleyeceğini düşünmüyorum (keşke izlese). Bence ileride Nell de bizimkine aşık olur.
Sadecesama (301 puan) Üye
2020-06-06 21:40:49
@ASİLZADE, belki öyle bi kaderleri olabilir ama en sonunda yuki bi yolunu bulur yine ya da nell kısaca bizimkine aşık olur aynı diğer yorumda yazan gibi ¯\_(ツ)_/¯ Belki ilerde Yuki bu dünyaya nasıl geldiğini ya da kim tarafından getirildiğini öğrenir ve seni dediğin şeyle bir bağlantısı olur
Sadecesama (301 puan) Üye
2020-06-06 21:42:09
@çikilop, inş Nell senin dediğin gibi bizimkine düşmez. Yuki'ye o şekilde bakmayacak bi arkadaş gerekiyo
çikilop (8 puan) Üye
2020-06-07 00:46:43
@Sadecesama, Keşke :/ ama bu tür hikayelerin acı yönü klişe bir hikayeyi klişe şekilde işlenmesi.