Bir İblis Lordunun Hikayesi: Zindanlar, Canavar Kızlar ve İç Isıtan Bir Mutluluk

15 Temmuz 2020
Çeviri: zibillionbytes
Düzenleme: Residenttt
1401 Görüntülenme
Bu bölümü 33 Kişi beğendi.
Cilt 16

Daha Çok DP Lazım

“...Sıçayım.” Lyuu’nun ailesi gittikten birkaç gün sonra, kendimi zindanın bilanço tablosuna bakarken inleyip homurdanırken bulmuştum. Alışveriş geçmişi, birkaç hafta önce bu zamana kadarki en yüksek değerinde olmasına rağmen, kırmızıda olduğumuzu gösteriyordu. Hatta, bir süredir kırmızıdaymışız. Sıfıra doğru ilerleme eğiliminde olan net bakiyem, tepe noktasının sadece yirmide birinde bulunuyordu. Bu, henüz cüzdanımın tamamen boşalmış olduğu anlamına gelmiyordu tabii ki, ama param muhtemelen ay içinde sıfırı görecekti.

 

Son zamanlarda zindan sınırlarını artırma işiyle aktif olarak ilgilenememiştim ve ara sıra avlanmaya gideceğim için, sorun olmayacağını tahmin ediyordum. Masraflarda artış yaratacak bir şey yaptığımı hiç hatırlamıyordum. Aklıma gelen tek muhtemel sebep, zindan sakini sayısının son zamanlarda artmış olmasıydı. Ayrıca bir de zindanımın en büyük gelir kaynağım olan Lefi’yi kaybetmiş olmam da vardı tabii ki. Pekala. Bu temelde, tamamen kötü planlama yapmış olmamın sebebi.

 

Gelir havuzumu yönetmek, bu zamana kadar yapmış olduğum bir şey değildi. Ederinden çok daha can sıkıcı bir iş gibi göründüğünden, rakamları takip etmeyle uğraşmamıştım. Belli ki yanılmıştım ve aptallığım bir kez daha çirkin suratını göstermişti.

 

Harcamalarıma tekrar göz gezdirdiğimde, sadelik kavramını yanlışlıkla bir kenara bıraktığımı fark etmiştim. Yeni numaralar ve makinalar kurmaya kendimi öyle çok kaptırmıştım ki, her birinin ne kadara mal olduğuna bakmamıştım. Şu ana kadar, tabii ki. Aaaaah sıçam. Bu aynı bir piyango kazanmak, lüks içinde yaşamak ve sonra fakirliğin ne olduğunu unutup, harcamalarını kontrol etmeyerek iflas etmek gibiydi.

 

Sebep ne olursa olsun, mali durumumuzla ilgili bir şeyler yapmak zorunda kalacaktım. Dostum, yemin ederim DP konusunu hiç dert etmek zorunda kalmamıştım. Ah, her neyse. Para toplama zamanı geldi sanırım.

 

***

 

Uzunca düşündükten sonra, nihayetinde halihazırda bulunan durumu telefonla joker hakkımı kullanarak çözmeye karar vermiştim. Aklıma gelen kişi, asıl taht odasında bulunuyordu.

 

“Lefi, durumlar kötüleşmeye başladı, ve ne yazık ki senin desteğine son derece ihtiyacım var.” Lefi ve üzerinde oturduğu yastığın önünde diz çökerek durumu ona özetlemiştim. Konuşma şeklim normal değildi, bilerek, bir bankadan kredi çekmek isteyen biri gibi resmi bir dille konuşmuştum.

 

“Neden bahsettiğini anlamadım. Kendini açıklaman gerekecek.” dedi.

“Çok üzgünüm hanımefendi. Derhal detayları size açıklayacağım. Uzun lafın kısası, bir sorunla karşı karşıya kaldım ve Yüce Ejderha’nın bu sorunu çözmede bana yardım etmeyi düşüneceğini umuyordum.”

“Böyle belirgin bir şekilde nazik konuşmayı sadece hileli bir iş için kullandığını biliyorum.  Gerçekten istediğin şey nedir?”

 

Ah sıçtık, biliyor!

 

“A-a, asla yapmam.” dedim. Her ne kadar Lefi asıl niyetimi anlamış olsa da, şüphelerini unutması için tam olarak hangi tuşlara basmam gerektiğini biliyordum. “Anlarsınız ya hanımefendi, menüden tatlıyı çıkarmaktan başka seçeneğim kalmadan önce, sadece sıkıntılarımı dinleyip onları çözmenizi istemiştim.”

“Ne!?” Ejderha oturduğu yerden fırladı ve yüzünü benimkine yapıştırdı.

“D-dur.” dedim, normal halime dönerek. “Bağırma ve sakin ol.”

 

Bir dizi hüsrana uğramış ejder sesi çıkarmış olsa da, Lefi sonunda sakinliğini geri kazanmış ve bağdaş kurarak tekrar yerine oturmuştu. Öncekinin aksine bu sefer, günlük şeker tüketimini tehdit eden her şeyle savaşıp üstesinden gelmek için bütün dikkatini bana veriyordu. Sadece söylüyorum, tek parça elbiseyle bağdaş kurmak kötü bir fikir. Külotunu tamamen görebiliyorum.

 

“Sorun tam olarak nedir?” diye sordu.

“Mali durumumuz.” dedim. “Şu sıralar cüzdanım bayağı boş. Ay sonuna kadar muhtemelen DP’mi tüketeceğim.

“Ve sanırım bu “dipi”’nin bir şeyler almak için kullandığın madde olduğunu söylemiştin değil mi?”

“Evet, haklısın. Bir süredir durumumuz yeşil olduğundan, çok fazla dikkat etmemiştim. Görünüşe göre, bu bir hataymış.” dedim. “Bu zamana kadar kullandığım şekilde kullanmama rağmen, görünüşe göre aynı şekilde devam edemeyecek kadar çok sakinimiz var artık.”

“...Ve ikimiz eş olduğumuz için bu maddeden artık meydana getirmediğimi sanıyorum.”

“yani... evet, bu kesinlikle sebeplerden biri, ama senin suçun değil. Benim. Unutmak yerine, önceden planlama yapmam gerekirdi.”

 

Lefi’yle evlenmek mali durumumuzu kesinlikle değiştirmişti. Yapmaya değer bir takas olarak düşünmüştüm. Sonuç olarak mali sıkıntılara varacağımızı biliyor olsaydım bile fikrimi değiştirmezdim. O, benim için dünyadaki bütün paralardan daha değerliydi. Ve her ne kadar Lefi bonusunu kaybetmiş olmam ciddi bir fark yaratmış olsa da bardağı taşıran son damla aslında o değildi. Evliliğimizin sonrasındaki birkaç gün boyunca hala yeşildeydik. Sorunlar, onun hiç alakası olmayan, tamamen benim suçum olan, zindanın büyüklüğünü artırmam, kendimize yeni evcil hayvanlar almam, ve güvenlik üzerine biraz çalışmamdan sonra başlamış gibi görünüyordu.

 

“Pekala, şöyle ki, işler boka sarmadan önce bir şeyler yapmam gerektiğini anladım. Sana geldim, çünkü diğerlerini endişelendirmek istemedim. En iyisi, başından beri hiçbir sıkıntı olmadığını bilmemelerini tercih ederim.”

 

Tabii ki, bir sürü sürdürülebilir seçenek vardı. Aktif gelirimi artırmak için avlanmaya daha sık çıkmak her zaman bir seçenekti ya da daha çok pasif gelir için zindan sınırını genişletebilirdim. Ama şu anda sıkıntılarımı yatıştırmak için geçici bir çözüme ihtiyacım vardı. İşte bu yüzden Lefi’nin kudretini ödünç almak istiyordum.

 

“Ve sadece ve sadece bana gelmiş olmanın sebebi bu mu?”

“Evet. Bu tarz durumlarda güvenebileceğim tek kişi sensin.”

“E-evet, bunu anlayabiliyorum.” Sözlerini neşeli ve onurlu bir şekilde mırıldanırken yanakları kızarmıştı.

 

Yırttık. Öyle saf ki, bu onu şirin gösteriyor ve onu bu yüzden seviyordum.

 

“...Karşımızdaki sorunu anlıyorum.” dedi boğazını temizledikten sonra. “Daima güvenebileceğin bir eş olarak, desteğimi sana sunacağım.”

 

Sağ ol karıcığım, sen en iyisisin. Sana güvenebileceğimi biliyordum.

 

“Eee? Yapmamı istediğin şey tam olarak nedir?”

Lütfen okuduğunuz bölüme yorum yapmayı unutmayınız. Unutmayın ki yaptığınız her yorum çevirmenleri cesaretlendirir ve mutlu eder. İyi okumalar.
Yorum Yap
Üyelik girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için tıklayın.
Yorumlar
Pika-sama (98 puan) Üye
2022-02-09 17:48:45
Bu yüce ejderhanın bu kadar saf olması
Shin (95 puan) Üye
2021-04-24 07:05:11
Çeviri ve edit için teşekkürler.
yusuf (157 puan) Üye
2021-03-28 13:26:31
LEFİ SEN BİR SALAKSIIIIIN XD hahaa huh tamamdır neyse ejderlerin kralı olan birisinin senin kafanı karıştırması aslında normal eğer başaramasaydı o zaman ona inlis lordu demezdim bir daha HAHA ( çevirmenlere ve redaktörlere tşk
STERBEN (225 puan) Üye
2020-10-12 09:40:48
Çeviri için teşekkürler elinize sağlık.
Damocles (222 puan) Üye
2020-08-13 22:14:41
Çeviri için teşekkürler elinize sağlık.
DasanDra (148 puan) Üye
2020-07-29 19:23:43
Bölüm için teşekkürler
Kaptan bijon (103 puan) Üye
2020-07-16 12:50:48
Çeviri için teşekürler
ASİLZADE (3982 puan) Üye
2020-07-16 00:35:27
Omoşiroi
DeliDana (2871 puan) Üye
2020-07-15 23:16:55
Elinize sağlık. Kolay gelsin.
maahhaam (4749 puan) Üye
2020-07-15 22:21:47
Çeviri için teşekkürler