Bir İblis Lordunun Hikayesi: Zindanlar, Canavar Kızlar ve İç Isıtan Bir Mutluluk

07 Ağustos 2020
Çeviri: zibillionbytes
Düzenleme: Residenttt
1101 Görüntülenme
Bu bölümü 31 Kişi beğendi.
Cilt 17

Yan Hikaye: Sabah

Sabah güneşi perdelerin arasından sızmaya başladığı an, Nell uykusundan uyanmıştı. Hala uyku sersemliğinin ağırlığı altında olan göz kapakları yavaş yavaş açılıp kapanırken yattığı yerden doğruldu. Son bir esneme ile zihnini perdeleyen son uyuşukluk parçasını da uzaklaştırdı ve onu bekleyen güne kendini hazırladı.

 

Bilincini kazandıktan sonra baktığı ilk yer, kendininkinin yanında olan diğer yataktı. Yatağın içinde Allysia ya da etrafındaki bölgelerde pek görülmeyen, koyu renkli bir saça sahip bir adam yatıyordu.

 

Onu uykusunda gözlemleyebilmesi için nadir bir fırsat olduğunu fark eden Nell, geceyi geçirdiği yumuşak, harika mobilyasından kalktı ve sessizce ona doğru yaklaştı. Yavaşça, sessizce odada ilerledi, durduktan sonra dikkatlice onun yatağına çıkarak kendini, onun vücudunun üst kısmının karşısına gelecek şekilde yerleşti. Geçen ay boyunca yaşadıkları yakınlık seviyesi, onu uyanmadan önce yakalayabilme fırsatını pek vermemişti. Ve bu, gece kuşu olduğu gerçeğine rağmendi; her gün gecenin kör saatlerine kadar Lefi ile masa oyunları oynardı. Ve buna karşın Yuki ondan önce uyanırdı. Kendini erkenci kuş olarak sansa bile.

 

Bu garip durum, Yuki’nin, sıradan ırkların herhangi bir üyesine göre içinde hayal bile edilemeyecek kadar fazla güç barındıran bir iblis lordu olmasından kaynaklanıyordu. Evinin olduğu bölgede, zindan ona çok fazla enerji sağlıyor ve uyku ihtiyacını azaltıyordu. Sadece, tesadüfen inanılmaz erken kalkabilme alışkanlığına sahip olan Lyuu ondan önce kalkabiliyordu. Bu çok kez, Nell’in uyanıp kahvaltıya yardım etmek için mutfağa gittiğinde, çoktan yemek masasına oturmuş olduklarını görmelerine sebep olmuştu.

 

Ancak, zindan bölgesinin dışında olmak, Yuki’nin biyoritminin çarklarına bir çomak sokulmuş etkisi yaratıyordu. Dayanıklılığı tamamen gittiğinde, iblis lordunun enerjiye ihtiyacı oluyordu. Bu ona, normalde yapmayacağı, inanılmaz seviyelerde yemek yemek gibi şeyler yaptırıyordu. Hatta öyle çok yiyordu ki, akşam yemeğinin, onun kudretinin büyüklüğünün ispatı olarak hissetmeye başlamıştı. Sonuçta kazanması gereken çok fazla gücü vardı. Kalori tüketimini kesmenin bir başka yolu da, uyku halinde kalmaktı. Normalden çok daha uzun dinlenmek--ve böylece Nell’e, o fark etmeden yüzüne bakabilmek için çok fazla zaman vermesi--aynı enerji tabanlı sorunun sadece bir başka yönüydü.

 

Ona iyice bir bakınca, uykusundayken, uyanık olduğu anlardan çok daha çocuksu göründüğünü fark etmişti. Pek bebek yüzlü birisi değildi, ama vücudunun geri kalan kısımlarından kesinlikle daha genç gözüküyordu. Hatta, kendi yaşlarında gözüktüğünü hissediyordu. Uykusunda yüzünü süsleyen masum, neredeyse meleksi ifade, onu canavar avlayan bir güç deposu olarak hayal etmesini zorlaştırıyordu. Ancak bu, yeni bir şey değildi. Uyanık haldeki davranışlarında bulunan muzip, tuhaf fikirli haller, masum, habersiz bir seyircinin ona iblis lordu demesi için de aynı şekilde zor, hatta imkansız bir şeydi.

 

İkisinin tanıştığı günden bu yana Nell, onu sanki, ondan birkaç yaş daha tecrübeli bir dostane komşu olarak düşünmüştü. Ve şu an bile o şekilde hissediyordu. Sanki hiç sahip olmadığı çocukluk arkadaşı gibiydi. Sanki birlikte büyümüşler gibiydi. Onu sadece bir yıldır tanıyor olmasına rağmen.

 

Onun için Yuki, bu kadar önemliydi.

 

Onu çocukluğundayken hayal edince gelen kıkırdama ile, bu düşünceyi bir kenara itti ve kendini ona izleyeme odakladı. Saçı karman çorman dikenler gibiydi. Saçları neredeyse her yerde tutamlar oluşturuyor ve rastgele yönlere bakıyordu. Ama şaşırtıcı bir şekilde yumuşaktı ve hatta ipeksi bir his veriyordu. Nazikçe Yuki’nin dikenlerini parmaklarıyla tararken, sıcaklığının onu rahatlattığını hissetti.

 

Yakınlarındaki konfor hissi, parmaklarından yayılıp ve vücudunun içinde erirken, kalbi yavaş yavaş hızlanmaya başlamıştı. Her bir atış, bir öncekinden bir salise daha hızlı atıyordu. Çünkü, şu anda ona bu şekilde dokunmanın normal şartlar altında asla yapmayacağı bir şey olduğunu biliyordu. Nell’in üzerinde sürekli çok fazla göz oluyordu ve böyle bir sevgi gösterisini herkesin içinde yapmak çok utanç verici bir şeydi.

 

Ama şimdi sorun değildi.

 

Burada sadece o ve kendisi vardı.

 

Ve başka kimsecikler yoktu.

 

Sıcaklık, göğsünü doldurdu. Kalbi öyle coşkulu atmaya başlamıştı ki, ona acı veriyordu. Yine de, parmaklarını saçlarında gezdirirken gülümsemeye devam etti.

 

Ama çok geçmeden, geçirdikleri yalnız zaman sona erecekti. Yuki’den değil de, misafir odasının en önemli parçası olan kanepeden gelen sessiz, bir uyanış inlemesi duymuştu.

 

Bakışlarını sese doğru çevirdiğinde, saçları Yuki’ninkiyle aynı olan genç bir kız gördü. Karmaşık olması açısından değil de, daha çok nadir, bulunması zor olan renk açısından. Bölgenin yerlisi olmayan bir halka ait, geleneksel bir giysi gibi görünen kıyafetleri, gözlerini ovuştururken hareket edip duruyordu.

 

“Günaydın Enne.” dedi kumral saçlı kız.

“Mmmnnn... Günaydın...” diye esnedi kılıç.

 

Kendi için Durandal ne ise, iblis lordu için de o kılıç oydu, birincil silahı olarak görev gören güvenilir arkadaşı. Bu yüzden, o da doğal olarak yolculuğa katılmıştı. Nell için sevdiğiyle yalnız vakit geçirebilmesi için nadir bir fırsat olduğunu bildiği için, kılıç, zamanının çoğunu Yuki’nin yanında taşıdığı şeyleri sakladığı uzay yarığında uyuyarak geçiriyordu. Nell, kılıcın normalde böyle bir şeyi tercih etmediğini bildiği için, bu davranışı için ona minnettardı--ve sahibinin istediği zaman yanında vakit geçirmesine izin verildiği için bunun adil olduğunu söylese de, Nell onun canının sıkıldığını ya da yalnız hissettiğinden emindi.

 

Herkes uykudayken, tabii ki onu bir yerlere tıkmanın bir anlamı olmadığından, Yuki onu almış ve sabaha kadar uyuduğu kanepeye yaslamıştı. Uyanmasının ardından Kişileşme yeteneğini kullanmış ve sahibi ve müstakbel eşiyle daha iyi iletişim kurabilmek için insan formunu almıştı.

 

“Ne yapıyorsun?” Zaien, başını biraz yana çevirerek, bu yeni bakış açısının Nell’in yapmakta olduğu şeye daha iyi göz atmasını sağlayacağını ummuştu.

“Onu uyurken izleyebilmek için pek fırsatım olmuyor.” diye yanıtladı kahraman. “O yüzden, fırsatım varken biraz bakabileceğimi düşündüm. Bana katılmak ister misin?”

“...Hı-hı.“

 

Enne bana doğru geldi, yatağa trmandı ve kendini, insan arkadaşının yanına yerleştirdi.

 

“Sahip... hala uyuyor.”

“Hı-hı.”

“Çok nadir.” dedi Enne. “...Bu onu şirin gösteriyor. Neden bilmiyorum.”

“Ben de tam aynı şeyi söyleyecektim.” diye kıkırdadı Nell.

 

Onun etrafındaki hava sakin, hatta masumdu. Abartı kişiliğini ifade ederken yaptığı hareketler sebebiyle oluşan atmosferden çok farklıydı. Yuki hep, Lefi kadar aşırı olmadığını söylese de, Nell buna katılmıyordu. Nell’in gözünde onun garipliği, Yuki’nin en sevdiği laflardan biriyle mükemmel şekilde özetlenebilir, “Mantığa sokam. Sadece kaba kuvvet kullanacağım.”

 

“Biraz Rir’e benziyor.” dedi Enne, birden.

“Şey... E-emin misin?”

“Hı-hı.” diye onayladı Enne.

 

İkilinin konuşması, çok geçmeden yanında oturdukları iblis lordunun hareketlenmesine sebep olmuştu. Birkaç kez gözlerini kırptı, doğrularak oturdu ve gözünün kenarından gördüğü iki kıza doğru döndü.

 

“Günaydın Yuki. Özür dilerim, seni uyandırdık mı?”

“Günaydın sahip.”

“Günaydın...” diye inledi iblis lordu. “Peki, bana ikinizin neden yatağımda olduğunu söyleyecek misiniz?”

“Ah, biliyor musun, bir sebebi yok.”

 

Başta Nell gülmesini tutabilmişti, ama kısa süre sonra kontrol edemediği bir kahkaha krizine girmişti. Ona gözleri hala uykulu, yarı kapalı bakışı, onu Rir’e çok benzetmişti.

 

“Demiştim.” Enne diğer kızın neden güldüğünü hemen anlamıştı. Ve ifadesi değişmemiş olsa da, bir zafer kazanmış havası yaymaya başlamıştı.

 

Bu olayın tamamen dışında kalmış Yuki, iki kız neşeli bir an yaşarken, sadece şaşkın şaşkın bakmıştı.

Lütfen okuduğunuz bölüme yorum yapmayı unutmayınız. Unutmayın ki yaptığınız her yorum çevirmenleri cesaretlendirir ve mutlu eder. İyi okumalar.
Yorum Yap
Üyelik girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için tıklayın.
Yorumlar
İners (132 puan) Üye
2021-07-18 17:51:22
Robot olmak istemeyen birinin çeviri için teşekkürü
Shin (95 puan) Üye
2021-04-27 06:11:02
Çeviri ve edit için teşekkürler.
yusuf (157 puan) Üye
2021-03-31 12:34:39
Bu olayın tamamen dışında kalmış Yuki, iki kız neşeli bir an yaşarken, sadece şaşkın şaşkın bakmıştı. sonunda YUKİ' yi de mal ettiler Xd adam deha şunu anlayın ** adam mük katılmıyor musunuz mllety bana
STERBEN (225 puan) Üye
2020-10-13 15:08:15
Shinja Zero no Megami-sama to Hajimeru Isekai Kouryaku
maahhaam (4749 puan) Üye
2020-08-10 14:45:32
çeviri için teşekkürler
ASİLZADE (3982 puan) Üye
2020-08-08 00:40:55
Bu bölüme yorum yapabileceğimi zannetmiyorum 🤔🤔
Oburcuk (733 puan) Üye
2020-08-07 21:17:57
kaliteli
bcennet11 (75 puan) Üye
2020-08-07 21:07:51
Keşke kapakta nell de olsaydı da neye benzediğini bilseydik
Ker!m (339 puan) Üye
2020-08-07 20:05:14
Bende şaşkının neden Rir 'ə benzetildi ki?
Ulaş (1600 puan) Üye
2020-08-07 20:37:31
@Ker!m, o "e" neden ters ?
Ker!m (339 puan) Üye
2020-08-08 12:55:59
@Ulaş, gör işte can sıkıntısı insana nələr yaptırıyor 😶
DeliDana (2871 puan) Üye
2020-08-07 19:54:20
Yan hikayeleri görmek insanin hevesini kursağında bırakıyor ama yinede hiyayeye ayrı bir tat katıyor. Çeviri ve edit için teșekkürler.
bcennet11 (75 puan) Üye
2020-08-07 21:06:39
@DeliDana, yan hikayeler konudan bağımsız gibi değil de detay vermek gibi olduğundan sorun değil gibi
selmanasger (3814 puan) Üye
2020-08-07 18:58:09
F5 Tarikatı