Parşömen Savaşı

İlk aşama başlayalı bir saat olmuştu. Bir saatin sonunda artık ilk parşomen bulunmuştu. Zaman yavaş yavaş geçmeye devam ederken diğer katılımcılarda artık başk başka parşomenleri de yavaş yavaş bulmaya başlamıştı.

D grubu ormanlık alanda iki kişi buldukları parşomen üzerinde kavgaya başlamıştı.

"Sana son kez söylüyorum bu parşömeni ilk ben gördüm."

"Hiç de bile ilk ben gördüm. Hem sen görmüş olsan dahi bu bi mücadele. Yani parşömeni sana bırakmam. "

İki kişi buldukları parşomen üzerine sözlü olarak tartışıyorlardı.

 

"Rüzgar dikenleri." Bunu sen istedin.

 

"Demek Ruh büyücüsü ha. Timsah derisi"  Gel bakalım sana yumuşak davranmicam cici kız.

 

Tartışan ikiliden kız  katılımcı artık daha fazla dayanamayıp Element kontrol tekniğini harekete geçirdiğini görünce Erkek de artık ciddileşti. Anlaşmalı olduğu Şeytan ruhunun Özelliğini vücudunun bazı noktalarında harekete geçirdi.

 

Şeytan sürücüsü 3 gözlü bir timsah şeytanıyla anlaşma yapmıştı. Daha doğrusu şeytan ruhu buna zorlanmıştı. Bu yüzden şeytan ruhunun formunu almak şöyle dursun bir özelliğini bile tüm vücudunda kullanamıyordu. Şeytan ruhunun bedeni ele geçirme şansı oldukça yüksekti.

 

Ruh büyücüsü oluşturduğu küçük parmak boyutunda ki rüzgar dikenlerini ellerinin kontrolü ile akibi şeytan ruhçusunun üzerine fırlattı. Vücudunda hareket eden tek kısım elleriydi. Gözleri sadece rakibine kilitlenmişti.

 

Rüzgar dikenlerinin göğsüne doğru  hızla yaklaştığını gören şeytan ruhçusu ayaklarını yere daha sıkı basarak kollarını vücudunun göğsü üzerinde x işareti olacak şekilde birleştirdi. Göğsünün Timsah ruhunun derisini kullanamadığı yerleri kapattı.

 

"Benim sıram. Kartalın 3 vuruş pençesi"  Şeytan ruhçusu kendinden emin bir şekildeydi

 

"Rüzgar tabakası." Ruh büyücüsü durumun iyi olmadığın görerek koruma önlemi aldı.

 

Şeytan ruhçusu saldırıya karşı başarıyla savunduktan sonr rakibi yeni bir saldırı oluşturmadan önce harekete geçti.  Hızlıca rakibine yaklaşırken ellerini kartal pençesi haline getirirken önce sağ sonra sol elini x işareti olacak şekilde rakibine yukarıdan aşağıya doğru salladıktan sonra tekrar sağ elini x işaretinin ortasından salladı. Bir aslanın tırmalaması gibiydi adeta.

 

Şeytan ruhçusunun 3 vuruş pençe saldırısı Ruh büyücüsünün oluşturduğu rüzgar tabakasını son pençe vuruşu saldırısıyla beraber deldi. Engellenemeyen fazla güç Ruh büycüsünün sol omuzundan bir parça kan akmasını sağladı.

 

korumasının delindiğini gören ruh büyücüsü hızla bir kaç adım geriye doğru çekildi. Sağ eliyle sol omuzunu tuttu. Bu kadar yıkıcı bir güç beklemiyordu.

 

"Ehehe Ruh büyücülerin sorunu bu vücutları zayıf noktalarıdır." Rakibinin omuzunu kanattığını gören Şeytan sürücüsü oldukça keyiflendi.

 

"Rüzgar dikenleri ve rüzgar yumruğu"

 

Ruh büyücüsü tekrar rüzgar dikenleri oluşturmanın yanında bir de yumruk oluşturdu. Rakibi beklediğinden daha güçlü çıkmıştı.

 

Şeytan sürücüsü saldırıların göğsüne doğru geldiğini görünce kollarını tekrardan x şeklinde birleştirip duruşunu sağlamlaştırmak için yeşil çımlerle kaplı toprağa daha sıkı bastı.

Naaa-ni

Şeytan sürücüsünün daha öncekiyle aynı pozisyonu aldığını gören Ruh büyücüsü rüzgar dikenlerini ve rüzgar yumruğunu göğsüne doğru ilerletmeye devam etti. Rüzgar dikenleri ve rüzgar yumruğu şeytan sürücüsünün tekrar kollarına ve göğsüne çarpmak üzereyken rüzgar yumruğunun yönü değişerek aşağıya yöneldi.

 

"hehehe ruh büyücülerinin vücudu zayıf olabilir. Ama tüm erkeklerin zayıf olduğu yer bellidir."

 

Ruh büyücüsünün rüzgar yumruğunu çarpmak üzereyken yön değiştirip bacak arasına denk gelmesini sağlamıştı. Şeytan sürücüsü fark etmesine rağmen çok geç olmuştu. Yumruk çarpmadan önce Ağzından sadece "Naa-ni" olan anlamsız bir söz çıkmıştı.

 

Yumruğun bacak aralarına çarpmasıyla beraber acıdan iki elini bacak arasına doğru uzattı. Bu cidden acıtmış ve soluğunu kesmişti.

 

"Se.. sen bittin kızım!" Şeytan sürücüsü hala canı yanarken ruh büyücüsüne bakıp söyleyebildiği tek şey buydu.

 

"iki başlı yılanın 7 saldırısı." Şeytan sürücüsü hızlı kendine geldi.

 

"Rüzgar tabakası" Ruh büyücüsü tekrar korucu bariyer oluşturdu.

 

Şeytan sürücüsü bu sefer çok ciddiydi. Az önce onuruyla oynanmıştı resmen. Hızlıca ruh büyücüsüne yaklaşırken hızla her iki elinin parmaklarını birlştirdikten sonra ellerini öne bükerek kollarını kaldırdı. Her iki kolu da yılan gibi olmuştu.

 

Şeytan sürücüsü rakibinin önüne geldiği an rakibinin rüzgar kalkanının aynı noktasına sırasıyla sağ ve sol eliyle 7 darbe indirdi. Dördüncü darbedeyle beraber şeytan sürücüsü kalkanı deldi. Kalan üç darbeyide aynı yere vurmaya devam etti.

 

Ruh büyücüsü rüzgar kalkanı delindikten sonra rakibini engelleyecek birşey kalmamıştı. Üç darbede birden boynuyla göğüsleri arasında bulunan kemiklerin hemen aşağısına gelmişti. sol elini artık oynatamayacak durumdaydı.

 

"Son saldırımla bittin kızım. İki başlı yılanın 7 saldırısı." 

 

Şeytan sürücüsü tekrar aynı saldırıyı yaparak ruh büyücüsünün işini bitirip parşomeni almak için sabırsızlanıyordu. Rakibinin önceki üç saldırısıyla sol elini kullanamayacak duruma geldiğini farkedip hiç fırsat vermek istememişti.

 

"Rüzgarın delici okları." 

 

Şeytan sürücüsü ve Ruh büyücüsünün arasındaki savaş Şeytan sürücüsünün zaferiyle bitmek İkili aynı anda çok ağır bir acı hissederek kıpırdayamayıp oldukları yerde acıdan düştüler.

 

"Ne neler oluyor." Ruh büyücüsü sağ omuzuyla kalça kemiği arasına ağır darbe almıştı.

 

"Se.. sende kimsin?"  Şeytan ruhçusuysa aynı yere sol tarafından darbe almıştı.

 

"Ehehe teşekkür ederim işimi baya kolaylaştırdınız." Az önceki saldırıyı yapan kişinin sesi ikilinin saldırıldığı yönün yukarısından geldi.

 

Yerde yatan ikili ağacın tepesine doğru kafalarını çevirip baktıklarında yerden 3-4 metre uzaklıklta bir ağacın üstünde kendilerine bakan birisi vardı.

 

"Az ileriden geçerken parşömen lafını duyup geldimde sizin tartıştığınızı gördüm." Genç ağacın tepesinden zıplayıp parşömene doğru ilerlemeye başladı. "Aslında kazanana pusu kuracaktım. Fakat düşününce daha fazla gürültü yapıp ben gibi başkalarını çekerdiniz. O yüzden sizin savaştığınız süre boyunca Hazırlaması zaman alan rüzgar oklarımı oluşturuyordum. Bitirdiğim an saldırdım. Olan bu." Genç parşömeni eline aldı.

 

"Su kırbacı" 

 

Genç parşomeni eline aldığı an boynuna mavi bir kırbaç dolanarak genci yere doğru öne çekerek düşürdü. ve yerdeyken çekme kuvveti azalmadan devam etti.

"Se.. Se.."

Genç konuşmaya çalıştı fakat kelime ağzından bir türlü doğru dürüst çıkmadı. Onu tutan kırbaçla başını biraz kaldırabilmiş ve kendisine doğru gelen kişiye bakıyordu.

 

Boynuna kırbaç dolanmış gence doğru gelen kişi Gümüş seviye başlangıç ruh oluşum aşamasındaki su elementalisyi Yuuko Semin'di. Yuuko Gencin yanına yaklaşıp kırbaca aynı derecede kuvveti uygularken parşomeni gencin elinden aldı.

 

"Bende senin gibi düşünmüştüm. Sadece erken davrandın. Buda benim işime geldi. Eee ava giden avlanır. İyi ki senin kadar aceleci değilmişim." Yuuko bu sözlerden sonra kırbacı çekiş gücünü arttırarak gencin nefessiz bırakıp bayılttı.

 

Yuuko gencin elinden parşömeni alıp direk kırbacı bir ağacın dalına doğru sallayarak bir ağaç dalını yakaladı.  Bir balıkçı oltasını denize atması kadar ustaca kullanmıştı kırbacı. Kırbaç hızlıca kısalarak Yuuko'yu ağaç dalına çekti ve hızlıca geldiği yöne doğru uzaklaşmaya başlamıştı.

 

Şeytan sürücüsü ve Ruh büyücüsü acı içinde yerde yatarken olan bitenleri sadece izleyebilmişlerdi. Gerçekten bu kadar  yakınlarında iki kişinin bulunmasını ve onlara ayrı ayrı böyle pusu kurmalarını beklemiyorlardı. Olan bitenler hakkında kendilerini iki şeyle suçluyorlardı. Bir aptallıkları iki bu kadar güçsüz olmaları. İkisi de şuan duydukları acıdan dolayı yerlerinden kalkamayacaklarının farkında olarak artık yarışmanın ilk aşamasında elendiklerini biliyorlardı.

 

Diğer taraftan artık aşamayı geçen ilk kişi belli olmuştu. A grubundan salamender şeytan ruhu sürücüsüne sahip olan kişiydi. Parşömeni kaptıktan sonra hızlıca salamender ruhunun gizlenme özelliği aktifken Turnuva alanına geri dönmüş ve aşamayı 1 saat 20 dakika içinde geçmişti.

 

Salamander Şeytan ruhu kullanıcısından sonra Katılımcılar ellerinde parşömenlerle turnuva  alanında ortaya çıkmaya başlamıştı. Yarışma başlayalı artık bir buçuk saat olmuşken farklı gruplardan toplamda aşamayı ilk bitiren kişiyle beraber 39  kişi Birinci aşamayı tamamlamıştı.

 

Bu 39 kişi  A grubunda 14, B gubundan 5, C Grubundan 9 ve D grrubundan 11  kişi şeklindeydi. Bu kişiler arasında biri A grubundan olan Hava Elementalisti Lucy Luxen de bulunuyordu. Geriye sadece en fazla 41 kişilik yer kalmıştı.

 

Zeng Hala ormanda ağaçların üstünde sarmaşık ve dallar yardımıyla geziyordu. Şu ana kadar fazla kişi görmesie rağmen parşömen bulan kimseye denk gelmemişti. Artık iyice gerilmiş ve morali bozulmuştu. Ne taraftan gelip ne tarafa gittiğine bile dikkat etmeyi bırakmıştı. Aklındaki tek şey heyet elderinin göstermiş olduğu parşömendi.

 

"Sonunda parşömen. Bir parşömen gördüm sanki. Evet evet bir parşömen gördüm. (Bir kedi gördüm sanki :D tutamadım kendimi affola :D)" Zeng sonunda uzaktan bir parşömen görmüştü. Üstelik parşömen yerde değil bulunduğu ağacın iki arkasındaki ağaç dalında asılı duruyordu. Zeng direk hızlıca parşömene doğru yöneldi.