Ejderha İmparator

07 Temmuz 2020
Çeviri: Aratal
Düzenleme: Aratal
344 Görüntülenme
Bu bölümü 1 Kişi beğendi.

Kör Karanlık

"Ne görevi?" Zeng krem sürmeyi bırakıp Mex'e baktı.

 

"Görev panosuna dikkatli baktın mı?"

 

"Hayır sadece bir kaç göreve baktım. Uygun olan görevin gölge yosunu olduğunu düşümdüm. Orada kaç görev var sen gördün mü! Belki yüzlerce hepsine bakamazıdm." Zeng yüzünü ekşitti.

 

"Neyse sende haklısın. Av görevlerine bakarken görmüştüm. Vahşi  mavi kurdun ölüsünün istendiği  çoklu bir görev vardı. Kurt başına 14 lp veriliyordu." Mex olduğu yerden açıkladı.

 

"Yani bunu yemicek miyim?" Zeng kurt etinin tadını özlemişti.

 

"İstersen ye. 14 lp yi de unutursun. Hem  bende yiyecek daha güzel şeyler var. Seviyemiz geliştikçe açlık hissimiz azalsada yiyeceklerin tadını hiç unutamıyorum." Mex  Biraz yiyecek çıkardı ve yemeye başladı.

 

"Tamam bende istiyorum." Zeng kremi sürmeyi bitirerek Mex'in karşısına oturdu.

 

İkili sohbet ederek Mex'in çıkardığını yemeklerin tadına varıyordu. Kısa bir sürede ikisi de Mex'in çıkardığı yemekleri bitirdiler. Zeng kalan topak kremini Mex'e uzattığında Mex kendisinde kalabileceğini söyleyerek reddeti. Ayağa kalkarak ayrılmaya hazırlandı.

 

"Bu  arada çekirdeği de lonca çarşısında satabilir yada kendin kullanabilirsin. Yalnız uyarmalıyım oldukça dengesizdir. Ölümüne bile sebep olabilir." Mex büyü çekirdeğini Zeng'e uzattı.

 

"Ne kadar eder?" Zeng çekirdeği eline aldı.

 

"20-25 lp'ye satabilirsin bence." Mex tahmini bir fiyat verdi.

 

"O halde senin olsun."Zeng çekirdeği yavaşça Mex'e doğru attı.

 

"Neden?"

 

"Senden 15 lp borç almıştım. Onun yerine say. Kalanına da istediğin gibi harca. Yemeklerin karşılığı hediyem gibi düşün."

 

"Peki." Mex çekirdeği alarak ayrıldı.

 

Mex'in ayrılmasından sonra Zeng vahşi mavi kurdu boyut kolyesine geri koyarak yatağına uzandı. Krem sayesinde acı hissi oldukça azalmıştı. Hissettiği acının azalmasıyla uyuması oldukça kolay olmuştu.

 

Zeng sabah uyandığında omuzuna baktı. Yaranın tamamen kaybolduğunu görmesiyle oldukça sevindi. Kendine iyice geldikten sonra güzel bir duş alıp üstünü değiştirerek lonca çarşısının yolunu tuttu.

 

Zeng lonca çarşısına varınca lonca binasına ve görev panosuna geldi. Mex'in bahsettiği görevi bir kaç dakika içinde bularak aurasını gönderdi. Görevi kabul aldıktan sonra görev onay alanına geldi. Görev onay alanında bulunan kıdemliye mavi vahşi kurdun ölüsünü verdikten sonra diskini görev kabul kıdemlisine uzattı ve 14 lp yi aldı.

 

Zeng 14 lp yi aldıktan sonra lonca binasının dışına çıkarak. Aldığı ilk görev olan gölge yosunu adlı bitkinin çıktığı yerlere haritadan baktı. İlk gittiği yerde fazla gölge yosunu bulamayınca kendisine başka bir yer seçti.  Büyü gücünü yumuşak bir şekilde gönderdikten sonra haritada beliren yol üzerinden yürümeye başladı.

 

Zeng 2-3 saat kadar yürüdükten sonra ormanın içinden seçtiği alana gelmişti. Haritayı boyut yüzüğüne koyduktan sonra dün yaptığı gibi bir ağaç dalı parçası bularak oyukları önce çubukla sonra eliyle kontrol etmeye başladı. Çubuğa birşeyin dokunduğunu anladığı an çubuğu geri çekip hızla uzaklaşıyordu. (Arı yuvasına çomak sokda gör halini :D)

 

Zeng birkaç oyuk gezdikten sonra hala birşey bulamamıştı. Dün yaşadığı sonuçla bugün yaşadığı sonucun aynı olacağını düşünmeye başladı. Gezdiği alanı genişletmeye karar verdi. Birkaç saatin sonunda artık bir tane daha gölge yosunu bulmuştu. Öncekilerle berarber 4 gölge yosunu toplamış oldu.

 

"En azından bir tane daha  bulsam 5 gölge yosunum olur. Böylece görevden 1 lp alarak görev yapmış olurum."  Zeng bir yosun daha bulursa vahşi mavi kurt göreviyle beraber aylık zorunlu 2 görev yapmış  olacaktı.

 

"hı?"

 

Zeng dün hissettiği duyguyu tekrar hisedince olduğu yerden ileriye atıldı. Dönüp geriye baktı. Gördüğü şey bir tilkiydi.

 

Zeng'in şuan baktığı tilki üç kuyruklu sarı gözlü bir tilkiydi. Zeng tilkiye dikkatli bakınca üç kuyruk ve sarı gözlerinin yanı sıra pençelerindeki tırnaklarının kanca şeklinde olduğunu farketti ve bu pençe tırnaklarının bir kısmı Zeng'in az önce olduğu yere batmıştı.

 

"Sıcak Eller"

 

Zeng tilkinin hızla üstüne zıpladığını görünce Sıcak eller tekniğini harekete geçirerek karşılık verdi. Tilki pençelerini Zeng'in göğsüne ve bacaklarına geçmişti. Zeng tilkiyi iki eliyle itmeye çalışırken vücuduna saplanmış kanca şeklideki pençeler Zeng'in derisini yırtarcasına acı veriyordu.

 

Tilki ne zaman Zeng'e tekrar yanaşa ağzında bulunan dişleri Zeng'in başına sağlamaya çalışıyordu. Tilki 2-3 sefer bu saldırılardan sonuç alamayınca bu kez Zeng'in boynuna saldırmaya çalıştı. Zeng canının acısına daha fazla dayanamadığında ellerini tilkinin boynunda kenetledi ve tilkiyi boğmaya başladı.Tilki her defasında Zeng'in boynuna dişlerini geçirmeye çalışırken bir süre sonra nefessiz kalarak öldü.

 

Tilkinin başı önüne düşmüş bir şekilde Zeng'in vücudunda asılı duruyordu. Zeng tilinin öldüğne emin olduktan sonra ellerini gevşetti. Zeng tilkinin kendisine saplanmı pençelerini yavaş yavaş çıkarmaya başladı. İlk olarak ön pençelerini sonrasındaysa arka pençelerini bacaklarından çıkarmıştı.

 

Zeng tilkiyi kenara atmasıyla beraber yere oturdu. Dün Mex'in vermiş olduğu kremi yaralarına sürmeye başladı. Bir süre oturduktan sonra nihayet acıları azalmaya başlayınca oturduğu yerden kalktı. Tilkiyi boyut kolyesine koyarak gölge yosunu aramaya devam etti.

 

Biraz gezdikten ve birkaç oyuk kontrol ettikten sonra bir mağara gördü. Mağaraya yanaşarak bir kaç ses çıkarttı. İçerden tepki gelmediğini görünce yavaş yavaş içeri girdi.  Mağaraya vuran ışıkların bittiği yerde bir kaç gölge yosunu olduğunu farkedince hızlıca toplamaya başladı.

 

Yerdeki gece yosunlarını toplamayı bitirdikten sonra Zeng'in on bir gölge yosunu olmuştu. Mağara oldukça karanlık olduğundan dolayı fazla ileriye gitmeye cesaret edemedi. Başını kaldırarak mağara tavanına baktı. Gözlerine birkaç gölge yosunu ve oyuk çarptı. Zeng mağara duvarlarına tırmanıp tavana ulaştı. Ellerinin yetişitği yerdeki yosunları da toplamaya başladı.

 

"Daha fazla zorlamayacağım. Hem sadece Lonca görevi yapmış olmak için bu görevi seçmiştim."Zeng mağara tavanından topladığı yosunlarla beraber şuan 26 yosunu olmuştu. Bu sayı kendisi için yeterliydi. Mağara duvarından yere atladı.

 

Zeng yere atladığında tilkiyle olan savaşından kalan  göğsündeki pençe yarasındaki kurumak üzere olan kanı atadığı yere damlamıştı. Zeng topladığı gölge yosunlarını da boyut kolyesine yerleştirerek ayrılmak için arkasını döndü.

 

Zeng bir-iki adım atmışken bulunduğu mağara birden şiddetle titremeye  başladı. Zeng olduğu yere düştü. Ayağa kalkmak üzereyken üzerinde bulunduğu toprak hızla yarıldı ve Zeng'i içine doğru çekti.

 

Zeng neler olduğunu anlamadan kendisini toprağın içinde bir delikten aşağı doğru kayarken buldu. Kaydığı toprak delikte taşlar ve kayalar sürekli vücudunun farklı farklı noktalarına çarparak Zeng'in acı hisetmesini sağlıyordu.

 

Zeng sürekli vücudunun farklı noktalarının bir yerlere çapmaya devam etmesiyle bir süre boyunca kaymaya devam etti. Bu kayarak düşmek zamanla dahada hızlanmıştı ve Zengin vücudunda ufak ufak kesikler oluşmaya başlamıştı.

 

Zeng yaklaşık 2 saat boyunca toprakta kaymaya devam etti. Vücudunda oluşan ufak kesikler artık büyük kesikler haline gelmeye başlamış ve bu kesiklerin içine toprak dolmaya başlamıştı. Kaç saattir kaydığının farkında bile değildi. Vücudunda kesilmemiş yer kalmamış gibiydi. Tek yapabildiği yüzünü elleriyle korumaktı.

 

Zeng iki buçuk saatin sonunda toprak delikten çıkarak düşme süresi bitmişti. Kayarak düşme hızı yüksek olduğundan düştüğü sert zeminde canını epey hayli acıtmıştı. Zeng kendisine gelip zar zor ayağa kalktığında tüm elbiseleri kan içinde kalmıştı.

 

Şuan Zeng'i dışarıdan gören biri parça pinçik kanlı elbiseleri ve sürekli vücıdunun her yerinden  kan akmaya devam etmesi yüzünden vahşi bir savaştan ölümüne savaşarak kurtulmuş olduğunu düşünürdü.

 

"Ne oldu? Nerdeyim ben?" Zeng sağ elini alnına koyarak yarı eğik sırtıyla çevresine bakındı.

 

Zeng'in görebildiği tek şey zifiri karanlıktı. İki adım ötesini bile göremiyordu.  Zeng birşeyler göremediği için ilerlemeye cesaret edemedi. Hareket etse bile vücudundaki her yer acıyla sızlıyordu.

 

Zeng hareket etme fikrine bile kapılmadan olduğu yere oturarak ayaklarını uzattı. Şuan bulunduğu yerde ne gibi tehlikelerin olduğunu bilmese de önünü görmeden  buradan uzaklaşamazdı. Çevrede tehlikeli hiç birşey olmasa bile iki adım attıktan sonra tekrar düşebilirdi. Mex'in vermiş olduğu topak kremini vücudundaki tüm yaralara sürerek acısının azalmasını beklemekten başka yapabileceği hiçbirşey yoktu. Zeng tüm yaralarına topak kremi süremeden kremin bittiğini farketti.

 

Lütfen okuduğunuz bölüme yorum yapmayı unutmayınız. Unutmayın ki yaptığınız her yorum çevirmenleri cesaretlendirir ve mutlu eder. İyi okumalar.
Yorum Yap
Üyelik girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için tıklayın.
Yorumlar
ramazan (64 puan) Üye
2021-02-28 01:15:59
Ellerinize sağlık.