Ejderha İmparator

07 Temmuz 2020
Çeviri: Aratal
Düzenleme: Aratal
393 Görüntülenme
Bu bölümü 3 Kişi beğendi.

Ejderhanın Lutfu

"Bu... bu... bunun burada ne işi var!!!!! Benimle dalga mı geçiyorsun. Hiç bir ejderha bunu lütuf olarak vermez hele bir insana hiç vermez." Zeng gördüğü şey karşısında öfkeyle doldu.

 

Zeng'in önünde şuan gördüğü üç şey vardı. Bunlardan ilki Farsia'nın kristal içinde muhafaza edilmiş kemikleri ikincisi Kırmızı ve sarı renklerden oluşan kristal küre şeklinde bir taş ve üçüncüsü Zeng'i öfkelendiren şeydi.

 

"Seni lanet hayalet moruk. Bunu hiç bir ejderha vermez. Gel buraya." Zeng daha fazla bakmaya dayanamayarak Farsia'nın bilincinin üzerine atladı. İçinden geçerek farsianın arkasına düşmüştü.

 

"Biliyorum ama düşündüğün gibi değil bırak açıklayayım." Farsia Zeng'in bir ejderha tarafından büyütüldüğüne Zeng'in lütufa karşı gösterdiği öfkeden dolayı iyice emin olmuştu.

 

"Neyi açıklayacaksın. Nasıl göründüğü gibi değil? Bunu nasıl çaldınız. " Zeng Farsia'ya saldırıp içinden geçince tekrar Farsia'ya doğru yumruğunu bi ayağı geride sıkarak konuşuyordu.

 

"Onu çalmadık ve tam olarak düşündüğün şey değil önce dinle beni." Farsia'ya Zeng'in öfkesini yatıştırmaya çalıştı.

 

"Nasıl değil. Bu işte bir ejderha yumurtası. Beni salak mı sandın sen?" Zeng'in öfkesi bir an bile azalmadı. (Hemde ne salak :D)

 

"Evet bir ejderha yumurtası. Fakat içinde bir ejderha yok." Farsia durumun göründüğü gibi olmadığını anlatmaya başladı.

 

"Ejderha yok mu? Öyleyse ne var?" Zeng Farsia'dan böyle bir cevap beklemiyordu. Bir ejderha yumurtasının içinde ejderhadan başka ne olabilirdi.

 

"Zamanında jderhaların birbirini katlettikleri bir dönem olmuş. Benden bile daha eski bir dönem." Farsia Zeng'in biraz durulduğunu görerek hikayesine devam etti.

 

" Benden 73. nesil önceki büyük babam daha 30lu yaşlarındayken bu ejderhaların savaşı başlamış. 15 dünya'nın hepsi bu savaştan etkilenerek nasibini almış. Savaş bu dünyalardan nasibini aldığındaysa  bu dünyalarda yaşayan canlıların yarısından fazlası savaşın etkileriyle yok olmuş. Kimi canlılarn soyları, ırkları tükenmiş. Kimi canlılarınkiyse tükenmek üzere bir hale gelmiş." Farsia yumurtaya dair herşeyi anlatma kararı almıştı.

 

"Aile kitabımızda yazıldığına göre bu savaş büyük babamın 50 yaşına basmak üzereyken son bulmuş. O dönemden sonra Ejderhalar nadir olarak görülmüş. Görülenlerse  yıkım saçıyormuş. Bu yıkımdan 1000 yıl sonra görülen ejderhalar bile ortalıktan kaybolmuş. okuduğum efsaneye göre sadece bir dünyaya yerleşmişler on altıncı dünya." Farsia anlatmaya devam ediyordu.

 

"İyi de 16 dünya yok ki Thinker abla 15 dünya var dedi." Zeng Thinker'ın gök büyücüsü hakkında sohbetini hatırlayınca Farsia'nın lafını yarıda kesti.

 

"Aile kitabını okuyana kadar bende öyle biliyordum. Fakat bununla ilgili araştırmama rağmen herhangi başka bir kayıt bulamamıştım. Neyse beni kesme artık vaktim sınırlı Beş saatten az bir sürem kaldı." Farsia'nın bilinci kısıtlı zamanını hatırlattı.

 

"Kitapta ejderhaların bu on altıncı dünyanın diğer tüm dünyalarla bağlantılarını kestiklerine dair bir diyalog olduğunu hatırlıyorum. Ejderha lütfunu aileme veren Ejderha tarafından söylenmiş." Farsia Gözlerini Zeng'e sabitledi.

 

"Bu savaş bittikten sonra nesillerim geçmeye devam etmiş. 52. büyük babam bir Şaman gelişimcisi olarak dünyaya gelmiş"  Farsia konuya tekrar dönmüştü.

 

"Şaman gelişimcisi de nedir?" Zeng bir şaman gelişincisi tanımını ilk defa duymuştu.

 

"Bilmiyor musun?" Farsia, Zeng'in gerçekten bilmediğini görünce şaşırdı. "Şaman büyücücüsü Bitki kontrolü büyüsüne sahip olan kişilerdir. Bitkileri kontrol edebilirler. Aynı zamanda doğaya diğer gelişimci türlerine göre daha fazla yatkın olduklarından dolayı. Hayvanların dilinden de sözleşmeleri olmadan anlarlar. Bir Hayvan terbiyecisi kanlı büyü anlaşmasıyla hayvanları anlamasıyla beraber  hayvanlarla direkt olarak konuşamazlar.  Şaman gelişimcileriyse direk olarak hayvanlarla konuşabilirler. Şamanlar aynı zamanda birer hayvan terbiyecisidir. Lakin hayvan terbiyecilerin hepsi şaman gelişimcisi değildir." Farsia Zeng'e Şamangelişimcisinin ne demek olduğunu detaylı bir şekilde açıkladı.

 

Zeng, Farsianın detaylı tanıtımından sonra bir şamanın ne demek olduğunu öğrenmişti. Bu dünyada daha görmediği kaç tür gelişimci olduğunu dair merakı da bu yüzden artmıştı. (Aklı hemen kayıyor bununda.)

 

"Dediğim gibi savaş bittikten sonra 52. nesil şaman gelişimcisi büyük babam daha senin yaşlarındayken soyu tükenmek üzere olan bir hayvanla karşılaşmıştı. İkisi de küçük olduğu için birbirleriyle oldukça iyi anlaşmıştı. Büyük babam hep doğru, dürüst ve iyi bir insan olarak anıldı. Soyu tükenmekte olan hayvanla arkadaş olduktan sonra aralarında bir kanlı büyü sözleşmesi olmadığı halde sürekli birbirlerini korudular.  Büyük babam 37 yaşına geldiğinde evlendi ve 42 yaşına geldiğinde bir oğlu olmuştu. yani 51. nesil büyük babam doğmuştu." Farsia dikaktle anlatımına devam ediyordu.

 

"Peki bu hayvan neydi?" Zeng kendisini tutmadı

 

"Kılıç dişli ateş kaplanı"

 Zeng daha önce böyle bir hayvan duymamıştı.

"52. nesil büyük babamın oğlu 9 yaşına geldiğinde. Çocukluk arkadaşı olan kılıç dişli alev kaplanla bir gezintiye çıktılar. Daha doğrusu basit bir göreve. Bu görev sonucunda yolları bu mağaranın olduğu alanın yakınına düşmüştü."

 

"52. nesil büyük babam ,oğlu ve kılıç diş kaplan bu mağaranın yakınından geçerken Kendilerine Bir Ejderha tarafından saldırılmış. Bir göz açıp kapayana kadar büyük babam ve kaplan ciddi bir şekilde yaralanmış. Lakin ejderha  büyük babamın oğluna karşı hiç bir hamle yapmamış."

 

"Ejderha büyük babamı öldürmeden önce kendisinden özür dilemiş. Çocuklarının aç olduğunu söyleyerek. Pençesini büyükbabamın bedenine doğru hareket ettirmiş. Bu olay sırasında Büyük babamın oğlu babasına ağlayarak seslendiğinde ejderha bir an için durmuş." Farsia ejderhayla büyük babasının ve yumurtanın nasıl bağlantılı olduğunu anlatıyordu.

 

"Ejderha kendisinden  özür dileyerek oradan  ayrılmak için dönmüş. Büyük babam kendisinin  ve kaplanının yaralanmasını kontrol ettikten sonra hayati bir tehlike olmadığına emin olunca. Mağaraya doğru giden ejderhaya seslenmiş."

 

"Hayatını bağışladığı için minetti sunmuş ve cocuklarının aç oduğunu söyleyediğini hatırlayarak Kendisine yemek teklif etmiş. Bu olaydan sonra Büyük babam ve kaplan sık sık Ejderhanın olduğu mağaraya bir kaç en kaliteli boyut yüzükleriyle sürekli olarak yemek götürmüş. büyük babam mağaranın dışında beklerken kaplan her defasında boyut yüzüklerini mağaraya götürerek ejderhaya ve çocuklarına yemek sunuyorlarmış."

 

"Bir kaç yıl bu şekilde devam ettikten sonra büyük babam kendisini ejderhanın hizmetlisi olarak görmeye başlamış. 20 yıl sonra kaplan ve büyük babam,  ejderhaya ve çocuklarına yemek teslim etmeye doğru giderken yolda saldırıya uğramışlar. Kaplan ağır yaralanmış olmasına rağmen büyük babamı korumuş. Saldırıdan kurtulduktan sonra büyük babam ejderhadan kaplan hakkında yardım istemiş."

 

"Lakin mağaraya vardıktan kısa bir süre sonra kaplan ölmüş. Büyük babamın hizmet ettiği ejderha kaplanın hamile olduğunu görerek büyük babam ve kaplanın 20 yıllık hizmetlerine karşılık ve bu hizmet yüzünden kaplanın ölmesine üzüntü duyduğu için kaplanın karnından yavrularını çıkartmış. Sadece tek bir yavru hayatta olmasına rağmen hayat gücü kaybolmak üzereymiş."

 

"Son hayatta kalan yavrunun ölmesine izin vermek istemeyen Ejderha nimet olarak kanının bir damlasını kaplan yavrusuna büyü yoluyla geçirmiş. Kaplanın hayat gücünün kaybolmak üzere olması ve Doğa kanunlarından dolayı kaplanın Ejderha kanıyla evrimleşmesi için belli bir süre geçmesi gerektiğini söylemiş ve 5 yıl sonra buraya gelmesini istemiş." 

 

"Bu olaydan 5 yıl sonra babam tekrar ejderhanın olduğu mağaraya gitmiş. Çocukluk arkadaşı kaplanın, yavrusunun ne durumda olduğunu öğrenmek istemiş. Mağaraya vardığında kaplanın hayat gücünün yenilendiğini duymuş. Lakin Ejderha kanına alışması gereken süre oldukça uzunmuş. Hayvanların büyü gücü doğa tarafından kendisine öğretildiğinden dolayı. ve böyle bir evrim ilk defa olduğundan  kısa sürede başarmak gerçekleşmesi imkansızmış. Bir milyon yıldan fazla bir zaman gerekliymiş.Farsia bu noktada Zeng'in tepkisine baktığında tamamen sakinleştiğini farketti.

 

"Lakin kaplanın bu kadar yaşam gücü olmadığından Kaplanı bu ejderha yumurtasının içinde mühürleyerek hayat gücünün durmasına rağmen evrim sürecinin devam etmesini sağlamış. İçine mühürlediği kaplan yavrusunun bulunduğu yumurtayı ve yanında bu kırmızı-sarı renklerden oluşan krisal küreyi büyükbabama vererek zamanı geldikten sonra yumurtadaki mührü bu küre yardımıyla açabileceklerini söylemiş. Yapmaları gereken tek şey küreyi kırarak İçindeki kırmızı-sarı sıvının yumurta üzerine aktarılmasıymış. Bu tüm yıllar boyunca Büyükbabamın ve kaplanının kendisine hizmet ettiği için onlara verdiği bir lütuf olarak kitabımızda yazar." Farsia sözlerini bitirdi.

 

"Yani bu yumurtanın içinde Kılıç dişli alev kaplanı dediğin şeyin yavrusu var." Zeng Farsia'nın sözlerine inanmış gibiydi.

 

"Peki ne kadar süre geçti." Zeng yumurtanın ne zaman açılabileceğini bilmek istiyordu.

 

"Büyük babam bu olayı yaşadığında ejderhaların savaşı üçyüz bin yıl önce bitmiş. Hesaplarıma göre Yumurta altıyüz bin yıl önce açılabilecek duruma gelmişti. Lakin o kadar ömrüm yoktu. Olsa bile oğlum ve karım olmadan zaten yaşamazdım. Bu sebeple terkrar buraya gelip tüm bunları yaratttıktan sonra intihar etmiştim. İntiharımdan beri geçen süreyse yaklaşık yediyüz bin yıl oldu. yüz bine yakın gümüş ruh cevheri toplamasaydım ve düzenek sürekli büyü gücünü emmiş olmasaydı. Seninle tanışamazdık." Farsia tüm olan hikaye süresini de artık açıklamıştı.

 

 

Lütfen okuduğunuz bölüme yorum yapmayı unutmayınız. Unutmayın ki yaptığınız her yorum çevirmenleri cesaretlendirir ve mutlu eder. İyi okumalar.
Yorum Yap
Üyelik girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için tıklayın.
Yorumlar
ramazan (64 puan) Üye
2021-02-28 01:16:28
Ellerinize sağlık.
PoolKodus (131 puan) Üye
2020-07-26 14:28:11
Güzel.