Ejderha İmparator

07 Temmuz 2020
Çeviri: Aratal
Düzenleme: Aratal
402 Görüntülenme
Bu bölümü 4 Kişi beğendi.

Evrimleşmiş Kılıç Dişli Alev Kaplanı

"Bağırma bana!! Bende böyle birşey beklemiyordum. Anlaşılan ailem ve ben evrimin sonuçlarını yanlış yada az tahmin ettik." Farsia ortaya çıkan rakama bakıyordu. "Sanırım Lütfü veren ejderha bile böyle bir sonucu tahmin etmemişti." Farsia'nın bilinci duygusuz olmasına rağmen kesinlikle şaşırmıştı.

 

Sis bulutu tamamen kaybolduğunda ortaya çıkan yavru kaplana bakan Zeng ve Farsia Önlerindeki şeyin nasıl bir canlı olduğunu tam olarak anlamamışlardı. Zeng Kılıç dişli bir kaplan daha önce hiç görmemişti. Tam olarak nasıl birşey olduğunu merak etmesine rağmen böyle bir sonuçla karşılaşacağını bilmiyordu. Farsia aile kitaplarında kaplanın resmini görmüştü. Lakin normal kılıç diş kaplanları önündeki gibi değildi. Evrim farklı bir sonuç ortaya koymuştu.

 

Yumurtadan çıkan yavru kaplanın altın sarısı gözleri, çenesine kadar uzanan altın sarısı dişleri hemen göze çarpmasına rağmen tek tuhaflık bu değildi. Patilerinde bulunan pençeler dahi altın sarısıydı. Özellikle  kan kırmızı üstüne sarı çizgileri bulunan kürküne yapışmış iki çift kanat. Kürkündeki renklerle aynı olan kan kırmızı tüylerden oluşmuş kanatlarının içinde ara ara sarı tüylere sahip kanatları vardı ve bu kanatlar kapalı dururken  kuyruğunun tamamı kan kırmızı olmasına rağmen kuyruğunun bittiği yerde bir kırmızı alev yanıyordu.

 

"Görünüşü kılıç diş kaplan gibi ama renkleri farklı. Dişleri, pençeleri, gözleri ve kürkünün renkleri farklı normal rekleri böyle değildi. Özellikle o  kanatları hiç bir kaplanda böyle bir kanat görmemiştim. Kılıç diş kaplanlarında kanat olmazdı da zaten." Farsia kaplana bakarken konuştu.

 

"Aslında oldukça tatlı duruyor. Peki normal bir kılıç diş kaplan nasıl birşey" Zeng aradaki farklılıkları görmek istiyordu.

 

"Normalde kanatları olmaz. Kürkü gridir ve üzerinde kırmızı çizgilere sahiptir.  dişleri ve pençeleri beyazdır. Gözleriyse ya mavi olur yada siyah. kuyruğu da gridir fakat kuyruğunda bulunan alev daha açık renktedir. Normal bir kılıç dişli alev kaplanı böyle olur." Farsia Zeng'e açıkladı. "Gerçi benim zamanımda bile soyları tükenmişti. Kitapta anlatılan bu şekildeydi." Farsia da daha önce canlı bir kılıç diş görmediğini  açıkladı.

 

"Anladım." Zeng Farsia'nın anlattığı özellikleri önünde bulunan yavru kaplana bakarken zihninde canlandırdı.

 

"Gerçekten kürk rengi ve pençelerini anlayabilirim. Ama kanat oldukça fazla geldi. Ailem ve ben böyle birşey beklemiyorduk." Farsia'nın şaşkınlığı hala geçmemişti.

 

"Olsun ama yine de tatlı bir yavru kaplan" Zeng yavru kaplana doğru yaklaştı ve elini kaplanın başına doğru uzatmak istedi.

 

"ığğğğrrrrhhh" 

 

Yavru kaplan neyin ne olduğunu bile bilmediği için kendisine yanaşan Zeng'i düşman olarak gördü. ve cılız sesiyle kükredi.

 

"Hı noluyor? Bu da ne" Zeng hızlıca az önceki konumuna geri çekildi. Kaplanın agresifleşmesinden sonra korkmuştu.

 

"Gerçekten bu oldu mu?" Farsia kaplanın kükremesinden sonra ki haline şaşırmıştı.

 

Zeng ve farsianın Az önce baktıkları kaplan agresifleşince tamamen değişmişti. Zeng kaplana yanaştığında farkında olmadan sarı gözleri kan kırmızıya dönmüş ve gözlerini kısmıştı. Ağzını açıp kükremeye çalıştığındaysa altın dişleri ve pençeleri kankırmızıya dönüşmüştü. Kükremesi bittiğindeyse üzerindeki kürkünün ve kanatlarının rengide tersine dönmekle beraber kuyruğundaki alev altın renginde parlamaya başlamıştı. Zeng bu değişimleri fark edince tekrar Farsia'nın yanına hızla çekilmişti. Zeng'in çekildiği sürede yavru kaplanın kuyruğundaki kırmızı alevler tamamen sarı alevlere döndü ve sarı üzerine kırmızıya dönen kürkü kuyruğundaki alevler gibi parlamaya başladı.

 

"Az önce renkleri tamamen değişti." Zeng kaplana bakarken bir kat daha şaşırmıştı.

 

"Renkleri değişti. Sanırım tehlike hissettiğinde renkleri değişiyor savaşağı zaman bu duruma dönüşüyor." Farsia mantıklı ilk tahminini yaptı.

 

Zeng ve Farsia'nın kendisine yaklaşmaktan vazgeçtiğini gören kaplan bir süre sonra kuyruğundaki alevlerin tamamen kırmızıya dönmesiyle tüm vücudu orjinal renklere dönmüştü. Lakin her an tetikte olarak Zeng ve Farsia'yı izliyordu.

 

Zeng şuan orjinal renklerine dönmüş kol uzunluğunda bir gövdeye sahip yavru kaplanı izlerken Zeng tekrar yaklaşmaya başladı. Kaplan Zeng'in yaklaştığını görünce tekrar tiz bir kükreme vererek  renkleri değişti. Zeng bu durumda tekrar geri çekildi.

 

"Farsia Size bu Ejderha lütfunu veren Ejderha'nın ismini biliyor mmusun" Zeng geri çekildiğide kaplana bakarken sordu.

 

"İsmini bilmiyorum fakat büyükbabamın çizdiği bir resmini hatılıyorum." Farsia Elini havada ileri geri yatay bir şekilde götürdükten sonra bilincinde bulunan resmi Zeng'e doğru yansıttı.

 

"Bu... Bu... Titan" Zeng ejderhanın resminden Titanı tanımıştı.

 

"Bu ejderhayı da tanıyor musun." Zeng'in ejderhanın ismini söylediğini gören Farsia merakla sordu.

 

"Hayır onu rüyamda görmüştüm. Kara şeytan Ejderhayla savaşıyordu." Zeng Farsia'ya hızlıca rüyasını anlattı.

 

"Anlıyorum. Demek bize Ejderha lütfunu veren eski Ejderha kralıydı. Lakin sen onu rüyanda nasıl gördün." Farsia Zeng'in rüyasını dinledikten sonra konuştu.

 

"Sanırım Jianta'nın kalbi sayesinde  bana yumurtadayken olan anılarından birini gösterdi." Zeng kendi fikrini söyledi.

 

"Olabilir bu mümkün. O halde büyük babama saldırıp çocuklarım aç dediğinde yanına alıp korumak için kaçtığı yumurtadan çıkan çocuklarını kastediyordu. Büyükbabam Gerçekten yüce bir ejderhaya hizmet etmiş." Farsia Zeng'in anlattıklarına göre çıkarımda bulunuyor.

 

"Sen Titan ve Jianta'yı  tanıyorsun yani?"

 

"hı ne?" Zeng durduğu yerde bir ses duydu.

 

"Noldu." Farsia Zeng'in etrafına bakması üzerine sordu.

 

"Bir ses duydun mu?" Zeng Farsia'ya sordu.

 

"Evet kaplan kükredi." Farsia konuştuklarında kaplanın kükrediğini farketmişti.

 

"Hayır konuşma sesi. Biri bana Titan ve Jiantayı sordu az önce" Zeng duyduğu sesi anlattı.

 

"Saçmalama burda bizden başka kimse yok."  Farsia Zeng'e tuhaf tuhaf baktı.

 

"Titan ve Jianta'yı nerden tanıyorsun. Jianta'nın kalbiyle neyi kastettin." 

 

"Bak yine duydum." Zeng tekrar aynı sesi duymuştu.

 

"Kaplan kükredi sadece." Farsia yine Zeng'in aptallığının tuttuğunu düşünüyordu.

 

"Kaplan mı? Konuşan sen misin?" Zeng  kaplana doğru baktı.

 

"Evet benim." Zeng aynı sesi tekrar duydu.

 

"Kaplan gerçekten konuştu." Zeng kaplana bakarken Farsia'ya seslendi.

 

"Saçmalama sadece kükredi." 

 

"O beni anlayamaz beni şuan için sadece sen anlayabilirsin." Kaplan Zeng'e bakarken konuştu.

 

Zeng yavru kaplanın konuşmasını duyabiliyorken Farsia sadece  Basit kükremeler duyuyordu. Bu yüzden Zeng'in saçmaladığını düşünüyordu.

 

"Senin anlayamayacağını söyledi" Zeng, Farsia'ya baktı.

 

"Nedenmiş o ve sen nasıl anlıyorsun öyleyse." Farsia'nın kafası karışmıştı.

 

"Ejderha kanımdan dolayı beni şimdilik sadece sen anlıyorsun. Anlaşılan sende de ejderha kanı var." Kaplan Zeng'e bakıyordu.

 

"Bende ejderha kanından daha çok jianta'nın kalbi var." Zeng kendisiyle konuşan kaplana terkrar baktı.

 

"Siz ne konuşuyorsunuz." Zeng'in konuşmasına ve yavru kaplanın peşi sıra kükremesi yüzünden ikisinin gerçekten konuştuğunu düşünmeye başlamıştı.

 

"Titan ve Jianta'yı nerden tanıyorsun dedim. Ejderha kalbiyle neyi kastettin." Kaplan Zeng'e sorarken tekrar renkleri değişmiş ve küçük kanatlarını açarak Zeng'e saldırmaya hazırdı.

 

"Jianta benim babamdı. Bana bir görev ve kalbini vererek öldü. Titan ise rüyalarımda gördüğüm eski ejderha kralı." Zeng bu kezde olan biteni bu kez de yavru kaplana anlattı.

 

"O halde Jianta'ya olan borcumu sana ödeyeceğim." Kaplan Zeng'i dinleyip cevap verdiğinde kanatlarını kapatarak eski haline dönmüştü.

 

"Titana olan borcunu anlayabilirim. Fakat Jianta'ya nasıl borcun var." Zeng kaplana bakarken sordu.

 

"İçinde mühürlendiğim yumurta Jianta'nın yumurtasıydı. Kaplan Zeng'e 5 yıl boyunca Titanın yanında kalmasını anlattı.

 

"Efendi Titan bana kanını verip beni iyileştirdiğinde evrim süremin çok uzun olduğunu ve mühürlü kalmam gerektiğini söyledi. Lakin bu mühür için bir Ejderha yumurtasına gerek vardı. Titan kurtardığı ve büyüttüğü ejderhalara sorunca kimse çıktığı yumurtasını vermek istemedi. Çünkü bir Ejderha için doğduğu yumurtası kutsaldır ve benim gibi onlardan aşağılık olan bir varlığa vermek istemedi.Fakat Jianta kendi yumurtasını benim mühürlenmem için vermeyi kabul etti. Bu yüzden ona da borçluyum. " Kaplan 5 yıl sonunda mühürlenmesi için yaşadığı olayları açıkladı.

 

"Demek bu Jianta'nın yumurtasıydı. Onları alabilir miyim. O benim babam sonuçta." Zeng kaplana sordu.

 

"Seni büyüttüğü için alabilirsin. Sonuçta onu baba olarak görüyorsun." Kaplan bu karar karşı çıkmadı.

 

"Beni acaba en yakın şehir diye mi gerçekten buraya yolladın. Yoksa bu kaplanı ve yumurtanı bulmam için mi? Bir de görüğüm o rüya var hepsi birbiriyle bağlantılı mı yani?" Zeng yumurtanın parçlarını toplarken düşünmeye dalmıştı. (Saksı çalışmaya başladı. Afferim sana :D)

 

"Ona olan borcumu sana ödeyeceğim. Bana kanlı büyü anlaşmasını yapabilirsin." Zeng yumurtayı toplarken  yavru kaplan geldi ve önünde sağ patisindeki pençesiyle kendi boğazından bir damla  kan akıttı ve eğilerek yumurta parçalarını  boyut kolyesine yerletiren Zeng'e sundu.

 

"hı? Ne dedin?" Zeng düşüncelerinden kurtularak evrimleşmiş yavru kılıç dişli alev kaplanına baktı.

 

 

Lütfen okuduğunuz bölüme yorum yapmayı unutmayınız. Unutmayın ki yaptığınız her yorum çevirmenleri cesaretlendirir ve mutlu eder. İyi okumalar.
Yorum Yap
Üyelik girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için tıklayın.
Yorumlar
ramazan (64 puan) Üye
2021-02-28 01:16:43
Ellerinize sağlık.
PoolKodus (131 puan) Üye
2020-07-26 14:28:29
Güzel.