Ateşli Ok Kolları

"İyiyim birşeyim yok. İçeri gelin size herşeyi anlatacağım." Zeng önündeki ikilinin endişeli olduklarını farkedince ikisini de mağara odasına çağırdı ve sırtındaki pelerinle içeri girdi. Thinker ve Mex de Zeng'i takip ettiler.

 

"İşte bu Hırçın." Zeng pelerinini yere koyarak hırçını ortaya çıkardı.

 

"Bu da ne böyle???" Thinker hırçını gördüğünde bağırdı.

 

"Sakin ol abla. Hırçın benim arkadaşım." Zeng Thinker'ı sakinleştirmek istedi.

 

"Bu mu arkadaş. Bu bildiğin canavar  ve oldukça garip." Thinker hırçına bakarken söylendi.

 

"Sensin canavar" Hırçın Thinker'a öfkelenerek dönüşüme girdi.

 

"Sakin ol hırçın Thinker ablaya zarar vermek yok." Zeng Hırçına baktıktan sonra hırçın eski haline döndü.

 

"Seni dinliyor mu? Bu şeyle kanlı büyü anlaşması mı imzaladın sen." Thinker hırçının Zeng'i farkettiğini görünce Zeng'e sordu.

 

"Hayır anlaşma imzalamadım. Dediğim gibi o benim arkadaşım. Ama onu anlayabiliyorum."  Zeng hırçına bakarak cevap verdi.

 

"Ne? nasıl? Sen şaman gelişimcisi değilsin." Thinker biraz sakinleşmişti.

 

"Ejderha kanımız yüzünden. Herşey göreve çıktığım ikinci gün başladı..."

 

Zeng başından geçenleri anlatmaya başladı. Mağaraya nasıl ulaştığını, Farsia'nın bilincini, Hırçının hikayesine hepsini sırayla anlattı. Mex ve Thinker Zeng'i dikkatli bir biçimde dinledir.  Herşeyi anlattıktan sonra Thinker artık hırçına karşı hiç bir tedirginliği kalmamıştı.

 

"Yalnız yine de o anlaşmayı hırçın önermiş kabul etmeliydin." Thinker herşeyi baştan sona dinledikten sonra Zeng'in anlaşma yapmadığı için pişman olmayacağını umuyordu.  Şayet araları bozulursa Hırçın Zeng'i bırakabilir. Hatta daha kötüsü Zeng'e saldırabilirdi.

 

"Hayır anlaşma yok. Arkadaşlar arasında anlaşma olmasına gerek de yok demi hırçın." Zeng Hırçına bakarak gülümsedi.

 

"Evet öyle. Ne olursa olsun seni koruyacağım." Hırçın da Zeng'e alışmıştı. "Ama bu çocuk..." Hırçın Mex'e bakarak kükremeye başladı.

 

"Neden bana bakıyor." Tüm konuşma boyunca sessiz kalan Mex, hırçının ne demek istediğini anlamak için Zeng'e sordu.

 

"Nedense sende garip birşeyler hissetmiş. Sebebini anlamasada senden hoşlanmamış." Zeng hırçının ne söylemek istediğini Mex'e anlattı.

 

"Hmm her neyse iyi olduğuna göre endişelenecek birşey yok. Ben gidiyorum."  Mex, Zeng'in mağara odasından ayrılarak kendi mağara odasına doğru gitmek için kapıya doğru ilerledi.

 

"Sonunda kaplanı buldun. Hırçın anladı mı acaba?" Mex kapıdan çıkarkan kendi kendine düşünüyordu.

 

"Zeng onda garip birşeyler var sebebini bilmiyorum ama ona karşı dikkatli olmalısın." Kapıdan çıkan Mex'i izleyen Hırçın Zeng'e uyarıda bulundu.

 

"Sorun yok oda benim arkadaşım. İyi birisidir." Zeng fazla endişelenmemesi gerektiğini söyledi.

 

"Peki o halde bende gidiyorum Zeng. Sende üstünü başını değiştir. Harap olmuşsun gibi görünüyorsun." Thinker da Mex'den sonra ayrılmaya karar verdi. "Bu arada 15 gün sonra dış saha öğrencilerinin ölüm kalım mücadelesi var. Lp diskini getir." Thinker Zeng'e baktı.

 

"Ölüm kalım mücadelesi mi oda ne?" Zeng diskini çıkardığında Thinker'a şaşırmış olarak baktı.

 

"Loncaya en son katılanlar ve onlardan bir tık önce katılan kuşak arasında bir turnuvadır. Bu turnuvada ölümlerin yaşanabilmesi sebebiyle öğrenciler kendi arasında artık buna ölüm kalım turnuvası ismini verdiler. Ne de olsa yumrukların ve tekmelerin gözü yoktur. " Thinker Zeng'e açıkladı.

 

"İyi ama kıdemliler birşey demiyor mu kendi öğrencilerinin birbirini öldürmesine?" Zeng böyle birşeye sessiz kalınmaması gerektiğini söyledi.

 

"Ne kadar karşı olsamda zayıfların güçsüz oldukları için suçlayabilecekleri tek kişinin kendisi olduğunu söylüyorlar. O yüzden buna alış. Sende katılacaksın al bakalım 500 lp" Thinker Zeng'in disketine 500 lp aktardı.  "Bununla lonca binasının yanındaki lonca kütüphanesinde çarşıdakilerdne daha iyi bir teknik alabilirsin."  Thinker Zeng'e yardım ettikten sonra kapıya yöneldi.

 

"Ighhhhrr" 

 

"Ne dedi." Tinker, Hırçının kükremesini duyunca bir an duraksadı.

 

"Bu turnuvayı sevmiş." Zeng, Thinkera  hırçının ne demek istediğini açıkladı.

 

"Onu oraya götüremezsen. Henüz onu elinden alamayacakları kadar güçlü değilsin" Thinker, Zeng'e son uyarısını yapıp ayrıldı.

 

"Bu turnuva kötü oldu. Ben biraz yiyecek birşey alayım. bir de yeni giysiler. Sen ne istiyorsun Hırçın" Zeng yırtık pırtık içindeki üstünü değiştirmeliydi.

 

"Et al bana." Hırçın sadece et istediğini belirtti.

 

Zeng mağara odasından çıktıktan sonra lonca çarşısında bulunan lonca binasına gitti. Amacı gölge yosunlarını vererek kazandığı lpleri almaktı. Bu Lplerle giyecek ve yiyecek alacaktı.

 

Zeng görev kontrol kıdemlisine gelince gölge yosunlarını çıkarttı.

 

"33 Lp biraz fazla verdiniz kıdemlim."

 

"Haberin yok sanırım. 3 gün önce gölge yosunları toplama görevine talebi arttırmak için artık 6 yosuna 2 lp veriyoruz." Kıdemli Zeng'in üstüne bakınca görevden yeni  geldiğini farkederek açıkladı.

 

"Demek öyle teşekkür ederim." Zeng kıdemlinin açıklamasından sonra Lp'leri alarak lonca çarşısına geldi.

 

Lonca çarşısına gelen Zen Thinker'ın verdiği lp leri harcamadan kendisine bir kaç giyecek ve biraz yiyecek aldıktan sonra Hırçın için alabileceği en pahalı etlerden alarak hepsini boyut kolyesine yerleştirdi. İstediklerini alan Zeng Thinker'ın tavsiyesi üzerine Lonca kütüphanesine yöneldi.

 

Zeng lonca kütüphanesine geldiğinde üç  katlı binaya bakarak içeri girdi. Bina fazla büyük olmamasına rağmen küçükte değildi. 3 katlı bir yapıya sahip ve Her katında her türlü gelişimci için teknik ve gelişim kitapçıkları bulundurmaktaydı. Zeng'in etrafa boş boş baktığını gören bir kıdemli ona yaklaştı.

 

"Genç adam ilk defa buraya geliyorsun sanırım." Kıdemli Zeng'e yaklaşınca söze girdi.

 

"Evet efendim. İlk defa geliyorum. Ölüm kalım turnuvası için hazırlanmak istedim."

 

"Ölüm kalım turnuvası mı. Bugünlerde ona böyle mi diyorsunuz. ehehe" Kıdemli Zeng'e bakarken güldü. "Ne tarz birşey arıyorsun." Kıdemli Zeng'e göz kırptı.

 

"Ateş elementalisti için bir saldırı tekniği arıyorum. 500 lonca puanım var." Zeng kıdemliye nasıl birşey aradığını ve limitini söyledi.

"Ateş elementalisti mi? Sen gibi birisini uzun zamandır görmedim." Kıdemli Zeng'in gelişimci türüne şaşırdı.

"Hmm birinci kat 100 lp ile 400 lp arası teknik ve gelişim kitapçıkları içerir. İkinci kat 400 ile 900 lp arası teknik ve gelişim kitapçıklara sahiptir. Üçüncü kat ise 900 lp ve üzerindekilere sahip. Bu durumda ikinci kat daha uygun olablilir." Kıdemli kütüphane hakkında bilgi verdi.

 

"Siz nasıl uygun görürseniz." Zeng Kıdemliyi dinlemeye karar verdi.

 

"Peki gel benimle." Kıdemli Zeng'i ikinci kata doğru götürdü.

 

"Ateş elementalisti saldırı teknikleri burada bulunuyor. Oldukça nadir bulundukları için teknik sayısı da bir hayli az." Kıdemli Zeng'i elementalistler için ayrılmış küçük bir teknik ve kitapçık odasına götürdü. Bu odada her tür elementalist için teknikler bulunuyordu.

 

"Gerçek çok az." Zeng ikinci katta kıdemliyi takip ettiği sürece diğer gelişimci lerin teknik ve gelişim kitapçıkları  için ayrılan alanları görmüştü. Şuan bulunduğu oda gerçekten diğerlerine göre oldukça küçük bir alana sahipti.

 

"Sana tavsiyem bu Ateşli Ok kolları." Kıdemli raftan bir kitapçık bilgilendirmesi alarak Zeng'e gösterdi.

 

"Kollarını ateşle kaplayıp daha bu ateşleri rakibe savurmaya olanak sağlar." Zeng bilgilendirmeyi okudu. "Oldukça iyi görünüyor. Kaç Lp" Teknik Zeng'in hoşuna gidince fiyatını sordu.

 

"450 Lp" Kıdemli saldırı tekniğinin fiyatını açıkladı.

 

"Peki bunu istiyorum kıdemlim." Zeng tekniği almak istedi.

 

Zeng kütüphaneden saldırı tekniğini aldıktan sonra Mağara odasına gelerek yeni aldığı elbiselerini giydi. Hırçınla beraber lona çarşısından aldığı yiyecekleri yemek için üm yiyecekleri önüne çkardı.

 

"Ateş almayı unuttum." Zeng yiyecekleri çıkardıktan sonra yemekleri pişirmek için ateş almadığını farketti.

 

"Önemi var mı? Ben böyle de yerim." Hırçın etlerin pişip pişmediğini hiç umursamadı.

 

"Pişerse daha lezzetli oluyor." Zeng Hırçına açıkladı.

 

"Tamam o zaman kuyruğumdaki ateşi kullan." Hırçın başını sağa sola doğru salladı.

 

Zeng, Hırçının önerisi üzerine Yiyecekleri ateşte pişirdikten sonra herşeyi silip süpürdüler. İkisi de oldukça acıkmış vahşi hayvanlar görünüyordu. Zeng  yemekleri hırçınla birlikte yerken tamamen hırçın gibi görünüyordu. İkili yemeklerinden sonra güzel bir uyku çekmek isteyerek oldukları yerde mağara odasının zemininde yan yana uyudular.