Ejderha İmparator

07 Temmuz 2020
Çeviri: Aratal
Düzenleme: Aratal
434 Görüntülenme
Bu bölümü 5 Kişi beğendi.

Kimsenin Yardım Etmediği Kız

Zeng yaklaşık iki saat boyunca yürüdükten sonra farkında olmadan şehrin içinde bulunan küçük pazar alanlarından birine gelmişti. Şuan bulunduğu pazar diğer pazar alanlarına göre de küçük sayılıyordu. Hizmet ettiği toplum en düşük bütçeye sahip insanlara hitap ediyordu. Bu yüzden pazarda her türlü düşük kaliteli malzeme bulunuyordu.

 

"Vay canına  burada ne kadar değişik şeyler var." Zeng bir tezgahın önündeki eşyalara bakarken kendisinden geçmişti. İlk defa bu kadar değişik şeyler görüyordu. "Bunlar kılıç mı? Jianta'nın bana anlattığı kılıçlar bunlar olmalı ama çok büyük bunlar." Zeng'in gözleri tezgahın üstüne asılmış kılıçlara yönelmişti. "Bende bir gün kılıç kullanacağım mutlaka."

 

"Hey çocuk birşey almayacaksan, tezgahın önünü kapama. "


Kafasında beyaz bir takke üstünde ince kahverengi bir ceket ve onun altında beyaz bir elbise giyen orta yaşlı tezgahtar Zeng'e oturduğu yerden bağırmıştı.

 

"Aman be yemedik ya huysuz herif seni. Bir şeylere baktık sadece. Neyse gidiyorum."

 

Zeng tezgahtarın kendisine bağırmasına oldukça sinirlenince tezgahtarla daha fazla uğraşmak istemedi. Battaniyesini sırtına alıp tekrar çarşıyı gezmeye başladı. Daha çok yeni şey görmek istiyordu.

 

"Bu parlak taşta ne böyle?" Zeng biraz  yürüdükten sonra  beyaz bir renk saçan bir avuç büyüklüğünde olan taşın parıltısı  dikkatini çektiği için taşın olduğu tezgahın önüne gelmişti. Tezgahın önünde birkaç kişi bulunuyordu.

 

"Hava Ruh Taşı. Bu taş  hava ruh gelişimcileri için oldukça faydalıdır. Hava elementini kendileri için kolaylaştırır. nadir olmasa bile böyle bir pazarda ilk defa görüyorum. Kesin bize göre çok pahalıdır. Benim işime çok yarardı oysa."

 

Tezgahın önünde taşa bakan bir kaç kişiden biri olan 17-18 yaşları arasındaki siyah ceketli bir genç taş karşısında heyecanlanmıştı.


 

"Yanlış hatırlamıyorsam ruh gelişimcileri ruh güçleriyle element(Hava, su, toprak, ateş ve yıldırım.) yaratıyordu. O halde bu taş hava ruhçularının ruh güçlerini hava elementine dönüştürmesine yardımcı mı oluyor veya dönüştürdükleri gücü kontrol etmelerini mi kolaylaştırıyor? hmm" Zeng gencin açıklamasıyla beraber kafası karışmış bir şekilde tekrar taşa bakarak düşünmeye başlamıştı.

 

"Bayan bu Hava Ruh Taşının fiyatı nedir?" Siyah ceketli genç taşla gerçekten ilgileniyordu.

 

"63 yeşil ruh cevheri" Kadın umursamadan cevap verdi. Böyle bir gencin taşı alacağını düşünmüyordu.

 

"63 yeşil ruh cevheri mi? Bu bu çok pahalı ama" Genç gerçekten taşın hayal ettiğinden bu kadar  fazla fiyata sahip olmasını beklemiyordu.

 

"Fiyatları ben koymuyorum. Almayacaksan beni oyalama." tezgahtar kadın gencin tepkisinin daha önce tahmin ettiği gibi çıktığını görünce daha fazla muhattap olmak istemedi.

 

"Ben ne tür bir gelişimci olduğumu bilmediğim için nasılsa bana şuan  lazım değil ."  Zeng taşın ne işe yaradığını öğrendikten sonra daha bir çok görmesi gereken şeyin olduğunu farketti. Ne kadar çok görürse o kadar çok görmek istiyordu. Yeni şeyler Zeng'i gerçekten heyecanlandırmıştı.

 

Zeng biraz daha gezince burnuna çevreden gelen muhteşem yemek kokuları acıkmış olduğunun farkına varmasını sağladı. Sağ elini midesinin üstüne koyarak yürümeye devam etti. "Gerçekten acıkmışım. Hiç paramın olmaması çok kötü. Bir sürü güzel koku var. Kesinlikle tatları cok güzeldir. Şuan onlardan yiyemesemde kesinlikle daha sonra yiyeceğim."  

 

Zeng kimsenin olmadığı ara bir sokakağa girerek battaniyesindeki eşyalarını çıkardı. "Yolumun uzun olacağını düşünerek bu kadar balığı yanıma almak gerçekten iyi fikirdi. Moruğun beni ışınlayacağını bilsem bu kadar almazdım. Bu yüzden şuan aç kalmış olabilirdim. Hadi yumulayım bari." Zeng battaniyesinin içindeki balıkların bir kısmını yemeye başladı. "Keşke pişirecek ateşim olsaydı. Tatları bu şekilde o kadar güzel değil."

 

Zeng balıklarını hızlıca yemeye bakıyordu. Daha gezmesi gereken çok yer olduğunu düşünüyordu. Bulunduğu şehir kendisi için koskocamandı. Lonca seçmelerineyse 1 hafta vardı. Bir loncaya girdikten sonra tek amacının çalışıp güçlenmek olmasından dolayı kolay kolay bir daha şehri gezme fırsatının olmayacağını sanıyordu.

 

"Ah moruk ah keşke beni bu kadar erken bırakmasaydın. Burayı seninle beraber gezseydik keşke. Bir sürü güzel şey var burada. Bu şeyleri seninle görmek isterdim. Gerçi sen burada istemeden birkaç kişiyi ezerdin sanırsam ehehe. Biliyor musun cidden bir çok şey öğrendim. Burdaki şeyler gerçekten muhteşem ama insanlar senin gibi çok huysuz be moruk. Bir gün senin için çok büyük bir balık yakalayacağım bunu unutma sakın." Zeng yemeğini yedikten sonra düşüncelerinin arasında kaybolmuştu

 

"Gel buraya babacıktan kaçamazsın güzel kız. Biraz evcilik oynayalım seninle"

Zeng duyduğu ses karşısında düşüncelerinden kurtuldu. "Evcilikte ne? Güzel bir oyunsa bende daha sonra oynayabilirim." Evcilik oyununu merak ederken sesin geldiği yere doğru yürüyünce  toplanmış bir kalabalık olduğunu farketti. insanların arasından küçük boyuyla geçerek en öne geldi.

 

"Hadi ama boşa debeleniyorsun. Sana kimse yardım etmez burada. Uslu bir kız olursan canını çok acıtmam bak."  Elinde uzun siyah ve ucunda küçük bir mızrak başı bulunan kırbaca sahip 30 lu yaşlarında kel  bir erkek kamçısını yere vurarak önündeki kıza bakıyordu.

 

"Buna çok pişman olacaksınız. Hayalet Loncası." Giydiği mor elbisesinin bır kısmı yırıtılan ve elleriyle vücudunun açılan yerlerini kapatmaya çalışan 15-16 yaşlarındaki kız sadece gözyaşları içinde cevap verebildi.

 

"Hey hey küçük kız dediğim gibi burda kimse bizim işimize karışmaya cesaret edemez. Sabrım tükeniyor bak." Adam kırbacını tekrar yere vurarak kızın üstünedoğru yürümeye başladı.

 

"Bu adam ve kız oyun oynamıyorlar ki. Adam açıkcası zorba neden kimse birşey demiyor?" Zeng gördüklerinin bir oyun olmadığını ve adamın kıza zalimlik ettiğini düşünerek "Hey keltoş kızı rahat bırak daha fazla zorbalık yapma artık " kendini daha fazla tutamadı.

 

"Bana Hayalet Loncasının acımasız ikizlerinden olan Dargo'ya kim keltoş diyebilir?" Zengin lafı üzerine sinirlenen adam arkasındaki kalabalığa doğru döndü.

 

"Ben dedim. Seni gidi kel seni. Bir sorunun mu var? Seni zalim keltoş seni" Zeng elini yumruk yapmış aşağı yukarı adama doğru sallıyordu.

 

"Velet kellen gövdene ağır geliyor anlaşılan. Şimdi senin canını alacağım ki hafifleyesin." Zeng'in sözlerini duyup Zeng'i gördükten sonra küçük bir veledin kendisine keltoş diye hitap etmesine dayanamayan Dargo kaşlarını çatıp Zeng'e bakmıştı.

 

"Dargo usta gitmeliyiz. Şehir koruyucuları bu tarafa doğru geliyor. Eğer burada kalırsak durum daha da kötü bir hal alacak." Dargo'nun yanında bulunan iki adamdan biri olup sırtında kılıç taşıyan soldaki adam  uzaktan gelen şehir koruyucularını görünce Dargo'yu  uyarmak zorunda kaldı.

 

"Velet bu iş daha bitmedi. Bekle sen. Ortam kötü kolla g*tü. Elbet yine yakalarım seni." Dargo şehir koruyucuları lafını görünce ayrılmadan önce Zeng'e pis bir bakış attı ve ekibiyle beraber şehir koruyucularının geldiği yönün tersine doğru kaçmaya başladı.

 

"İyi misin abla. Dur sana yardım edeyim." Zeng kızın ayağa kalkmakta zorlandığını görünce kızın sağ elini kendi sol omuzuna doğru götürdü ve kızı yavaş yavaş ayağa kaldırdı.

 

"Neler oluyor burada? Bu kalabalık neden toplandı?" Olayın yaşandığı yere gelen şehir koruyucuları kalabalığın neden burada toplandığını sordu.

 

"Üç adam bu ablaya eziyet edip, zalimlik yapıyordu." Zeng kimseden bir ses çıkmadığını görünce şehir koruyucularına durumu açıkladı.

 

"Demek Hayalet Loncasından Dargo ha. Kimsenin neden konuşmadığı belli." Şehir koruyucuları ekibinin lideri Zeng'in açıklamasını dinledikten sonra kimsenin neden konuşmadığını anladı.

 

"Hayalet lonca nasıl bir lonca? Neden kimse onları durdurmadı koruyucu amca?" Zeng koruyucunun sözleri üzerine toplanan kalabalıktan kimsenin onlara neden birşey demediğini daha da merak etti.

 

"Çocuk ciddi misin sen? Hayalet loncayı bilmiyor musun?" Koruyucu Zeng'in sorusu üzerine ona tuhaf tuhaf baktı.

 

"Hayır bilmiyorum. "

 

"Hmm o halde anlatayım. İyi dinle beni. Hayalet Lonca son yıllarda ortaya çıkmış olup suikast konusunda uzmanlaşmış bir Kara Lonca'dır. Resmi değildir ve gizlice el altından bir çok suça karışmıştır. Kendilerine karşı çıkan insanları hiç merhamet göstermeden öldürürler. Eğer kendilerine karşı çıkan insanlar güçlü kişilerse Ekipleri Gece gölgesinde bu insanlara suikast yaparlar. Yani çok acımasızlardır." Koruyucu Zeng'in gerçekten birşey bilmediğini düşünerek Zeng'e kısa bir açıklamada bulundu. "Her neyse şimdi gitmeliyiz. Belki yol üstünde onları yakalama fırsatı buluruz." Koruyucu Zeng'e açıklama yaptıktan sonra diğer koruyuculara Dargo ve adamlarının gittiği yöne doğru ilerleme emri verdi.

 

"Şey bana yardım ettiğin için teşekkür ederim. Benim adım Thinker ya seninki nedir?" mor elbiseli kız bir eliyle elbiselerinin yırtıldığı yerleri kapatmaya çalışırken diğer eliyle Zeng'in omuzundan destek alırken Zeng'e teşekkür etme gereği duymuştu.

 

"Rica ederim abla. Benim adım Zeng." Zeng Thinker'ı desteklerken ismini söledi. Açıkcası desteğiyle ayakta durabilen insanın göz yaşlarının hala kurumamasına içten içe oldukça üzülmüştü.

 

 

 

 

Lütfen okuduğunuz bölüme yorum yapmayı unutmayınız. Unutmayın ki yaptığınız her yorum çevirmenleri cesaretlendirir ve mutlu eder. İyi okumalar.
Yorum Yap
Üyelik girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için tıklayın.
Yorumlar
ramazan (64 puan) Üye
2021-02-26 19:59:13
Ellerinize sağlık.
Asedion (1091 puan) Üye
2020-07-12 21:08:21
Evet ana karakterin sevgilisi olacak karakter olaya dahil oldu
aratal (9 puan) Yazar
2020-07-13 18:52:11
@Asedion, Emin misin :)