Ejderha İmparator

07 Temmuz 2020
Çeviri: Aratal
Düzenleme: Aratal
375 Görüntülenme
Bu bölümü 3 Kişi beğendi.

Zeng'in Potansiyelini Anlaması

"Ne? ben... ben üşüyor muyum."  Zeng ve hırçın uyuduktan bir süre sonra gözünü açtı.

 

"Gerçekten üşüyorum. kuyruğum...." 

Hırçın üşüdüğünün farkına varınca başını kuyruğundaki alevlere doğru döndürmüştü. Dikkatli gözlemden sonra kuyruğundaki ateş gücünün yavaş yavaş emildiğinin farkına vardı. Dönüşüm geçirerek büyü gücünü eski haline getirdi.

"Zeng uyan!" Hırçın pençesiyle Zengi dürttü.

 

"Ne oldu hırçın. Çok uykum var benim." Zeng diğer tarafa dönerek uyumaya devam etti.

 

"Sana uyan dedim." Hırçın pençesiyle Zeng'in başına vurdu.

 

"Tamam tamam kalktım."

 

"Burda birisi var sanırım." Hırçın olan biteni anlattı.

 

"Burda birisi olamaz. Benim iznim olmadan birisinin girmesi imkansız." 

 

"O halde kuyruğuma bak." Hırçın dönüşümünde çıkarak kuyruğunu Zeng'e gösterdi.

 

"Ben birşey göremiyorum." Zeng bir süre hırçının kuyruğundaki alevlere baktı.

 

"Garip daha demin hissediyordum." Hırçın düşünmeye başladı. "Zeng uyuduktan sonra başladı ve Zeng uyandıktan sonra bitti. Yoksa o" Hırçın başına gelenleri düşününce Zeng'den şüphelendi.

 

"Kuyruğumun ateşini absorbe eden sensin anlaşılan." Hırçın, Zeng'e düşündüklerini anlatmaya başladı. "Bir ejderha gibi gelişiyorsun bi nevi."

 

"Hı ejderha mı ne demek istiyorsun." Zeng elini başına koydu.

 

"Titan ve diğer yavru ejderhalarla olduğum süre boyunca bazıları sürekli uyurken ara ara uyanır ve yemek yedikten sonra geri uyurlardı. Bir tek titan hiç uyumamış hep benle ilgilenmişti."  Hırçın bildiklerini anlatmaya başladı. "Bunun sebebini sorduğumdaysa yavru ejderhaların genelinin uyurken güç seviyelerini arttırdığını söylemişti. Geliştikleri zamansa uykuya o kadar ihtiyaçlarının olmadığını söylemişti." 

 

"Demek o yüzden uyurken de büyü gücü çekiyorum. Farsia haklı olmasına rağmen bunu bilmiyordu." Zeng farsia ve hırçının anlattıklarını kendi anladıklarına göre birleştirdi.

 

"Neyse uyandırman iyi oldu. Turnuvaya hazırlanmam gerekiyor." Zeng Kütüphaneden aldığı Alevli Ok Kolları kitapçığını çıkardı.

 

Alevli Ok kitapçığı:

 

Kollarınızda topladığınız büyü gücünü kollarınızı arkadan önedoğru sallayarak rakibinize doğru fırlatma olanağı sağlar. Bu sayede rakibinize karşı yaklaşmadan saldırılarda bulunabilirsiniz. Fazla büyü gücü gerektirdiğinden doğru zamanlarda kullanmanız hayati önem taşıyabilir. Tekniğe başlamak için minimum koşul Altın Seviye başlangıç ruh oluşumudur.

 

"Ne altın mı?" Zeng son cümleyi okuduğunda başından kaynar kazanlar dökülmüş gibi hissediyordu.

 

"Ne oldu Zeng?" Zeng'in halini gören hırçın uzandığı köşeden Zeng'e doğru başını kaldırdı.

 

"Tüm lp'mi bu kitapçığa verdim fakat kullanamıyorum. Altın seviye olmam lazımmış. Ama ben gümüş seviyedeyim." Zeng durumu Hırçına açıkladı.

 

"Sende altın seviyeye çık o zaman." Hırçın ilgisizce cevapladı.

 

"Nasıl çıkayım o kadar kolay mı üstelik hiç meditasyonda gelişim için teknik bilmiyorum." Zeng yüzünü yere eğdi.

 

"Sen normal insanlar gibi değilsin. Bir fikrim var beni ormana götür." Hırçın Zeng'in üzüldüğünü farkedince dayanamadı.

 

Zen, Hırçının fikri üzerine tekrar Hırçını pelerini içerisine koyarak sırtında hırçınla beraber ormana doğru yola koyularak mağara odasından çıktı. Zeng'in başka haritası olmadığı için ormanda çok yol katetmeyi düşünmüyordu. Orman sınırına geldikten bir süre sonra ikili durdu. Fakat Hırçın daha ileri gitmek istedi. Zeng hırçının isteğini kabul ederek ormanın içinde bir nehire ulaştılar. Hırçın burayı uygun bulunca Zeng'e durmasını söyledi.

 

"Bir ejderha yavrusunun güçlenmesinin en iyi yolu uyumak ve doğaya karşı uyum sağlamaktır." Hırçın bilge bir öğretmen gibi oturmuş Zeng'e nasihat verirken tek pençesini Zeng'e doğru uzatmıştı.

 

"Yani ne yapmalıyım." 

 

"Yani tüm büyü gücün bitene kadar. Bu kayaya saldır. Büyü gücün bitince uyuBu hem vücuduna hemde büyü gücüne katkı sağlar bu işlemleri ne kadar hızlı yaparsan o kadar gelişirsin.  Uyuduğun zamandaysa Jianta'nın ejderha büyüsünü doğadan çekersin. Sahi Jianta ne tür bir büyüye sahipti." Hırçın Titan'ın bu konudan bahsettiğini hiç hatırlamıyordu.

 

"Şey bilmiyorum. Genelde Ateş kullanıyordu. Ama bir keresinde ormandaki hayvanlar tarafından ağır yaralandığımda acımı azaltmak için su kullandığını görmüştüm." Zeng dikkatli düşününce bunu hatırladı.

 

"Su ve ateş mi? hmm. Zeng Jianta'nın kalbi nasıldı. Bana anlatabilir misin. "

 

Hırçın Titan ve diğer ejderhalarla yaşadığı süre boyunca Titan hariç ejderha yavrularının sürekli uyuduğu ve yemek  dışında uyanmadıkları için ejderha yavrularının hiç birine hakim değildi. Titan'a ejderhaların büyüsünün neye göre belirlendiğini sorduğunda bunu kendisininde bilmediğini öğrenmişti.

 

Titan, Hırçına ejderhalar belirli bir yaşa geldiklerinde içlerindeki büyü gücü açığa çıktığını ve pençeleri yada vücutlarının buna göre renk değiştirdiğini veya şekil aldığını söylemişti. Ölen bir ejderhanınsa büyüsünü anlamanın tek yolunun cesedindeki kalbine bakmak olduğunu anlatmıştı. Ejderhalar öldüğünde büyü güçleri vücutlarındaki belirginliğini terk etmesine rağmen kalpleri tamamen yok olmadıkça büyülerinin bir kısmı kalp tarafından saklanırmış.

 

Lakin  hırçın mühürlenmek için doğduğu yumutayı veren tek ejderha titan olduğundan onu hatırıyordu. Jianta'nın büyüsü o zamanlar henüz ortaya çıkmamış ve normal bir ejderha olduğundan ne tarz bir büyü gücü olduğunu hiç öğrenememişti. Jianta kalbini Zeng'e verdiğinden dolayı Zeng Jianta'nın kalbinin nasıl birşey olduğunu biliyor olmalıydı.

 

"Şey 5 farklı renkteydi. Bunlar kırmızı, mavi, kahverengi, beyaz ve bu renklerin tam ortasındaki sarıydı." Zeng Jianta'nın kalbini ilk gördüğü zamanı hiç bir zaman unutmayacak bir şekilde hafızasına kazımıştı.

 

"Beş renk mi? Bu beş renk bir bakalım." Hırçın pençesin çenesine koyarak düşünmeye başladı. "Senin meridyenlerin de bu renklere sahip mi?" Hırçın Zengle birleşen Jianta'nın kalbinin Zeng'in büyüsü üzerindeki etkileri merak ediyordu.

 

"Evet sahip." Zeng meridyenlerine daha önce göz gezdirdiği için bunu biliyordu.

 

"Peki o halde bir tahminim var. Ama önce büyü gücünü kullanırken. Meridyenlerini nasıl kullanıyorsun gözlemler misin?" Hırçın düşündüğünü söylemeden önce fikrinden daha emin olmak istedi.

 

"Peki" Zeng büyü gücünü harekete geçirdi. "57 meridyenden sadece 13 tanesini kullanabiliyorum. Bu 13 meridyende kırmızı olanlar ve hafif bir parlaklığa sahipler." Zeng büyü gücünü kullanırken meridyenlerini aktif olan meridyenlerinin sayısını ve rengini belirtti. 

 

"Peki büyü gücünü toplarken hangilerini kullanıyorsun." Hırçın fikrinin doğru olduğundan biraz daha emin olmuştu.

 

"Mmm hepsini birden kullanıyorum." Zeng bu kez büyü gücü toplamaya başladı.

 

"Yani büyü gücü toplarken 57 meridyen büyü gücü kullanırken 13 kırmızı meridyeni kullanıyorsun. Bu da sanırım ateş elementalisti olarak kendini eğittiğin için." Hırçın fikrinden nerdeyse tamamen emin olmuştu. "Sanırım Jianta tüm elementleri kullanabilen bir ejderha büyüsüne sahipti. Kalbinin beş rengiyse bunları temsil ediyor olmalı. Bunlar, ateş-kırmızı, mavi-su, kahverengi-toprak, beyaz-hava ve sarı-yıldırım. Seninde hepsini kullanabiliyor olman lazım." Hırçın kendi fikrini açıkladı. "Bu nehirden ateşe yaptığın gibi Su toplayıp büyü gücünle birleştirmeye çalış."  Hırçın nehrin yanına doğru ilerledi.

 

Zeng, Hırçının peşinden nehre yaklaştı ve elini nehrin suyuna batırarak ateş elementalistine Ateş elementalisti başlangıç kitapçığındaki gibi eğitim yapmaya başladı. Bir kaç dakika sonra ellerini sudan çıkardı.

 

"İşe yaramıyor hiç birşey hissedemedim." Zeng birşey olmadığının farkındaydı.

 

"Bunun iki açıklaması var o halde. İlk olarak ben yanıldım. İkinci olarak uyguladığın yöntem başarısız veya Ateş elementalisti olman yüzünden. İkinci açıklama bence daha mantıklı. Ben yanılmış olamam" Hırçın konuşmadan önce Zeng'e bir süre baktı. (Aman herşeyi de bil 5 yıl Titanla kaldın diye.)

 

"Ateş elementalisti olmam mı?" Zeng seçtiği yolla konunun ne alakası olduğunu düşünüyordu.

 

"Şöyle ki ilk olarak kendini Ateş elementalisti olarak eğittiğin için suyu kullanamıyorsun ve Ateşi kullanırken 13 meridyeninin hafif bir kırmızı parlaklığı olduğunu söylemiştin. Diğer 44 meridyenin büyü gücü kullanamıyor. Sadece büyü gücü toplamaya yarıyor. Bu durumda 13 meridyen tamamen kırmızı parlaklığına ulaşmadan diğer elementleri kullanamazsın. Sanırım meridyenlerin arasında kilit gibi birşey var. Eğer İlk önce su veya toprak elementalisti olmayı seçmiş olsaydın. Bu sefer onların parlaklığını maksimuma ulaştırmadan diğer elementleri kullanamayacaktın." Hırçın kendi fikrinin en iyi tahmin olduğunu düşünüyordu. (Ukala kedi seni)

 

"Yani bir başka elementi kullanmak için önce Ateş elementini maksimum parlaklığına çıkartarak diğer elementlerin kilidini açmak zorundasın. Aksi halde sadece tamamen potansiyeline ulaşamazsın." Hırçın lafını bitirdiğinde zekasıyla gurur duyuyor gibi bir edaya sahipti.

 

"Aslında mantıklı konuştun. Denemek için ateş elementini zirveye taşımalıyım." Zeng Hırçının tüm söylediklerinden sonra gerçekten  bunun mümkün olduğu fikrine katılmıştı.

 

"O zaman şimdi. Tüm büyü gücünü harca. Daha sonra uyuyakalmana izin vererek büyü gücünü topla. Sana yardım edeceğim." Hırçın Zeng'i koruyacağına söz vermişti. Bu söze Zeng'in büyü gücünü arttırmakla başlamak istedi.

 

"Nasıl yardım edeceksin." Zeng, Hırçının ne yapabileceğini merak ediyordu.

 

"Büyü gücün bitip uyuya kaldığında seni tehlikeden koruyacağım ve kuyruğumdaki ateş absorbe edeceğim." Hırçın nasıl yardım edebileceğini açıkladı.

 

"Güzel bunu sevdim. Başlayalım o halde." Zeng hemen bütün büyü gücünü vücuduna yayarak harcamaya başladı.

 

Lütfen okuduğunuz bölüme yorum yapmayı unutmayınız. Unutmayın ki yaptığınız her yorum çevirmenleri cesaretlendirir ve mutlu eder. İyi okumalar.
Yorum Yap
Üyelik girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için tıklayın.
Yorumlar
ramazan (64 puan) Üye
2021-02-28 01:17:09
Ellerinize sağlık.
PoolKodus (131 puan) Üye
2020-07-26 14:29:28
Good story.