Ejderha İmparator

08 Temmuz 2020
Çeviri: Aratal
Düzenleme: Aratal
434 Görüntülenme
Bu bölümü 2 Kişi beğendi.

Ölüm Kalım Turnuvası Başlıyor

Zeng Hırçın ile beraber mağara odasına geldiklerinde çarşıdan Zeng'in aldıkları yemekleri hazırlayıp yediler. Bir kaç dakika içinde aldıkları herşey bitmişti. Zeng'in yediği yemeklerden dolayı karnı bile şişmişti.

 

Zeng ve hırçın kendilerini doyurmanın vermiş olduğu rahatlıkla yan yana uzandılar. İkiside şuanki hallerinden oldukça memnun görünüyorlardı.

 

"Gözüm acaba farklı renklere de döner mi?" Zeng uzandığı yerden Hırçına sordu.

 

"Dönebilir. Diğer elementleri öğrendiğinde bunun gerçekleşeceğine eminim." Hırçın Zeng'in gözünü farklı renklerde hayal etti.

 

"Peki nasıl olacak sence?" 

 

"Bence hangi elementi kullanıyorsan o renge dönüşecek. Tıpkı anlattığın Jianta'nın pençeleri gibi."

 

"Hatta tüm elementlerin renklerine aynı anda sahip bile olabilirsin." Hırçın hayalindeki göz rengini anlattı.

 

"Nasıl yani."

 

"Bence gözlerin zamanı geldiğinde beş rengi birden aynı anda yansıtacakları." 

 

"Hmm. Eğer bu olursa çok havalı olurum değil mi?" Zeng güldü.

 

"Havalı olur musun bilmem ama kesinlikle bir ucube gibi görünürsün." Hırçın gülerek cevapladı.

 

"Sensin ucube!"

 

"Sen bana ucube mi dedin? duyamadım!" Hırçın uzandığı yerden kalkarak kükredi.

 

"Hayır hayır. Ben hiç öyle birşey diyebilir miyim sana. Ehehe" 

 

"Güzel, bende öyle düşünmüştüm." Hırçın tekrar uzandı.

 

"Neyse yatalım artık. Sabah büyük gün. Ben yokken mağara odamı dağıtma." Zeng gülerek konuştu ve gözlerini kapattı.

 

"Sen beni kedi sandın herhalde." Hırçında tartışmak istemedi. Kuyruğunu pençesinin yanına uzatarak gözlerini kapattı.

 

"Knock, knock, kncok"

 

Güneş yeryüzünü aydınlatıp etrafa kızıl ışınlarını saçarken hırçın kapının çalmasıyla beraber uyandı. Kapının bir kez daha  çaldınca  Zeng'in yanına yaklaştı ve uyanana kadar Zeng'i dürttü. Zeng bir kaç nefes içinde uyandıktan sonra kapıya doğru yönelirken Hırçın'a saklanmasını söyledi.

 

"Uyanmışsın Zeng." Gelen Mex'di

 

"Evet uyandım içeri gelsene." Zeng Mex'i içeri alarak kapıyı kapattı.

 

"Ighrrrrr" Mex'in geldiğini gören hırçın kükreyerek ortaya çıktı.

 

"Ne dedi?" Mex hırçının dilinden anlamıyordu.

 

"Senin yine burada ne işin olduğunu soruyor." Zeng Mex için tercüme etti.

 

"Turnuva için geldim. Daha mektubunu bile kapının önünden almadığını görünce içerde misin diye bakmak istedim."

 

"Ne Mektubu." Zeng Mex'in uzattığı mektubu aldı.

 

"Tüm çaylaklar öğle vakti güneş tepedeyken lonca binasının önünde toplansın. Gelmeyen olursa ağır cezaya maruz kalacaklar. -Yinyin" Zeng mektubun içeriğini yüksek sesle okudu. "Daha vaktimiz var yani." 

 

"Knock knock knock" 

 

"Thinker abla içeri gel." Zeng kapının tekrar çalması üzerine kapıyı açtığında Thinker'ı karşısında bulmuştu.

 

"İyice hazırlandın mı?" Thinker Zeng'den sonra kapıyı kapatarak içeri girdi.

 

"Tabiki altın seviyenin ortasına bile ulaştım." Zeng gülerek cevap verdi.

 

"Ighhrrrrr"

 

 

"Ne dedi." Mex ve Thinker aynı anda Zeng'e hırçının ne dediğini sordu.

 

"Hepsi onun sayesinde olmuş." Zeng ikilye tercüme etti.

 

"O halde sana teşekkür ederiz Hırçın." Thinker, Mex ve kendi adına teşekkürlerini iletti.

 

"Abla bu turnuva nasıl oluyor?" Zeng artık turnuva hakkında bilgi edinmek istiyordu.

 

"Bende bilmiyorum. İçerik her sene değişiyor. Bu sene nasıl birşey olduğunu öğrenemedim. Ama eminim ki dikkatli olmalısınız." Thinker, Mex ve Zeng'e bakarken ciddi bir ifadeye büründü.

 

"Anladım, peki sen neden geldin abla." 

 

"Sizi turnuvanın yapılacağı  yere ben götüreceğim. Yolda gelirken Yinyin'e bu konuda bilgi verdim." Thinker asıl gelme sebebini açıkladı.

 

Zeng'in mağara odasında bulunan dörtlü bir süre boyunca sohbet ettiler. Zeng eğitim sırasında başına gelenleri sırayla anlatmaya başladı. Zeng ara ara Hırçı'nın söylediklerini de Mex ve Thinker'a tercüme ederken zaman hızla akıyordu.

 

"Kırmızı gözler mi! Görmek istiyorum." Thinker, Zeng'in anlattıkları arasında en çok Mühürlü tekniğin açılmasını ve Zeng'in gözlerinin kırmızıya dönmesi karşısında şaşkınlık yaşamıştı.

 

"Peki o halde. Ateş ejderhasının kanat saldırısı." Zeng tekniğin ilk adımı için büyü gücünü kollarında toplayarak gözlerini kapattı. Gözlerini tekrar açtığındaysa kolları alevler içindeyken göz rengi hafif parlak bir kımızımsı renge sahip olmuştu.

 

"Ciddi ciddi gözlerin renk değiştirdi." Thinker Zeng'in gözlerine bakarken oldukça tuhaf hissetmişti. Farklı renklerde gözlere sahip insanları görmüştü. Lakin göz rengini değiştiren insanlar oldukça nadirdi. Hatta son 100 yıldan önce duyulmamıştı bile.

 

"Neyse hadi gidelim."

Thinker Zeng'in gözlerini gördükten sonra ölüm kalım turnuvasının zamanı artık iyice yaklaşmıştı. Dörtlü sohbet ederken zamanın gerçekten çok hızlı aktığını farketmişlerdi. Thinker, Zeng ve Mex'i alarak turnuvanın yapılacağı yere doğru gitmek için Zeng'in mağara odasının kapısına geldiler.

 

"Zeng orada ölürsen, emin ol seni ben öldürürüm." Hırçın sağ pençesini Zeng'e doğru bakarak sıktı.

 

"Merak etme çok pis gaza geldim. Bu turnuvayı iple çekiyorum." Zeng Hırçına gülerek cevap verirken Thinker ve Mex'de hırçına veda ederek Mağara odasından ayrıldılar.

 

Zeng ve Mex Thinker'ı arkadan takip ederken bir yandan da kendi aralarında sohbet edip gülüyorlardı. Thinker sonunda yürmeyi bırakıp Zeng ve Mex'e yüzünü döndüğünde turnuvanın yapılacağı alana gelmişlerdi.

 

"Burası dış alan öğrenci düellolalarının yapıldığı arenalar. Bu yıl ki ölüm kalım mücadelesinin burada yapılacağını öğrendim." Zeng ve Mex, Thinker'ın anlattıklarını dinlerken önlerindeki izleyiceiere bakıyorlardı. Bu turnuvayı izlemeye gelenlerin sayısının hiç de az olmadığını gördüler.

 

"İkiniz şurada diğerlerinin gelmesini bekleyin." Thinker Zeng'e ve Mex'e beklemesi gereken yerleri gösterdikten sonra dış alan öğrencilerinin bir kaç adım ötede bir yer seçip oturdu.

 

"Bu leydi Thinker!"

 

"Oda ölüm kalım turnuvasını izlemeye gelmiş."

 

"Getirdiği öğrencilerde kim."

 

"Bekledikleri yere bakılırsa yeni katılan çaylaklar olmalı."

 

"Leydi Thinker'ı nerden tanıyorlar. Leydi Thinker o ikisini kendi elleriyle getirdi."

 

Seyirciler Thinker'ın Zeng ve Mex'i getirdiğini gördükten sonra Thinker hakkındaki konuşmaları daha da hararetli bir hal almıştı. Dış alanda uzun süredir kalan öğrenciler bile Thinker'ı senede en fazla bir veya iki defa görmelerine rağmen iki kişinin bizzat Thinker tarafından getirilmesini oldukça kıskanmışlardı.

 

"Turnuvadan sonra bu ikisi hakkında herşeyi öğren." 

 

"Peki efendim."

 

Thinker'a oldukça uzun bir süredir hayranlık besleyen ve dış alan öğrencilerinin zirvesinde bulunan kişilerden biri yanındaki alt kademe birlik üyesine emir verdi.

 

"Öğrenciler hepiniz bu seneki kuşaklar turnuvasına, sizin değiminizle ölüm kalım turnuvasına hoşgeldiniz." Bir süre sonra Yinyin ve diğer çaylakların geldiğini gören Turnuva sorumlusu elder ayağa kalkarak konuşmaya başladı.

 

"Bu seneki turnuvayı ben yöneteceğim. Beni tanımayanlarınız için adım Yugi." Elder Yugi kendisini tanıttı.

 

"Bu seneki yeni çaylak sayımız 15. Bu yüzden önceki kuşaktan da 15 kişi seçildi. Bu yılın turnuvası oldukça basit geçicek. Her iki kuşak kendi arasında bir eleme yapacak. Bunun için 15 kişi aynı anda sahneye çıkacak ve 3 kişi kalana kadar savaşacaklar. Unutmadan önceki kuşak arasında seçilen en yüksek seviyede ki gelişimci Elmas seviye Başlangıç ruh oluşumunda. Bu seviyenin daha üstüne izin vermedik." Elder yugi turnuvanın bu yılki içeriğini açıklamaya başladı.

 

"Gruplar arasında kalan 3 kişi kendi kuşağını temsil edecek. Bu iki kuşağın savaşında kazanan kuşak son ayakta kalan kişiler olacak. Turnuvanın herhangi bir kısmında sakatlanırsanız turnuvadan çekilin Aksi halde sakatlığınızın derecesi artabilir ve hatta ölebilirsiniz. Hırs iyidir lakin durmanız gereken yeri bilmelisiniz. Bu gözler hırs yüzünden ziyan olan nice gençler gördü." Elder yugi yarışmacı öğrencilere doğru baktı.

 

"Turnuvadan çekilmek için bu tılsımı kırmanız yeterlidir. Bu sayede arenadan katılımcı alanına ışınlanacaksınız. Aksi halde turnuva bitene kadar savaşmak zorundasınız ve dışardan ben dahil kimse buna müdahale etmeyecek." Elder Yugi ellerini açarak tüm katılımcılara birer yeşil üçgen kağıt bir tılsım gönderdi.

 

"Bu seferki kuşaklar arası turnuvasının ödülü tam 500 Lp ve koruyucu bir tılsım." Elder Yugi turnuva ödülünü açıkladı.

 

"Unutmayın daha fazla savaşamayacağınızı anlarsanız turnuvadan çekilin. Bunun için sizle alay etseler dahi yaşamınız ve sağlığınız sizin için en önemli şey olmalı." Elder Yugi katılımcılara son kez uyarıda bulundu.

 

"Şimdi kuşak turnuvası artık başlasın. Gruplar kendi arenanıza çıkın ve 3 kişi kalana kadar birbirinizle savaşın." Elder yugi herkese bir bakış attıktan sonra yarışmacıları kendi arenalarına çağırdı.

 

Lütfen okuduğunuz bölüme yorum yapmayı unutmayınız. Unutmayın ki yaptığınız her yorum çevirmenleri cesaretlendirir ve mutlu eder. İyi okumalar.
Yorum Yap
Üyelik girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için tıklayın.
Yorumlar
ramazan (64 puan) Üye
2021-02-28 01:17:47
Ellerinize sağlık.
PoolKodus (131 puan) Üye
2020-07-26 14:30:10
Gzl.