Benim Yüzümden

Arenadaki savaşı Zeng ve Mex'in başlatarak ilk hamleyi yapmaları üzerine seyirciler de oldukça büyük bir heyecan ve şaşkınlığa kapılmışlardı.  Bu savaşın ilk hamlesini asla bu ikilinin yapacağını düşünmemişlerdi.

 

"Gümüş Tepe'nin düşüşü"

 

"Gerçekten bizle başedebilecek misin? İki elmas seviyeye karşı. Güldürme beni velet." Mex'in rakiplerinden olan vücut gelişimcisi Mex'in saldırısını zar zor engellemişti.

 

"12 Kulenin Yıldırımı"

 

"Kendini fazla abartıyorsun velet. Saldırımı karşıla." Bu sefer ruh büyücüsü yıldırım tekniğini serbest bırakarak saldırmıştı.

 

"İşler iyi değil. Onu çağırmak istemiyorum. Zeng acele etmelisin." Mex durumunun açıkça çok kötü  olduğunu biliyordu. "Su Kafesi." Mex üzerine gelen saldırılar karşısında ırmak ruhunun savunma yeteneğini kullanmak zorundaydı.

 

 

Mex ve iki elmas seviye arasındaki savaş çok hızlı bir biçimde alevlenmişti. Önceki nesilin iki elmas seviye rakibi Mex'le ilgilenmek için takım çalışması yapıyorlardı. Her ne kadar elmas seviye olsalarda bir gök büyücüsünün büyü gücüne karşı temkinliydiler. Mex'in 10 kişiyi aynı anda arena dışına gönderdiğini kendi savaşları sırasında farketmişlerdi.

 

 

"Ateş Ejderhasının Kanat saldırısı."

 

"Kan Kalesi."

Arenanın diğer tarafında Zeng ve kan gelişimcisi de kendi savaşlarına başlamışlardı Zeng'in rakibi olan kan gelişimcisi İlk etapta Zeng'in gücünü ölçmek için savunma büyüsünü serbest bırakmıştı. Kan gelişimcisi etrafında bir kan sisinden oluşan küreyle Zeng'in saldırısını savuşturmuştu.

 

"Bu elementalist oldukça güçlü. Gerçekten altın seviyede mi?" Kan gelişimcisi Zeng'in saldırısını savuşturmasına rağmen kan kalesi tekniğinin çatlamak üzere olduğunu farketmişti

 

"Sana bir zorba olmanın nasıl birşey olduğunu göstereceğim!"  Mex saldırısının savuşturulduğunu gördüğünde dişlerini sıktı.

 

"Ateş ejderhasının kanat saldırısı." Zeng öfkesinden dolayı artık peşpeşe değil aynı anda 2 hilal oluşturarak saldırdı.

 

"Kan Kalesi" 

 

Zeng'in saldırısı kan gelişimcisinin  savunmasını bu kez çatlatmıştı. Fakat kan gelişimcisine ulaşamadan yok olmuştu.

 

"Kanlı Sis Denizi."  Savunması parçalanan kan gelişimcisi Zeng ve kendini bir kan sisinin içine hapsetti.

 

"Lanet olsun hiç bir şey göremiyorum." Zeng kan sisinin görüş mesefaesinin bir ayak boyuna kadar düşürdüğünü farketti.

 

"Hahaha. Şimdi seni de öldüreceğim. Fırsatın varken çekilmeliydin." Kan gelişimcisi Zeng'in görüşünü kısıtladıktan sonra pis pis güldü. "Kan Kılıcı." Elinde uzun bir kılıç oluşturarak Zeng'e karşı saldırmak için koştu.

 

"Önümü göremiyorsam bende senin büyünü yakarım." Zeng aklına gelen tek fikri bağırarak söyledi. "Ateş ejderasının Kanat Saldırısı." Zeng peş peşe dört hilal oluşturarak önündeki kan sisine doğru serbest bıraktı.

 

 

"Gerçekten onunla başa baş savaşabiliyor."

 

"Bir elementalistin böyle bir gücü olması."

 

"Kesinlikle Gök büyücü kadar olmasa da oldukça güçlü"

 

Arenadaki savaşı izleyen gelişimciler Zeng'in kan gelişicimsinin sisini yakarak kendisini ortaya çıkarmasını ve önündeki bir kaç adımlık mesafede görüş elde etmesinden dolayı heyecanları daha da arttı. Bu savaşın muazzam olacaklarını düşünmelerine rağmen  Zeng'in performansı tahminlerini aşmış gibiydi.

 

"Afersin sana Zeng!" Thinker'da Zeng'in performansından etkilenmiş ve kendini tutamayıp farketmeden Zeng için bağırmıştı.

 

 

"Artık seni görüyorum." 

 

Zeng önündeki alanın açılmasıyla kendisine doğru saldırısını durduran kan gelişimcisini, tam önünde elinde kandan oluşmuş kılıcıyla beraber  görebiliyordu.

 

 

"Ateş Ejderhasının kanat saldırısı."

 

"Kan kalesi."  "Lanet olsun kan sisimi gerçekten yakmayı başardı. Ne tür bir alevi var bunun." Kan gelişimcisi kendisinden düşük seviyede birisinin büyü  tekniğini yakabileceğini asla düşünmemişti. Kan kılıcının büyüsünü bozarak savunma büyüsünü tekrar oluşturdu.

 

 

"Bu kadar kısa mesafeden işe yaramaz." Zeng önceki saldırısından büyüsünün gücünün uzaklaştıkça kaybolmasına rağmen kan kalesini çatlatarak yok ettiğini bildiğinden dolayı kendinden emin olmuştu.

 

Zeng'in saldırısı Kan gelişimcisinin savunmasına temas ettiği an savunmayı tuzla buz ederek kan gelişimincisine doğrudan saldırabilmişti. Kan gelişimcisi aldığı darbeden dolayı hızla geri çekilirken Zeng uzaklaşmasına izin vermedi.

 

"Ateş Ejderhasının Kanat saldırısı."

 

Zeng kendisinden uzaklaşan kan gelişimcisinin peşinden giderken saldırısını serbest bıraktı. Kan gelişimcisi uzaklaşamadan tekrar saldırıya geçildiğini görünce savunma büyüsünü tekrar serbest bıraktı. Lakin oldukça geç kalmıştı. Zeng'in saldırısı tarafından vurulduktan sonra yere düştü ve bir avuç dolusu kan tükürdü.

 

"Hayır, ne yapacaksın!" Yerde yatan kan gelişimcisi başını kaldırdığında hemen önündeki Zeng'i ve bakışlarını fark edince bugüne kadar çok az yaşadığı bir korku hissetti. Hemen tılsımını çıkartarak yarışmadan çekilmek istedi.

 

"Dur bakalım o kadar kolay kurtulamazsın." Zeng kan gelişimcinin tılsımını kırmadan önce elinden aldı. "Merak etme seni öldürmeyeceğim. Lakin iyi şeylerde yapmayacağım." Zeng'in gözlerindeki öfke arenaya çıktığından itibaren bir an olsun azalmamıştı.

 

"Şimdi başlayalım. Sıcak Eller" Zeng'in yumruk haline getirdiği ellerinden alevler çıkarkan kan gelişimcisinin korkudan tekrar oluşturmaya çalıştığını kan kalesi büyüsünü yok ederek parmaklarını ezmeye başladı.

 

"Onu yendi. Gerçekten yendi."

 

"Altın seviye birisi Plat seviyeyi yendi."

 

"Tılsımını da elinden aldı."

 

"Onu öldürecek mi?"

 

Zeng ve Kan gelişimcisinin savaşlarının son durumunu gören izleyici ve katılımcı grubu ikilinin konuşmasını duyamadıklarından kendi tahminleri üzerinden yorumlar yapmaya başladı. Bazıları yeniden bir ölüm görmeyi istiyordu.

 

"Bu bir " Zeng kan gelişimcisinin ilk parmağını ezmeye başladı.

 

"Ahhh" Parmağının iki nefes süresinde dayanmayıp dümdümdüz olarak içindeki kemiklerin bile parçalanmasına dayanamayan kan gelişimcisi acı bir çığlık attı. Duyduğu acıdan dolayı herhangi bir büyü tekniği için bile konsantre olamıyordu.

 

"Zeng Acele et!" karşısındaki iki elmas seviyenin saldırılarına karşı  hırpalanırken zar zor dayanabilen Mex, Zeng'in kan gelişimcisini yendiğini anlayınca bağırdı.

 

"Gümüş Tepe'nin düşüşü"

 

"12 Kulenin Yıldırımı"

 

"Su kafesi." Mex' bağırdığı sırada tekrar üzerine gelen saldırılara karşı uzun bir süredir yapabildiği tek şeyi yaparak tekrar kendisini ırmak ruhunun oluşturduğu su kafesi içine aldı

 

"Ahh" Mex'in bitmek üzere olan büyü gücü yüzünden kafes artık oldukça zayıf bir hale gelmişti. Bu son iki saldırıya dayanamayarak parçalandı ve bir kaç adım geriye giderek yere düştü.

 

"Bu sekiz. hı ne?" Zeng kan gelişimcisinin parmaklarını ezerek et yığını haline getirmeye devam ederken Mex'in sesini duyarak başını kaldırdı. Mex bu sırada düştüğü yerden kalkmaya çalışıyordu.

 

"Zeng sana acele et dedim. Daha fazla dayanamayacağım." Mex Zeng'i tekrar acele etmesi içinuyarırken ayağa kalkabilmişti.

 

"Tamam çok az kaldı." Zeng Mex'in tükenmek üzere olduğunu görünce kan gelişimcisinin parmaklarını bıraktı.

 

"Ahhhh!!" Zeng'in bu sefer kolunu  ve kolundaki kemikleri ezmeye başlaması üzerine Kan gelişimcisi öncekilerden birkaç kat daha yüksek bir çığlık atarken kolunun ezilmesinden dolayı kanlar yüzüne ve üzerine sıçramıştı.

 

" Sadece kısa bir kaç nefes daha oyalamam lazım sonra turnuvadan çekileceğiz. O halde başka şansım yok." Mex son hamlesini yaparak kazanabileceği son zamanı kazanmak istedi.

 

"Yeraltı dünyası açıl. Irmak ruhu geri dön." Mex ırmak ruhunu geri gönderdi.  "Cehennemin ilk kapısının bekçisi ortaya çık." Mex son kozunu oynamak için tüm büyü gücünü kullandı.

 

"Kerberos Bağlayıcı Zincirler." Mex son büyü gücüyle çağırdığı yeraltı dünyasının  bekçisine emrini verirken zar zor ayakta duruyordu.

 

"Bu. Bu da ne böyle"

 

"Bu nasıl bir köpek."

 

"Üç başı var. "

 

"Pençelerine bak tamamen kandan oluşmuş gibi."

 

"Etrafındaki zincirlere ne demeli ateşle kaplı."

 

Seyirciler, Katılımcılar ve çaylaklar hatta elder yugi dahi Mex'in yeraltı dünyasından çağırdığı varlık karşısında şok olmuşlardı. Bazıları konuşamıyorken bazıları gördüğü şeyin vahişiliğini tanımlamaya çalışıyordu.

 

"Bu. bu da ne böyle. Nasıl bir canlı bu. Vü... vücudum"

"Şeytan gibi. hareket edemiyorum."

 

Mex'in emri üzerine kerberosun vücudundaki zincirler elmas seviye rakiplerinin vücuduna dolanmıştı. Rakiplerini sıkarak yanma hissi yaşatırken kımıldamalarını engelliyordu.

 

Mex kerberosun kapısını açık tutmak için kalan tüm büyü gücünü harcarken yaşadığı geri tepmeleri dişlerini sıkarak bastırmaya çalışıyordu. Bir kaç nefes içinde tamamen terden sırılsıklam olmuş bir şekildeydi. Büyü gücü biten ve daha fazla geri tepmeye dayanamayan Mex olduğu yere yığıldı.

 

Mex'in büyü gücünün bitmesiyle kerberos yeraltı dünyasına geri dönerek  kapısı kapanmıştı. Zeng bu durumu farkettiğinde Kan gelişimcisinin son bacağını eziyordu. (Bebe orda ne halde bizimki ne yapıyor. sonra yazar neden Zeng'e mal dedi.)

 

"Mex tılsımı kır geliyorum." Zeng tamemen kana bulanmış haldeyken rakibini bırakarak Mex'e doğru koştu.

 

Mex Zeng'in sesini duyduğunda tılsımı kırmak için hareket etmek istemesine rağmen yaşadığı geri tepmelerden ve tamamen tükenen büyü gücünden dolayı hareket edemiyormuş gibi hissediyordu.

 

"Velet bizi zorladın. Onurumuzu korumalıyız şimdi. Öl"

 

"Evet öl. Hahaha"

 

"12 Kulenin Mor yıldırımı."

 

"Gümüş tepenin Parçalanması."

 

Mex'in büyü gücünün bitmesi ve kerberosun zincirlerinin kaybolmasıyla beraber serbest kalan rakipleri tüm savaş boyunca altın seviye birisi tarafından bu duruma düşürülmelerine oldukça öfkelenmiş ve Mex'in yaşarsa kendilerine tehdit oluşturacağını farketmişlerdi. İkiside ölümcül hamlelerini kullanarak bu tehditi ortadan kaldırmak ve kaybettiklerini düşündükleri onurlarını korumak istediler.

 

"Mex hayır! Ateş ejderhasının kanat saldırısı" Zeng Mex'e olan saldırılar sırasında yanına gelmek üzereydi. Hızlıca kendi saldırısını Mex'e yapılan iki saldırıya karşı serbest bıraktı.

 

Zeng saldırıların  gücünün bir kısmını kendi saldırısıyla engelleyebilmişken kalan saldırıları karşılamak için Mex'in önüne atladı. Lakin oldukça geç kalmıştı. Zeng karşı saldırı ve bedeniyle Mex'in üzerine gelen saldırıların gücünün çoğunu engellemiş olmasına rağmen başarısız olmuştu.

 

Zeng'in bedeninin geçen saldırının bir kısmı büyü gücü olmadığı için tamamen savunmasız olan Mex'e isabet etmişti. Zeng'de engellediği saldırıların gücünden dolayı ayakta duramayıp Mex'in yanına düşmüştü.

 

Zeng zar zor başını kaldırıp Mex'e baktığında gördüğü şey Mex'in ağzından, burnundan ve kulaklarından sızan kandı.

 

"Mex! Hayır hayır hayır! Gözlerini aç! Ölemezsin. Sen sen ölemezsin! Be.. benim yüzümden. Bana zaman kazandırmak için kendini bu kadar zorladın! Ben aptalım ben..." Zeng Mex'in halini ve sürekli akan kanları gördüğünde delirmiş gibi hissediyordu.

 

"Velet şimdi de senin ölme sıran. Ahaha"

 

"Evet Sende öl. Ahaha"

 

Elmas seviye gelişimciler Zeng'in, Mex'e karşı yaptıkları saldırıdan yaralandığını lakin hala yaşadığını görünce Zeng'i de öldürmeleri gerektiğine emin oldular. Zeng'in tepkisinden ve saldırıyı engellemesinden dolayı kesinlikle ilerde intikam isteyeceğini anlamışlardı.