Ejderha İmparator

08 Temmuz 2020
Çeviri: Aratal
Düzenleme: Aratal
349 Görüntülenme
Bu bölümü 3 Kişi beğendi.

Zeng İyileşir ve Mex Uyanır

Thinker,  Mex'i buraya getirirken tedavi olduğu odayı kendi adına tutmuştu. Zeng ve Mex içerideyken kendisi odayı açmadığı sürece kimse giremezdi. Bu duruma güvenerek Zeng'in Mağara odasına doğru yola çıktı. Bir an önce Hırçına Zeng hakkında bilgi vermeliydi. Hırçın uzun süredir dönmeyen Zeng'i merak etmesi durumunda birşeyler yapmaya karar vermesi ve Zeng'i araması gibi ihtimaller kendisinin ve Zeng'in başına oldukça sıkıntı oluşturabilirdi.

 

"İşte böyle oldu Hırçın. Zeng'i merak etme şuan iyileşiyor. İyileşene kadar yada en azından bilinci tekrar açılana kadar Zeng bura gelmeyecek."

 

"Roaaahhğrr" Hırçın, Thinker'ın anlattıklarını dinledikten sonra kükredi.

 

"Seni Zeng gibi anlamıyorum, biliyorsun." Thinker, kendisine bakarak kükreyen hırçının hareketlerini izliyordu.

 

 "Roaaahhğrr... Roaaahhğrr" 

 

"Anlamıyorum seni. Ama merak etme Zeng'i sürekli kontrol edicem." Thinker kendi söylemek istediklerini söylemeye devam etti. "Arada sana yemekte getiricem. Et seviyorsun değil mi?" Hırçına karşı gülümsedi.

 

"Roaaahhğrr" Hırçın bu sefer kükrerken dönüşüm geçirdi ve kanatlarını açtı.

 

"Hey bana saldırma! Ben ikisi için yapabileceğim herşeyi yaptım." Hırçının dönüşüm geçirip üstüne saldırmasıyla Thinker sağa kaçtı ve Hırçına sinirlenerek bağırdı.

 

"Roaaahhğrr" Hırçın tekrar dönüşümden çıktı. "Roaaahhğrr" Tekrar kükrerken etrafına baktı.

 

"Hı.. Bu battaniyeyi Zeng'e mi götürmeliyim? " Thinker, etrafına baktıktan sonra battaniyeyi dişleriyle çekiştirip önüne getiren Hırçına baktı.

 

"Roaaahhğrr" Hırçın pençesini kendi başına vurarak gözlerini yere devirdi. Ardından battaniyenin üstüne çıktı. battaniyenin yanlarını çekiştirerek kendi üstünü kapatmaya çalıştı.

 

"Seni ona gizlice mi götüreyim? Bunu mu demek istiyorsun?" Hırçının hareketlerine bakan  Thinker sonunda kendisine ne söylemek istediğini anlamıştı.

 

"Roaaahhğrr" Hırçın sonunda derdini anlattığını bilerek başını aşağı yukarı  doğru salladı.

 

"İyide alevlerin o battaniyeyi çabucak yakar. Şuan bile üzerinde yanık izleri oluşmaya başladı." 

 

"Irrrğğhh" Thinker'ın sözleri üzerine üzerinde durduğu battaniyeye bakan Hırçın battaniyedeki yanık izlerini gördüğünde battaniye üzerinden kenara zıpladı ve yüzünü buruştururken başını yere eğdi.

 

"Üzülme. Bende ateşe dayanıklı elbiseler var onların içinde saklanırsın." Thinker, Hırçının gerçekten Zeng'i görmek istediğini anlamıştı. boyut yüzüğünden bir kaç elbise çıkardı.

 

"Roaaahhğrr" Hırçın, Thinker'ın çıkardığı elbiseleri gördüğünde pençesini uzatarak kükredi ve dönüşüm geçirdi.

 

"Zeng'i görmek istiyorsan, bu elbiselerin içinde saklanmaya mecbursun. ehehe" Thinker, Bu kez Hırçının tepkisini anlamış ve bunu komik bulmuştu.

 

"Hııııığğğhhh" Hırçın bir kaç nefes sonr pes ederek dönüşümünden çıktı ve bulunduğu can sıkıcı duruma karşı uzun bir nefes verdi. Başını sola çevirerek elbiselere bakmadan onlara doğru ilerledi. Thinker'ın elbiseleri içine sarılmayı kabul etmişti.

 

 

Hırçının başka çaresi olmadan kabul ettiğini gören Thinker, bu durumdan sebebibini tam olarak bilmesede hoşlanmıştı. Elbiselerini Hırçının üstünü tamamen kapatacak şekilde ayarladıktan sonra bu huysuz kaplanı alarak Zeng ve Mex'in bulunduğu iç alana doğru ilerlemeye başladı.

 

Thinker, Kucağında elbiselere sarılı kaplanla ilerlerken kısa sürede iç alana ulaşmıştı. Thinker'ın kucağındaki elbiseleri gören iç alan öğrencileri, bu kadar elbiseyi neden boyut yüzüğüne koymak yerine kucağında taşıdığını sormak istesede kendi meseleleri olmadığından ve Thinker'ın kendilerinden sürekli uzak kaldıklarını bilerek sormak istemedi.

 

Thinker ara ara kendisine ve kucağındaki elbiselere atılan bakışlara rağmen şifa binasına varmıştı. Zeng ve Mex'in bulunduğu odaya gelip içeri girdiğinde hâla bilinci kapalı olan Zeng ve Mex'e bir süre baktı. İkisi içinde Hırçına belli ettirmemeye çalışsada oldukça endişeliydi. Thinker dalgıınlığından kurtularak kucağındaki elbiseler arasındaki kaplanı yere bıraktı.

 

"Roaaahhğrr" Hırçın elbiselerin arasından çıkınca Thinker'a kükredi ve arkasını döndüğünde Zeng'in yerde uzanırken Mex'in yatakta uzandığını farketti.

 

Hırçın başını tekrar Zeng'e çevirip dikkatlice inceledi. Önünde mührünü kıran ve kendisini serbest bırakarak arkadaşı olmak isteyen kişinin bilinci kapalı bir halde ve yaralarının sarılı olduğu kumaşları görünce kendisini bir tuhaf hissetti. Zeng'in yanına yaklaşarak başının önünde uzandı ve onu izlemeye başladı.

 

"Ben sizi yalnız bırakayım. Yarın tekrar gelirim. Gelirken sana et getireceğim Hırçın." Thinker, Hırçının Zeng'i izlediğini görünce onu yalnız bırakmak istedi. (Kızım Mex'le aynı odaya koyma hırçını!)

 

Thinker ayrıldıktan sonra Hırçın hâla Zeng'i izlemeye devam ediyordu. Bir süre sonra başını kaldırarak Mex'in yatağının üzerine zıpladı. Mex'in bilinçsiz bir şekilde yattığına emin olduktan sonra dönüşüm geçirerek pençesini Mex'in sadece gözleri görünen yüzüne doru uzattı. Bir süre boyunca pençesini yüzüne geçirip geçirmemekle kararsız kalmış gibi göründükten sonra tekrar Zeng'in yanına gelip uzandı. Koruyacağı kişiyi korumakta başarısız olduğunu düşünürken Zeng'i izlemeye devam etti.

 

Thinker ara ara Zeng'in ve Mex'in yanına gelip durumlarında bir değişiklik var mı diye bakıyordu. Her geldiğinde hala bilinçlerinin kapalı olduğunu görerek Hırçına belli etmese'de üzgün olarak ayrılıyordu. Ayrılmadan önce hırçın için getirdiği etleride mutlaka veriyordu.

 

"Bu böyle olmaz ben Şifacı Yu'yu çağırmaya gidiyorum sen saklan hırçın." Thinker beşinci gün tekrar Zeng'i ve Mex'i ziyaret ettiği sırada artık dayanamadı.

 

Hırçın, Thinker'ın sözleri üzerine Mex'in yatağının altına saklanarak odadan ayrılan Thinker'ın geri dönmesini beklemeye başladı. Bir süre sonra odanın kapısının açılıp Thinker ve bir başkasının konuştuğunu duydu. Olduğu yerde saklanmaya devam ederken konuşmaları dinliyordu.

 

"5 gün oldu. Hala bilinçleri açılmadı. Zeng'in yaralarını da merak ediyorum. Şifacı kardeş Yu bir kez daha kontrol eder misin?" Thinker, Şifacu Yu ile beraber odaya girdiklerinde bilinci kapalı olan Zeng ve Mex'e baktı.

 

"Sana söyledim. Mex zamanla kendine gelecek gücünü toplaması lazım. Bu çocuğa gelince uyguladığım hiç bir tedaviye cevap vermedi. Yalnız yaralarının kendi başına hızlı olarak iyileştiğini gördüm. Gördüğüm hızla devam ederse beş gün sonra yaraları tamamen iyileşir." 

 

Şifacı Yu bu konuyu kimsenin duymaması için Thinker'la beraber bu odaya kadar gelmişti. Dış alan öğrencileri hakkında konuşulduğu biri tarafından farkedilirse Thinker'ın ve bunu kabul eden kendisinin başı büyük belaya girebilirdi.

 

"Şifacı kardeş Yu, sen yine de tekrar bak. İçimin rahat olmasını istiyorum." Thinker inadına devam etti.

 

"Peki peki. Nasılsa buraya kadar geldim."

 

 Şifacı Yu, Zeng'e doğru yanaşarak. önce bacağındaki kumaşları açarken, tam arkasında bulunan Thinker ellerini önünde kenetlemiş ve gergin bir vaziyette Zeng'in yaralarının son durumunu görmek için bekliyordu.

 

"Ne nasıl olur? Bu... bu... bu kadar hızlı olması imkansız! Yanlış mı düşündüm" Şifacı yu bacağındaki kumaşları tamamen açmıştı.

 

"Noldu? " Thinker, Şifacı Yu'nun tepkisine bakınca bir an için kötü birşey olduğunu düşündü.

 

"Kemiği tamamen bacağına dönmüş ve kırılan kısım kaynamış. Üstelik kemik kısmının dışarı çıktığı deriside tamamen kendisini yenilemek üzere." Şifacı Yu tepkisinin sebebini açıklarken fal taşı gibi olmuş gözlerini Zeng'in bacağından ayıramıyordu.

 

"Göğsüne de bakmalıyım." Şifacı Yu hızla Zeng'in göğsündeki yaraya bakmak için kumaşları çıkarttı.

 

"Hiç.. hiç birşey yok. Tamamen iyileşmiş. Hiç yara almamış gibi." Şifacı Yu, Zeng'in göğsünde en ufak bir yara izi dahi bulamadığını görünce şaşkınlığı devam etti.

 

"Artık sadece bilincinin açılmasını bekleyeceğiz. Daha fazla yapacağımız birşey yok." Şifacı Yu dalgınlığından kurtulduğunda arkasında kendisiyle beraber yaralara bakan Thinker'a doğru döndü ve ayağa kalktı. (Sanki ne yaptıysa bi kumaş sarmış. :P)

 

"Peki ikisinin de bilinci tahminen ne zaman bilinci açılır." Zeng'in yaralarının iyileştiğini görüp, duyduktan sonra büyük ölçüde rahatlamıştı.

 

"Mex'in bilinci tahminlerime göre 10 gün sonra açılır. Ardından 5 gün daha dinlenirse eski haline döner. Yalnız bu çocuk için ne söyleyeceğimi bilmiyorum. Bilincinin açılması 2 gün de sürebilir 1 yılda sürebilir." Şifacı Yu aklındakiler konuştuktan sonra ayrılmak için kapıya yöneldi.

 

"Peki teşekkür ederim. Şimdi ben sana bir iyilik borçluyum Şifacı kardeş Yu." Thinker odadan çıkmak üzere olan simyacıya seslendi.

 

"Duydun mu hırçın. Zeng'in yaraları tamamen iyileşmiş. Artık sadece uyanmalarını bekleyeceğiz." Şifacı Yu odadan ayrılır ayrılmaz Thinker sevincini hırçınla paylaştı.

 

Hırçın Mex'in yatağının altından çıkarak tüm konuşulanları duyduğuna dair başını aşağı yukarı salladı. Eskisine göre daha da neşeli hissederek tekrar  Zeng'in başının önüne doğru uzandı. Şimdi gerçekten rahatlamasına rağmen ne zaman uyanacağını merak ediyordu.

 

Günler geçip gitmeye devam ederken Thinker, hergün Zeng ve Mex'i ziyarete geliyor. Bilinçlerinin açılıp açılmadığını kontrol ediyordu. Bilinçlerinin hala kapalı olduğunu gördüğündeyse heyecanı boğazında kalmış bir şekilde yüzünü döküyordu. Bir süre başlarında bekledikten sonra Hırçın için aldığı etleri veriyor ve odadan ayrılıyordu.

 

Bir kaç gün sonunda artık onuncu güne geldiklerinde Mex Şifacı kardeş Yu'nun dediğini gibi gözlerini açmıştı. Tamamen kendisine gelip yattığı yatakta doğrulduğunda kendisini pür dikkat izleyen ve dişlerini gösteren hırçını gördü. Hemen önündeyse Zeng uzanıyordu.

 

"Hırçın?  sen ve Zeng burada ne arıyorsunuz. Üstelik ben nerdeyim. Zeng uyuyor mu?" Mex önündeki ikiliye baktığında şaşırdı.

 

"Roaaahhğrr"

 

"Çok halsizim." Mex yatağından kalkmak istediğinde hareketlerini oldukça zor gerçekleştirdiğini fark etti.

 

"Roaaahhğrr" 

 

Mex yatağından kalkarak Zeng'i uyandırmak istediğinde Hırçının dönüşüm geçirip kendisine saldırıya hazır bir şekilde bakmasından dolayı hareketlerini durdurdu ve tekrar yatağına döndü. Mex'in tek arkadaşından uzaklaştığını gören Hırçın tekrar dönüşümünden çıkarak gözlerini Mex'e sabitledi.

 

Mex yatağında oturmuş, Zeng'i ve kendisini sürekli izleyen kaplana karşı sakince oturmaya çalışıyordu. Zeng'in bir an önce uyanmasıyla neler olduğunu öğrenebileceğini biliyordu. Son hatırladığı şey tılsımını kırmak istemesi, ama bunu başaramayıp üzerine saldıran iki elmas gelişimciydi.

 

Bir süre sonra odanın kapısı açıldı. Gelen kişi saçları beline kadar uzanan ve mor bir elbise giyen Thinker'dı. Thinker kapıyı açtığından Mex'in yatağında oturarak kendisine baktığını görünce sevinçten hızla yanına doğru gitti.

 

Lütfen okuduğunuz bölüme yorum yapmayı unutmayınız. Unutmayın ki yaptığınız her yorum çevirmenleri cesaretlendirir ve mutlu eder. İyi okumalar.
Yorum Yap
Üyelik girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için tıklayın.
Yorumlar
ramazan (64 puan) Üye
2021-02-28 01:19:12
Ellerinize sağlık.