Ejderha İmparator

08 Temmuz 2020
Çeviri: Aratal
Düzenleme: Aratal
378 Görüntülenme
Bu bölümü 2 Kişi beğendi.

Hedefimiz Büyü Sirki

Zeng ilk defa şehri göreceği için oldukça  heyecanlı hissederken, Thinker ve Mex'le beraber şehre doğru yürümeye devam ettiler. Zeng uzun zamandır düşündüğü şehri gezme fırsatını sonunda elde etmişti. Sohbete devam edip yürürken bir yandan da kendisine sürekli Hırçın için et alacağını unutmamasını hatırlatıyordu. Aksi halde hırçının kendisine yapacaklarını düşünmek dahi ödünü patlatıyordu.

 

Zeng ve Grubu sonunda Thinker'ın isteği ve yönlendirmesiyle şehir'in belli bir alanına gelmişlerdi. Yol boyunca Zeng'in ve grubun sürekli olarak rastladıkları şehir koruyucularının sayıları şuan bulundukları yerde oldukça fazlalaşmıştı.

 

"Abla bu koruyucular neden burada daha fazla?"  Zeng  yol boyunca gördükleri korumaların artık kendilerine de bakması üzerine Thinker'a seslendi.

 

"Burası şehrin orta bütçeli kısımı zengini de fakiride burada bulunuyor diyebiliriz. O yüzden artan kara lonca olaylarına karşı şehirin yüksek bütçeli insanlarına karşı olan koruma daha fazla oluyor. Yani ne kadar zengin bir kesimde yaşıyorsan o bölge için atanan koruyucular daha fazla." Thinker  Zeng'e karşı açık oldu.

 

"İyi de herkes insan ve herkes aynı şartlarda yaşamalı" Zeng bu durumu anlamsız bulmuştu.

 

"Zeng dünya böyl bir yer alışsan iyi olur. Para ve güç sahibi olan kişilere her zaman öncelik ve saygı gösterilir. Bu durumu değiştiremezsin." Thinker Zeng'in ve kendisinin saçmalık olarak gördüğü konunun sebebini açıkladı.

 

"İleride bunu değiştireceğim abla. Buna emin ol. Bu arada burası neresi?" Zeng ileride çok güçlü olduğunda zayıfların korunmasına öncelik vermek istiyordu. Her ne kadar hayal olsa dahi bu ona iyi hissettirmişti.

 

"Burası Semavi mühür salonunun kontrolünde olan şehir çarşısı. Diğer adıyla şehrin göksel mühür çarşısı. Orta kesim bütçeye sahip olan insanların tercih ettikleri popüler bir yer. Buradaki dükkan sahipleri belli bir ücret karşılığında Semavi mühür salonu tarafından korunuyorlar." Thinker çarşı hakkında bildikerini anlatmaya başladı.

 

"Peki seninle karşılaştığımız yer buraya yakın mı abla?" Zeng farkında olmadan Thinker'ı ilk gördüğü zamanı düşündü.

 

"Hayır buradan oldukça uzak denebilir." 

 

"Hmm o adamlar sana yine saldırmaz değil mi?" Zeng, Thinker'la karşılaştığı gün ona saldıran insanları hatırladı.

 

"Hayır burada bize saldıramazlar. Semavi mühür salonu bu alanı oldukça iyi koruyor. O güçteki bir kara loncanın buraya saldırması intihar etmesiyle eşit. Bunu biliyor olmalılar. Ayrıca o zaman  bir görevde tüm arkadaşlarımı kaybetmiş ve yaralıydım. Şuan o kadar zayıf değilim." Thinker, kendisine saldıranları hatırladığında konuşurken farkında olmadan ellerini sıkıyordu.

 

"Peki şimdi ne yapıyoruz o haldeyse?" Mex, Thinker'ın kötü bir ruh halinde olduğunu farkederek konuyu değiştirdi.

 

"Önce yemek yiyelim sonra çarşıyı gezeriz." Zeng 32 günün vermiş olduğu açlığa ve çevreden burnuna gelen lezzetli kokulara dayanamadı.

 

"Tamam beni takip edin burada oldukça güzel yemekler hazırlayan bir yer var. Üstelik pahalıda değildir." Thinker tekrar Zeng ve Mex'e yol göstererek önden yürümeye başladı.

 

"İşte burası. 7  kase yemekleri." 

Thinker bir süre sonraa 3 katlı bir binanın önünde durarak Zeng ve Mex'e yemek yiyebilecekleri yeri gösterdi. 7 kase salonu 2 yol ayrımının ortasına inşa edilmiş 3 katlı üçgen bir binadan oluşuyordu. Binanın dış yüzü tamamen azure rengine boyanmıştı.

 

"İsmi niye 7 kase peki?" Mex salonun isminin anlamını merak ediyordu.

 

"İçerde 7 kase yemek söylenir. Bu yedi çeşit yemeğin tek bir fiyatı vardır. Boyut olarak normalden küçük olsa da yedi çeşit yemek seni kesinlikle doyurur."  Thinker salonun isminin neden 7 kase olduğunu açıkladı. (Bildiğin öğrenci menüsü yapmışlar :D)

 

"Boş versene ismini hadi yiyelim." Zeng ikiliyi böldü ve direk bina kapısından içeri girdi. Thinker ve Mex'de Zeng'i takip etti.

 

"Hoş geldiniz lütfen şöyle buyurun." Yeni bir grubun içeriye girdiğini gören görevli uygun bir masa gösterdi.

 

"7 kase mi alacaksınız yoksa farklı bir sipariş vermek ister misiniz?" Grubun masaya oturduğunu gören görevli isteklerini sordu.

 

"Yedi kase alacağız." Thinker grup adına konuştu.

 

"Peki ücret 60 yeşil ruh cevheri."

 

Thinker ücreti görevliye ödedikten sonra görevli bir kaç el işareti ve kelime fısıldadı. Ardından Grubun oturduğu masa üzerinde kırmızı bir küp belirdi. Görevli küpün belirmesiyle beraber ayrıldı.

 

"Abla bunu mu yicez hani çeşit çeşit yemekler." Zeng önündeki küpe hayal kırıklığıyla bakıyordu.

 

"Merak etme. Bu küpe büyü gücünü aktar. Zihninde 21 çeşit yemek çıkacak istediğini seç. Garson yemekleri getirecek."

 

Zeng, Thinker'ın dediklerini yaptı. Büyü gücünü küpe yönlendirdiği an Zihninde 21 çeşit yemek belirmişti.  Zihninde beliren yemekleri incelerken, Mex ve Thinker da kendi siparişlerini tamamlamak üzereydi.

 

"Mmm hepsi güzel görünüyor. 7 renkli tofu, Altmış gün çorbası, Kuyruklu balık, Ay tavuğu, kara bambulu pilav, Güneş kuşunun göğsü ve 20 bitki kokteyli" Zeng zihninde beliren yemek ve içecekler arasından sonunda tercihlerini yapabilmişti.

 

Bir süre sonra garson Zeng, Thinker ve Mex'in seçtikleri yemekleri getirip masaya servis etti. Zeng gelen yemekleri yemeye başladı. Aradan bir kaç nefes geçtikten sonra başını kaldırdığında Thinker ve Mex'in kendisini izlediğini gördü.

 

"Ne oldu? Neden yemiyorsunuz?" Zeng, kendisine bakan ikiliye karşı yemek yemeyi bıraktı.

 

"Şey"

 

"Zeng çok zevksizsin bunların. Tadı aynı anda hoş olmaz. Nasıl yiyorsun ona bakıyoruz." Mex, Thinker'ın yerine konuştu.

 

"Hepsi aynı yere gidiyor o yüzden bir sorun yok. ehehe" Zeng, tekrar yemeklerini yemeye başladı.

 

Zeng'in gerçekten bu 7 uyumsuz yemekle ilgili bir sorunu olmadığının gören Mex ve  Thinker'da kendi yemeklerini yemeye başladılar. Masada yemeklerini yiyen grup bir süre sonra yemeklerini bitirerek binanın dışına çıktı.

 

"Şimdi ne yapıyoruz?"

 

"Önce hırçına et almalıyım Mex. Sonra yapacaklarımıza karar veririz. "

 

"Peki o halde biraz ilerde iyi bir yer biliyorum. Fiyatını ödediğin sürece her çeşit eti bulabilirsin."

 

Zeng ve mex tekrar Thinker'ı takip ederek kendilerini yönlendirmesine izin verdi. Bir kaç nefes yürüdükten sonra Thinker bahsettiği etlerin satıldığı tezgahın önüne gelmişti.

 

"Bin Bir Çeşit Et Tezgahı. Usta avcı Kirin" Zeng tezgahın üstündeki tabelayı okudu.

 

 

"Hoş geldiniz. İçeri buyrun. Size  kesinlikle yardımcı olacağız." Tezgahta bulunan bayan görevli tabelayı okuyan Zeng'i ve grubunu içeri davet etti.

 

"Ne çeşit et istiyorsunuz!" Grubun içeri geldiğini gören dükkan sahibi ayağa kalkarak müşterilerini karşıladı.

 

"Bilmiyoruz ne çeşit etlerinizi var." Zeng kendileriyle ilgilenen dükkan sahibine baktı.

 

"Buyrun buradan bakabilirsiniz." Dükkan sahibi bir küp çıkartarak grubun önüne sundu.

 

"Abla tercihi sana bırakıyorum Hırçın için lezzetli olanlardan seç." Zeng Thinker'ın bu konuda kendisinden daha iyi olacağını düşünüyordu.

 

"Peki bakalım." Thinker Zeng'i reddetmedi. "2 başlı yılan eti, Ak boynuzlu geyik eti, Yeşil  Timsah eti, Mor gözlü balık eti, Akbulut kuşu eti ve sivri kuyruk domuz eti."  Thinker Zihninde beliren et çeşitlerine baktıktan sonra kararını verdi. "Hepsinden 15 yeşil ruh cevheri kadar istiyorum. Burada 90 Ruh cevheri var" Thinker dükkan sahibine ücreti ödedi.

 

"Tabiki biraz bekleyin." Dükkan sahibi ücreti aldıktan sonra dükkan deposundan istenilen etleri birkaç nefes içerisinde getirererek Thinker'a teslim etti.

 

"Tamam şimdi büyü sirkine gidelim." Thinker ve grubu tekrar dışarı çıktğından sonraki hedeflerini belirledi.

 

"Büyü sirki nedir." Zeng daha önce böyle bir kelime duymamıştı.

 

"İçinde ilizyonist ve hayvan terbiyecilerin belirli bir ücret karşısında kendilerini izleyenleri eğlendirdikleri bir toplululuk. Tamamen bağımsızlar ve canları nasıl isterse öyle yaşarlar. Büyü güçlerini halkın eğlencesi için kullanmak onlar için kolay yaşam tarzını seçmek demektir. Ama oldukça keyiflidirler. Ölen bir arkadaşım bir keresinde bir gösterilerini anlatmıştı." Mex Zeng'e büyülü sirkin nasıl bir yer olduğunu anlatmaya başladı.

 

"İlizyonistler bizlere kendi büyülerini gösterirken, hayvan gelişimcileriyse hayvanlarıyla bir gösteri yapıyor. Arkadaşımın anlattığına göre bir ilizyonist kendisini yıldızların arasında dolaştığını göstermiş." Mex bildiği herşeyi Zeng'e anlattı.

 

"Evet ayrıca içinde çeşitli başka eğlencelerde var. Eminim çok eğleneceğiz." Thinker, Mex'i onaylayarak kesinlikle gitmeleri gerektiğini belirtti.

 

"Peki o halde hedefimiz, Büyü sirki." Hadi gidelim, Zeng önden koşmaya başladı.

 

"Hey siz niye gelmiyorsunuz." Bir kaç nefes sonra tek başına koştuğunu fark edince kendisini izleyen ikiliye doğru geri geldi.

 

"Nereye gidiyorsun sen?" Thinker Zeng'e bakarken tebessüm ediyordu.

 

"büyü sirkine"  Zeng cevapladı.

 

"İyi de sirkin nerede olduğunu söylemedim ki. Kendi başına yanlış yönden koşuyorsun. Ehehe" Thinker, Zeng'in heyecanını oldukça komik bulmuştu.

 

"Doğru. Sanırım fazla heyecanlandım. Nerede peki?" 

 

"Beni takip edin gidelim." Thinker, tekrar öne geçerek yol gösterdi.

 

Lütfen okuduğunuz bölüme yorum yapmayı unutmayınız. Unutmayın ki yaptığınız her yorum çevirmenleri cesaretlendirir ve mutlu eder. İyi okumalar.
Yorum Yap
Üyelik girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için tıklayın.
Yorumlar
ramazan (64 puan) Üye
2021-03-01 01:16:01
Ellerinize sağlık.