Thinker'ın Şeytan Ruhu

"Evet bayanlar baylar, Savaşımız başlıyor. başka bir dünya üzerindeki savaşı görmek istemez misiniz? Bir kaç nefes içinde savaş başlayacak acele edin ve  biletleri alın."

 

"Gelin Yarışmalarımıza katılın ve özel anka kuşlarından kazanın. "

 

"Yin ve Yang'ın dengesini görmeye gelin. Doğadaki herşeyin dengesine tanık olun."

Zeng, Mex ve Thinker kendi odalarından çıkıp tekrar çadırlar arasında gezmeye başlamış ve ne yapacaklarını düşünüyorlar ve çadır yada tezgah önündeki tanıtımcıların anlattıklarından karar vermeye çalışıyorlardı.

 

"Bence Anka kuşu kazanacağımız yarışmaya katılalım." Thinker bir anka kuşunu oldukça güzel buluyordu.

 

"Peki bu sefer senin istediğin olsun." Mex başını sallayarak kabul etti.

 

"Tamam gidelim o halde." Zeng ikilinin aynı fikirde olduğunu görünce tezgahtaki tanıtımcıya doğru koştu.

 

"Amca bu yarışma nasıl." Zeng tanıtımcının yanına geldiğinde yarışma hakkında bilgi almak istedi.

 

"Basit bu rüzgar kürelerini görüyor musun? Büyünle onlardan en çok vuran kişi küçük yapay bir anka kuşu kazanır. Rüzgar küreleri aynı zamanda yer değiştirebilir ve saldırılardan kaçınabilir. Yarışma 10 kişi olunca başlar. Katılım ücreti 20 yeşil ruh cevheri Şuan 8 kişi oldu." Tanıtımcı amacı ve yarışmacı sayısını açıkladı.

 

"Abla o zaman sen kesin katılıyorsun. Ayrıca Mex sende katıl ben sizi izleyeceğim."  Zeng, Thinker ve Mex'in katılmasını önerdi. Daha önce ilizyon odasını kiralamak kendi fikriydi.

 

"Ben katılmayacağım. Sen katılmalısın Mex hem büyüm burası için iyi değil. Sen daha iyi bir tercihsin." Mex, Zeng'i reddetti.

 

"Emin misin?"

 

"Evet eminim."

 

"Tamam o halde biz yarışacağız abla." Zeng, Thinker'a gülümsedi. Ablası için o anka kuşunu almalıydı.

 

"Peki. Ücret burada" Zeng ve Thinker ücreti ödedikten sonra diğer yarışmacıların yanına giderek kendi alanlarına geçtiler.

 

"Evet başlıyoruz. Kendi alanınız içinde durun başkasına saldırmak yasaktır ve sirkimiz bu konuda taviz göstermeyecek. Sonuçta herkes eğlenmek için burada." Katılımcı yarışma sayısının tamamlandığını görünce yarışmacıların yanına gelerek gerekli uyarıda bulundu ve herkesin ismini alarak izleyenlere parlak bir ekran oluşturdu. Bir kaç el hareketini hızlıca gerçekleştirerek rüzgar kürelerinin hareket etmesini sağladı.

 

"Başlayın. Bir tütsü boyunca zamanınız var" Tanıtımcı kürelerin hareket etmesiyle beraber yarışmacılara başlayabileceklerini söyledi.

 

"Havanın 5 renkli saldırısı."

 

"Altın kayanın parçalanışı."

 

"Kurbağa dilli  Tilki."

 

"Yedi yaprak kesişi"

 

"Ateş Ejderhasının kanat saldırısı."

 

Yarışmanın başlamasıyla beraber nerdeyse tüm yarışmacıların tamamı kendi büyülerini anka kuşunun yapay versiyonunu kazanmak için serbest bıraktı. Hemen herkes bir kaç rüzgar küresi vurarak avantajı eline geçirmeye çalışıyordu. Hızlıca bir kaç nefes geride kalmıştı.

"Hey bir ateş elementalisti de katımış."

 

"Ne  dedin. Ateş elementalisti mi?"

 

"Onu görmem lazım."

 

Zeng saldırısını açığa çıkararak ne tür bir gelişimci olduğunu da göstermiş oldu. Tüm yarışmacılar içindeki tek elementalistin kendisi olması ve oldukça nadir bir gelişimci olması sebebiyle hemen tüm ilgiyi üzerine toplamıştı. Hatta oradan geçmekte olan eğlenmek için gelenlerde durumu farkederek Zeng'i izlemeye başladı.

 

"Heh bu 9 etti."

 

"11 oldu."

 

"Evet 12 oldu."

 

"Ben daha bir tane bile vuramadım."

 

"14 etti" Zeng herkes gibi vurduğu rüzgar kürelerini sayıyordu.

 

"Sonunda bir tane vurabildim." Yarışmaya katılanlardan birisi sonunda  bir küre vurmasına rağmen hala çok geride olduğunun farkındaydı.

 

"Evet bayanlar baylar şuan 17 küreyle birincilik konumunu.ruh büyücüsü Mina korumakta. Hemen peşinden 14 küre vurarak Zeng  geliyor." Tanıtımcı bir sonraki yarışmaya ilgi duyulması için yarışmacıları izlerken bir yandan da durum hakkında bilgi veriyordu.

 

"15 oldu. Yapay anka kuşunu abla vereceğim" Zeng vurduğu her küreyle Thinker için kazanacağı yapay anka kuşunu düşünüyordu. "Thinker abla neden öyle duruyor." Zeng Thinker'ın yarışma başlangıcından dolayı büyüsünü serbest bırakmayarak beklediğini farketti. "Yoksa onun yerine benim mi kazanmamı istiyor. Peki o halde kazanacağım."

 

"Ateş Ejderhasının Birleşik kanat saldırısı." 

 

Zeng Platin seviyeye terkra ulaştığında ilk mühürlü teknik tekniğin devamı tekrar ortaya çıkmıştı. Thinker için anka kuşunu mutlaka kazanmayı düşünüyordu.

 

"Evet böylece 28 oldu." Zeng son saldırısyla yok ettiği rüzgar kürelerinin sayısını bir anda arttırdı.

 

"Zeng Ani bir saldırıyla 28 küre yok ederek birinciliği ele geçirdi. Mina şuan 23 küreyle ikinciliğe geriledi. Artık yarım tütsü zamanları kaldı." Yarışmayı büyük bir heyecanla anlatan tanıtımcı artık bu konuda uzmanlaşmış ve izeyenleri  nasıl tatmin ederek yarıştıracağını çözmüştü.

 

"Ak başlı Mor Ateş Kartalı." 

Tüm zaman boyunca hareketsiz duran Thinker artık kendi büyüsünü serbest bırakmıştı. Thinker anlaşmalı olduğu şeytan ruhuna anlık olarak dönüştü. Şuan kollarında ve bacaklarında tüyler çıkarkan sırtında iki tane kartal kanadı belirmiş ve üzerindeki tüyler mor ateşle yanıyorlardı.

 

"Mor ateş hortumu" Thinker sırtındaki kanatları sallayarak bir ateşlerini bir hortum şekline getirdi ve kürelere doğru gönderdi.

 

"Hı ne ?"

 

"Ne! nasıl?"

 

"Nani"

 

"Hepsini mi?"

 

"Bunu kim yaptı? Lanet olsun anka kuşu ablamaydı." 

 

Zeng dahil tüm yarışmacılar ve izleyenler rüzgar kürelerinin bir anda yok olmasıyla beraber oldukları yerde kalmış ve o an saldırmakta olan bir kaç kişinin saldırılarının boş gitmesiyle beraber etrafına bakmaya başlamışlardı.

 

"Abla sen misin?" Zeng o saldırıyı kimin yaptığına bakarken yanındaki alanda duran Thinker'ın şeytan ruhunu serbest bırakmış olduğunu gördü.

 

"Evet benim Zeng" Thinker dönüşümünü korurken Zeng'e doğru gülümsedi.

 

"Hepsini sen mi yok ettin." Zeng sevinse mi üzülse mi bilemiyordu.

 

"Sanırım öyle" Thinker gülümsemesini sürdürüyordu.

 

"Evet kazanan belli oldu. Herkese katıldıkları için teşekkür ediyorum. Sıradaki yarışmamız 10 kişi olur olmaz başlayacak. Sıradaki ödülü siz kazanabilirsiniz." Tanıtımcı ani biten yarışma karşısında çabucak durumu toplamaya çalıştı.

 

"O kadar güçlü olduğunu bilsem katılmazdım."

 

"Evet bu kadar güçlü birinin böyle bir yarışmada olacağını düşünmüyordum."

 

"Bir dahakini ben kazanacağım."

 

Yarışmacılar kendi kendilerine konuşarak kaybetmenin vermiş olduğu duyguyla beraber kendi alanlarından ayrıldı.

 

"Abla senin gelişim seviyen nedir? Hangi aşamadasın?" Zeng az önceki yenilgisinden sonra Thinker'a hiç bu konu hakkında soru sormadığını farketmiş ve Thinker'ın saldırısını gördükten sonra bunu öğrenmek istemişti.

 

"Zamanı geline anlarsın. Şimdilik söylemeyeceğim. Ehehe" Thinker, Zeng'in bu konuda meraklı olmaya devam etmesini istiyordu.

 

"Peki neden en başında yarışmayı kazanmadın? Saldırmak için bu kadar süre bekledin?" Zeng aklındaki ikinci soruyu sordu.

 

"Senin ve diğerleninin biraz eğlenmesini istedim. Aksi halde yarışmacılarda sende bundan hoşlanmazdın." Thinker kendisini uygun bir dille açıkladı.

 

"Buyrun küçük hanım ödülünüz." Tanıtımcı, sohbet ederek kendi alanlarından çıkan ikiliden Thinker'ın önüne gelerek ödülünü verdi. "Ayrıca teşekkür ederim." Tanıtımcı şapkasını çıkartarak ödülü alan Thinker önünde eğilti.

 

"Rica ederim." Thinker basitçe karşılık verdi.

 

"Ne için teşekkür ediyor sana?" Zeng kafası karışmış bir şekilde baktı.

 

"Evlat. Bu küçük hanım yarışmayı en başta bitirseydi. Birkaç saat iş yapamaz olurdum. Fakat şimdi iş yapabilirim. Yarışmayı en başında bitirmeyerek herkesin eğlenmesine müsade etti. Bu bize yapılan bir jesttir." Tanıtımcı, Zeng'in  ödülü kazanan küçük hanımla beraber olduğunu anladığı için açıklama yaptı.

 

Zeng ve Thinker tekrar tanıtımcıya veda ederek kendilerini bekleyen Mex'in yanına geldiler.

 

"Tebrikler, İkinizde oldukça iyiydiniz." Mex, İkilinin yanına geldiğinde ikisine de övgüde bulundu.

 

"Thinker ablanın yanında sıfırdım." Zeng başını yere eğdi.

 

"Sorun yok. Zeng hadi anka kuşunu görmek istemiyor musun?" Thinker, Zeng'in boş yere üzüldüğünü farkedince konuyu değiştirdi.

 

"Evet bakayım nasıl birşeymiş bu?" 

 

Thinker tanıtımcının kendisine verdiği 2 avuç büyüklüğündeki keseyi açarak anka kuşunu avuçlarının arasında tuttu ve Zeng ile Mex'e gösterdi. Baktıkları Anka kuşu şuan yeşimden yapılmış ve kanatları kapalıyken gövdesi kadar yer kaplayın 21 adet kuyruğa sahipti. Başı dik ve göğsünün ilerde durması kendisine asil bir hava katıyordu.

 

"Bir anka kuşu böyle birşey mi gerçekten?" Zeng yapay anka kuşuna baktığında meraklandı.

 

"Kimse bir anka kuşunun gerçekte neye benzediğini bilmiyor. Onlar efanevi varlıklar. Fakat her efsanenin ortak noktası aynı. 21 adet kuyruğa sahipler ve her bir kuyruğun uzunluğu tüm gövdesinin uzunluğuna eşit."  Mex, Zeng'e yapay anka kuşunun neden böyle göründüğünü açıkladı.

 

"Peki başka birşey yapabiliyor mu?"

 

"Efsanelerin bir çoğunda anka kuşlarının gece ortaya çıkarak, gecenin karanlığının gün ışığına çevirdikleri söylenir. Bu yapay anka kuşları gece olunca bir kaç adım havalanarak kanatlarından zararsız alevler saçarak 4-5 adımlık bir daire çizerek uçarlar. Bunu gece izlemesi zevkli olacak. Bu işlemi 1 yıl boyunca tekrarlarlar. Normal fiyatları 1  mavi ruh cevheri." Thinker yapay anka kuşunu niçin kazanmak istediğini ve ne özelliği olduğunu açıkladı.

 

"Anladım. O halde şimdi ne yapıyoruz." Zeng arkadaşlarına baktı.

 

"Hava kararmak üzere Dao Jine  akşam olmadan dönmüş oluruz demiştik. Hmm şimdi ne yapacağımızı Mex seçecek ve sonra loncaya geri döneceğiz."

 

"Tamam ne yapıyoz Mex." Zeng, Mex'in fikrini duymak istiyordu. "Hııgghh" Zeng cümlesini bitirir bitirmez diz üstü çöktü.

 

"Zeng iyi misin?" Zeng'in aniden dizlerininin üzerine düştüğünü gören ikili hızla arkadaşlarını desteklerken sordu.

 

"Yine aynı baskıyı hissettim. Ama şuan iyiyim." Zeng tekrar ayağa kalkarak bir kaç nefes içinde kendine geldikten sonra cevapladı. "Evet iyiyim. Mex ne yapıyoruz." Zeng arkadaşlarının endişlenmemesi için tekrar eğlencelerine odaklandı.

 

"Gerçekten iyi misin?"

 

"Evet iyiyim dedim."

 

"Peki o halde beni takip edin ne yapacağımızı göstereceğim" Mex, Zeng'in gerçekten iyi olduğuna emin olduktan sonra geldikleri yoldan geri yürümeye başladı. Zeng ve Thinker bu sefer Mex'i taki ediyordu.

 

"Yin aynı his. Acaba Ming'in dediği gibi zamanından önce mi uyandım." Zeng yürürken arkadaşlarına belli etmeden iki defadır hissettiği baskıyı düşünüyordu.