Ejderha İmparator

08 Temmuz 2020
Çeviri: Aratal
Düzenleme: Aratal
388 Görüntülenme
Bu bölümü 1 Kişi beğendi.

Kurtarılan Kız Uyanır

Kurtarılan Kız Uyanır


"Zeng etim. Etimi ver bana." Mağara odasının kapısının açılmasıyla beraber uzandığı yerden başını kaldıran hırçın, gelenin Zeng olduğunu anlamıştı.


"Hmm bunlarda mı geldi. Hem o kim? Hani beni kimsenin görmemesi lazımdı." Hırçın Zeng'in peşinden Mex ve onun peşinden kucağında birisiyle içeri giren Thinker'ı gördüğünde neler olduğunu merak etti.


"Sakin ol hırçın etlerin burada. Sen ye o ara ben sana neler olduğunu anlatayım." Zeng boyut kolyesinden Hırçın için aldığı etleri çıkardı.


Thinker kucağındaki kızı Zeng'in yatağına yerleştirdi. Ardından Mex'le beraber Zeng'in olanı biteni hırçına anlatmasını dinlerken, Hırçının etleri nasıl iştahla yediğini izliyordu. Hırçın bir süre sonra başını kaldırdı.


"Seni çağırıyor gibi hissetmiş miydin." Hırçın ağzındaki eti yuttuktan sonra Zeng'in lafını kesti.


"Çağırmaktan çok, dediğim gibi baskı hissediyordum. Bu baskı ona yaklaştıkça daha da artmaya başlamıştı." Zeng nasıl hissettiğini açıkladı.


"Düşündüğüm şeyse eğer...." Hırçın bir süre sessiz kaldıktan sonra tekrar etleri yemeye başladı.


"Düşündüğün nedir?" Zeng hırçının suskunlaşıp tekrar et yediğini görünce merakı daha da artmıştı.


"Boş ver eğer öyleyse uyanınca anlarsın." Hırçın, Zeng'i geçiştirerek yemeğine devam etti.


Gece yarısı olana kadar bilinci kapalı olan kızın uyanmasını bekleyen Zeng, Mex ve Thinker izledikleri kızın hala uyanmadığını görünce Zeng'i ve Hırçını yalnız bırakarak mağara odasından ayrılmaya karar verdiler.


"Zeng ben gidiyorum. Sanırım çok fazla büyü gücü kaybederek tükenmiş. Uyanması zaman alabilir. Bu arada  ikinizinde lonca görevi yapmanızın zamanı geldi. Artık bilinciniz açılıp iyileştiğinize göre yarın görevlerinizi yapın." Thinker ilk odadan ayrılan kişi oldu.  


"Büyü gücünü toplaması için ona zaman ver. Kendisine geldiğinde konuşuruz. Sanırım tahminimizden çok daha fazla büyü gücü kaybetmiş. Uyanması benim veya senin uyuduğun süreden çok daha uzun olabilir." Mex, Thinker'ın ardından odadan ayrıldı.


İkisinin de odadan ayrılmasıyla beraber  Zeng, hırçın ve uyuyan kızla yalnız kalmıştı. Bir süre kızı izledikten sonra Zeng, Hırçın'la beraber yerde uyudu. Uyandığında hala bilinci kapalı olan kıza baktıktan sonra, Zeng kızı hırçına emanet ederek Mağara odasından ayrıldı.


Zeng lonca binasına geldikten sonra gölge yosunu ve vahşi kurt bedeni görevlerini kabul ettikten sonra lonca çarşısından kendisine tekrar bir harita aldı. Harita üzerinde ilk kez vahşi mavi kurtla karşılaştığı yere gelerek vahşi mavi kurt ve gölge yosunu aramaya başladı.


Bir süre sonra Zeng yaklaşık 20 tane gölge yosunu topladıktan sonra sadece vahşi mavi kurt aramaya devam etti.


Zeng sonunda bir vahşi mavi kurt buldu. Kurdu öldürdükten sonra görevlerini teslim etmek ve düşük ödülünü almak için tekrar lonca binasına döndü. Akşam olduğunda görevi teslim edip ödülünü aldıktan sonra lonca çarşısında bilinci kapalı olan kız için bir kaç elbise ve hırçın ile kendisi için biraz et aldıktan sonra mağara odasına döndü.


"Siz burada mıydınız?" Zeng mağara odasına geldiğinde Mex ve Hırçını karşısında görmüştü.


"Evet. Duruma bakmaya gelmiştim. Benden sonra da Mex geldi." Thinker, Zeng'e ne zaman geldiklerini açıklamaya başladı.


"Bir gelişme yok gibi." Zeng'in bilinci kapalı olan kıza baktığını farkeden Thinker öğrendiklerini paylaştı.

"Sorun yok abla. Elbet uyanacaktır." Zeng gülümseyerek cevap verdi. "Sence kaç yaşında."


"Tahminime göre benle yaşıt olmalı 15 yada 16" Thinker bilinci kapalı olan yemyeşil saçlı güzelliğe ve göğsündeki çıkıntılara bakarak bir tahminde bulundu.


"Yani ona da mı abla diyeceğim." Zeng, Thinker'ın tahmini üzerine sağ elinin işaret parmağını dudağına götürerek düşündü.

"Her neyse hadi biz gidelim Mex" Thinker, tekrar odadan Mex'le ayrıldıktan sonra Zeng ve hırçını uyayan güzellikle başbaşa bıraktı.

"Gerçeken çok güzel görünüyor değil mi Hırçın?" 


"Evet güzel bir kıza benziyor."

"Biliyor musun ilk kez onu gördüğümde çıplaktı." Zeng uyuyan güzelliğe doğru yaklaştı.


"Roaagghhhrr" 


"Ona karşı kötü düşünceler beslediğini görürsem, kafanı kopartırım bilesin. Bilinci kapalı." Hırçın Zeng'in önünü keserek tehditte bulunurken dönüşüm geçirerek ciddiyetini ifade etti.


"Saçmalama ne kötü düşüncesi sadece nefes alış verişine bakacaktım. Hem ben öyle bir insan mıyım?  Beni hiç tanımadın mı lanet pofuduk kaplan!" Zeng kendisinin yanlış anlaşılması üzerine öfkelenmişti.


"Sen bana az önce pofuduk mu dedin?" Hırçın pençelerini Zeng'e doğru uzattı.


"Hayır hayır... Ne pofuduğu öfkeli dedim. Dilim sürtmüş olmalı. Eminim yanlış anladın." Zeng iki elinin avuç içini hırçına doğru sallayarak bir kaç adım geriye attı.


"Güzel bende öyle düşünmüştüm. Uyarıma gelince ben söyleyem de sonra başın gövdende ayrıldığında neden yaptın deme. ehehe" Hırçın gülerek dönüşümden çıktı. Zeng'le uğraşmayı oldukça eğlenceli buluyordu.


Zeng ve hırçın bilinci kapalı olan kızı izleyerek yavaş yavaş günler geçmeye başlamıştı. Thinker ve Mex her gün gelerek hayatlarını riske attıkları kızın uyanıp uyanmadığını kontrol ediyor ve Zeng'le biraz sohbet ettikten sonra tekrar ayrılıyorlardı. Zeng bu geçen günlerde yalnız kaldığı sürede ara ara bilinci kapalı kızı izlerken meditasyon yapıyor ve büyü gücünü arttırmaya çalışıyordu.


Üçlünün kızı kurtardığından itibaren geçen süre artık bir hafta olmuştu. Zeng bu bir hafta boyunca sadece Thinker, Mex ve Hırçınla sohbet etmekten başka sürekli meditasyon yapıyor ve kızı izliyordu. Kız kendinden geçmiş olmasına rağmen günde bir iki kere "Hayır yapmayın. Lütfen durun artık."  kelimelerini mırıldanarak başını çevirmekten başka birşey yapmıyordu.


Zeng ne zaman bu kelimeleri duysa meditasyondaki gözlerini açarak kendi yatağında yatan kıza bakıyor ve neler yaşamış olabileceğini düşünüyordu. Zeng'in artık kendi yatağını bir başkasına verdiği gün sayısı onuncu gününe gelmişti.


"Abla daha ne kadar süre uyuyacak?" Zeng ablasına bakarak tahminini öğrenmek istedi?


"Bilmiyorum. Sen ve Mex'in de bilinci kapalıyken, kendime hep bu soruyu soruyordum." Thinker gerçekten bu konuda bir süre zarfı söyleyemiyordu.


"Umarım onu kurtarmana değer." Mex, Önündeki kıza bakarken dalmış olduğu düşüncelerden çıktı.


"Ne yapabilirdim başka?  Bağlı olduğu zincirleri gördünüz. Kimse o tarz muâmeleyi haketmez." Zeng'e göre onu kurtarmak oldukça iyi bir işti.

"Anlattığınıza göre o renkli zincirler ruh denizini mühürleyerek, büyü gücünü emiyor ve başkasının kullanmasını sağlıyormuş. İyi veya kötü kim olursa olsun bunu haketmemeli." Zeng kızı ilk gördüğü zamanı düşününce tekrar bir merhamet duygusu hissetmişti.


"Peki o halde şimdi gidelim Mex. Eğer 20. güne geldiğinde hala uyanmamış olursa tekrar Ming'i bulmak zorundayım." Thinker, Mex'le beraber odadan ayrıldı.


"Umarım Ming'in bana karşı gözlerinde gördüğüm korku geçmiştir. Yoksa bunu kabul edeceğini pek sanmıyorum." Zeng, Thinker'ın odadan çıktığında Ming'den bahsettiğinde kendisinden korktuğunu hatırladı.


Zeng tekrar odasında yalnız kalarak meditasyonuna başlamıştı. Bir kaç gün daha bu şekilde devam ettikten sonra nihayet 14. güne gelmişlerdi.


"Ne? Nerdeyim ben burası neresi?" 


"Zeng bak! O uyandı."


"Farkettim." Zeng duyduğu kızın ve hırçının sözleri üzerine meditasyonundan çıkarak gözlerini açtı ve ayağa kalktı.


"Ne gelme. Yaklaşma bana!" uyanan kız  kendisine doğru gelen Zeng'i ve yerdeki hırçını gördüğünde yatağın üstündeayaklarını geriye doğru çekti.


"Korkma sana zarar vermicem. Benim adım Zeng"


"Bana yaklaşma dedim." kız elleriyle yüzünü kapatarak ağlamaya başladı.


"Böyle olmayacak Hırçın ona göz kulak ol." Zeng mağara odasının kapısına doğru yöneldi.


"Nereye gidiyorsun Zeng." Hırçın mağara odasından çıkan Zeng'i görünce seslendi fakat arkadaşı kendisine cevap vermeden mağaraa odasından ayrılmıştı.


Zeng mağara odasından ayrıldıktan sonra Mex'in mağaraa odasının kapısını çaldı. Durumu anlattıktan sonra Thinker'ı bulmak üzere iç öğrenci alanına doğru Mex'le beraber gitti. Bir süre sonra iç alana varmışlardı.


Bir kaç iç alan öğrencisine Thinker'ın yaşadığı yeri öğrenmek için sorular sorarken, daha önce şifa alanında ayrılmak için kullandıkları Thinker'ın verdiği hizmetli sözleşmesini kullandılar.  O zaman iç alandan güvenli bir şekilde ayrılmak için kullandıkları sözleşme şuan tekraar burada gezmelerine olanak sağlıyordu.


"Zeng, Mex neler oluyor? Neden buraya geldiniz?" 


Thinker kendisini arayan iki dış alan öğrencisine ait sözleşmeleri kısa sürede duyarak görüldükleri yere geldi ve Zeng ile Mex'i buldu.

"Abla o uyandı. Lakin kendisine yaklaştığımda ağlamaya başladı." Zeng hızlıca Thinker'a durumu açıkladı.

Olan biteni anlayan Thinker, Zeng ve Mex'le beraber tekrar Zeng'in mağara odasına doğru koşarak gelmeye başladı.

"Beni bulmakla iyi yapmışsın. Bir kızın dilinden bir kız anlar. Onu daha fazla korkutabilirdin. Zavallı kız seni ve Hırçını görünce kesin çok korkmuştur." Thinker, yol boyunca ilerlerken Zeng'in doğru bir karar verdiğini belirtti.

Üçlü grup bir süre sonra Zeng'in mağara odasının önüne geldi. Zeng kapıyı açarak içeri ilk adımı attı.

"Hırçın yapma. Ona zarar verme!" Zeng kapıyı açtığı sırada Hırçın'ın dönüşüm halinde olduğunu ve pençesini yatakta oturan kıza doğru yaklaştırdığını görünce bağırdı.

Zeng'in bağırması üzerine Thinker ve Mex'de anında içeri girdi. Hırçın'ın dönüşüm halindeki pençesini havada görünce aynı tepkiyi verdiler.

Lütfen okuduğunuz bölüme yorum yapmayı unutmayınız. Unutmayın ki yaptığınız her yorum çevirmenleri cesaretlendirir ve mutlu eder. İyi okumalar.
Yorum Yap
Üyelik girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için tıklayın.
Yorumlar
ramazan (64 puan) Üye
2021-03-01 01:16:35
Ellerinize sağlık.