Ejderha İmparator

10 Temmuz 2020
Çeviri: Aratal
Düzenleme: Aratal
332 Görüntülenme
Bu bölümü 1 Kişi beğendi.

YinYang Gelişimcileri

YinYang Gelişimcileri


 

 

 

"Beni gerçekten o baskı sayesinde bulduysan gerçekten bir ejderha kalbine sahipsin" Ariana kendi gibi birisi tarafından kurtarılmaktan aşırı derecede mutlu olmuştu. "Hissettiğin baskı değildi. Bir teknikti. Tekniğin adı. Ejderhanın Feryadı."

"Ejderhanın Feryadı mı? O nedir?" Zeng duyduğu baskıya bir tekniğin sebep olduğunu duyunca şaşırdı.

"Ejderhanın feryadı. Bunu Aki öğretmişti. İleride bir takım sıkıntılar yaşarsan bu seni kurtarabilir demişti. Fakat esir tutulduğum odada ara kendime gelsemde hiç büyü gücüm yoktu ve anlık olarak kendime geliyordum. Bu teknikse büyü gücü ve gelişim seviyesi istiyordu."

"Gelişimimin çok düşük olmasının yanı sıra büyü gücümünde olmayışı. Tekniği kullanabileceğim alanı oldukça sınırlıyordu. Ejderha kanına ve kalbine sahip olmasam bu küçük alanı bile kullanamazdım. Kendime geldiğim her kısa anda umutsuzca sadece bu tekniği kullanabildim. Bilincimin kapalı olduğu zamanlardaysa Ejderha kalbi bu tekniği devam ettirdi."

"Aki bana bu tekniği öğretirken hayati bir tehlike olmadığı sürece kullanmamı söylemişti. Bu teknik aynı zamanda bir ejderha için Leke anlamına geliyormuş. Aki'nin dediğine göre bir ejderhanın onuruyla ölmesi bu tekniği kullanmaktan daha iyi. Fakat bulunduğum durumda ölmek istememe rağmen ölemiyordum. Son çare olarak  Ejderhanın feryadını kullanmıştım. Tutulduğum yerden kaçmak için tek şansım buydu."

"Anladım. Peki nasıl oluyor bu teknik?" Zeng, Ariana'nın açıklamasından sonra Jianta'nın ona böyle birşeyden neden bahsetmediğini anlamıştı. Her hangi bir durumda bir ejderha için onuruyla ölmek aciz olmaktan daha iyidir.

"Çektiğin acı, ıstırap ve zulüm duygularını kalbine yönlendiriyorsun. Konuşmasan dahi bunları duyurmak istiyorsun. Bu sayede başka ejderhalar senin duygularını hissediyor. Bizim gibiler içinse ejderha kalbine sahip olanlar. Yani o duyduğun baskı benim duygularımın dalgasıydı." Ariana bu noktada sözlerini bitirdi.

"Anladım. Demek Ejderhanın feryadı bu." Zeng duyduğu baskının sebebini öğrendiği için sevinmişti.

"Peki ak büyücü nedir?" Zeng Ariana hakkında bilmediği tek şey olarak artık gelişim türünü sormuştu.

"Ak büyücüler yani ak gelişimciler. Sadece ışığın gücünü kullanan büyücülerdir. Elementalistler gibi düşün onlar nasıl 5 elemente hükmediyorsa ak gelişimcilerde ışığa hükmederler. Ak gelişimci aslında bir alt daldır." Mex, sonunda sessizliğini bozmuştu.

"Neyin alt dalı?" Zeng iyice meraklanmıştı.

"YinYang büyücülerinin alt dalıdır. YinYang büyücülerinin yani denge gelişimcilerinin iki alt dalı vardır. Bunlar ak büyücüler ve kara büyücüler olarak adlandırılır. Kara büyücülerde  karanlığı kontrol eder. Bir efsaneye göre dünya üzerinde ne kadar ak büyücü varsa bir o kadarda kara büyücü olduğu söylenir tabi bu bir efsane doğruluğu bilinmiyor." 

"İki tür gelişimcinin de tek amacı kusursuz dengeye ulaşarak YinYang gelişimcisi olmaktır. Tabi bunu başaran kişi sayısı belirsiz. Çünkü yeteri kadar kendisini geliştiren ak büyücülerin çoğu ruh denzinde karanlığın olmasını istemiyor. Aynı durum kara büyücüler içinde geçerli. Kara büyücülerin bir çoğu kalbini karanlığa kaptırıyor ve karanlığın pençesine düşüyor." Mex bildiği herşeyi açıkladı.

"Evet Yinyag gelişimcileri ve ak büyücülerle kara büyücülerde oldukça nadir denebilir. Nadirlik açısından Elementalistlerden sonra gelirken Gök büyücülerden  önce gelmektedirler." Thinker'da Mex'in açıklamasına katkıda bulundu.

"Anladım. Peki sende bundan var mı? Gelişimci tohumundan elde ediliyor." Zeng tekrar Ariana'ya baktı ve Gelişimci meyvesini gösterdi.

"Evet var" Ariana Zeng'in gelişimci meyvesine baktı.

"Peki onu görebilir miyim nerede?" Zeng başka bir gelişimci meyvesini görmek için sabırsızlanıyordu.

"Malesef göremezsin. Buraya gelirken bize saldıran grup tüm arkadaşlarımı katlettiğinde ve sadece biz kızları toplarken küçük bir delik açarak malzemelerimin bulunduğu boyut yüzüğümü gömmüştüm. Meyve de onun içindeydi."  

"Peki o halde bizde onu gider ve geri alırız. Sormamda sakınca yoksa seninki kaç renkliydi." Zeng, Ariana'yı teselli etti.

"Benim meyvem 6 renge sahipti." Ariana meyvesinin farklarını açıkladı.

"Peki hiç bir rengini yedin mi?"

"Hayır. Çok  sertti. Sadece onu saklayabildim. Yoksa sen yedin mi?" Ariana, Zeng'in sorusundaki anlamı çözmüştü.

"Evet bir parçasını yedim. Bu benim gelişimime katkı sağladı sanırım." Zeng kendi tecrübesini anlatmaya başladı.

"Bundan sonra ne yapacaksın?" Thinker, Ariana'nın geleceğine ait planını sordu.

"Nasıl ne yapacak burada kalacak. O da bir ejderha kalbine sahip" Zeng, müdahale etti.

"Bunu ayarlayabilirim. Tabi kendisi de isterse" Thinker, Zeng'in kendisi gibi birisini bulduğu için sevinmişti.

"İsterim. Şuan için yapacağım başka birşey de yok. Hem beni kurtaran sizlersiniz. Size borcumu yardım ederek ödeyebilirim." Ariana bu fikri kabul etmişti.

"Böyle birşey vardı da beni neden o seçmelere soktun abla!"

"Senin kendin başarman gerekiyordu. Başaramazsan zaten yine de loncaya girmen için kıdemlilerle konuşacaktım. Beni seven bir kaç kıdemli ve elder var. Fakat bunu kendin başarmanın senin için daha iyi olacağını ve gelişimci dünyasının zorluklarını tatmak istedim. Ariana zaten yeteri kadar şey yaşamış ve gelişimci dünyasının nasıl bir yer olduğunu biliyor."

"Anladım o halde bana iyilik yapmaya çalışmışsın. Teşekkür ederim abla!" Zeng, Thinker'ın açıklamasından tatmin olmuştu.

"Neyse acıkmış olmalı. Bir şeyler yiyeylim." Thinker konuyu değiştirdi.

"Evet et istiyorum." Hırçın yemek lafını duyunca başını kaldırdı.

"Sahi bu kaplanın kökeni nedir? Daha önce onun gibi birşey duymamıştım." Ariana, Hırçına tekrar baktı.

"Gel. Gel. Yerken konuşuruz." 

Zeng, Thinker ve Mex yemek için bir kaç şey çıkarttı. Ariana'nın kendilerine katılmasıyla beraber sohbet ederek karınlarını doyurmaya başladı. Zeng ise bir yandan Ariana'ya Hırçının kökenini ve onunla nasıl karşılaştığını anlatıyordu.

"Sahi senin gelişim seviyen nedir?" Zeng, Hırçının kökenini anlattıktan sonra Ariana'ya sordu.

"Elmas seviye başlangıç ruh oluşumundayım." Ariana gülümsedi.

"O kadar yüksek mi? " Zeng, Ariana'nın gelişimini duyunca şaşırdı.

"Aki ruh denizimi yıkmadan önce de bu seviyedeydim. İki yılda ulaşmıştım. Aki gelişimimi yıkıp bana ejderha kalbini verdikten sonra Beş Fırtına loncasına katılmam ve önceki tecrübem sayesinde tekrar bu seviyeye hızla ulaşmıştım. Sanırım Aki'nin ejderha kalbinin de bunda oldukça büyük etkisi var." Ariana ejderha kalbini aldıktan kısa bir süre sonra nasıl o kadar hızlı geliştiğini açıkladı.

Grup, sohbet yemek bittikten sonra sohbete kaldıkları yerden devam ederken yerde oturuyordu. Herkes kendisini Ariana'ya tanıtmıştı.

"Neyse artık gidelim. Ariana sen burada kalmalısın. Öğrenci kaydını gerçekleştirip senin için bir mağara odası bulana kadar böyle olmak zorunda." Thinker ayrılmak için ayağa kalktı.

"Sorun değil. Zeng için problem olmazsa burada kalabilirim." 

"Tabiki kalabilirsin ben senin burada olmana alıştım zaten." Zeng, bu konudan oldukça memnundu.

"Peki o halde artık gidelim." Thinker, Mex'e işaret ederek mağara odasının kapısına yöneldi.

"Roaaağğğhhrr"  Hırçın ayrılmak üzere olan Thinker ve Mex'in yolunu kesti.

"Ne oldu hırçın?" Thinker önündeki hırçına baktı.

"Konuşmak istediği bir konu varmış" Zeng hırçının söylediklerini Thinker ve Mex'e anlattı.

"Hmm ne konusu." Thinker ve Mex tekrar Ariana ve Zeng'in yanına oturdu.

"Hepiniz burada olduğuna ve aramızda iki kız olduğuna göre artık bana isim seçebiliriz." Hırçınn Zeng'e ne hakkındak konuşmak istediğini söyledi.

Zeng gruba hırçının ne hakkında konuşmak istediğini söyledikten sonra tüm grup bunu kabul etti. Hırçın hakında isim düşünmeye başladılar. Grup hırçın için akıllarına gelen isimleri söyledikçe Hırçınında beğenmemesi durumunda kanatlarını açacağı konusunda anlaştılar.

"Lisa nasıl?" İlk isim önerisini Thinker yaptı.

"Rosa?"

"Peki ya mia?"

"Thunker?  Bunu da mı beğenmedin." Thinker hırçının kanatlarını açtığını gördü.

"Shara nasıl bence kulağa çok güzel geliyor?"

"Yami nasıl peki. Bak bence oldukça güzel."

Grup hırçına bir kaç isim söylemesine rağmen Hırçın hiç birini beğenmemişti. Bir süre sonra grubun neredeyse tüm isim fikirleri tükenmiş ve hırçına bakıyordu.

"Hırçın hadi ama seç birini. O kadar kötü değil bu söylediğimiz isimler. Hatta bazıları gerçekten benim hoşuma gitti." Zeng, Neredeyse herkesin Hırçın'a yakışan bir isim konusunda fikirinin tükendiğibi gördü.

"Olmaz hepsi basit geldi. Biraz daha yaratıcı olun. Sonuçta seçtiğim ismi sürekli kullanacağım ve bana öyle sesleneceksiniz." Hırçın gerçekten hiç bir ismi beğenmemişti.

"Buldum Lynx'e ne dersin? Bence oldukça hoş bir isim." Ariana birden elini kaldırarak isim düşünen grubun dikkatini üstüne çekti.

"Hmm bu olur kulağa da hoş geliyor. Tamamdır bundan sonra adım Lynx." Hırçın sonunda bir isim belirtmişti.

"Sonunda bir isim beğendin hırçın. Pardon Lynx" Zeng gruba Hırçının seçtiği ismi söyledi.

"Tamam o halde artık gidelim. İsmin güzelmiş Lynx" Thinker bir isim seçen Hırçını gördükten sonra tekrar Mex'le beraber mağara odasına yöneldi ve dışarı çıktı.

"Sonra görüşürüz Mex." Thinker kapı önünde Mex'e de veda ederek iç alana doğru yürümeye başladı.

"Sonra görüşürüz Thinker."  Mexde Thinker'a vedasından sonra Mağara odasının önüne geldi.

"Demek Ariana ha?"  Mex, Ariana'yı düşünerek  mağara odasına girdi.

 

 

Lütfen okuduğunuz bölüme yorum yapmayı unutmayınız. Unutmayın ki yaptığınız her yorum çevirmenleri cesaretlendirir ve mutlu eder. İyi okumalar.
Yorum Yap
Üyelik girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için tıklayın.
Yorumlar
ramazan (64 puan) Üye
2021-03-01 01:16:51
Ellerinize sağlık.
agamoneypls (207 puan) Üye
2020-10-13 21:48:14
Zeng ablasına aşık oldu. Buralar karışır.