Ejderha İmparator

10 Temmuz 2020
Çeviri: Aratal
Düzenleme: Aratal
370 Görüntülenme
Bu bölümü 1 Kişi beğendi.

En Güçlü Değilim. En Asilim

  En Güçlü Değilim. En Asilim


 





"Zeng hadi gidelim." Lynx sıradan bir eğitim günü sonrasında Zeng'i uyandırarak yola koyuldu.

"Lynx bir şey söylemem lazım." 

"Gelişim seviyen değil mi?" 

"Evet, gelişim seviyem artık ne kadar dayanırım, bilmiyorum." Zeng meridyenlerinde ve qi geçitlerinde akan gücü her an dizginliyordu.

"Doğru temelin bir kaç gün önce ulaşabilecek en üst düzey sağlamlığa ulaştı. Bu kadar süre dayanmanı bile beklemiyordum." Lynx bir an için duraksadı ve Zeng'e baktı.

"Ne olacak peki." Zeng  ara ara ellerinden çıkan kıvılcımlara baktı.

"Ne olacak söylemesem daha iyi. Lakin harabelere hemen ulaşmamız lazım. Aksi halde daha ne kadar dayanırsın cidden bilemiyorum." Lynx aklındaki düşüncelerle yoluna devam etti.

"Sadece 2 gün daha dayan Zeng. Sonra tapınağa varmış olacağız." Lynx, Zeng'e belli ettirmese dahi onun için endişeleniyordu.

Zeng yumruklarını sıkarken yol boyunca Lynx'i takip ediyordu. Geçen bir kaç haftada elmas seviyenin zirvesine kendiliğinden ulaşmış ve gerçek ruh oluşumuna geçmemek için kendisini dizginleyerek büyü gücünü saflaştırmaya devam etmiş. 4-5 gün öncesinde ise artık büyü gücü bulunduğu seviye için kalite zirvesine ulaşmıştı.

Büyü gücü saflığın zirvesine ulaştığında Lynx hemen durmasını istemese Zeng gerçek ruh oluşumuna kendiliğinden geçecekti. Lynx, Zeng'in tahmininden önce böyle bir sonuca ulaşmasını beklemiyordu. Fark ettiğindeyse geç kalmış olduğunu biliyordu.

Geç kalmasına rağmen Zeng kendisini üç günden fazla süredir baskılıyor ve ruh denizinin yaşattığı dalgalara dayanmaya çalışıyordu. Bugün ise artık ellerinden çıkan ufak alevlere engel olamadığını farkederek durumu Lynx'e bildirdi. Zeng Lynx'i takip ettiği her adımda ellerinden çıkan alevlere bakıyordu.

Zeng ve Lynx bu durumda iki gün daha dinlenmeden yürüdüler. Lynx artık dinlenmek için harcadıkları her nefesin, Zeng'in kontrolünü kaybetme riskini daha da arttırmakla eş değer olduğunun farkındaydı. İki günün sonunda artık harabeler için 4-5 tütsülük yolları kalmıştı.

"Ne! Nasıl fark edemedim." Lynx bir adan duraksayarak başını havaya kaldırdı.

"Sorun ne Lynx." Zeng arkadaşının gökyüzüne neden baktığını merak etti.

"Zeng iyi değil. Bir şey geliyor." Lynx, hissettiklerini bu noktada Zeng'den saklamasının bir anlamı olmayacağının farkındaydı.

"Ne? ne geliyor?" Zeng'de başının Lynx'in baktığı yöne gök yüzüne doğru çevirdi.

"Bilmiyorum. Çabuk gidelim."

Lynx'in önderliğinde tapınağa doğru koşmaya başlayan Zeng bir kaç nefes sonra üzerinde bir gölge farketti. Başını havaya kaldırmasıyla birlikte kendisiyle beraber hareket eden şeyi gördü.

"Olamaz. Bu da ne böyle?" Zeng koşmaya devam ederken gördüğü şey karşısında şaşkınlığa uğramıştı.

"Sadece koş." Lynx, Zeng'in dikkatinin dağıldığını farkederek bağırdı.

"Benim değil. Senin peşinde Lynx"  Zeng üzerindeki şeyin Lynx'e doğru hızlandığını görerek arkadaşını uyarmak için bağırdı.

"Nihai yıkım patlaması." Lynx, Zeng'in uyarısı üzerine dönüşüm geçirerek havaya zıpladı ve kanatlarını açarak saldırısını serbest bıraktı.

Lynx'in saldırısı hedefine ulaşamadan aldığı karşı saldırıyla beraber havada yok olmuştu.

"Tekrar Nihai Yıkım Patlaması." 

Lynx tekrar ve tekrar saldırdı. Her saldırısında aynı sonucu aldı. Bir kaç saldırıdan sonra artık hırpalanmış gibi görünürken havadaki düşman artık Zeng'in ve Lynx'in önüne inerek ikiliye bakıyordu.

"Sen, senin soyun ne?" 

"Benim soyum seni alakadar etmez. Nihai yıkım patlaması." Lynx tekrar saldırıya geçti.

"Rüzgarın 7 dansı" 

İkilinin saldırıları havada bir kez daha karşılaştıktan sonra yok oldu. Zeng ise olan biteni izliyorken ellerinden çıkan kıvılcımları kontrol etmeye çalışıyordu.

"Senin soyunun kökenlerini sordum sana." Sonunda önlerindeki vahşi yaratık. Lynx kadar olmasa da hırpalanma belirtileri göstermeye başlamıştı.

"Bende seni alakadar etmiyor, dedim." Lynx dişlerini göstererek pençelerini sıkmaya devam etti.

"Lynx kökenini mi öğrenmek istiyor."  Zeng Lynx'in konuşmalarından anladığı kadarını sordu.

"Evet lakin bu onu ilgilendirmiyor." Lynx, Zeng'e de aynı cevabı verdi.

"Rüzgarın 7 vahşeti." 

"Nihai yok oluş." Lynx bugüne kadar kullanmadığı bir teknikle ve tüm gücüyle saldırdı.

İkilinin saldırılarından sonra Lynx'in saldırısı tamamen yok olarak kalan saldırı kendisine çarptı ve hala ayaktayken bir kaç adım geriye sürüklendi.

"Son kez soruyorum. Kökenin nedir?" 

"Seni alakadar etmiyor dedim."

"Rüzgarın 7 vahşeti."

"Nihai yok oluş"

Lynx ve rakibi tekrar saldırılarını serbest bıraktığında Lynx bu kez bir kaç adım geriye savrularak yere düştü. Herşeyiyle kalkmayı istemesine rağmen olduğu yerden kıpırdayamıyormuş gibi bir izlenimi vardı.

"Lynx hayır!"

"Ateş Ejderhasının..."

"Sen bu işe karışma Zeng." Lynx, saldırıya geçmek üzere olan Zeng'i durdurarak sonunda tekrar ayağa kalkabildi.

"Kökenini söylemiyorsan ölmeye mahkümsun. Bu ormandaki en güçlü yaratık olmayabilirim. Lakin en asil yaratık benim."

"Rüzgarın 7 vahşeti."

"Nihai yok oluş."

Lynx bir kez daha gelen saldırı üzerine kendi saldırısını serbest bıraktı. Fakat bu sefer daha rakibinin saldırısıyla çarpışmadan önce zayıf düştüğünden dolayı havada yok olmuştu. Hiç bir engelle karşılaşmayan rakibin saldırısı doğrudan Lynx'e çarparak bu sefer Lynx'i bir kaç on adım geriye yuvarlayarak savurdu.

"Lynx Hayırrr!"

Zeng arkadaşının ağır biçimde yaralandığını gördükten sonra acı içinde bağırdı. Lynx'in asla bu ormanda bir vahşi hayvana yenileceğini düşünmemişti. Zeng yaşadığı şoktan ötürü yaralı arkadaşının yanına koşarken bir darbe alarak geriye doğru savruldu ve bir kaç takla attı.

Dört metrelik bir gövdeye ve iki metrelik kanatlara sahipken başında tüylerinden oluşmuş gibi görünen bir taça sahip olan olan bembeyaz asil bir kuş  Zeng'i savurduktan sonra savaştığı ve ağır yaraladığı Lynx'e doğru yürümeye başladı. Kendisi de bu savaştan hırpalanmasına rağmen bunlar ufak çiziklerdi.

"Demek adın Lynx. Hmm kökenini söylüyor musun? Yoksa ölmeyi mi tercih ediyorsun?"

 Büyük kuş Lynx'in üzerine tek pençesini koyduktan sonra beyaz kanatlarını açarak kanatları arasındaki bir zanaatkarın işlemesi gibi duran mavi çizgilerini gösterirken Lynx'e baktı. Açıkcası Lynx'den hissettiği asil aura kendisini çok aşıyordu. Bunun sebebini mutlaka öğrenmeliydi.

"Kökenlerimden bahsetmeyeceğim. Bu bir tabu. O yüzden öldür gitsin." 

Lynx üzerindeki pençenin vermiş olduğu baskıya rağmen zar zor konuşabildi.

"Sakın arkadaşıma dokunma. Ona bir daha elini sürme." 

Zeng takla attığı yerden kalktığında ağzından sızan kana rağmen Lynx ve onun üzerine pençesini koymuş olan kuşu gördüğünde öfkeden deliye dönmüş gibi bağırdı. Gözleri tamamen kırmızıya dönüşerek tekrar Lynx'e doğru koştu.

"Hmm. Demek bir insan seni bu kadar önemsiyor. Bakalım sen onu bu kadar önemsiyor musun?" 

Kuş  kendisine doğru gelen Zeng'i bir saldırıyla tekrar geriye doğru fırlattıktan sonra tekrar Lynx'e baktı. Ardından yavaşça Zeng'e doğru yöneldi.

"Dur beni öldürebilirsin. Ama ona dokunma." Lynx, Zeng'e doğru ilerleyen kuşu gördüğünde nefes nefese bağırdı.

"Beni öldürebilirsin ama onun gitmesine izin ver." Zeng, Lynx'in bağırmasından kuşun kendisini öldürmek için geldiğini anlayarak konuştu.

"Hmm ikinizde birbirinizi önemsiyorsunuz. O halde kökenlerinden bahsetmeme cezası olarak onu öldüreceğim." Kuş tekrar Lynx'e ufak bir bakış attıktan sonra Zeng'e doğru saldırısını serbest bıraktı.

"Sakın Zeng'e dokunma."

"Roaağğğğğhhhrrrrr"

"Nihai yok oluş."

Lynx arkadaşının hayatının tehlikede olmasının ve bunun kendi yüzünden olduğunu düşünerek duyduğu öfkeyle tekrar ayağa kalkarak dönüşüm geçirdi ve havaya doğru sıçrayarak saldırısını serbest bıraktı.

"Rüzgarın 7 vahşeti." 

İkilinin saldırısı tekrar havada çarpıştıktan sonra Lynx yere yığıldı ve gözlerini kapattı. Şuan bilinçsiz bir halde ağzından ve pençelerinden kan sızıyorken kuyruğundaki alevler küçülmüş ve sönmek üzereymiş gibi görünüyordu.

"Lynx Hayır" 

Zeng bir anda olup bitenleri ve Lynx'in yerde yatan bedenini gördükten gözleri neredeyse tamamen kırmızıya dönüştü.

"Sana arkadaşıma dokunma demiştim! Beni öldürebilirdin fakat ona dokunmayacaktın!"

"Arrgghhhhhhh"

Zeng ayağa kalktı. öfkeden deliye dönerek kaç gündür kontrol altına almaya çalıştığı gücü artık tutmadı ve serbest bıraktı. Bir nefes içerisinde tüm vücudu alevlerle kaplandıktan sonra acı bir çığlık atarak. Şuan içinde bulunduğu alevler bir anda çevreye yayıldı.

"Ne neler oluyor! Bir insan bu gücü..."

Kuş etrafa yayılan ve aynı zamanda kendisine doğru gelen alevler karşısında kendi tekniğini bıraksada üzerinde herhangi bir etki göremediğinde şoka uğramıştı. İçindeki kriz duygusuyla beraber kanatlarını sallayarak uçmaya çalıştı.

"Kiiiiuuuuuu"

Daha bir kaç adım havalanamadan Zeng'in serbest bıraktığı alevler bir kaç on metre içindeki tüm orman alanını yakarak anında kül haline çevirmişti. Bembeyaz taçlı kuşda bundan nasibini almış ve tiz bir çığlık atarak yanan tüyleriyle beraber yere düşmüştü.

Zeng tekrar dizlerinin üstünde yere düştüğünde gözleri kapanmak üzereyken son defa etrafına baktı. Lynx'e zarar veren kuş alevlerin etkisiyle artık kapkara bir halde cansız olarak yerde yatıyordu. Lynx'in kuyruğundaki alevse hala sönmek üzereyken bilinçsizdi.

Lütfen okuduğunuz bölüme yorum yapmayı unutmayınız. Unutmayın ki yaptığınız her yorum çevirmenleri cesaretlendirir ve mutlu eder. İyi okumalar.
Yorum Yap
Üyelik girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için tıklayın.
Yorumlar
ramazan (64 puan) Üye
2021-03-01 01:18:30
Ellerinize sağlık.