Ejderha İmparator

07 Temmuz 2020
Çeviri: Aratal
Düzenleme: Aratal
464 Görüntülenme
Bu bölümü 2 Kişi beğendi.

Meyve ve Hizmetkâr

"Olabilir mi? Yoksa bu...." Thinker Zeng'le beraber ağacın boyut olarak küçülmesini izlerken kendi kendine mırıldandı.

 

"Ne konuşuyorsun abla kendi kendine?" Zeng Thinker'in kendi kendine mırıldandığını belli belirsiz duyunca sordu.

 

"Aklımdaki şey olursa sana söyleyeceğim. Şimdi izle sadece."

 

Ağaç büyüdüğü hıza göre küçülme hızı nerdeyse iki katıydı. Thinker olacak olan şeyi merakla izlerken Zeng'in olanlar hakkında hiç bir fikri yoktu.

 

Kırk metre

otuz üç metre

yirmi yedi metre

yirmi metre

On beş metre

sekiz metre

bir metre

 

Daha az önce Zeng ve Thinker'ın önünde duran kırk yedi metrelik ağaç tekrar bir metreye kadar küçülmüş ve küçülmeye devam etmekteydi. Ağacın küçülmesi artk On santim boyuna ulaştıktan sonra durmuştu. Şekil olarak aynıydı. Boy olarak farklıydı. Daha önceki ağacın minyatürü gibiydi sanki.

 

"Abla ağacıma noldu. Benim gururuma noldu."

 

"Bekle sabırsızlanma. Senin için çok güzel birşey olacak."

 

Thinker Zeng'e beklemesini söylerek ikisi ağacı izlemeye devam etti. Yaklaşık 5 dakika sonra On santim boyutuna gelen ağaç ufak renkli bir şekilde ışık saçarak yok oldu. Geriye sadece ağacın boyut olarak küçülmüş bin adet çiçeği kaldı.

 

Geriye kalan bin adet çiçek ağaç yok olmamış gibi hiç yere düşmedi. Ağaç küçüldükten sonra dallarının olduğu yerde aynen kaldılar. Havaya asılı gibiydi sanki.

 

"Bu çiçekler nasıl havada duruyor abla." Zeng Çiçeklerin nasıl havada durduğunu anlamadı. Thinker belki cevabı biliyordur diye ona sorarken çiçeklerden birine dokunmak için ilerledi.

 

Zeng çiçeklerden birine tam dokunmak üzereyken çiçekler renklerine göre parıldayıp bir hareketlenmeye başladılar. Zeng bu durum karşısında elini geri çekerek olduğu yerde kaldı. Bir süre sonra çiçeklerin hareketleri belli bir düzen aldı. Çiçekler dönüyor ve birbirine doğru yaklaşırken parlaklıkları da artıyor gibiydi.

 

Bir kaç nefes içinde çiçeklerin hareketleri hızlanarak birbirlerine daha hızlı yaklaşmaya başladılar. Sonunda tüm çiçekler bir araya gelerek Zeng ve Thinker'ın bakamayacağı bir parlaklık oluşturdular. Zeng ve Thinker parlaklık geçip tekrar çiçeklerin olduğu yere baktıklarında havada yüzen tek bir şey vardı.

 

"Bir elma mı ? Abla bak bir elma" Zeng çiçeklerin birleştiği yere baktığında havada yüzen bir elma görmüştü.

 

"Ciddi olamazsın" Thinker başka şeyler söyleyemedi.

 

"Bunun ne olduğunu biliyor musun abla?" Zeng Thinker'ın bu konuda birşeyler bildiğini anlamıştı.

 

"Sanırım biliyorum. Normalde gelişimci tohumları böyle bir meyve vermez. Ancak 8 yıl önce kadar Kızılay şehrine bağlı olan tüm şehirlerde Gelişimci tohumlarının bazı elmalar verdiğini duymuştum. Şuana kadar sadece 99 elma verdiler.  Bizim Aldığımız haberler kızıl ay şehriyle sınırlı diğer dokuz şehirde böyle şeyler olmuş mu haberimiz yok."

 

Zeng ve Thinker konuşurken bir yandanda havada duran elmaya bakıyorlardı. Thinker'ın son  cümlesinin ardından havada duran elma yavaşça Zeng'e doğru süzüldü. Zeng elini elmaya doğru uzattığında elma direk avuçları arasına düştü.

 

"Başka ne biliyorsun bu elmayla ilgili abla?"

 

"Farklı renklere sahip olduğunu duymuştum. Kimisi mavi kimisi yeşildi. Fakat şuana kadar duyduğum en çok beş renkli bir elmaydı. Seninki gibi on renkli bir elmayı hiç duymadım."

 

"Tabiki duyamazsın. Çünkü ben en havalıyım. Neyse hadi yiyelim yarısını ister misin?"

 

"Zeng dur! Burda yeme onu ne gibi etkileri olduğunu bilmiyorum. Ayrıca onu senden başka kimse yiyemez." Thinker Zeng emayı yemeden önce onu durdurmak için çabucak konuştu.

 

"Şimdi beni iyi dinle Zeng. Bana anlattığın şeyleri hatırlıyorsundur. Seni bir ejderhanın büyütmesini ve kalbini sana vermesini felan. Bu hikayeyi bir daha asla başkasına anlatma. Sana inanmazlar ve inananlarda seni büyük bir tehdit olarak görebilirler. O yüzden bundan sonra yaşadığın bu olayları kendine sakla. Elma konusunda da kimseye birşey söyleme." Thinker Zeng'e nedense çok ısınmış ve onu cidden sevmiş gibiydi.

 

"Tamam tamam. Nasıl büyüdüğümü kimseye anlatmam. Ama dediğin gibi elmayı benden başkası yiyemiyorsa neden birşey söylemiyeyim?" Zeng'in bazı şeylere karşı anlayışı olmasına rağmen yinede kafasında soru işaretleri vardı.

 

"Elmayı senden başkası yiyemez doğru! Etkilerini de bilmiyoruz. Elma sahipleri bunu sır gibi sakladı. Fakat duyduğumuz  99 elmadan birini sahibinden başka birisi yemişti. Sonuç olarak elma yok olmuş. Yiyen kişiyiyse anında öldürmüştü. Bu yüzden Elmayı sadece sahipleri yiyebilir. Fakat etkilerini sakladıkları için kimse ne işe yaradığını bilmiyor. Bu yüzden diğer gelişimcilerin bu elma sahiplerinin elmalarını yok etmeye çalıştıklarını duydum. Bu yüzden kimseye güvenemezsin.Thinker bu konuda çok ciddi görünüyordu. Daha önce elmaya sahip oldukları için öldürülen bir kaç kişi duymuştu.

 

"Tamam abla. Seni dinleyeceğim ne de olsa senin sayende bu elmayı aldım." Zeng gelişimci tohumunu Thinker olmasa alamayacağını ve hatta adını bile daha sonraları duyacağını düşünüyordu.

 

"İyi ki bugün 9. elder duyuru için tüm öğrencileri ortak binaya toplamıştı. Yoksa bu durum başımıza epey iş açabilirdi. Bu olayları kimsenin görmediği için şanslıyız. Bu arada benim hizmetkarım olacaksın." Thinker Zeng'e gülerek baktı.

 

"Hayatta kimsenin hizmetkârı olmam ben!" Zeng  sinirlenmek üzere gibiydi. Ona göre hizmetkârlık hiç havalı değildi.

 

"Lonca seçimleri bitene kadar hizmetkârım gibi davranacaksın. Lonca seçimlerine katılabilmen için çalışman şart. Bu durumda sana yardım edebilmemin tek yolu bu. Seçimleri kazanıp hangi loncaya gidersen git. Sen her zaman cesur arkadaşım olacaksın." Thinker Zeng'in şakadan anlamayıp ciddiye aldığını gördü.

 

"Bak öyleyse olur işte."

 

"Peki. Seni geçici Hizmetkârlar salonuna yerleştirelim. Basit teknikler ve gelişimci yöntemleri orada mevcut. Şehir de her yerde bulabileceğin şeyler. Loncamızda hizmetkârlara ücretsizdir." Thinker bunları söyleyerek Zeng'in ne için hizmetkârı olmasını anlamasını sağladı.

 

"Tamam abla. Bu arada nasıl gelişimci olacağım. Elementalist istiyorum fakat hiç bir bilgim yok."

 

"Salonda bir el kitabı alırsın. Günün geri kalanında izinli olacaksın nasılsa."

 

Thinker Zeng'i hizmetkârlar salonuna götürmeye başladı. Yolda Zeng kendisine bir kaç soru sormasına rağmen hiç birine cevap vermedi. Aklında olan şey daha önce gördüğü manzaraydı. 47 metre uzunluğu ve 8 metre genişliğindeki ağaç ve daha sonra bu ağacın küçülmesi çiçeklerinin meyve oluşturması. Böyle şeyleri daha önce hiç görmediği için sindirmeye çalışıyordu.

 

İkili biraz yürüdükten sonra Hizmetkârlar salonuna gelmişlerdi. Thinker salonun sorumlusu dış öğrenciler tarafından Zeng'in kaydını kolayca yaptırdı. Zeng'le beraber Salona girdiler. Salonun bulunduğu bina üç katlıydı.  Oldukça geniş bir binaydı. Ortak salon birinci kattayken ikinci ve üçüncü katta Hizmetkârların kaldığı odalar bulunmaktaydı. Üçüncü katta ufak bir hizmetli kütüphanesi de bulunuyordu.

 

"Burası senin odan ikinci kat 102 numara sakın unutma." Thinker Zeng'e odasını gösterdi.

 

"Burası çok güzel.Merak etme unutmam abla" Zeng odasında bulunan bir adet sandalye bir adet yatağa ve yerdeki tahtalara bakıyordu.

 

"Şimdi hizmetli kütüphanesinden Sana büyüye başlangıç kılavuzu alalım" Thinker Zeng'le beraber üçüncü kata çıkarak hizmetli kütüphanesine geldiler.

 

"Al bakalım. Unutma çok çalışıp loncama gelmeyi başarmalısın. Sana bu kadar yardımımın boşa gitmesini istemiyorum." Thinker Zeng'e başlangıç kılavuzunu verdi.

 

"Merak etme abla loncana mutlaka katılacağım. Bana bu kadar yardım ettikten sonra hayal kırıklığına uğramanı istemem. Ama bir isteğim var izin süremi uzatabilir misin?" Zeng Thinker'ın kendisine olan yardımlarına  ve ona cesur arkadaşı olarak kalacağını söylediğinden loncasına katılmaya mutlaka çalışıcaktı.

 

"İzin süreni uzatabilirim normalde hizmetkârlar yılda toplam 8 gün izine sahiptirler. Ama sen yeni başladığın için en fazla 6 gün verebilirim. Yani hiç bir loncaya giremezsen ve bu izni alırsan mecburen bir yıl çalışmak durumunda kalırsın. Kabul ediyor musun."

 

"Meraklanma o iş bende. " Zeng kendinden emin bir şekilde konuştu.

 

"Peki bakalım. Akşam oldu nerdeyse hadi sen dinlen ve çalış. Lonca seçmelerinde görüşürüz." Thinker Zeng'le lonca seçmelerine kadar görüşmeyeceğini söylerek Zeng'den ayrıldı.

 

Zeng elindeki kılavuzla beraber odasına geldi. Bir an önce büyüyü öğrenip bir gelişimci olmak için sabırsızlanıyordu. Odasına  gelince alışkanlık yüzünden battaniyesini yere serip üstüne oturdu ve kılavuzunun il sayfasını açtı.

 

Büyü milyonlar önce ortaya çıkmıştır. İnsanlar zamanla büyüyü kullanmanın yollarını hayvan ve canavarları gözlemleyerek geliştirmiş ve kullanım türlerine göre gelişimciler ortaya çıkmıştır. Tüm büyü ve gelişimcilerin kaynağının aynı olduğuna inanılır. Fakat herhangi bir kanıt yoktur bunun için.

Gelişim seviyeleri:

1. Qi Geçit Oluşumu.

2. Meridyen Açılımı

3. Ruhsal alan oluşumu

4. Temel Ruh oluşumu

5.Başlangıç Ruh Oluşumu

5.1.Bronz ruh oluşumu

5.2.gümüş Ruh oluşumu

5.3. Altın ruh oluşumu

5.4.Platin Ruh oluşumu.

5.5.Elmas Ruh oluşumu.

 

6.Gerçek Ruh Oluşumu

6.1. Bronz Gerçek Ruh

6.2. Gümüş Gerçek Ruh

6.3. Altın Gerçek Ruh

6.4 Platin Gerçek Ruh

6.5 Elmas Gerçek Ruh

 

Geri kalan gelişim seviyeleri için daha yüksek bir kılavuz gerekmektedir. İlk gelişim seviyeleri yukarıda verildiği gibidir. Tüm Gelişimciler aynı yoldan gider. Fakat yatkın oldukları büyünün doğasıyla farklı isim eklemeleri alırlar. Örneğin. Bronz gerçek ruh seviyesindeki bir şeytan sürücüsü. Bronz seviye gerçek ruh sürücüsü olarak tanımlanır. Elementalistler ise  Bronz seviye Gerçek Ruh Elementalisti olarak bilinir. Gök büyücüler(Ruhbanlar). Bronz seviye Gerçek Ruh Ruhbanı olarak tanımlanmaktadır.

 

"Mmm demek böyle. Şimdi anladım. O halde  ilk aşamaya mı başlasam yoksa meyvemi mi yesem?" Zeng ilk sayfayı okumayı bitirdiğinde ne yapmak istediği konusunda kararsızdı.

 

Lütfen okuduğunuz bölüme yorum yapmayı unutmayınız. Unutmayın ki yaptığınız her yorum çevirmenleri cesaretlendirir ve mutlu eder. İyi okumalar.
Yorum Yap
Üyelik girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için tıklayın.
Yorumlar
ramazan (64 puan) Üye
2021-02-26 19:59:47
Ellerinize sağlık.
Asedion (1091 puan) Üye
2020-07-12 21:31:47
Neredeyse 50 metre uzunluğundaki bir ağacı nasıl kimse görmedi acaba millet kör falan herhalde d.
aratal (9 puan) Yazar
2020-07-13 18:52:50
@Asedion, Bu normal birşey hatta diğer ağaçlara göre oldukça küçük (ormandaki )