Hayatını Verir misin?

Hayatını Verir misin?

"Şuan uyuya kalamam. Lynx o... Onu kurtarmalıyım." Zeng hala bilinçsizce yerde yatan arkadaşını gördüğünde kapanmak üzere olan gözlerini açarak Lynx'e doğru koştu.

"Lynx uyan. Uyanmalısın... Alevleri sönmek üzere." Zeng, Lynx'in uyanmadığını görerek  kuyruğundaki alevlere baktı.

"Ne... Ne yapmalıyım?" Zeng önünde yatan arkadaşının bedenine bakarak gözlerinden akan yaşlara hakim olamadı.

"Böyle boş boş onun ölmesini bekleyemem."

Zeng, Lynx'i kucaklayarak harabelerin olduğu yere doğru koşmaya başladı. Şuan için birşey yapamasa dahi harabelerde onu kurtaracak bir umut olasılığı için küçük bir şans dahi varsa bunu aramalıydı. Yapabileceği başka birşey yoktu.

Zeng 4-5 tütsülük zaman boyunca Lynx'i kucaklayarak ve üzerindeki uyku baskısına direnmeye çalışarak alevleriyle Lynx'in kuyruğundaki alevleri birleştirerek koşmaya başladı. Alevlerinin en azından Lynx'in alevlerini bir süre destekleyebileceğini umuyordu.

Sonunda Zeng koşmayı bırakarak şuan baktığı taş ve moloz yığınlarına ulaşmıştı. Şuan önündeki alan tamamen yıkık dökük haldeki kayalardan ve molozlardan oluşuyorken bu kayaların üzerinde yetişmiş ve yetişmekte olan bitkilerlerle kaplıydı. Zeng boyut kolyesinden haritayı çıkararak harabenin girişini aradı. Bir kaç nefes sonra harabelerin girişini bularak önünde duruyordu.

"Biraz dayan Lynx. Burada seni kurtarmak için bir yol olmalı." 

Zeng harabelere girmeden önce kucağındaki Lynx'e baktı ve yumruklarını sıktı. Yavaş yavaş haritadaki harabeye göre sadece elementalistlerin girebileceği olan alana doğru ilerlemeye başladı. Harabelerin içerisini aydınlatan meşaleler Zeng'in yönünü bulmasını kolaylaştırıyordu.

"Haritaya göre bu  kapı olmalı. Ama nasıl açılıyor." Zeng önündeki kapıyı inceledikten sonra açmak için bir yol aradı fakat bulamadı. 

"Sadece Elementalistler girebilir. Eğere bir elementalistsen büyü gücünü kapının üzerine aktar."  Zeng bir kaç nefes sonra kapı üzerinde ortaya çıkan 5 renkli yazıyı okumaya başladı.

Zeng kapı üzerindeki yazıları okuduktan sonra kaybolan yazılarla beraber ortaya yanyana dizilmiş beş farklı taş çıktı. Her taş bir renge sahipti. Bunlar sırasıyla kırmızı, mavi, beyaz, kahverengi ve sarıydı.

"Her biri farklı renkde olan beş taş. Beş elementi simgeliyor olmalı." 

Zeng taşlar hakkında bir karara vardıktan sonra elini kırmızı renkli taşın üzerine koyarak ruh denizindeki büyü gücünü serbest bıraktı.

"Kmp Çımmp Km Km"

Kırmızı taş üzerindeki büyü gücü anında diğer taşlara da yayılarak Zeng'in önündeki taş kapı  aralanarak açılmaya başladı. Üç nefes sonra Zeng'in önündeki taş kapı tamamen açılmıştı. Zeng içeriden yayılan beş farklı ışığın kendisine ve kucağındaki Lynx'e  vurmasıyla beraber kapıdan geçmek için ilk adımını attı. Birkaç nefes sonra Zeng ışıkların kaynağının önünde durdu.

"Hoş geldin elementalist. Kontrol ettiğin elemente yeni bir boyut eklemek için testimizi geçmelisin." Şuan Zeng'in baktığı beş farklı taştan kırmızı renge sahip olan  bir insan şeklini alarak Zeng'in önünde durdu.

"Lütfen. Güç felan istemiyorum. Sadece arkadaşımı kurtarın."

 Zeng önündeki kırmızı ışık saçan insanın dediklerini dinlemeyerek kucağındaki Lynx'i önündeki kişiye doğru uzattı. Tek düşünebildiği Lynx'i kurtarmaktı. Zeng'in gücü reddederek Lynx'i uzatmasından sonra diğer dört taşta insan şeklini alarak Zeng'in önünde ortaya çıktı.

"Gücümüzü istemiyor musun?" İnsan şeklini alan mavi ışık taş konuştu.

"Hayır güç istemiyorum. Sadece onu kurtarın lütfen." Zeng diz çökerek Lynx'i havaya kaldırdı.

İnsan şeklindeki beş taş bir süre boyunca birbirlerine baktı. Yaşadıkları durumla daha önce hiç karşılaşmadıkları belli oluyordu. Kendilerinden bir insan kurtarılmasını istemesine rağmen daha önce hiç bir hayvanı kurtarmak amacıyla güçlerini reddeden birisini ilk defa görüyorlardı. 

"Maalesef onu kurtaramayız. Ölmek üzere." İnsan şeklini alan sarı renkli taş konuştu.

"Lütfen ne isterseniz yaparım. Sadece onu kurtarmama yardım edin. Başka nereye gideceğimi bilmiyorum."

Zeng tekrar önündeki sliüetlerden Lynx'i kurtarmalarını isterken kurumuş olan göz yaşları yanağından yeniden süzülmeye başlamıştı. Lynx ölürse bu konuda asla kendini affedemeyeceğini biliyordu.

"Peki o halde onu kurtarabiliriz. Fakat bunun için hayatını vermen gerekecek. Yaşam gücünü ona aktarmalıyız. Üstelik onu kuratabilmemiz sadece bir ihtimal. Bunu kabul ediyor musun?" İnsan şeklini alan sarı renkli taş tekrar konuştu.

"Hayatımı almak mı? Kabul etmek mi? Onu kurtarma şansına sahipseniz bunu seve seve yaparım. Sadece onu kurtarın." Zeng kararlılıkla önündeki insan sliüetlerine baktı.

"Peki o halde. Bu oluşumun içine gir."  Beş slüet bir araya gelerek bir büyü çemberi çizerek Zeng'in içine girmesini beklediler.

Zeng elleriyle tutmuş olduğu Lynx'i yere bırakarak beş slüetin göstermiş olduğu çembere doğru adım adım yaklaştı. Arkadaşını kurtarabildiği sürece kendi hayatını riske atmasında herhangi bir sorun yoktu. Hatta bunun için mutluydu bile denebilir.

"Özür dilerim Jianta. Sanırım görevimde başarısız oldum babalık. Lynx umarım kurtulursun ve yaşarsın. Uyandığında eminim bana çok sinirlenecek ve kızacaksın. Hatta beni kendin bile öldürmek isteyeceksin. Fakat bunu yapmalıyım. Biz arkadaşız ve birbirimizi koruyacağımıza dair söz verdik. Bu yüzden beni affet." 

Zeng aklındaki düşüncelerle beraber büyü çemberine girmek için son adımı atmadan önce arkasını dönerek Lynx'in yatan bilinçsiz bedenine doğru son kez baktı. Daha sonra başını çevirerek son adımı attı ve büyü çemberine hiç tereddüt etmeden girdi.

"Bu son kararın mı? Başladığımız zaman artık geri dönüş yok." Sarı renk saçan insan şeklindeki taş Zeng'e doğru son uyarısını yaptı.

"Evet son kararım. Onu kurtarmak için küçük bir ihtimalde olsa bunu deneyeceğim. Lütfen başlayın." Zeng tereddüt etmeden cevap verdi.

"Peki o halde başlıyoruz. Gözlerini kapat." Beyaz renk saçan insan şeklindeki taş Zeng'in hala vazgeçebileceğini ima etti.

Zeng, Lynx'e doğru bakarak onun yaşacağını kendisine tekrar ederken gözlerini kapattı. Bir kaç nefes sonra beş insan sliüeti Zeng'in büyüyü gerçekleştirmeleri için beklediklerini gördükten sonra tekrar taş şeklini alarak Zeng'in içinde bulunduğu büyü çemberinin üzerine beş farklı köşeye yerleştiler.

Bir kaç nefes sonra beş taşın parıltısı ve yaydığı ışık hatsafaya ulaştığında Zeng bir baskı hissederek kendisinden geçti ve büyü çemberinin içindeyken yere yığıldı. Beş farklı taş çemberden çıkarak tekrar insan şeklini aldılar.

Birbirlerine kısa bir an baktıktan sonra beş taş Lynx'in etrafına gelerek başka bir büyü çemberi oluşturmaya başladılar.  Bir kaç nefes sonra büyü çemberi oluşunca tekrar beş farklı köşeye taş şeklini alarak yerleştiler. Bir tütsü süre sonrasında tekrar büyü çemberinden ayrılarak bir kez daha insan şeklini aldı.

"Ne? neler oluyor?"

Bir süre Sonra gözlerini açan Zeng ölmediğini ve hala eskisi gibi sağlıklı olduğunu farkettiğinde kendisine baktı. Ayağa kalktıktan sonra bakışlarını Lynx'e çevirdi ve hala yerde bilinçsiz bir şekilde olan bedenini ve kuyruğunda  yanan zayıf alevini gördü.

"Neden? neden büyüyü yapmadınız? Yoksa işe mi yaramadı." Zeng kendisini izleyen insan şeklini almış taşlara baktı.

"Başından beri onu kurtarmak için yapmadık bunu. Bu sadece onu gerçekten ne kadar önemsediğini ve onun için gerçekten hayatını verip vermeyeceğinle ilgili bir sınavdı. Sen bu sınavı geçtin." Sarı renkler saçan silüet Zeng'e doğru açıklamasını yaptı.

"Siz her ne oyun oynuyorsanız, burada benim arkadaşımın hayatı tehlikede bunun için zamanı var mı sanıyorsunuz. Lynx her an daha çok ölüme yaklaşıyor." Zeng sinirden yumruklarını sıkarak önündeki insan şekli almış taşlara baktı.

"Sakin ol seni geçici olarak uyuttuktan sonra arkadaşının durumunu ve yaşam gücünü mühürledik. Onun gerçekten yapması için gereken şey testimizi geçmen. Testi geçersen onu kurtaracağız. ve gücüne güç katacağız" Sarı renkli slüet durumu açıklamak için insiyatif aldı.

"Gücünüzü veya daha güçlü olmak istemediğimi söyledim sadece onu kurtarın. Yapacağınız her testi geçmeye hazırım." Zeng, önündeki kişilerin Lynx'i kurtaracağını duyduktan sonra tüm sabrını yitirmişti.

"Testimizi geçen herkese gücümüzden bir parça vereceğimize dair yemin ettik. Testimizin iki aşaması vardır. İlk aşama dostlarına ne kadar değer verdiğin ve onlar için ölüp ölmeyeceğin. Sen bu evcil hayvan için ölmeyi göze aldıysan insan dostların için de neler yapabileceğini az çok tahmin ediyoruz. Bu yüzden ilk testi geçtin." Mavi renkli slüet ilk testi ve neden ona yalan söylediklerini açıkladı.

"Bana bak taş bozuntusu. Evcil hayvan dediğin Lynx, benim dostum. Aramızda kanlı büyü antlaşması yok. Biz dostuz ve birbirimizi koruyacağımızı dair söz verdik." Zeng, Lynx'in bilinci kapalı olan bedenine bakarken evcil hayvan lafına sinirlenerek konuştu.

"Peki, peki dostun. Ayrıca sana bir kaç sorumuz var. Vereceğin cevaba bağlı olarak teste başlayacağız ve testi başarıyla geçersen, Arkadaşını kurtaracağız." Sarı renkli slüet Zeng'e doğru baktı.

"Peki o halde soru nedir? Acele edin." Zeng, bir an için bile gözlerini Lynx'den ayırmadan sliüetlere cevap verdi.