Anlaşma Yapmak İstiyorum

 Anlaşma Yapmak İstiyorum

Zeng bir kaç nefes içinde salonun sonundaki kapıya ulaşarak bilgilendirme  yazısını okumaya başladı.

"Final aşaması: Merdivenlerden inerken bir gerçek ruh oluşumu seviyesinde asker ve  salonda  aynı anda 2 gerçek ruh oluşumu seviyesine sahip askerlerle karşılaşacaksın. Askerler teknik veya silah kullanabilir."

"Gerçek ruh oluşumu mu? Şaka mı yapıyorsun. Her neyse bunun beni durdurmasına izin veremem." 

Zeng okuduklarını düşünürken önündeki kapıyı açarak içeri girmiş ve merdivenlerdeki yolunun aydınlanmasıyla beraber ilerlemeye başlamıştı. Yolun yarısına geldiğinde önünde bir asker belirmişti. 

Zeng'in şuan karşı karşıya kaldığı asker bir kılıç kuşanarak Zeng'i görür görmez hareket etmeye başladı ve kılıcını savurdu.

"Ankanın çığlığı"

"Ateş Ejderhasının Birleşik Kanat Saldırısı"

Kılıç kullanıcısı Zeng'e doğru koşarken saldırısını serbest bıraktı. Zeng duyduğu  kılıç tekniği karşısında kendisini geri tutmadan, ileriye doğru karşılık vererek atıldı.

"Booommm"

Zeng ve kılıç kuşanan askerin saldırıları havada çapışınca ufak çaplı bir patlama sesi yankılandı. Zeng'in saldırısının büyük bir kısmı yok olurken kılıç kullanıcısının kılıcı parçalanarak ışık haline dönüşürken yok oldu.

"Sadece kılıcını yok edebildim."

"Karanlığın alevleri."

"Ateş Ejderhasının Birleşik Kanat Saldırısı"

Kılıcı yok olan asker bir an bile duraksamadan tekrar Zeng'e doğru koşarak yeni bir teknikle birlikte tekrar bir saldırı başlattı. Zeng üzerine doğru yeniden koşan rakibine tekrar olanca gücüyle tekniğini serbest bırakarak karşılık verdi.

"Lanet olsun. Saldırım sadece bedeninde bazı çatlaklar mı oluşturdu."

Zeng karşılık verdiği saldırıyı yok ettikten sonra kalan artık gücün rakibinin vücudunda bir kaç çatlak oluşturduğunu gördüğünde biraz panikledi.

Zeng ve asker peş peşe dört defa daha saldırı teknikleriyle çarpıştıktan sonra artık karşısındaki askerin vücudu tamamen çatlaklarla doluydu. Zeng vücudu ise iyileşmemiş yaralarından daha fazla kan akarken olduğu yerde duruyordu.

"Saedece bir saldırı. Daha sonra yok olmalı."

Zeng rakibinin durumunu dikkatli olarak gözlemledikten sonra sıradaki saldırıyla işini bitireceğine inanıyordu. Zeng ve rakibi saldırılarını tekrar serbest bıraktı. İkilinin saldırıları havada çarpıştıktan sonra askerin saldırı tekniği yok olurken artçıl saldırı tüm vücuduna doğru çarptı.

"Boommm"

Artçıl saldırının askere çarpması üzerine bir patlama sesi daha yankılandı. Askerin vücudunda bulunan çatlaklar bir kaç nefes süresince hızla büyü ve genişledi. Asker son olarak Zeng'in gözleri önünde parçalanarak ışık zerrelerine dönüştü ve kayboldu.

Zeng yoluna devam ederek hedefinde olan salonun kapısına ulaştı. Kapıyı hızla açarak içeri girdi. Zeng içeri girince meşaleler sayesinde aydınlanan salona baktı. Şuan bulunduğu salon önceki aşamalarda bulunan salonlara göre dörtte bir oranında daha  küçüktü. Zeng salona girdikten bir kaç nefes sonra önünde iki asker belirdi.

"İkisi de kılıç kullanıcısı"

"Ankanın Çığlığı"

"Ankanın Çığlığı"

"Ateş Ejderhasının Birleşik Kanat Saldırısı"

"Booommm"

Zeng önünde duran iki kılıç kuşanmış askerin saldırılarını bırakmasıyla kendi saldırısını serbest bırakmıştı üç kişinin saldırıları havada birbirlerine temas ettiği an yok olarak bir patlama yankılandı. Zeng ve rakipleri bir kaç adım geri çekilerek yeniden bir saldırı başlattılar.

Saldırı teknikleri bir kez daha havada birbiriyle çarpışırken elde edilen sonuç aynıydı. Ne Zeng önündeki askerlere zarar verebiliyor ne de askerler düşman olarak tanımladıkları Zeng'e bir şey yapabiliyorlardı.

"Böyle giderse bu şekilde saatler alabilir. Ayrıca büyü gücüm tükenmek üzere."

Zeng, rakipleriyle çarpıştığı iki seferde de eşit olduklarını farkederek durumu sinir bozucu buldu.

"Anlaşılan yapmam gerekiyor."

"Ankanın Çığlığı"

"Ankanın Çığlığı"

"Ateş Ejderhasının Birleşik Kanat Saldırısı"

"Arghh"

Zeng rakipleri olan askerlerin saldırmasıyla beraber kendi saldırısını serbest bıraktı. Fakat bu sefer önündeki iki askerin saldırılarından birini bedeniyle karşılarken saldırı tekniğini tek bir asker üzerine yoğunlaştırdı.

Zeng, Bedeniyle karşıladığı saldırı sonucunda omuzu askerin kılıcı tarafından kesilmiş ve neredeyse kemiği görünürken acı bir çığlık attı. Ödediği bedel karşılığında önündeki diğer askerinse kılıcını yok ederek vücudunda ufak çatlaklar oluşturmuştu.

"Ankanın Çığlığı"

"Karanlığın alevleri."

"Ateş Ejderhasının Birleşik Kanat Saldırısı"

Zeng aynı şekilde bir kez daha saldırırken kılıç kullanıcısına karşı tekniğini serbest bırakırken kılıçsız kalan askerin saldırısını bedeniyle karşılamış ve aldığı darbe direk göğsüne isabet etmişti.

Zeng kalan kılıcı da yok ederek bir kaç adım geriye attı. Bir avuç dolusu kan kustuktan sonra silahsız kalan iki rakibine bakarak dudakları arasındaki kanı sildi.

"Karanlığın alevleri."

"Karanlığın alevleri."

"Ateş Ejderhasının Birleşik Kanat Saldırısı"

Zeng ve askerler art arda altı kez daha çarpıştıktan sonra Zeng'in dört saldırısı sadece bir askeri yok etmiş ve geriye kalan askerin vücudunda bbüyük çatlaklar oluşmuştu. Aldığı her darbedeyse bir kaç adım geriye giderek bulunduğu alandaki belli bir  mesafe tükürdüğü kanlar ve vücudundan sızan kanlarla kaplanmıştı.

"Sadece bir kez daha ve yok olacak."

Zeng ağzından sızan kanı bir kez daha sildikten sonra tekrar saldırısını serbest bırakarak kendisine doğru koşan askere ilerledi. Zeng ve askerin saldırıları havada çarpıtığı an ortaya çıkan artçıl güç askerin vücudundaki çatlakları dahada büyüttü. Çatlaklardan beyaz ışık parçaları yayılarak nefesler içerisinde Zeng'in önünde yok oldu.

"Bekle beni Lynx geliyorum. Fazla zamanım da kalmadı."

Zeng önündeki askerin yok olmasıyla beraber diğerlerinden daha küçük olan salonun sonuna doğru koştu ve sınırlı zamanının kaldığını bilerek, kapı üzerindeki yazıyı okumadan içeri girdi.

Zeng kapıyı açıp içeri girdikten sonra kapı arkasından kapandı. Zeng şuan kendisini kör karanlıkta bulmuş. Yolunun aydınlanmasını bekliyordu. Bir kaç nees sonra Zeng'in bulunduğu alen değişerek tekrar çöldeki ilk geldiği konuma döndü.

"Çöl mü yine mi?" Zeng önündeki manzaraya bakıyordu.

"Anlaşılan yanlış kaleyi seçtim. Lanet olsun."

Zeng önündeki manzaraya bir kaç nefes baktıktan sonra vücudundaki yaralar iyileşerek hiç olmamış gibiyken  büyü gücü tekrar zirveye ulamşıştı. Bedenindeki değişiklere bakarak ilk tercihi ve aynı zamanda kendisine en uzak olan kalenin yanılış seçim olduğunu anlayarak  oldukça asabileşti.

"Hey beş taş bozuntusu buraya gelin."

"Size diyorum. Buraya gelin. Sizlerle bir anlaşma yapmak istiyorum."

Zeng ilk seslenişinden cevap alamayınca tekrar ikinci kez bağırdı ve her biri farklı renklerdeki beş taşı çağırma nedenini de açıkladı.

"Evet nedir?"

Beş taş bir kaç nefes sonra Zeng'in önünde insan silüeti şeklinde belirdi ve yapmak istediği anlaşmayı duymak için beklemeye başladılar.

"Diğer kalelerdeki askerler ve bunlarla karşılaşma şeklimde aynı olacak mı?" Zeng önünde beliren silüetlere doğru bakarak konuştu.

"Evet hemen hemen aynı." Mavi ışık saçan silüet önündeki gence cevap verdi.

"Düşündüğüm gibi. Onları yenebildiğimi gördünüz bu oyunu daha fazla oynamak istemiyorum." Zeng tekrar haritayı eline aldı. "Harita üzerindeki diğer iki hakkımı kullanacağım eğer doğru yanlış seçimi yaparsam. Son kalan hakkıma geçerim. Tekrar yanlış seçim yaparsam kaybetmiş sayılırım. Fakat doğru seçim yaparsam. Testiniz de burada biter size uygun mu?" Zeng aklındaki teklifi önünde bulunan silüetlere sundu.

"Peki o halde dediğin gibi olsun. Bu testi zaten aceleyle oluşturmuştuk. Normalde gelen insanlar önce savaş testini sonra dostluk ve sevgi testini geçer. Sen farkında olmadan dostluk ve sevgi testini geçtiğinde sistemi değiştirmek zorunda kalmıştık. Anlaşmanı kabul ediyoruz."

Mavi ışık saçan silüet Zeng'in anlaşmasını kabul ederek tercih harita üzerinde tercih yapmasını bekledi.

Zeng teklifinin kabul edilmesi üzerine elindeki haritaya bakarak kaleleri yeniden gözlemledi. Lynx'i kurtarması artık elleri arasında bulunan harita üzerindeki kalelerden doğru olanı seçmesine bakıyordu. İlk yanlış seçiminde sonra geriye sadece iki hakkı kalmıştı.

"Hı değişti."

Zeng elinde tuttuğu harita üzerindeki  çember oluşturmuş yedi kaleden dördünün harita üzerinde silindiğini ve iki nefes sonra tekrar ortaya çıktığını gördü. 7 kaleden sadece üç tanesi silinmeden kalmıştı ve bunlardan biri ilk seçtiği kaleydi.

"O halde bu üç kaleden biri olmalı. Fakat bu kalede savaştım. Yani geriye iki kale kalıyor. İki tercihim var. Bunlardan birini seçersem ve yanlış çıkarsa tekrar yer değiştirecekler. O halde yanlış çıkarsa son kalan hakkımla diğer kaleyi seçebilirim." 

Zeng değişmeden harita üzerinde kalan üç kaleden birinde daha önce savaştığı için iki kaleden birini seçerek harita üzerinde işaretledi.

"Son kararın bu mu?" Mavi silüet Zeng'in haritada işaretlediği kaleyi görerek konuştu.

"Evet sonra kararım bu." Zeng birkaç nefes tereddüt yaşamasına rağmen dişlerini sıkara cevap verdi.

"O halde genç adam. Seçimin yanlış geriye sadece bir hakkın kaldı. İyi düşün."

 Mavi silüet Zeng'in seçimini onayladıktan sonra kararı hakkındaki durumu kendisine açıkladı.

"Lanet olsun. O zaman kalan son kaleyi mi seçmeliyim." 

Zeng tekrar başını haritaya doğru indirmişken haritayla beraber ellerini sıkıyordu. Yanlış tercih yapma olasılığının verdiği baskı artık zirveye ulaşmış ve kendisine engel olamıyordu.

"Yine değişti. Hemde bu sefer..." Zeng elleri arasındaki harita üzerindeki dört kalenin tekrar yok olarak yeniden ortaya çıktığını gördü. "Bu sefer daha önce değişmeyen üç kale de değişti. Yani ilk düşüncem baştan beri yanlıştı."

Zeng son hakkı olarak daha önceden planladığı ve seçmek istediği kalenin de dört kaleyle birlikte yer değiştirdiğini görünce düşüncesinde tamamen yanıldığını anladı.

"Ne yapmalıyım? Hangisi doğru kale? Lynx Nerdesin!"