O Halde Dene

O Halde Dene

"Peki o halde söylesene nasıl görünüyorum. İnsan formunda nasılım? Anlat tarif et bana." Lynx bir insan olarak nasıl göründüğünü düşünüp, heyecanlandı ve  kendine engel olamadan merak etmeye başladı.

"Burası o kadarını anlatmam için karanlık. Elbiseleri giy dışarı çıkalım, ışıkta istediğin her şeyi anlatırım." Zeng, Lynx'in kuyruğundaki ışığın görünüşünü tarif etmek için yeterli olmadığını düşünüyordu.

"Tamam çıkalım da... Şeyyyy" Lynx başını yere üzerinde tuttuğu elbiseye eğdi. "Bunları nasıl giyiyorsunuz" İki eliyle tuttup üstünü kapattığı elbiseyi nasıl giyeceğini bilmiyordu.

"Elbiseyi açarak sırtına doğru başının üzerinden at sonra yanlardaki deliklerden ellerini... Yani pençelerini geçir. Sonra kuşağı bağla" Zeng Lynx'e elbiseyi nasıl giyeceğini detaylıca anlattı.

"Tamam arkanı dön." Lynx elbiseyi nasıl giyeceğini anlamış gibiyken bakışlarını Zeng'e doğru kaydırdı.

"Bu şart mı?"

"Sana arkanı dön, dedim!" İnsan formunda olduğunu unutan Lynx Zeng'e doğru dudaklarını aralayarak dişlerini gösterdi.

"Tamam tamam dönüyorum."  Zeng, Arkadaşının öfkelendiğini hissederek arkasını döndü. "Hala bitmedi mi" Bir süre bekledikten sonra sabrı tükeniyordu.

Yarım tütsü süresi sonra Lynx sonunda elbiseyi sırtına alıp yanlarda bulunan deliklerden ellerini geçirmeyi başarmıştı. Bu elbise giyme olayının cidden kendisi için göründüğünden çok daha zor olduğunu içten içe kabul etmişti.

"Bu şeyi bir türlü sabit durduramıyorum." Elinde tuttuğu ve sırtının arkasından önüne doğu gelen kuşağın, iki ucunu  sağ tarafta sabit tutup, elbisesinin önünün açılmamasına çabalarken söylendi.

"Yardım edeyim dur." Zeng tekrar Lynx'e doğru dönerek kuşağın iki ucunu bağladı. "Tamamdır oldu. Hadi dışarı çıkalım." Zeng ayağa kalktı ve geldiği yolu hatırlayarak ilerledi.

"Hı? hahaha. Sen ne yapıyorsun." Zeng bir şey fark ederek arkasına döndü ve Lynx'e baktı.

"Seni takip ediyorum."

"İyi ama neden el ve ayaklarının üstünde geliyorsun. Ayağa kalk ve benim gibi yürü."

"Bu oldukça zor değil mi? Daha önce kaplan formunda denememe rağmen zorlanıyordum." 

"Artık insansın çabuk alışırsın bence. Hem böyle cidden çok komik görünüyorsun. Ehehe." 

Lynx yavaş yavaş vücudunu destekleyerek iki ayak üzerinde durabilmişti. Tüm vücudu yaşadığı heyecandan titrerken Zeng'e doğru bir adım attı. İlk adımını attıktan sonra mutlu bir şekilde ikinci adımını da atarak devam etti. Üçüncü adımı atmak üzereyken dengesini kaybederek Zeng'in kucağına doğru düştü.

"Sorun değil. Yakaladım. Ehehe. Seni destekleyeyim." 

Zeng üzerine düşen arkadaşını yakaladıktan sonra koluna girerek yürümesine yardım etmeye başladı. Bir kaç adımdan sonra Lynx artık çok daha rahat yürüyor ve adım atıyordu. Zeng ilerledikçe uyguladığı desteği azaltmaya başladı.

"Bak, o kadar da zor değilmiş." Zeng artık Lynx'e olan desteğini tamamen geri çekerek tek başına yürümesine olanak sağladı.

"Gerçekten de o kadar zor değilmiş." Lynx kendi adımlarını rahatça attığını görerek gerçekten sevinmişti.

Zeng, Lynx'e yolu göstererek bir tütsü süresi sonra tekrar gün ışığına çıkarak, güneşin tenine değmesindeki hazzı yeniden hissederek arkasını döndü ve Lynx'e baktı.

"Hadi gel nasıl göründüğünü tam olarak görelim." Zeng harabenin karanlık girişinden kendisine bakan Lynx'i cesaretlendirdi.

"Tamam geliyorum. Fakat nasıl göründüğüm hakkında dürüst olacaksın." 

Lynx önce ellerini uzattı. Bir kaç nefes boyunca ellerini inceledikten sonra yavaş adımlarla beraber gün ışığına doğru Zeng'in vermiş olduğu erkek elbisesiyle çıktı.

"Waoww...." Zeng tamamen önünde gördüğü Lynx'in insan formuna karşı hayranlık duymadan duramadı.

"Ne oldu?"

"Hiç sadece..." Zeng, Lynx'i izlerken cümlesini devam ettirememiş gibiydi.

"Sadece ne? Söyle bana hadi." Lynx, dostunun yüzündeki ifadenin anlamını çözemeden bakıyor ve söyleyeceği kelimelerin ağzından dökülmesini bekliyordu.

"Kesinlikle güzelsin. Hemde gördüğüm herkesten daha güzelsin. Ariana ve Thinker abla da buna dahil." Zeng kısa bir süre sonra kendisine gelerek konuştu.

"Nasılım? Anlat hadi..."

"Nasıl tarif etsem.. Cildin beyaz ama nasıl desem kar beyazı gibi... Özellikle saçların kırmızı ve sarının karışımı olan turuncu gibi olsa da öyle diyemeyeceğim. fakat çok parlak ve altın ışıltısı yayıyor." Zeng, önündeki kızın özelliklerini nasıl tarif edebileceğine dair kelimeler arıyordu.

Lynx, Zeng'in anlattıklarını dinlerken hemen kalçasına kadar uzanan saçından bir parça tutarak gözlerinin önüne getirdi. Tıpkı Zeng'in kendisine bahsettiği renkte olduğunu görerek dikkatle inceledi. Zeng, anlattıklarını inceleyen Lynx'e bakarken önündeki manzaraya adeta hayran olmuştu.

Zeng'in, Lynx'e verdiği elbiseyse kısa gelmiş ve kar beyazı bacaklarını da gözler önüne sermişti. Vermiş olduğu elbise dizlerini bile zar zor kapatıyordu. Boynunun altından başlayıp göğsüne doğru inen çizgi de verdiği elbise tarafından açıkta kalmıştı.

"Kar beyazı teninin yanında al yanakların ve hala altın sarısını koruyan iri gözlere sahipsin saçlarının birleşimiyle bu gerçekten harika görünüyor. Kuyruğunsa hala duruyor ve kırmızı alevlerini koruyor." Zeng daha fazla kelime bulamadı ve sadece kendisini inceleyen meleği incelemeye koyuldu.  

"Sadece kuyruğum değil kanatlarımda hala duruyor. Bu elbiseyle oldukça rahatsız verici hissediyorum bu yüzden. Özgür değilmişim gibi." Lynx, Zeng'in kuyruğundan bahsettiğini fark edince başını kaldırarak arkadaşına baktı.  "Sen nereye bakıyorsun... Gel buraya bakayım."  Zeng'in bakışlarının dizlerinde olduğunu görünce öfkelenerek elindeki tırnakları Zeng'e doğru savurdu.

"Hiç... hiç bir yere bakmıyorum. Sadece dalmışım. Cidden bak." Zeng hemen kendisine gelerek durumu açıklamaya çalıştı. "Kanatların demiştin, göster bana." Zeng konuyu değiştirmek istedi.

"Nasıl göstereyim bu elbise varken. Hareket bile ettiremiyorum. Çok bunaldım zaten." 

"Dur yardım edeyim." 

Zeng boyut yüzüğünden yeni ve daha uzun bir elbise çıkartarak elbiseye iki büyük yırtık açtı. Göz kararı yırtıkların boyunu ayarladıktan sonra Lynx'e doğru uzattı.

"Üstündekini çıkar ve bunu giy. Giydikten sonra bana haber ver." Zeng elindeki elbiseyi Lynx'e verdikten sonra arkasını dönerek üstünü değiştirmesini bekledi.

"Gerçekten göğüsleri Thinker abla ve Ariana'dan daha büyük. Üstelik Ariana'yı da çıplak görmüştüm." Zeng farkında olmadan tanıdığı tüm kızlarla insan formunu alan Lynx'in her özelliğini karşılaştırmaya başlamıştı.

"Bitti." Lynx, Zeng'in yeni verdiği elbiseyi önceki tecrübesi sayesinde daha hızlı giyip Zeng'e seslendi.

Zeng, duyduğu söz üzerine kendisine gelerek aklındaki düşünceleri dağıttı ve tekrar Lynx'e doğru döndü. Lynx'in şuan giydiği elbise öncekine göre biraz daha uzun ve diz kapaklarına kadar geliyorken göğsünde bulunan çizgiyi daha çok kapatmıştı

"Sorun değil. Kuşağı bağlamadan önce kanatları açtığım deliklere yerleştireceğim. Sadece biraz elbiseyi omuzlarından aşağıya indirmem gerekiyor merak etme başka bir şeye bakmicam." Zeng amacını belirterek, Lynx yanlış anlayıp sinirlenmeden önce kendisini açıklama gereği duydu.

Zeng, Lynx'in kendisini başıyla onayladığını gördükten sonra ona doğru yürüyerek arkasına geçti. Lynx'in omuzlarındaki elbiseyi tutarak sırtına doğru indirdi ve kanatlarını gözleri önüne serdi. Birkaç nefes boyunca omuzlarının altından çıkan, kürek kemiklerinin bitişine kadar devam eden kanatların başlangıç noktasına baktıntan sonra hala eskisi gibi olduklarını gördükten sonra ellerini kanatların başladığı noktaya getirdi.

"Cildi gerçekten kar gibi beyaz ve kar tanesi kadar yumuşak." Zeng, kanatların çıkış noktasındaki tene dokunduğunda çok saf ve narin bir ten hissetmişti.

Zeng, Lynx'in kanatlarını elbise üzerinde açtığı deliklerden geçirdikten sonra elbiseyi tekrar omuz başlarına getirerek kuşağı arkadaşının elinden aldı ve yandan bağladı.

"Kanatlarını açar mısın? Daha sonrada öne doğru uzatır mısın?" 

Lynx, Zeng'in isteği üzerine kanatlarını bir flashlık sürede tamamen acarak gerdi. Bir kaç nefes sonra kanatlarındaki tüylerin aşağı bakan uçlarını, kanat bitiş noktasına doğru yönlendirerek yüzünün önüne getirdi ve tüm ön gövdesini kapladı.

"Rahatsızlık hissediyor musun?"

"Hayır."

"Peki şimdi?" Lynx elbise üzerindeki geniş delikleri daraltarak Lynx'e rahatsızlık hissedip etmediğini sormaya başladı.

"Hayır."

"Ya şuan?"

"Hayır."

"Güzel bu şekilde elbisede bulunan kanat delikleri sırtının hiç bir yerini göstermiyor." Zeng elbisedeki yırtıkarı kanatların çıktığı noktaya kadar küçültmüştü.

Zeng, Her şeyin tamam olduğunu görerek tekrar Lynx'in önünde bir kaç adım attıktan sonra döndü ve önündeki insan formunda bulunan arkadaşına baktı. Bir kaç nefes boyunca Lynx'in kanatlarını gererek açması ve kapamasını bir yandan da kendini incelemesini  izledi. Önünde insan formunda bulunan Lynx kanatları ve kuyruğuyle gizemli, büyülü ve fantastik bir duygu yayıyor ve Zeng ise bu duyguya farkında olmadan kendisini kaptırıyordu.

"Gerçekten bir insan kanatlara sahip olsaydı. Böyle görünürdü. Gerçekten büyüleyici. Eminim Thinker abla kesinlikle Lynx'in güzelliğinden etkilenerek onu kıskanacaktır. Hiç bir kız Lynx kadar güzel ve büyülü gözükemez. Fakat demin gördüğüm ufak kıl topakları Arianada yoktu." Zeng, Lynx'in omuzundaki elbiseyi indirirken fark ettiği 3-4 parmak genişliğine yayılmış kaplan formundaki tüylerini düşündü. "Acaba başka yerinde de var mıdır?" Bu soruyla beraber elini çenesine yerleştirdi.

"Zeng sanırım bu şekilde gücümü zirvesinde kullanamıyorum." Lynx  yüzüne dokunurken birşeyi farketti.

"Nasıl yani?"

"Kuyruğumdaki alevlerin ve kanadımın rengini değiştirerek dönüşüm geçiremiyor gibiyim." 

"Yani bu şekilde sadece dönüşüm geçirmediğin güce mi sahipsin."

"Evet öyle görünüyor."

"Peki o halde tekrar kaplan formuna dönüşebilirsin anlamına mı geliyor bu?"

"Bilmiyorum."

"O halde dene."

"Ama nasıl?"

"Bilmiyorum kaplanken nasıl dönüşüm geçirip alevlerinin rengini değiştiriyorsan öyle dene."

Lynx, aklında sadece kaplan formuna dönüşmeyi düşündü. Bir kaç nefes sonra insan vücudundan kırmızı ve sarı renkler yayılarak parlaklığı giderek artmaya başladı. Bu iki rengin parlaklığı zirveye ulaştıktan bir flash içinde boyu kısaldı. Şuan tekrar evrimleş bir kılıç dişli ateş kaplanı olmuştu.

"Anlaşılan işe yaradı."

Işıkların parlaklığının kaybolmasını bekleyen Zeng, Verdiği elbise hala üzerinde dururken tekrar kaplana dönüşmüş biçimde ortaya çıkan Lynx'e baktı.