Ejderha İmparator

13 Temmuz 2020
Çeviri: Aratal
Düzenleme: Aratal
367 Görüntülenme
Bu bölümü 1 Kişi beğendi.

Yardım Talebi

Yardım Talebi


"Bu sefer üç kardeşin verdiği haritadaki yolu takip edelim. İlk söylediklerinde kardeşler haklı çıktı ve geldiğimiz yol oldukça tehlikeliydi." Zeng elindeki iki haritayı çıkardıktan sonra geldikleri yol boyunca olanları hatırladı.

"Gitmeden önce yemek yiyelim canım et istiyor." Lynx, İlk adımını atan Zeng'i durdurdu.

"Peki o halde yiyelim. Ne tür et istersin."

"Neler var." 

"Kurt eti, salamender eti, ayı eti, tilki eti ve kuş eti. Hı? Kuş...."  boyut yüzüğündeki etlere göz atarken dondu. "Olamaz kuş... Gitmeliyiz hemen. Koş Lynx koş!" Zeng aklındaki herşeyi bi kenara bırakarak harabelere geldiği yola doğru koşmaya başladı.

Lynx, Zeng'in aklındakini sorma fırsatı bile bulamadan koştuğunu gördüğünde peşine takıldı. Zeng bir an bile yavaşlamadan koşar adımlarına devam ediyordu.

"İnsanken koşmak çok zor. Yürümeye daha yeni alışabilmiştim." Lynx, Zeng'i koşarak takip ederken düştüğünde tekrar ayağa kalktı. "Zeng biraz yavaşla, sana yetişemiyorum." Düşmesinin farkına bile varmayıp koşmaya devam eden arkadaşını gördüğünde gülse mi  ağlasa mı bilemiyordu.

"Hayır gitmiş. Kesin ya vahşi hayvanlar yedi yada başka birisi aldı. Benim değerli kuşum. Kesin en yüksek fiyata sattığımız şey olurdun. Baya param olacaktı sayende." Zeng iki tütsü süresi koştuktan sonra durmuş ve önündeki alana bakıyordu.

"Sonunda yetiştim. Ne oldu Zeng?" Lynx, takip ettiği arkadaşına yetiştiğinde arkadaşının olduğu yerde durarak,  önündeki manzaraya boş boş baktığını gördü.

"Seni ağır yaralayan kuşu burada öldürmüştüm. Seni kurtarmak için acele ettiğimde en son buradaydı. Fakat Şimdi yok bir aydan fazla süredir. Burda olduğunu düşünmek benim hatamdı, anlaşılan." Zeng ne için birden bire buraya kadar koştuğunu anlattı.

"Boş ver onu. Yapacak birşey yok hadi et yiyelim. Bana tilki ve kuş etlerinden ver." Lynx, Zeng'i teselli ederek konuyu değiştirdi.

"Peki" 

Zeng boyut kolyesindne Lynx için kuş ve tilki eti çıkarırken kendisine de kurt eti çıkarttı. Çevredeki ağaçlarla bir ateş yaktı ve kurt etini pişirmeye hazırlanırken Lynx'in kendisini izlediğini farketti.

"Sorun ne neden yemiyorsun." 

"İnsan formumda damak tadımda değişmiş galiba. Etin tadı eskisi gibi lezzetli gelmedi. Ateşte kızartır mısın bennim için?" Lynx, ellerinde tuttuğu eti Zeng'e doğru uzattı.

"Peki bakalım. Sulu ve iyi pişmiş olacak. Merak etme yediğin en güzel etlerden biri olacak." Zeng, bir yandan kendi etini yerken bir yandan da Lynx'in etlerini ateş üstünde kızartarak arkadaşını iştahlandırıyordu. "Al bakalım." Bir süre sonra  pişen etleri Lynx'e doğru uzattı.

"Mmmm. Şimdi neden.." Lynx bir ısırık aldıktan sonra ağzındaki eti çiğnemeye devam etti. "Pişmiş eti bu kadar sevdiğini anladım." Cümlesini tamamladıktan sonra elindeki etin hepsini bitirmek için daha hızlı yemeye başladı. "Pişmiş et yediğin için seni bunca zamandır boşa yargılamışım. Bu harikaydı." Elindeki etler bittikten sonra parmaklarını yalayarak konuştu.

"Ne sandın? Eğer bundan sonra böyle bir tat istersen sana her zaman et pişiririm. Ehehe" Zeng karşısındaki arkadaşına bakarak güldü.

İkili kısa bir süre birbirleriyle sohbet ettikten sonra toparlanarak kalktı. Zeng, üç kardeşin verdiği haritayı çıkardı ve çizdikleri yolda Lynx'le beraber ilerlemeye başladı.

"Sahiden bize önerdikleri yol  güvenliymiş. Bir kaç gündür önümüze hiç hayvan çıkmadı ve herhangi bir tehlikeyle karşılaşmadık." Zeng  yolun gerçekten bu kadar güvenli olduğunu beklemiyordu.

"Yine de fazla güvenli değil mi? Tehlikeyl karşılaşmasak da en azından bir vahşi hayvanla karşılaşmalıydık." 

Lynx, yolun bu kadar güvenli olabileceğine pek inanmıyordu. Bu gibi bir ormanda seçtikleri dönüş yolunda en azından bir kaç vahşi hayvanla karşılaşmaları gerektiğine inanıyordu.

"Kiyuuuuu"

Zeng ve Lynx'in yolculukları süresince yaklaşık 6 hafta geçmişti ve Lynx yolculuğu sırasında ara sıra kaplan formuna dönüşerek zirvedeki gücüyle çevrede bir vahşi hayvan sesi arıyordu. Lakin ne kadar denerse denesin hep başarısızlıkla sonuşlanmış ve herhangi bir vahşi hayvan izine rastlamamıştı.

Bugün seçtikleri yolda ilerlemeye devam ederken nihayet  gökyüzünde bir kuş sesi duymuşlardı. İkili kuşun peşine düşmeye hazırlanırken Sesini duydukları kuşun kendilerine doğru hızla yaklaştıklarını farkettiler. Lynx, kaplan formuna dönüşerek gerçekleşmek üzere olan savaş için kendini hazırlarken Zeng ise gelen kuş üzerine tüm vücudunu alevleriyle kaplamıştı.

"Kiyuuuuu" 

Kuş bir kez daha ses çıkardığında gölgesi artık Zeng ve Lynx'in üstünde dönüyor ve onları izliyormuş gibi bir izlenim bırakıyordu. Bir kaç nefes sonra artık izlemeyi bırakarak Zeng ve Lynx'in önünden bir kaç adım uzağa kondu.

"Merhaba küçük dostum." Dört metrelik bir vücuda sahip olan kuş yere konduktan sonra Lynx'e bakarak konuştu.

"Merhaba mı? Ne istiyorsun?" Lynx kuşun saldırmayıp kendisiyle konuşmak için insiyatif aldığını görünce şaşırdı.

"Ateş Ejderhasının...."

"Zeng bekle." Zeng'in saldırısını serbest bırakmak üzere olduğunu fark eden Lynx, arkadaşını durdurdu.

"Ne? Neden?"

"Sadece bekle dedim. Saldırmak yerine benle konuştu. Ne istiyor onu öğrenmeliyim." 

Zeng, Lynx'in sözleri üzerine saldırısını geri çekerek ikili arasındaki konuşmanın başlamasını bekledi.

"Sizden yardım talep ediyorum. Bir kaç haftadır sizi arıyordum. Sonunda bulabildim." Kuş onları kaç zamandır aradığını açıklayarak sözlerine başladı.

"Ne yardımı? Sana nasıl ve neden yardım etmeliyiz?" Lynx, kafası karışmış bir şekilde önündeki kuşa bakmaya devam etti.

"Yanındaki insan bir elementalist ve Prometin beş anahtarının onayını aldı değil mi?

"Evet aldı. Bunda ne var? Ayrıca bunu nereden öğrendin ve ne konuda yardım istediğini söylemek için sadece bir kaç nefeslik bir süren var. Acele et yada sana saldırdığım zaman beni suçlama." Lynx, dönüşüm halindeyken yerden bir kaç adım havalandı ve rakibine keskin gözleriyle baktı.

"Sakin ol amacım size saldırmak veya zarar vermek değil. Sadece ormanı kurtarmak istiyorum. Bunu yapmak içinse arkadaşına ihtiyacım var aksi halde önümüzdeki 500 yıl sonra bu orman tamamen çorak bir çöle dönüşecek ve biz hayvanların yaşaması için uygun olmayacak. Prometin beş anahtarını nasıl öğrendiğime gelirsek bana yardım etme kararı verdiğinizde açıklayacağım."

"Lynx, neler oluyor? Sorun nedir? Ne yardımı?" Zeng, artık sabırını yitirerek Lynx ve önlerindeki kuşun ne hakkında konuştuklarını sordu.

"Ormanı kurtarmak için yardımımıza ihtiyacı varmış ve bunu senin başarabileceğini söyledi. Ayrıca..." Lynx şuana kadar kuşla yapmış olduğu diyaloğu Zeng'e anlattı.

"Ormanı nasıl ve neyden kurtarmalıyız?" Zeng, arkadaşının anlattıklarını dinledikten sonra önündeki kuşa tekrar döndü.

"Ormanı isminden  kurtaracaksınız. Yani lanetinden. Yapılan laneti sadece yaşamın alevlerini kullanabilen bir elementalist bozabilir. Bunu yapmak içinse arkadaşının yardımı lazım." Dört metrelik kuş duyduğu soru karşısında ormanı neden sadece Zeng'in kurtarabileceğini Lynx'e açıkladı. Konuşmasını bitirdikten sonra kanatlarını açarak Lnyx ve Zeng'in önünde başını eğdi. Bu kendi asilliğindeki bir kuş için yapılacak en büyük minnet göstergesiydi.

"Ne ne yapıyor?" Zeng, kuşun başını eğmesi üzerine Lynx'e ne söylediğini sordu.

"Sadece yaşamın alevleri ormanı kurtarabilirmiş. Yani senin şuan kullanabildiğin yeşil alevler bu ormandaki laneti bozabilirmiş." Lynx, kuşu izlerken Zeng'e tercümanlık yapmaya devam etti.

"Bundan emin misin?" Zeng, hala bunu nasıl yapacağını bilmese de kesin yardım edip edemeyeceğini merak ediyordu.

"Emin değilim. Fakat atalarımdan kalan bilgi bu yönde. Bu sebeple bize yardım etmelisiniz. Bin yıllardır atalarımın yaşadığı bu ormanın yok olmasına göz yummak istemiyorum. Bu orman bizim evimiz yok olana kadar terk edemeyiz. Atalarıma güveniyorum. Arkadaşın bize yardım edebilecek tek kişi." Kuş başını kaldırmadan Lynx'e tercüme etmesi için cevabını verdi

"Emin değilmiş. Fakat ataları bu yönde talimat bırakmış." Lynx, Zeng'den hiçbir şey saklamadan duyduklarını anlatmaya devam etti.

"Peki o halde sana yardım edeceğiz. Umarım bizi buna pişman etmezsin." Zeng ormanı kurtarma fikrine oldukça sıcak bakıyordu.

"Bunu bana sormadan mı kabul ettin sen?" 

"Seninde kabul edeceğini düşünüyordum. Üstelik Jianta bana doğanın döngüsünden bahsetmişti. Bu orman oldukça büyük ve yok olması bu döngüyü küçükde olsa etkileyebilir. Bu yüzden kabul etmelyiz." Zeng, Lynx'in kendisine tanışmadığı için oldukça öfkelendiğini farkederek hemen açıklamasını sundu.

"Peki o halde ona yardım edelim. Fakat herhangi bir tehlilke durumunda bu işten vazgeçeceksin." Lynx, söylenerekde olsa bu ormanı kurtarmak için küçü duygulara sahipti.

"Peki sana yardım edeceğiz. Fakat başka bir amacın varsa buna pişman olursun." Lynx, hâla başını yere eğmiş olan kuşa doğru baktı. "Ayrıca Zeng'in, Prometin beş anahtarının onayını aldığını nerden biliyorsun. Anlat bakalım." 

"Ne? Bunu biliyor mu? " Zeng, Lynx'in sözleri üzerine önündeki kuşa garipseyerek baktı.

"Evet biliyor. Ormanı kurtarmaya karar verirsek anlatacağını söylemişti." Lnyx, kuşun cevap vermesini beklerken tekrar dönüşümünden çıkarak tekrar Zeng'in yanına doğru indi.

Lütfen okuduğunuz bölüme yorum yapmayı unutmayınız. Unutmayın ki yaptığınız her yorum çevirmenleri cesaretlendirir ve mutlu eder. İyi okumalar.
Yorum Yap
Üyelik girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için tıklayın.
Yorumlar
ramazan (64 puan) Üye
2021-03-02 00:45:52
Ellerinize sağlık.