Ejderha İmparator

16 Temmuz 2020
Çeviri: Aratal
Düzenleme: Aratal
359 Görüntülenme
Bu bölümü 1 Kişi beğendi.

Lanetin Sebebi



"Evet biliyor. Ormanı kurtarmaya karar verirsek anlatacağını söylemişti." Lnyx, kuşun cevap vermesini beklerken dönüşümünden çıkarak tekrar Zeng'in yanına doğru indi.

"Bin yıl önce orman lanetlendiğinde atalarım bir çözüm bulmak için prometin beş anahtarından yardım istedi. Lakin Prometin beş anahtarı bunun bir insan eseri olduğunu söyleyerek bize yardım etmedi. Prometin beş anahtarına göre bir insan lanetini bozmak başka bir insan tarafından yapılmalıymış. Bu sebeple bizi geri çevirdi." Kuş başını kaldırdıktan sonra sakince bildiklerini anlatmaya başladı.

"Prometin beş anahtarı yine de bize bir fırsat sundu.Kendisini bulan elementalistlerin testlerini geçmesi konusunda başarılı olanları bize bildirecekti. Testi geçen elementalistin bu laneti kaldırıp, kaldırmaması yaşamın alevlerini kullanmasına ve aynı zamanda bize yardım edip etmeyeceğine dair isteğine bağlıydı."

"Prometin beş anahtarı, atalarıma fırsatı sunduktan sonra testi geçen elementalistlerden haberdar olmamız için onlara bir yeşim prizma vermişti. Atalarıma verilen yeşim prizma testi geçen elementalistler olduğunda parlayarak bize testi geçen kişinin silüetini gösterecekti.  Fakat bin yıl gibi bir  sürede Prometin beş anahtarının uyguladığı testi geçen bir elementalist olmadı. Böylece atalarıma verilen prizma hiç parlamadı."

"Biz bu sürede artık umudumuzu yitirmiş hatta yeşim prizmanın varlığını bile unutacak duruma gelmiştik. Fakat bir kaç hafta önce bize verilen yeşim prizma ani bir şekilde parlayarak arkadaşının silüeti gösterdi."  Kuş bu sözlerle beraber bakışlarını Zeng'e sabitledi. "Gösterilen silüet için ormanda yaptığımız aramalarda size yeni rastlayabildim."

"Yani Prometin beş anahtarı tarafından onaylanan arkadaşını bu sayede biliyorum. Bu yüzden de son bin yıldır bize yardım edebilecek tek kişi olduğundan önünüzde eğilerek bağlılığımı tekrardan sunuyorum. Yeter ki neslimin devamının yaşaması için bu ormanı kurtarmamızda bize yardımcı olun. Atalarımın evi bizim vatanımızdır." Kuş bu noktada tekrar başını önündeki ikiliye eğdi.

"Ne dedi Lynx?" Zeng kuşun başını eğmesiyle tekrar konuşmasını bitirdiğini anlatan Zeng Lynx'e doğru döndü.

"Prometin anahtarından orman hakkında yardım istemişler...."  Lynx, kuşun anlattıklarını Zeng'e tercüme etmeye başladı.

"Peki o halde bu lanetin kökeni tam olarak nedir?" Zeng her şeyi dinledikten sonra orman ve lanetinin tam olarak nasıl oluştuğunu merak ediyordu.

"Burada yaşayan bir kabile kızdırmaması gereken birisini kızdırdı. Kızdırdıkları kişinin ilk erkek evladını öldürdüler. Bunun üzerine oğlunu öldürdükleri insan tüm kabileyi yok edemese de bunu zamanla yapabilmek için orman üzerine kanlı büyü lanetini serbest bırakmak istedi. Bunun içinse  Bir yıl boyunca gizli gizli çalıştı. En sonunda yaşam yok eden laneti gerçekleştirdi."

"Bu lanet ise kişinin hayatına mâl olmuştu. Fakat yaptığı lanet sanırım düşüncelerindekinden çok daha güçlü çıkmıştı. Sadece kabileyi etkilemesi için yapılan lanet. Zamanla ormandaki tüm canlı bitkileri ve hayvanları da etkilemeye başladı." dedi kuş sakince. "Atalarımdan öğrendiğim hikaye bu şekilde."

"Bizim şuana kadar kurtulmamızın tek sebebi doğa anadır. Doğa ana merhametlidir. Ormandaki ağaçlar diğer canlıların yaşamı için laneti kendilerine çektiler ve lanetin bozulması için zaman kazandılar. Fakat bu ömürlerinde yüzlerce yıllık bir kısalmaya sebep oldu ve daha sonraki tohumlarınsa lanete karşı daha az direnme potansiyeli oldu. Tahminimize göre yaklaşık 500 yıl sonra laneti tutan ve bizi koruyan ağaçlarda yok olacak. Bu olduğunda ise doğal olarak diğer canlıların ve ormanında sonu gelecek." 

"Anlıyorum." Kuşa olan bakışlarını Zeng'e doğru çevirdi. "Lanet bir insanın oğlunun öldürülmesiyle ortaya çıkmış. İntikam için..." Lynx, kuştan dinlediklerini Zeng'e doğru anlatmaya başladı.

"Peki ormanı nasıl kurtaracağım. Size nasıl yardım edebilirim?" Olan biteni Lynx sayesinde öğrenen Zeng önündeki kuşa bakarak yardım için ne yapabileceğini merak ediyordu.

"Seni... Sizi lanetin kaynağına götüreceğim. Yaşamın alevleri doğanın iyileşme ve iyileştirme gücünü sağlar. Yaşamın alevlerini ve buna bağlı kanını kullanarak laneti bozabilir. Bozulamazsa dahi önemli ölçüde yavaşlayarak, bizim için başka bir şans ve vatanımızda daha fazla kalma şansı vermiş olursunuz. Sadece denemenizi ve yardımınızı istiyorum. Sonuç ne olursa olsun size müteşekkir olacağım."

"Yeşil alevlerin ve kanın bu durumu düzeltebilirmiş. Düzeltmezse bile laneti yavaşlatabilirmiş?" Lynx sakin bakışlarla durumu analiz etti ve Zeng'e anlattı.

"Peki o halde bizi oraya götür neler yapabileceğimize bakalım. Prometin beş anahtarına, Lynx'i kurtardığı ve bana gücünü bahşettiği için teşekkür edemesem de bu ormanı kurtarmak belki de onların onayına uygun olduğumu bir kez daha kanıtlar"

"Peki o halde yolumuz uzun ve açıkçası çok yüksek bir dağa çıkmamız gerekiyor. Sizi oraya çıkartacağım. İşlem bitene kadar da yanınızda kalarak durumu gözlemleyeceğim. Umarım başarılı olursunuz." 

"Sen mi çıkartacaksın bizi. Yani sırtında mı gideceğiz?" Lynx açıkçası böyle bir şeyi beklemiyordu.

"Uçacak mıyız?" Zeng Lynx'in sözlerinden gidecekleri yere nasıl ulaşacaklarını anladı.

"Sorun yoksa böyle olacak. Yol gerçekten uzun benim hızım ve engelsiz uçuşum yolu bir hayli kısaltacaktır." 

"Peki o halde gidelim. Zeng hadi."

Lynx tekrar insan formuna dönüşerek önünde gövdesinin iki katı kadar kanatlarını açmış ve Zeng ile Lynx'in sırtına binmelerini bekleyen kuşa doğru koşmaya başladı. Bir kaç nefes içerisinde kanatları yardımıyla kuşun sırtına geçen Lynx, Zeng'in hala ilk yerinde beklediğini ve düşüncelere daldığını gördü.

..........





"Velet debelenme düşeceksin."

"Sorun yok babalık düşersem beni yakalarsın."

"Senin gibi küçük bir şeyi yakalamak sence kolay mı? Ya seni yakalamak isteyince yanlışlıkla ezersem ve küçük acınası hayatın benim pençelerim arasında son bulursa o zaman ne yapacaksın." 

Jianta havada süzülürken yerinde durmayıp sırtında gezen Zeng'i uyararak gülümsedi. Sırtındaki veledin ısrarlarına ne zaman dayanamaz hale gelse onu sırtında gökyüzüne çıkarmaktan başka şansı kalmıyordu.

"O zaman ölürüm. Bunun olmasını istemezsin. Sana güveniyorum baba sorun yok." Zeng Jianta'nın uyarısını dikkate almayarak uçarken sırtında gezmeye devam etti.

"Seni velet. Bana bu kadar güvenme ve rahat dur yoksa yeryüzüne geri döneriz." 

"Tamam. Tamam kızma sabit duracağım." Zeng, Yeryüzüne geri dönme lafını duyunca daha fazla dolanmayarak sabit kaldı. Altındaki yeryüzünü sakin ve mutlu gözlerle izlemeye başladı. Dünyaya böylesine bakmak kendisini nedenini bilmese dahi çok iyi hissettiriyordu.

..........



"Zeng hadi gidelim. Ne bekliyorsun?" 

"Hı? geliyorum." Zeng, Lynx'in sözleri üzerine daldığı anılar aleminden çıkarak kendisini bekleyen kuşa ve üstündeki Lynx'e baktı. Hızla koşar adım yanlarına gitti ve Lynx'in yanındaki yerini aldı.

"Az önce nereye daldın gittin? Ne düşünüyordun?" Lynx, Zeng'in hala düşünceli olduğunu görünce merakına dayanamadı.

"Uçacağımızı anlayınca. Aklıma Jianta ile yaptığımız son uçuş ve beni gökyüzünde gezdirmesi geldi. Beni toplam 8 kez gökyüzüne çıkarmasına rağmen her birinin detayları tamamen aklımda. Açıkçası Jianta'dan sonra böyle bir deneyim yaşayacağımı bir daha düşünmemiştim." Zeng, ne tarz düşüncelere daldığını açıklamaya başladı.

"Anladım. Fakat merak etme ileride kendi başına da uçacaksın zaten. O zamana kadar eğer istersen uçmana ara ara bende yardım edebilirim." Lynx, gülümsedi

İkili konuşmasına devam ederken kısa bir irkilme yaşadılar. Kendilerini taşıyan kuş şuan kanatlarını çırparak havalanmıştı.

"Nasıl yani uçacağım derken?" Zeng bu sözlerin anlamını merak etti.

"Belli bir seviyeye ulaşan her insan uçmaya başlar ve gelişim seviyesi arttıkça bu uçuş süresi de artar." 

"Yani belirli bir gelişim seviyesine ulaştığımda uçabilecek miyim?" Zeng kendi başına uçmanın hayalini bir an için aklında canlandırdı.

"Evet. Fakat uçmak çok fazla büyü gücü harcamana sebep olur. Sahip olduğun büyü gücüyle uçtuğunda normale göre iki kat daha hızlı güç kaybı yaşarsın. Yani bir savaşta bir 6 tütsü süresi dayanabiliyorsan, uçtuğun zaman büyü gücünü tüketmen 3 tütsü süresi olur."

"Peki hangi seviyeye ulaşırsam uçabilirim?" Zeng uçma fikrine farkında olmadan kendisini fazla kaptırmıştı.

"Sabırsızlanma bekle öğrenirsin." Lynx gülerek Zeng'i sabırsızlandırmak istedi.

"Hmm. Bak söylersen sana kedi eti alıcam söz." Zeng, uzun zamandır Lynx'in zaafını anlamıştı. Kedi eti kendisi için vazgeçilmezdi.

"Sahi mi? Söz ver." Lynx duyduğu kedi eti lafı karşısında gözlerinin içi aydınlanmış ve ağzının suyu akmıştı. "Söylersem alacaksın. Tamam mı?"

"Söz veriyorum alacağım." Zeng, elini göğsüne vurarak sözünün arkasında durduğunu beyan etti.

"Tamam bu orman laneti işinden sonra söyleyeceğim. Sözünden dönmezsen iyi olur. " Lynx, şimdiden yediği kedi etinin hayalini kuruyordu.

"Şimdi söylesen ne olur ki?" 

"Lanet işinden sonra dedim. Şimdi konuşmayı bırak. Ormanın manzarasını izlemek istiyorum." 

Lynx konuyu kapatarak üstünde uçtukları lanetli ormanın manzarasını izlemeye başladı. Zeng ise artık ne söylerse söylesin fayda etmeyeceğini bilerek Lynx'e eşlik etti ve manzaranın tadını çıkarmak için aşağıya doğru baktı.

"Merak etmeyin eğer lanet bozulursa. Ormanın gerçek isminin ve anlamını öğreneceksiniz. O zaman gerçek vatanımızın güzelliğine şahit olacaksınız."

Ormanı izlemeye başlayan ikiliyi farkeden kuş Lynx'in duyabileceği şekilde mırıldandıktan sonra Atalarından dinlediği ormanın ilk halini zihninde canlandırmaya başlamıştı. Atalarının hikayelerinde bahsedilen orman...

Azure Orman'dı.

Lütfen okuduğunuz bölüme yorum yapmayı unutmayınız. Unutmayın ki yaptığınız her yorum çevirmenleri cesaretlendirir ve mutlu eder. İyi okumalar.
Yorum Yap
Üyelik girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için tıklayın.
Yorumlar
ramazan (64 puan) Üye
2021-03-03 03:19:45
Ellerinize sağlık.