Hedef Yeşil Vadi Şehri

Hedef Yeşil Vadi Şehri

"Hmm... Benim sahip olduğum seviye...." 

"Hadi söylesene. Böyle yaparak iyice meraklandırıyorsun beni..." Zeng, Lynx'in alaycı gülümsemesine  kızmamıştı.

"Çok sabırsızsın. Benim sahip olduğum seviye..."

"Aynı cümleyi kurma sadece devamını getir." Zeng, Lynx'in kendisini zorladığını ve sakin olmazsa tersleyebileceğini düşündü.

"Sahip olduğum seviye..."

"Evet sahip olduğun seviye..." Zeng, cümleyi tekrar ederken başını da yavaşça salladı.

"Asil ruh oluşumu" Lynx, seviyesini söyledikten sonra alaycı olma hissiyatını kaybetti ve önemsiz birşey gibi davrandı.

"Asil ruh oluşumu mu? Bu harika. Peki hangi aşamasındasın." Zeng, Lynx'in gelişim seviyesine gerçekten sevinerek bulunduğu aşamayı sormakta gecikmedi.

"Şey bu değişiyor."

"Nasıl yani? Değişiyor demekle ne kastettin?" Zeng elini tek parmağını çenesine götürdü.

"İnsan formunda ve normal kaplan formundayken. Asil ruh oluşumunun altın seviyesinde oluyorum. Fakat kaplan formunun zirvesine dönüşüm geçirince Asil Ruh oluşumunun zirvesine ulaşıyorum. Yani elmas seviyesine." Lynx durumu meraklı arkadaşına anlattı.

"Dönüşüm geçirince daha da güçleniyorsun. Fakat bu kadar az güçlendiğini tahmin etmemiştim." Zeng arkadaşına belli ettirmemeye çalışsa da biraz hayal kırıklığı yaşamıştı.

"Elbette az değil. Normal şartlar için olsa durum farklı olurdu" Lynx anlamsız bir şekilde gülümseyerek Zeng'e baktı. Dostunun aklındaki bir sonraki sorusunu biliyor ve bekliyordu.

"Nasıl? Normal şarttan kastın nedir?"

"Normal şarttan kastım şu; Az önce anlattığım üzere asil ruh oluşumundan sonra büyücü seviyesi gelmektedir öyle değil mi?" 

"Evet öyle."

"Büyücü seviyesine ulaşmak için ise üç ruh denizini birleştirmen gerekiyor.  Bu oldukça büyük bir olaydır. Büyücü seviyesi senin kritik geçişin ve tamamen farklılaşman anlamına gelir. Güç artışın muazzam olur. Ben henüz normal formumda asil ruh oluşumun zirvesine ulaşmadım." Lynx duraksayarak Zeng'in tepkisine baktı.

"Yani..." Zeng çenesini okşarken aklında bir şeyler belirmişti.

"Yani bu yüzden şuan dönüşüm geçirdiğimde ulaşabildiğim seviye, asil ruh oluşumunun zirvesi. Eğer Kaynak ruh oluşumunda olsaydım işler tamamen farklı olurdu. Dönüşüm geçirdiğim zaman asil ruh oluşumunun zirvesine yakın olurdum. Geçici olarak dönüşümüm buna izin verirdi. Fakat dediğim gibi büyücü seviyesi tamamen farklı bu yüzden şuan dönüşümüm bunun için bana izin vermiyor." Lynx durumu açıkca anlatmayı bitirdi.

"Anladım. Demek bu yüzden şuan dönüştüğünde bir seviye yükselmiyorsun."

"Evet öyle. Fakat endişelenmene gerek yok. Dönüşüm geçirince her ne kadar büyücü seviyesindekilere rakip olamasam da Büyücü seviyesinin altında eşsizim. Hatta bir büyücü seviyesindekilerle bir kaç hamle değiş tokuşu yapabilirim." 

"O halde demek istiyorsun ki..." Zeng yakın zamanda geçen bir anıyı hatırladı.

"Aklındaki ne?" 

"Bize daha önce saldıran ve benim tamamen yaktığım büyük kuş, Büyücü seviyesinde miydi?"  Zeng aklındakileri diline döktüğünde, sorduğu soru tamamen saçma geldi. Fakat cevabı merak ediyordu.

"Aslında o kuş için tam olarak büyücü seviyesinde denemez. Fakat sen öyle kabul edebilirsin." Lynx kuş karşısında yaşadığı duyguları hatırlayarak başını yere eğdi.

"Peki büyücü denemezse hangi seviyede oluyor?" Zeng'in aklı tekrar karışmıştı.

"Biliyorsun ki insanlar doğada ki büyü gücünü kullanmayı zamanla ve uzun uğraşlar sonucunda öğrendi." 

"Evet."

"Ve yine biliyorsun ki hayvanların büyü güçleri doğadan geliyor. Öğrenmelerine gerek kalmıyor. Bu hayvanlar için nefes almak gibidir. Bu yüzden düşünebilseler dahi insanlar gibi eğitim yapamazlar. Yani farkında olmadan gelişim seviyeleri doğa tarafından zamanla artar. Siz insanlar gibi kısa bir zamanda büyücü seviyesine geçemezler. Doğa bu işlemi hayvanlar yerine yavaş ve zamanla yaparlar. Bu süre oldukça uzayabilir ve bazen yüz yıldan bile daha uzun olur." Lynx hayvanların gelişim seviyelerini kendi Titan'ın öğretileriyle anlatmaya başladı.

"O kuşun ruh denizleri birleşmeye başlamıştı. Fakat tamamen birleşmemiş dolayısıyla büyücü seviyesine ulaşmamıştı. Bu yüzden sanırım ona yarı büyücü diyebiliriz." Lynx kısa bir nefes duraksadı. " Ona karşı kaybetmemin sebebi buydu." Lynx bu noktada farkında olmadan ellerini sıktı ve tırnakları avuç içlerini ufaktan kanattı. "Ayrıca Titandan aldığım kan damlası tamamen uyanmadı."

"Peki benim büyü gücüme neden dayanamadı ve yandı?" Zeng, Lynx'in anlattığı gibi yarı büyücü bir kuşu nasıl yendiğini çözememişti.

"Senin sahip olduğun ejderha kalbi ve damarlarında akan kan, bunu küçümseme. Ayrıca benle olan savaşında zayıf görünmese dahi ona büyük zarar verdiğimi biliyorum. Normalde kaçabilir veya en fazla ona ufak yaralar verebilirdin. Bunu da biriktirdiğin ve içinde zorla tuttuğun büyü sayesinde yaptın. Eğer harabeler için kendini tutmuş olmasan ve gerçek ruh oluşumuna geçsen hatta gerçek ruhun elmas seviyesinde olsan dahi ona zarar veremezdin." Lynx, Zeng'in kendisine fazla güvenmesini istemeyerek en önemli etmeni yani öfkeyi söylememeyi tercih etti. "Tabi bunca zaman arttırdığın büyü kalitesininde önemi var. Büyün normal insanlara göre çok daha kaliteli şuan." 

"Unutma Jianta'nın sana verdiği kalp asla küçük birşey değil, yaşadığın her gün,  senin büyü gücünü ve kanını değiştiriyor. Daha bizim bilmediğimiz bir çok etkisi de olmalı. Zamanla gün yüzüne çıkacak olsa bile şuan bizim için bunlar bir gizem" Lynx, arkadaşının sesini duymayınca bakışlarını Zeng'e kaydırdı. Ne düşündüğünü az çok tahmin edebiliyordu.

"Anlıyorum. Peki sence kan hattımız tamamen uyandığında ne olacak." Zeng, kabul ettiği görevin, Ne kadar zor olduğunu hayal dahi edemiyordu.

"Bu... Bunu bende bilmiyorum." Lynx'in bir kaç nefes sessiz kaldıktan sonra cevap verirken düşünceliydi.

"Hmm bir düşündüm de yumurtadan ilk çıktığında hangi seviyedeydin. Ayrıca seninde büyücü seviyesine ulaşmanı doğa mı sağlayacak." Zeng konuyu biraz değiştirmek istedi.

"Mührüm kırıldığında ve beni bulduğunda kaynak ruh oluşumunun gümüş aşamasındaydım. Ve ikinci soruna gelirsek. Hayır Titan'ın bana bahşettiği kan sayesinde siz insanlar gibi eğitim yapabiliyorum. Yani büyücü seviyesine geçmem için sadece Asil Ruh oluşumunun zirvesine ulaşmam yeterli. Normal bir kaplan olsam ve evrim geçirmesem bende şuan diğer hayvanlar gibi olurdum. Titan'ın bir damla kanı bana bir çok avantaj sağladı." Dedi Lynx. "Eğer bir ejderhanın kanı bunları yapabiliyorsa kalbi neler yapabilir, sen düşün." 

"Haklısın bir çok şey gerçekten beni aşıyor. Belli ki seni de aşıyor." Zeng açıkçası ne diyeceğini bilemedi.

"Endişelenme muhtemelen ejderhalar dışındaki kimse bu konu hakkında bir fikir sahibi değildir. Sen, Ariana ve sizin gibiler bunu zamanla keşfedeceksiniz. Ejderhalar size umut bağlayarak bir kıvılcım yaktı. Ateşte dövülmekse sizin kaderiniz. Onları hayal kırıklığına uğratmayın." Lynx'in gözlerinde Titan, Jianta ve diğer ejderhaların imgeleri canlanarak duygusallaştı.

"Şüphen olmasın elimden geleni yapacağım." Zeng, sağ elini havaya kaldırdı ve yumruk yaparak konuştu.

"Yapacağını biliyorum." Dedi Lynx "Şimdi et çıkar. Sohbet beni acıktırdı." 

Zeng bir kaç parça et çıkarttı. Lynx'in ateşiyle etleri kendisi ve arkadaşı için güzel ve lezzetli bir biçimde pişirirken ikili sohbetlerine devam etti. Bir hafta boyunca sadece sohbet ederek zaman geçirdiler. Ara ara loncadaki arkadaşlarının şuan nasıl ve ne halde olduğunu birbirlerine hayal ettikleri kadar anlattılar. Ara araysa gelişim hakkında konuştular.

Bir hafta bir göz açıp kapayıncaya kadar bu şekilde geçmişti. Artık üçüncü prens yedinci günün sabahında mağara girişinde belirmiş ve kendisini fark eden ikiliye doğru yanaşmaya başlamıştı.

"Dediğin insanlar için gerekli ayarlamaları yaptım. Sözümü tutacağım şüphen olmasın." Kuş, ayağa kalkarak kendisini bekleyen ikiliye bir kaç adım kala yürümesini durdurdu.

"Sana inanıyorum." Lynx, önündeki kuşa dair hiç bir şüphe taşımadan cevap verdi. Atalarının kemiğini teşekkür olarak sunan bir varlığın böyle basit bir mesele için yalan söylemeyeceğine inancı tamdı.

"Sorun yok Zeng, Her şeyi ayarlamış." Lynx, Zeng'in meraklı bakışları karşısında kuşun sözlerini pelerinli arkadaşına aktardı.

"Güzel o halde artık gidebiliriz." Zeng, Bir an önce yola çıkmak için sabrına hakim olamadı.

"Önce dışarı gelin." 

Kuş sözlerinden sonra arkasını dönerek mağara çıkışına doğru yürümeye başladı. Zeng ve Lynx ise hemen ardından kuşu takip ederek peşinden gitti. Bir kaç adım sonra üçlü grup mağara çıkışına ulaştılar.

"Bunlarda ne böyle?" Zeng mağara önündeki altın sarısı bitkilerin canlı renkleri karşısında anlık olarak şaşırdılar.

"Bunlar daha önce senin bana gösterdiğin ve altın renginde olan gölün sarı mercan yosunlarıymış. Göldeki canlılar ormanı kurtardığın için bir teşekkür olarak göndermişler." Lynx, kuşun sözlerini Zeng'e aktardı.

"Bu senin fikrindi. Değil mi?" Lynx, sadece göl canlıların bir teşekkür hediyesi yollamasını tuhaf buldu.

"Evet. Arkadaşın göle hayran olmuş gibiydi. Bende göl canlılarıyla konuştum ve biraz vermeyi kabul ettiler." Kuş, Lynx'e durumu anlattı.

"Ne oldu?" Zeng, ikili arasında geçen diyaloğu merak etmişti.

"Bir şey yok. Bunları al ve gidelim." 

Zeng, iki adım genişlik ve üç adım yüksekliğe sahip sarı mercan yosunlarının oluşturduğu tepeyi zaman kaybetmeden boyut kolyesine yerleştirdi. Lynx'se bu sırada kuşun sol kanadından yürüyerek sırtına oturmuş ve Zeng'i bekliyordu.

"Hadi artık. Hedef Yeşil Vadi şehri!" Kendisini bekleyen arkadaşının yanında yerini alan Zeng, sağ elini yumruk yaparak havaya kaldırdı.

Kuş, Zeng'in sözlerinden sonra kanatlarını çırparak gök yüzüne ağaçların üstüne doğru yükseldi. Daha önce bilgi aldığı yoldan yeşil vadi şehrine doğru ilerlemeye başladı.