Mistik Meyve Hareketlendi.

"Uyan bakalım uykucu. Sen uyurken çoktan dört gün geçti bile." Lynx, Zeng'in gözlerini araladığını farkederek ona doğru yaklaştı.

"Ne? Dört gün mü? Neden uyandırmadın beni?" Zeng geçen süreyi duyunca şaşırmıştı. "Sınav için eğitim yapmam gerektiğini biliyorsun." 

"Benim suçum değil. Normal bir şekilde uyumuyordun. Ne yaptıysam da seni uyandıramadım." Lynx, boş yere suçlanmaktan hoşnut olmamıştı. "Her neyse uyandığına göre eğitimi şimdi yapabilirsin."

"Doğru söylüyorsun. Kaybedecek zamanım yok." Zeng, daha fazla zaman kaybetmenin anlamsız olduğunu bilerek uyurken Lynx'in çıkardığı göz bandını tekrar gözlerini bağlamak için eline aldı.

"Dur bakalım. Bu sefer farklı bir yoldan gideceğiz." Lynx, Zeng'in gözlerini bağlamasını engelledi. "Fakat bu yol biraz uzun sürecek."

"Nasıl yani? Ne tür bir yol?" Zeng, kendisini durduran Lynx'e bakarak sözlerini bekledi.

"Bu şekilde devam edersek bir şey öğrenemeyeceksin. Sanırım hata bende yürüyemeyen bir kaplanı koşturmaya çalışıyorum." Lynx, gerçekten bu konuda biraz suçlu hissediyordu.

"Nasıl yani? Ne yapacağım şimdi?" 

"Şöyle yapacaksın. Oturup meditasyon kuracaksın ve doğada bulunan büyü gücünü ruh denizine çekeceksin. Ruh denizin tamamen dolunca da boşaltacaksın. Bu siz insanlar için temel eğitim. Ruh denizini meridyenlerinde sıkıştırmana gerek yok." Lynx, bu noktada bir an duraksadı. "Buradaki asıl nokta doğadaki büyü gücünü çekerken etrafında olan bitenleri hissedebilmek, hissetmeye çalışmak." Lynx, yeni eğitimi tamamen açıklamıştı. "Hem böylece artık benim tarafımdan daha fazla hırpalanmazsın. Eheh" Hissettiği suçluluk duygusundan kurtularak gülümsemişti.

"Sen diyorsan yaparım. Peki o halde başlayalım." Zeng oturarak gözlerini kapadı ve meditasyon durumuna geçti.

Zeng bir kaç gündür yemek yememesine rağmen aklına açlık hissiyle ilgili en ufak bir durum gelmemişti. Tek düşüncesi sınava hazırlanmak ve arkadaşlarından geri kalmamaktı.

Zeng meditasyon durumuna geçtikten sonra etrafında bulunan büyü gücünü yavaş yavaş dantianında ki ruh denizinde toplamaya başladı. Ruh denizi sakin ve istikrarlı bir şekilde dolarken aynı zamanda etrafında herhangi bir değişikliği hissetmeye çalışıyordu. Bu durum bir kaç tütsü süresince devam etti.

"Ateşli ok kolları." Zeng Ruh denizi artık tamamen dolunca gözlerini açtı. Öğrendiği ilk teknikle beraber ruh denizini boşaltmaya başladı. Ruh denizinin tamamen boşalmasıyla yaklaşık üç tütsü süresine denk gelmişti.

Ruh denizini tamamen boşaltan Zeng tekrar gözlerini kapatarak meditasyon durumuna geçti ve büyü gücünü yavaş yavaş tekrardan ruh denizine çekerek etrafında olan biteni hissetmeye çalıştı.

"Hala bir şey hissedemedi." Tüm süre boyunca Zeng'i izleyen Lynx arkadaşının dördüncü döngüye başladığını görünce kendi kendine iç çekti.

Zaman yavaş yavaş akarken Zeng'in sürekli etrafında olan biteni hissetmeye çalışması ve ruh denizini sürekli doldurup, tamamen boşaltma işlemi artık çoktan on döngüyü geride bırakmıştı. Fakat hâla en ufak bir hissiyat duygusu yaşamamıştı.

"Ateşli ok kolları." Zeng artık 16. döngüye başlamak için tekrar ruh denizini boşaltıyordu.

"Ateş ejderhasının kanat saldırısı." Zeng Artık kaçıncı döngüde olduğunu unutmaya başlamış ve üç, dört döngü önce ruh denizini daha hızlı boşaltmak için Jianta'nın ilk tekniğini kullanmıştı.

Tüm döngüler sonucunda artık gün çoktan kararmış ve hava yeniden aydınlanmak üzereydi. Zeng kendisini sadece bu meditasyon döngüsüne sabitlemişti.

"Çok yavaş ilerliyor. Böyle giderse sınavdan önce başaramayacak. Sanırım Şi......" Lynx Zeng'in durumu hakkında düşünürken bir şey fark ederek başını kaldırdı ve Zeng'e baktı. "Ben buna etrafını hisset dedim, etrafını unut demedim. Cidden transa mı girdin şuan?" Lynx, Zeng'in transa girdiğini hissederek ona bakmaya devam etti. "Eğer müdahale edersem sakatlanma riski var. Fakat böyle bir trans iki günde sürebilir, iki ayda sürebilir. Bu süreçte iç öğrenci sınavını kaçırma olasılığı oldukça yüksek. Fakat yapabileceğim bir şey yok." Lynx, Zeng'i meditasyon durumundan çıkaramayacağını bildiği için sadece çabuk bitmesini dileyebilirdi.

Zeng meditasyon durumundan artık trans durumuna geçmiş ve çevresinde olup biteni hatta bulunduğu yeri bile tamamen unutmuştu. Aklında sadece "Ruh denizini doldururken etrafında olanı hisset. Ruh denizini boşalt ve tekrar etrafında olanı hissetmek için ruh denizini doldur." düşünceleri vardı.

Zeng trans durumundayken dolan ruh denizini farkında olmadan ve hiç bir teknik kullanmadan sadece düşünceleriyle boşaltıyor. Ardından tekrar ruh denizini dolduruyordu. Bu işlem döngüler halinde devam ederek zaman akıp gidiyordu. Çoktan dört gün geçmişti.

"Zeng daha ne kadar bu durumda kalacaksın. Sınav beş gün sonra. Böyle giderse....hı?" Lynx artık Zeng'i izlemeyi bırakalı çok olmuştu. Fakat trans durumunun süresi uzadıkça olabilecekleri düşünüyorken bir anda bir şey fark ederek gözlerini Zeng'e çevirdi. "Gerçekten atılım mı yapıyor?" Lynx şuan Zeng'in şu an bir atılım gerçekleştirdiğini etrafındaki büyü gücünün değişiminden onayladı.

Zeng'in etafında değişine büyü gücü ve enerjisi bir süre boyunca artmaya devam etti. beş, altı tütsü süresinin sonundaysa zirveye ulaştı.

"Başardı. Gerçek ruh oluşumunun elmas seviyesine yükseldi." Lynx, Zeng'in atılımını tamamladığını görerek endişesi biraz olsun azaldı. "Yoksa o? Devam mı ediyor?" Lynx, Zeng'in etrafında olan büyü gücünün dağılmadığını görerek şaşırdı.

Zeng, trans halindeki meditasyonuna devam ederken gelişim seviyesi artmaya devam ediyordu. Bir süre sonra büyü gücü yavaş yavaş dağılmaya başladı ve kısa sürede tamamen dağıldı. Zeng'in şuan hâla elmas seviyede olmasına rağmen artık başında değil ortasındaydı.

"Biri geliyor." Zeng alan küresinde ki dalgalanmaları hissederek gözlerini açtı. "Thinker abla gelen sendin demek." Zeng gelen kişinin Thinker olduğunu görerek sevindi.

"Zeng başardın sonunda hissettin." Durumu anlayan Lynx, Zeng adına sevinmişti.

"Evet benim. Daha önce gelemedim. Halletmem gereken bir kaç önemli iş vardı. Siz ne durumdasınız? Eğitim nasıl gidiyor?" Thinker'ın geliş amacı ikilinin eğitim durumunu kontrol etmekti.

"Zeng sonunda başardı." Lynx, Zeng'in sonunda etrafında olan bir şeyi hissettiğini ifade ederek konuştu. "Hazırlan bakalım Zeng. Şimdi sana saldıracağım. Gözlerini bağla."

Zeng demek istediklerini söyleyemeden Lynx'in kendisine doğru saldırıya hazırlandığını görerek elbise parçasını hızla gözlerine bağladı. Thinker ise bu aceleciliği anlamasa da karışma gereği duymadan ikiliyi izlemeye koyuldu.

"Nihai yıkım patlaması."

"Ateş Ejderhasının Kanat Saldırısı."

Zeng, saldırının ilk başta hangi yönden geleceğini anlamamış olsa bile son anda yönünü tahmin ederek kendisini savunabilmeyi başardı. Fakat aynı zamanda son anda yapılan bir savunma olduğundan bir kaç adım geriye gitti.

"Güzel hiç fena de..." Lynx, Zeng'i gerçekten kutlamak isterken sözleri yarım kaldı. "Zeng kolyen parlıyor." Gözleri Zeng'in aldığı darbe etkisiyle ortaya çıkan boyut kolyesine sabitlenmişti.

"Hı? Ne?" Zeng, Hızlıca boyut kolyesine baktı ve gerçekten parladığını görerek şaşırdı.

Zeng, bakışlarını boyut kolyesinin içine çevirdiğinde parlayan şeyin aslında gelişimci tohumundan elde ettiği elma  olduğunu görerek şaşkınlığı daha da arttı. Basit bir kavrama hareketinden sonra meyveyi boyut kolyesinden çıkarttı.

Meyve ilk başta kolyenin içinden Zeng'in kendisini yakalamasına müsaade etse de dışarı çıkınca çabucak Zeng'in avucundan kurtularak önünde süzülmeye başladı. Bir kaç nefesn sonra 9 renkten oluşan elmanın tüm renkleri göz alıcı bir ışık yaydı ve gri renkte olan parça elmadan ayrıldı.

Elmanın geri kalan renklere sahip bölümü çabucak birleşerek tekrar bir bütün elma haline dönüştüler. Artık sadece elmadan ayrılan gri parça parlıyordu. Elmanın geri kalanı renklerinin parlaklığını kaybettikten sonra yere düştü. Gri renge sahip parçaysa yavaşça Zeng'in ağzına doğru süzüldü. Gri renkli parçanın ağzına girdiğini gören Zeng, elma parçasını çiğneyip hemencecik yuttu.

"Zeng onu neden yedin?" Thinker bir aksilik çıkacağından korkarak Zeng'e tepki verdi.

"Önemli değil abla daha önce de bir parçasını yemiştim ve beni güçlendirmişti." Zeng bir sorun olmadığını söyleyerek Thinker'ı rahatlatmak istedi. "Ama şimdi hatırladım önceki parçayı yediğimde uyuya" Zeng birden bire unuttuğu bir şeyi fark etti, fakat cümlesini tamamlayamadan olduğu yere düştü.

Zeng'in düştüğünü gören Lynx ve Thinker hızlıca Zeng'in yanına gelerek durumu kontrol ettiler ve sadece bilinci kapanarak uyuduğunu anladılar. Kötü bir durumun olmaması ikiliyi rahatlatmıştı. Fakat bir yandan da endişeleri devam etmekteydi.

"Artık gitme vaktim geldi sanırım. O düşmüş kızın aslında bir kaplan olması beni cidden şaşırtmıştı. Fakat o elma... O elmayı biliyorum. Bunu kesinlikle elder Yugi'ye rapor etmem gerekli. Bunun için iyi bir ödül alacağıma eminim."  Daha önce ikilinin alan küresinden çıkmasını bekleyen siluet aslında elder Yugi'nin görev verdiği öğrencisiydi. Uzun zamandır alan küresinde saklanarak oluşturduğu formu ayrılma kararıyla beraber bozdu.

"Burada biri var Lynx!" Thinker alan küresindeki dalgalanmayı fark ederek bağırdı.

"Nasıl ben kimseyi fark etmiyorum." Lynx duyularını açmasına rağmen kimseyi hissedememişti.

"Alan küresi benim ruh denizimle bağlantılı şu an hareket halinde biri var." Thinker hızlıca açıklama yaparak hareketliliği algıladığı yön boyunca hızla ilerlemeye başladı. "Zeng'i mağarasına götür. Eğer elma ve seni gördüyse başımız ciddi dertte olacak." Lynx'e hızlıca ne yapması gerektiğini söyleyen Thinker arkasına bile ilerlemeye devam etti. "Umarım alan küresinde gizlenen başkaları yoktur."

"Lanet olsun beni fark etti. Daha hızlı olmalıyım." Siluet farkedildiğini anlayarak daha da hızlandı. "Alan küresini kullanmadığımdan dolayı onu kuran kişinin yabancıları algılama kapasitesini unutmuşum." 

"Yakaladım seni."


Thinker alan küresinden çıkmak üzere olan siluete bir  tılsım fırlatarak patlamaya sebep oldu. Siluet patlamanın etkisiyle sarsıldı ve hareket etmeyi bırakarak yüzünü Thinker'a döndü.

 

 

 

 

 

Not: Keyifli okumalar. Discord Grubumuza katılmayı unutmayın. Discord: https://discord.gg/V6ycFh6