Kedi Olarak Geçirdiğim On Dört Yıl

24 Nisan 2020
Çeviri: CatInTranslation
Düzenleme: Residenttt
817 Görüntülenme
Bu bölümü 11 Kişi beğendi.

Ve böylece ben...

3. Bölüm Ve böylece ben...

 

Neşeli gürültülerle birlikte kısa uykumdan uyandım.

Kadın, aşina olduğum sesiyle, müşterilerle pazarlık yapıyordu. Çöp poşetlerinin arasından kulak kabarttım.

Konuşmalardan anladığım kadarıyla tatil değildi bugün. Neden bu kadar kabalıktı etraf?

Kafamı dikkatlice çıkarıp sokağa baktım. Her marketin başında yoğun bir kalabalık vardı. Araba ve insan sayısı da normale göre çok fazlaydı. Genelde günün bu saatlerinde hanımefendi yemek getirirdi ama... diye düşünürken kadının etrafta koşuşturduğunu gördüm.

Yemek için daha beklemem gerek anlaşılan.

Çöp poşetlerinin ardına geçtim. Sokakta dikilmeye devam edersem kesin bir şeyler olurdu.

Her şey karanlığa bürünürken kalabalık azaldı. Kadın sonunda yemeğimi getirdi. Kağıt tabakta her zamankinden daha fazla balık vardı.

Acıkmaya başlıyordum. Memnuniyetle yemeğime başladım.

"Bugün Itou-san'ı görmedim. Sen gördün mü?" diye kendi kendine konuştu kadın.

Sen söyleyince fark ettim görmedim bugün, diye düşünürken yemeğime devam ettim. Hem çok yanlış kişiye soruyorsun sorularını.

Sonuçta adamın gelip gelmemesi hiç mi hiç umurumda değil.

"Heeey~! Dükkanı kapatma vakti!"

"Tamam, tamam geldim." dedi ve dükkana döndü.

Sokağın karşısından gelen bir erkek sesi duyunca kafamı kaldırıp hemen kulak kabarttım.

Kapanmak üzere olan marketin önünde siyah takım elbise giyen tanımadığım bir delikanlı duruyordu.

"Evet açığız."

"Şükürler olsun. O zaman şundan alayım..."

Konuşmaları duyunca yemeğime döndüm.

Sese kulak kesilmeme sinir olmuştum

'Adamın gelmesini bekliyor değilim. Aynen öyle. Gelip gelmemesi zerre umurumda değil."

Kağıt tabaktaki balığın daha yarısı bitmişti ki doymuştum. Adamın getireceği konserveyi yemesem de olurdu.

Sokaktaki marketler kepenkleri indiriyordu, dükkanlar ışıklarını kapatınca etraf kararmaya başlamıştı. Yemeğimi bitirmiştim. Nem artmıştı, havada yağmur yağacağı zaman beliren o koku vardı.

Dükkanı kapatınca kadın yanıma gelip içinde bir şey kalmamış tabağı aldı. Etrafına bakındı.

"Demek Itou-san bugün gelmedi."

'Ee, ne olmuş yani?' Yalanırken kadına kaçamak bir bakış attım.

Canını sıkmanı gerektirecek bir durum yok, diye miyavladım. Sesimi duyunca hayal kırıklığını yansıtan yüzüne gülümsemesi döndü.

"Peki o zaman, yarın görüşürüz."

'Hı, görüşürüz.'

Cevabımı duyunca kadın dönüp gitti.

Etrafı yeniden sessizlik kapladı.

 

Siyah kürküm ıslanmaya başlamıştı. Sokağın başına oturup kafamı kaldırdım.

'Gidip başımı sokacak bir saçak altı bulmazsam ıslanacağım.'

İçimden öyle geçiriyor olsam da yerimden kımıldamıyordum. Sokakta bir sağa bir sola baktım. Yaptığım şeyi fark edince durdum.

'Adamın gelmesini bekliyor falan değilim.'

Dondurucu soğukta bedenim titremeye başladı. Çöp torbalarının ardındaki borunun altına girdim. Daha küçük olduğumdan boru yağmurdan az çok koruyordu.

Gerçi yer ıslak olduğundan her halükarda sırılsıklam olmuştum.

 (Hey, ufaklık. Böyle davranırsan yakında ölürsün, farkında mısın?)

Yukarıdan bir ses duyunca umursamadan kafamı kaldırdım.

Borunun yukarısında, havalandırma ünitesinin üzerinde büyük gri bir sıçan vardı.

İğrenç sıçan endişeyle konuşuyordu.

 (Şu yolu takip edersen yağmurdan korunaklı bir yer var. Hepimiz oraya toplandık. Buralarda sıçanlar, köpekler, kediler iyi anlaşır. Bak başka kediler de var. Gel hadi ufaklık.)

'Yok iyiyim böyle.'

Rahat bıraksın diye soğuk bir cevap verdim. Kafamı indirdim. Yukarıdan şaşkın bir ses duyuldu.

 (Yapma böyle ufaklık. Baksana daha çok genç ve küçüksün. Vücudun bu havayı kaldırmaz. Kısa sürede ölürsün böyle.)

Sıçan daha cümlesini bitirmeden yağmur daha da şiddetlenmişti.

Beni ikna edemediği için kendini suçlarcasına kımıldandı. Son kere döndü.

 (Fikrini değiştirirsen kapımız hep açık.)

'Tamam, fikrim değişirse gelirim.'

Cevap verip ıslak zeminde kıvrıldım.

Farkındalığımı kazandığımdan beri yaşama tutunmak için ayrı bir çaba göstermemiştim. Doğduğum andan itibaren içimden bir ses yaşamamı fısıldıyordu.

Kardeşlerime kıyasla yaşama isteği en az olan bendim. Doğal olarak ölüme en yakın olan da bendim. [Ölüm öncesi psikolojisi]

'Hım, üşüdüm.' diye içimden geçirdim. Bedenim soğuktan titriyordu. Bedenimi ısıtmak için çaba göstermesem de içgüdülerim yine devreye girmişti. Vücut ısımı koruyabilmek için tostoparlak oldum ve gözlerimi kapattım.

Hayat ne kadar da ironikti.

Büyüyebilmek için yiyeceğe, kalacak yere ve yatağa ihtiyaç duyuyorduk.

Böyle soğuk, gri bir dünyada neden böyle şeylere gerek vardı anlayamıyordum.

Aniden caddenin karşısından buraya doğru ilerleyen seri ayak sesleri duydum.

Su birikintilerine bata çıka ayak sesleri yanıma kadar devam etti ve durdu.

Borudan üzerime düşen su damlaları aniden kesilmişti.

Merakla yukarı baktım. Sokaktaki loş ışığı arkasına almış, elinde şemsiyeyle, dört göz Itou adındaki adam duruyordu.

"Me-Merhaba."

Adam derin bir nefes aldı. Komik bir gülümsemeyle bana bakarken soluklanıyordu.

Adama şöyle bir baktım. 'Tokum, yemeğe ihtiyacım yok.' Adam söylediklerimi ciddiye almıyor gibiydi. Kolunu uzatıp beni kucakladı.

Kucağı ne kadar da sıcaktı.

İçimde beliren güven hissi kaçma planlarımı silip süpürdü.

Adamın kıyafetlerinden ve kolundan yayılan sıcaklık vücudumu ısıtıyordu. O sırada, tüm sıcaklığımı sömüren ıslaklığın adama geçtiğini fark ettim.

'Kusura bakma genç adam.' deyip kafamı sıkıntıda görünen adama çevirdim.

Şu an dahi adam ağladı ağlayacak gibiydi.

"Kusura bakma geç kaldım. Seni götürmeye geldim." diyen adam bana sıkıca sarıldı.

Gelmek zorunda değildin zaten, dedim. Cevap vermedi.

Anladığım kadarıyla bırakamıyordu beni.

Bir süre sonra tekrar konuştu.

"Evime gel. Sana bir yatak ayarlarız. Sıcak yemek de var."

Adam yürümeye başlarken bugüne kadar kaldığım yere dönüp baktım. Uzaklaşıyorduk, yağmurdan ve karanlıktan görünmüyordu artık.

'E, iyi madem. Götür bakalım.' deyip gözlerimi kapattım. Adama iyice sokuldum.

Lütfen okuduğunuz bölüme yorum yapmayı unutmayınız. Unutmayın ki yaptığınız her yorum çevirmenleri cesaretlendirir ve mutlu eder. İyi okumalar.
Yorum Yap
Üyelik girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için tıklayın.
Yorumlar
FullmetalMerve (10 puan) Üye
2020-05-28 12:46:29
Cool cat
Nefret5335 (31 puan) Üye
2020-06-12 23:58:44
@FullmetalMerve, daha iyisi cool neko
MhmtSnmz (70 puan) Üye
2020-04-28 17:18:38
'Kusura bakma genç adam.' ironik
Nefret5335 (31 puan) Üye
2020-06-12 23:58:32
@MhmtSnmz, kedi yaşindan dolayi yaşli
OkuyucuS0 (1869 puan) Üye
2020-04-26 21:01:01
Bolum icin tesekkurler
OkuyucuS0 (1869 puan) Üye
2020-04-26 20:52:45
Guzeldi
ARS (1843 puan) Üye
2020-04-25 15:11:41
Bölüm için teşekkürler.