Kuzeyli Asilzade ve Yırtıcı Kuş Hanımının Kar Ülkesindeki Avcılık Hayatı

26 Mayıs 2020
Çeviri: deantrbl
Düzenleme: Residenttt
1621 Görüntülenme
Bu bölümü 18 Kişi beğendi.
Cilt 1

Kaçınılmaz Görüşme

Yılda bir kez davet edildiğim yabancı ülkedeki bir balo.
Aynı zamanda erkek ve kadınların evlilik adaylarını aradığı bir yerdi.

Salonun atmosferi biraz hareketliydi. İster istemez. Erkeklerin ve kadınların sosyalleşebileceği pek fırsat yoktu.

Arkadaşımla sırtımı duvara yasladım, önümdeki kadın ile göz teması kurdum.
Sarı saçları düzgünce toplanmıştı ve pembe elbisesi arasından gözüken teni parlak bir şekilde parlıyordu. Balodaki beceriksizliğinden dolayı genç yaşlarında olduğunu tahmin etmiştim.
Yine de gençti ve bedeni çok çekiciydi. Farkında olmaksızın gözlerim göğüslerine odaklanmıştı ama bakışlarım yukarı doğru kaydığında ve yüzüne baktığımda gülümseyen yanakları koyu kırmızıya boyanmıştı.

- Bunu yapabilirim!!

Bu anlamsız bir övünmeydi ama görünüşüme kesin bir güven duyuyordum.
Dünyada nadir görülen uzun gümüş-beyaz saçlarım örgülü ve sol göğsümden aşağı uzanıyordu. Koyu mavi gözler de sadece bizi insanlarımızda görülürdü bu yüzden kişiliğim şüpheli olsa da sık sık gözlerimin halkımız arasında bile en güzel olduğu konusunda övgüler alıyordum.

Bu nedenle bakışlarım baloda oldukça farklıydı, bu yüzden sadece gülümsemem bile kadınları çekiyordu. Yanımdaki arkadaşımın bana “Bu kadarı yeter,” dediğini duydum ama çok umursamadım.
Yılda sadece bir kez gelen bir fırsattı. Bunun öylece geçip gitmesine izin veremezdim.

Ama dünyada hiçbir şey kimsenin istediği gibi gitmiyordu.

Onun arkasında bekleyen kadın ile bir şeyler fısıldaştılar. Sonra yanaklarını utanç içinde tutan kadın hızla ayrıldı.

“Ah~”
“‘Ah~’ değil.”
“Ama göğüsleri büyüktü.”
“Seni aptal! Bir gelin arıyorsan daha samimi bir şekilde yap!”
“Samimi davranıyorum.”
“Neyin samimi senin!?”

Üzgün bir şekilde, giden kadının arkasından bakıyordum.
Bunun nedeni konusuna gelirsek baloya katıldığım on yıl boyunca yayılan söylentiler yüzündendi.

Burada kadınlar ile samimi olmuştum ve hatta bazen nişanlanmıştım. Ancak onları memleketime geri götürdüğümde, “Bu konuşma gerçekleşmemiş gibi yapalım,” diyordum.

“Sen, sen zeki bir eş aramalısın.”
“Öyle kadınları sevmiyorum.”

Biz konuşurken birdenbire kadınların çığlıklarını duyduk.
Kafamı sesin geldiğin yöne doğru çevirdiğimde kapıdan içeri giren bir subay gördüm.
Hiçbir şey yapmamasına rağmen subay az sonra, hayranı olmuş kadınlarla çevrelendi.

“Hah~ bu nadirdir.”
“O da kim?”
“[Kızıl Kartal]”

Arkadaşımın verdiği bilgiye göre, ilgi odağı olan kişi bu ülkenin en ünlü subaylardan biriydi. Savaş geçen yıl sona erdiğinden bu yana subay, bir ortak aramak için geliyordu. Subay nadiren balolarda göründüğü için kadınlar heyecanlanmıştı.

“Ne, bir adama mı? İlgilenmiyorum…!”

[Kızıl Kartal]'a bakarken, yanlışlıkla göz teması kurduk.

Bu keskin delici bakış bana yırtıcı kuşları hatırlattı.

Göz teması kurduğumda emin olmuştum. O kişi bir kadındı.

“Aa, aa, Richard!?” [1]

Arkadaşımın seslenişi duymayarak balın içindeki sarhoş bir böcek gibi kadınların arasından manevra yaptım.

Subayı çevreleyen kalabalık iyice kızışmıştı.

“Sieg-sama, evlendiğin doğru mu!?”
“Hayır!! Lütfen benimle evlen!!”
“Hayır, sen ne diyorsun!?”
“Hey, zorlamayın.”
“Önümden çekil! Sieg-sama'yı göremiyorum!”

Yaklaşık yirmi kadın [Kızıl Kartal]’a yaklaşmaya çalışırken birbirlerini itiyorlardı.
Öyle ki, benim gibi bir adamın kalabalığın içine girdiğini fark etmemişlerdi.
Dahası bu ülkenin kadınları oldukça uzundu. Ayrıca yüksek topuklu ayakkabı giydikleri için benden sadece biraz daha kısa görünüyorlardı.

Onlara göre subay oldukça uzundu.

Kalabalığın arasından geçerken onunla konuşmak için sakince [Kızıl Kartal]’a baktım.

Yakından bile, tavırları kusursuzdu.

Parlak kırmızı saçları kısa kesilmişti ve titiz bir şekilde düzleştirilmişti. Koyu gri gözleri yanındaki olağandışı güzel bir kadına bakıyordu. Askeri dekorasyonlar üniformasını savaşların kanıtı olarak süslüyordu. Bu boy pos ancak heybetli olarak tanımlanabilirdi.

“Sieg-sama, lütfen benimle evlen!”
“Bunu yapamazsın! Sieg-sama ile mutlu olacağım!”
“Sieg-sama, eğer bana gelirsen herhangi bir zorluk yaşamayacaksın.”

Teklifler aynı anda yağıyordu, ben de katıldım.

“Ah, lütfen benimle evlen!!”
“Sen ne diyorsun…… ha?”

Kargaşa hızla bitti.

Onları savsaklayan bir adamın sesi olmalıydı.

“——Ah, bu sınır bölgelerinin Kardan Adamı (Laponya)!!”

Bu işaret ile çevredeki kadınlar hızla dağıldı ve subayın arkasına sığındılar.

“Neden sınır bölgelerinin Kardan Adamı (Laponya) burada!?”
“……”

Bu biraz sertti, bana sınır bölgelerinin Kardan Adamı (Laponya) diyorlardı.

Kaosun ortasında sadece [Kızıl Kartal] soğukkanlılığını korumuştu.

“Hildegard, o kim?”
“O yabancı birisi, hanımım.”
“Tanıştığımıza memnun oldum!”

Onu neşeyle selamlarken gözlerini kısarak bana baktı. Tabii ki, uyanıklığın bir göstergesi olarak.

“……Ben de tanıştığıma memnun oldum, hm?”
“Aynen. Tanıştığımıza memnun oldum [Kızıl Kartal]-sama!”

Subayın arkasına saklanmış kadınlardan biri tekrar çığlık attı. Bazılarının bana, sınır bölgelerinin Kardan Adamı (Laponya), kaba olduğumu söyleyerek hakaret ettiklerini duydum.

‘Sınır bölgelerinin Kardan Adamı (Laponya)’ nadir gümüş-beyaz saçlarıma ve anavatanıma atıfta bulunan aşağılayıcı bir takma addı.

Anavatanım, Levantret İlçesi [2] yılın yarısında karla kaplı çorak bir araziydi.

Böyle bir bölgeye taşınacak kadın yoktu. Zaten iyi bir yer olduğunu söyleyerek getirdiğim nişanlılarımın kaçtığı birçok örnek vardı.

Güneş kışın asla doğmazdı ve yaz aylarında da hala biraz soğuk olurdu. Eğlence yoktu ve nüfus her yıl azalıyordu.

Benim şehrimde genç erkek yoktu. Bu yabancı ülkede gelin aramak için başka bir nedendi.

Uzun zaman önce halkımız, kendi grupları içinde evlenen ve etrafta ren geyiği yetiştiren göçebelerdi. Ancak bu nedenle, ortalama yaşam süresi kısaldı ve daha fazla hasta çocuk olmaya başladı, pek çok insan da çocuk sahibi olamadı.

Bunu fark ederek yakın zamanda yarım yüzyıl önce yabancı soyları tanımaya başlamıştık.

Kont ailesinin tek çocuğu olarak daha fazla çocuk yapmam gerekiyordu, bu yüzden burada bir gelin arıyordum.
Sonra, kadınları memleketime geri getirip onlara memleketimi gösterdikçe 'sınır bölgelerinin Kardan Adamı (Laponya)' takma adını kazandım.

“Yukiotoko muydu?”
“H-Hayır. Benim adım Richard Salonen Levantret.”
“Affedersiniz. Benim adım Sieglinde von Wattin.”

——O-Olamaz, ismi de çok güzeldi.

Göz kamaştırıcı güzelliği nedeniyle gözlerim sanki kör olmuş gibiydi.

Sieglinde, güç dolu bir kadındı. Bende olmayan o gözlerindeki keskin parıltıyla kalbim çoktan onun olmuştu.

Birbirimize ne kadar süre baktığımızı bilmiyordum fakat çığlık atmak üzereydim.

“Sieg-sama'dan uzak dur, seni sapık kardan adam!”
“!?”

Fark etmeden önce, bazı kadınlar bana, şarap kadehlerini üzerime dökeceklermiş gibi yaklaşıyordu.

“Aaa!”
“……”

O kadından tiz bir çığlık çıktı.

Elbisesinin içinden kırmızı bir boya süzüldü.
Onu durdurmak için bileğini tuttuğum için, sıvı benim yerine ona döküldü.

Suçlama sesleri şiddetli bir yağmur gibi yağdı. Tabii ki, o kadın yerine tüm suçlamaları ben alıyordum.

“Aman Tanrım!”
“Bir kadının elbisesini kirletmeye nasıl cüret edebilir?”
“Sieg-sama, ondan uzaklaş!”
“O tehlikeli!”
“……”

Elbisesi kirlenen kadın çoktan ağlıyordu. Ben de ağlamak istiyordum.

O gözü yaşlı kadına, Sieg nazikçe elini uzattı. Bir hizmetliye benzeyen birine bir şeyler fısıldadıktan sonra çok geçmeden bir hizmetçi geldi ve kadını götürdü.

Ne kadar hızlı birisi olduğunu düşünürken o, bana da elini uzattı!

Sieg-sama, bir kadının elbisesini kirleten birine karşı nazik olmak, bundan etkilenmiştim.

Ancak ağzından sadece buz gibi soğuk sözler çıktı.

“—Başka bir odada konuşalım mı?”
“!”

……Ah, bana ciddi bir tavır mı sergiliyordu, ya da daha çok bir suç işlemiş yedek asker gibi mi muamele görüyordum?

Bir yırtıcı kuşun gözlerine baktığımda Sieglinde'yi bir pazarda satılmak üzere olan bir hayvan gibi sessizce izledim.

Çevirmen Notu

[1]Tam isim Ritsuharudo, tam karşılık gelen bir isim bulamadım. Almanca bir şey sanırım.

[2]レヴァントレット/revantoretto)

Lütfen okuduğunuz bölüme yorum yapmayı unutmayınız. Unutmayın ki yaptığınız her yorum çevirmenleri cesaretlendirir ve mutlu eder. İyi okumalar.
Yorum Yap
Üyelik girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için tıklayın.
Yorumlar
Temurzeyn (6 puan) Üye
2022-02-11 21:19:57
Mangayı okuduktan sonra noveli çok merak ettim. Hadi bismillah
yasemince (1215 puan) Üye
2021-06-03 02:11:08
Açıkçası bi an kim erkek kim kadın çıkaramamıştım ama bölüm sonunda tamamen anladım neyse ki...
FikFik (110 puan) Üye
2021-02-09 14:21:27
Çeviri için teşekkürler
Melih (1366 puan) Üye
2020-08-08 08:57:33
Kadına ben de düştüm açıkçası :d
Deci (4 puan) Üye
2021-09-03 00:47:46
@Melih, Aynı geminin yolcusuz o zaman.
STERBEN (225 puan) Üye
2020-06-26 23:04:38
Çeviri ve düzenleme için teşekkürler
Sobre ja karma (16 puan) Üye
2020-06-03 17:18:38
Yaptığım yorumlardan neden puan kazanamıyorum
Sobre ja karma (16 puan) Üye
2020-06-03 17:15:34
Çeviri ve düzenleme için teşekkürler
Sadecesama (301 puan) Üye
2020-05-27 20:10:56
Ow beklediğimden daha iyi girdi olaya. Bölüm için teşekkürlerr~Emeği geçen herkesin ellerine sağlık^
MhmtSnmz (70 puan) Üye
2020-05-26 13:52:29
Şüphe ile başladım ama baya güzelmiş emeğiniz için teşekkürler