Dünyada Bir Yerlerde

Bu sırada Güç festivali sona ermişken karanlık kıtaların birinde bir uçurum kenarında fazlasıyla İri ejderhayı andıran bir yaratık kanatlarını kapamış vaziyette günün en güzel havasının tadını dinlenerek çıkarıyordu. Yere koyduğu başının hemen kenarında duran 50 li yaşlarında siyah, şapkalı bir pelerin giymiş bir adamsa bu yaratığın yüzüne yaslanmış şekilde duruyordu. Dağın yüksekliğinden bulundukları yerde sert rüzgarlar esiyor ve bunun tadını çıkarıyor gibi görünüyorlardı. Sessizliği bozan aydakar(Bahsedilen yaratık ki Saif’i seral köyüne götüren de oydu) oldu.

“ Patron, ufaklıkla ilgili gelişmeler oldu duymak ister misin”

Pelerinli adam çok ilgileniyor gibi görünmese de başıyla devam etmesini işaret etti. Mavi renkli aydakar konuşmasını sürdürdü.

“ Sanırım yaptığım tılsım olmasa ufaklık ölmüş olacaktı. Hayat enerjisi neredeyse kaybolmuştu. O kıtada onu öldürecek birisinin olması pek mümkün gözükmese de güçlü birileriyle karşılaşmış olmalı. “

Pelerinli adam küçük heybesinden bir elma çıkardı pelerinine sildikten sonra bir ısırık aldı ve sordu.

“ Sonuç olarak öldü mü peki? ”

“ Pekala ölmedi benim tılsımımın o kadar kolay etkisizleştirilebileceğine inanmıyorsun değil mi? Tılsımımın kırılması için çok güçlü bir rakiple karşılaşması gerekir. O kadar güçlü olmalı ki seninle bile savaşsa hayatta kalabilmeli. Öyle bir adamla karşılaşana kadar da tılsım etkisini koruyacaktır. Yani o öldürülemez ama kimseyi de öldüremez. Bu iki kuraldan birisi bir gün bozulursa işte o zaman onun ne varlığını hissedebilirim ne de tılsımımı tekrar etkinleştirebilirim o gün gerçekten güçlenmiş demektir.”

“ 500 seneden fazladır yaşayan bir aydakar için fazla yufka yüreklisin Köklu. Onu fazlaca umursuyor ve 16 yaşındaki bir çocuğun tılsımını bozma ihtimalinden bahsediyorsun. Bence konuşmaya değecek daha önemli mevzular var “

“ Nasıl yani sende mi hissettin ? “

“Neyi ?“

“ Onunla aynı yerde ortaya çıkan. Azrak türündeki kut taşı kullanıcısını “

Pelerinli adam bir anda ayağa zıpladı ve bağırmaya başladı.

“ Öyle bir şeyi tabiki hissetmedim ben Köklu. Oradan bakınca tuhaf tılsımlar yapabilen bir aydakara mı benziyorum ha ? “

“ Doğru söylüyorsun aciz insanlar böyle şeyler yapamazlar”

Kocaman dilini dışarı çıkarmış aşağılar bir tonda söylemişti bunu Köklu.

“ Kavga istiyorsan tanıştığımız gün başladığımız savaşı burada bitirebiliriz ha? “

Pelerinli adam kılıcına sarılmış ve etrafına normal bir insanı bayıltabilecek kadar büyük manevi bir etki yayarak önünde bir karınca kadar göründüğü aydakara meydan okuyordu. Aydakar yerinden bile kımıldamadı. Derince bir nefes verdikten sonra

“ İnsanlar anlaşılmaz yaratıklar. 500 yıl daha yaşasam da anlayabileceğimi sanmıyorum. Bu aptallıkla bu konuma nasıl geldiğini anlamak hiç kolay değil patron. Azrak türünde birisi ortaya çıktı onunla aynı yerdeydi. Çocuğun enerjisi tamamiyla tükenmiş ve sadece tılsımım sayesinde hayatta kalabiliyorken. Bir anda normalde olduğundan çok daha enerjik ve güçlü bir hale dönüştü. Mirliva rütbesindeki komutanlarımıza yakın bir güç hemde. Bu gücü verebilecek bir azrak en güçlü ülkelerin ordularında bile kolay bulunmuyor. Öyle birinin karşımızda olması yerine yanımızda olmasını tercih ederim. Umarım ne demek istediğimi anlıyorsundur patron. Sonuçta böylesi bir askeri güce liderlik eden sen sürekli ordunu nasıl daha güçlü hale getirebileceğine kafa yoruyor olmalısın “

“ Hmm anlıyorum Hala seral kasabasındalar mı “

“ Öyle görünüyor. ”

“ Karargaha döndüğümüzde bölgedeki dostlarla irtibata geçelim. Ve onu davamıza ortak etmenin bir yolunu bulalım. Zaten iyi birisiyse güzel bir dünya hayal ediyorsa zor olmayacaktır. Çünkü biz dünyanın en iyi yürekli ve kutsal amaçları olan ordusuyuz. Peki o ismini seçti mi ”

“ Herkesin kendi bulunduğu ekibin en iyi olduğunu düşündüğüne eminim. Sanırım seçti öğrendiğimde haber veririm merak etme patron “

“ Adını mutlaka öğrenmeliyim bir gün karşıma çıkmayı başarırsa oğlum senin adın nedir demek istemem bu cidden çok acı verici olurdu. “

“ Bir de bana yufka yürekli diyorsun ha... Belki de onun konuşmalarını duyabileceğin bir yaft daha öğrenmelisin ? Nasılsa yaft sayısı konusunda çoktan bir insanın limitlerini geçtin. Ayrıca daha bir bebekken ona vermemi istediğin yaft kitabından bir yaft kullanmadı belki de senin kadar yetenekli değildir. Gerçi yanlış hatırlamıyorsam o kitap seni de reddetmişti ne acınası bir durum “

“ Bunu hatırlatıp durursan kış aylarının yaklaşmasını bahane edip kendime aydakar derisinden bir kürk yapacağım Köklu. “

Morali bozulmuş gibi görünüyordu pelerinli adamın.

“ O kadar farklı yaft türlerinde ustalaşmama rağmen o kitap beni seçmemişti o kadar denememe rağmen hatta bir kez kızıp onu yakmaya bile çalıştım ancak kağıttan üretilmiş olmasına rağmen yanmadı. Umarım bu inatçı yaft kitabını kullanmayı o başarabilir. “