Theoden

29 Temmuz 2019
Çeviri: 107
Düzenleme: AntiYasuo
775 Görüntülenme
Bu bölümü 1 Kişi beğendi.

Kurtarma Operasyonu 1

Jeo ve Azrak Kralın ordusu, planlarını gözden geçirmişlerdi. Fuchi zindanlarının yerini öğrendikleri gardiyan, artık güvende olmadığını düşündüğünden Jeolara adresi söyledikten sonra oradan uzaklaşmıştı, zira dört gün içinde zindana ikinci baskın girişimiydi ve illa birileri onu da sorgulamaya geleceklerdi. Jeoların planı Turganınkine göre oldukça farklı görünüyordu. Bu plana göre, sadece dışarıdaki gardiyanı ve yerin üstünde tek bir bina olduğundan, oradaki kişileri, olabildiğince sessizce etkisiz hale getirecekler ve karşılarına kim gelirse gelsin kazanmaktan çok, olabildiğince az kişiyle karşılaşıp, kaçırmaya odaklanacaklardı.

Gardiyandan; Turgana göre çok daha detaylı bilgiler almışlardı ve oranın önemli bir imparatorluk binası olduğunun anlaşılmaması için dış kapıda durup, ara sıra avludan dışarı çıkan ancak genellikle avlunun içerisinde bekleyen, her zaman tek bir gardiyan olduğunu biliyorlardı ve bu gardiyan genellikle albay rütbesinde oluyordu.

Jeo ve Azrak Kralın ordusunun farkında olmadıkları şey, daha dört gün önce Turganın Fuchi zindanlarına yaptığı baskın girişiminden dolayı, güvenlik seviyesinin çok daha üst seviyelere çıktığıydı. Dragutun oraya gelip istediklerini aldıktan sonra, elini kolunu sallaya sallaya ayrılabilmiş olması imparator Lui ve Mareşal Sezarın aşağılanmaları anlamına geliyordu ve tekrarlanmaması adına, sert önlemler almışlardı. Tüm bunların farkında olmayan Jeo ve yandaşları bu halde zindan avlusunun önüne geldiler. Esasında 8 kişiydiler. Daha doğrusu çok daha kalabalık bir azrak kral ordusu olmasına rağmen, bu bir kaçırma operasyonu olduğundan, en çok işe yarayacak kişilerle bu operasyona girişmişlerdi. Bu kişilerin tahmini güç sıralamalarına göre isimleri şöyleydi.

1 Jeoriweith : Orgeneral seviyesinde ve hangi yaftları kullandığı bilinmiyor.

2 Alper : Tuğ general seviyesinde, Rüzgarın Emri( 6. Seviye), Çelik Beden( 6. Seviye)

3 Azrak Pia : Görünmezlik yaftına sahip ve kaçırma operasyonunun kilit ismi, gerekirse azrak formunda savaşacak.

  1. Azrak Karin : General seviyesinde. Arkada durup azrak güçlerini yandaşlarını güçlendirmek amacıyla kullanacak.
  2. Brook ; Albay seviyesinde. Bitki Kataloğu ( 5. Seviye )
  3. Köstebek Tahm : Binbaşı seviyesinde , Toprak Kanunu ( 4. Seviye)
  4. Toshi : Binbaşı seviyesinde , su kanunları ( 4. Seviye)
  5. Samir : sadece 14 yaşında ancak, herhangi bir yaft kitabı okumadan, kendisi bir yaft icat edebilmiş dahi bir çocuk, bu yaftıyla duvarların arkasına geçebilmesine rağmen bedensel gücü bir çocuğunkiyle aynı.

Bu sekiz kişi dünyanın en iyi korunan ve gizli tutulan yerlerinden birisine, belki de dünyanın en özel kişisini kurtarmak amacıyla giriyorlardı. Planın ilk aşaması sorunsuzca gerçekleştirdiler ve dış kapıda nöbet tutan albayı hiç ses çıkarmadan Alperin tek bir yumruğuyla bayıltmayı başarıp içeri girdiler. İçeri girdiklerindeyse sandıkları kadar şanslı değillerdi. Zira karşılarına çıkanlar bir kor general ve bir de tüm general olmuştu.

Üniformalarından karşısındakilerin rütbelerini anlayan Jeo ve Alper göz göze geldiler. Bakışlarıyla bu rakipleri sessizce indiremeyeceklerini birbirlerine anlatır gibiydiler. Generallerden birisi hemen alarmı çalıştırmak için hareketlendi, ancak alarmın farkında olan ve gardiyanın tarifine göre; alarmı çalıştıran butonların yerlerini de az çok tahmin edebilen Jeo uzun bir sıçramayla generalin önüne geçti ve onu durdurdu. General afallamıştı. Başını dikti ve hemen önünde duran Jeoya yönelik konuştu.

“ Kim gönderiyor sizi buraya ? Tüm suçlular birleşip, hizmet edecek yeni bir patron mu buldunuz ? “

“ Eski bir Okyanus birliği üyesinden bunu duymak nedense tuhaf geldi Korgeneral Nebia( Okyanus birliğindeki Namyadan sonraki en güçlü kişi. Eski suçlu sıralaması 61 ) . Ayrıca Attila beni satıp cafcaflı bir general olduktan sonra da herhangi birine patron demeye niyetim yok. “

“ Seninle karşılaştığımı hatırlamıyorum. Beni nereden tanıyorsun? “

“ Suçlular defterinden. İntikam alayının hareketli günlerinde, hep defterdeki isimlere bakıp birbirimizle yarışırdık. Hatta sadece ellerindeki defteri almak için bir çok kez komutan dövmüşlüğüm vardır. Güzel günlerdi peh. O defterde çok fazla güzel kadın olmadığından dikkatimi çekmiş olman tuhaf olmasa gerek Okyanusun Kızı Nebia. “

Korgeneral Nebianın, öyle şatafatlı bir güzelliği olmamasına rağmen, Jeonun böyle söylemesi içten içe hoşuna gitmişti. Üzerinde yeşil beyaz renkli rütbesini gösteren bir üniforma vardı ve yirmili yaşlarının ortasında gösteren bir kadındı Nebia. Üniforması yanık renkli tenine çok yakışıyor olsa da, bir çok kadın askerin aksine bedeninin bir çok kısmını örten bir üniforma modeli tercih etmişti. Yüzü, boynu ve elleri dışında tenini görmek mümkün değildi Nebianın. Duydukları hoşuna gitmiş olsa da bir düşmanla karşı karşıya olduğunun farkındaydı ve bir eskrim kılıcı gibi görünen silahını çekti.

“ Artık bir suçlu değilim ve bir daha o deftere adımı yazdırmak gibi de bir niyetim yok. Kabalığımı bağışla ama benim patronum Namya oldukça ciddi biriydi ve suçlu sıralamalarımızla yarışmak gibi çocukça şeyler yapmadık hiç. Ama şimdi merak ettim. Biraz önce bahsettiğin Orgeneral Attila olmalı ve intikam alayının bir üyesi olmalısın sende. İntikam alayının hareketli günlerinde sıralaman neydi suçlu ? “

“ O zamanlar 9. Sıradaydım. Hatta şimdi Büyük Amiral dediğiniz, Uzun Henry ile sürekli yer değiştirirdik. Bazen o 10. Sıraya düşerdi bazen de ben. İnanır mısın bir kez Attilayı, Henry ile kapışmak için ikna edip aylarca alışık olmadığımız denizlerde onu aramıştık. “

Nebia soğuk duruşuna rağmen Jeonun sohbetini sevmişti ancak bunu açık açık da söylemek istemiyordu. Jeo ise özellikle bodoslama savaşıp zindanlarda gürültü koparmak yerine, olabildiğince sessiz bir şekilde zindanların içerisinde kalıp generallerden en azından birisini oyalayarak, Pia, köstebek Tahm ve Samirden oluşan ve içeri sızmasına kararlaştırılan kurtarma takımına zaman ve zindanların yerinin tam tespiti için fırsat kazandırmaya çalışıyordu. Nebia oldukça isteksiz görünmesine rağmen sordu.

“ Eee bulabildiniz mi bari? “

“ Hikayenin ilgini çekmesine sevindim. Evet onu sonunda bir adada, ada halkının mal ve paralarını gasp ederken bulduk. Amaçsız düello teklifimi kabul etmeyince de patron devreye girdi ve bu adanın onun bölgesi olduğunu söyledi. Buna göre iki seçeneği kalıyordu Uzun Henrynin , aldığı her şeyi bırakıp gitmek ya da bizimle savaşmak. Cesur bir adam olsa gerek ki ikinciyi seçti ancak karşısına çıkan Attila değil de ben oldum. “

“ Kim kazandı? Onu da söyle de hikayemi bitirmeme izin vermedin diye ağlama sonra bana. “

Jeo kolundaki yara izini işaret ederek devam etti.

“ O bana bunu yaptı, ben de aynısından onun göğsüne bir tane çizdim. Kısacası yenişemedim diyebilirim. Güçlerimiz birbirine cidden yakındı. Bana karşı kazanamayınca da, Attilanın karşısına çıkacak cesareti kendinde bulamayıp, çekip gitti. “

“ Hikayen bitti mi? “

“ Evet dinlediğin için teşekkürler. “

“ O zaman hazırla kendini. Suyun Kudreti – 100 su mermisi “ ( 7. Seviye su yaftı ilk Kapısı )

Nebia yaftını kullandığında, parmaklarının ucundan ve kılıcının etrafından çıkan su damlacıkları yoğunlaşıp önce jelimsi ardından da katı bir kıvam alarak, güdümlü mermilermiş gibi jeonun bedeninin farklı bölgelerini hedef alıp, beş ayrı dalga halinde ilerlediler. Bunu gören Jeo hemen bir bacağının üzerinde asılı duran ve küçük sayılabilecek kalkanını kuşandı, vücudunun ancak onda birini kaplıyor olmasına rağmen, sanki dokunulmazmış gibi özgüvenli bir duruşu vardı Jeonun ve kalkanını önünde tutarken konuştu.

“ Madde Yönetimi – Hacimsel Artış “

Jeo bunu söylediğinde, kalkanı dengeli bir şekilde, merkezden dışa doğru genişlemeye başladı. Jeo bir yandan da Kalkanını bir topaç gibi kendi merkezi etrafında çeviriyordu. Kalkan, su mermilerinin yola çıkıp, birkaç metre ilerideki Jeoya ulaşmasından önce, Jeonun bedenini görülemeyecek hale getirene kadar büyümüştü. Su mermileri doğal olarak kalkana çarptılar ve bazıları üzerine yapışıp kaldılar. Ancak seken mermilerden bir tanesi doğrudan nebiaya döndü. O kadar hızlı gelmişti ki; Nebia Kalkanın boyutunu ve gizemli görünüşünü hayranlıkla izliyor olmasının da etkisiyle, merminin kendi üzerine gelişini göremedi ve ona hedef oldu. Mermi geliş açısından dolayı, Nebianın bedenine saplanmak ya da delip geçmek yerine, üniformasında sol göğsünün hemen üzerinden, sol omuzunun bittiği yere kadar bir kesik açmıştı.

Çevirmen Notu

-

Lütfen okuduğunuz bölüme yorum yapmayı unutmayınız. Unutmayın ki yaptığınız her yorum çevirmenleri cesaretlendirir ve mutlu eder. İyi okumalar.
Yorum Yap
Üyelik girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için tıklayın.
Yorumlar