Theoden

25 Şubat 2020
Çeviri: 138
Düzenleme: AntiYasuo
557 Görüntülenme
Bu bölümü 2 Kişi beğendi.

Annemi Anlat Bana

Turgan, konuşmalardan sonra Kökluya iyice ısınmıştı ve onunla artık arkadaş olduklarını düşünüyordu. Nedense insanların yanında pek duygusallaşmamasına rağmen, doğumundan itibaren her şeyi bilen bu aydakardan her şeyin cevabını alabileceğini düşünüyordu. Bu yüzden de konuşmaya karar verdi. Kendi hikayesini eksiksiz anlattığını düşündüğü Köklu, Turganın hikayesindeki boşlukları da dürüstçe tamamlayabilirdi ve öyle olması umuduyla yaşlı arkadaşına ilk cümlelerini söyledi Turgan.

“ Şey Köklu beni biliyorsun. Hiç üzgün görünmem ve hep gülümsemeye çalışırım ama bazen öyle olmuyor. Hem ablamın, hem annemin hem de bir sevgilinin şefkatini Nyu da bulduğumdan, onun yanındayken mutlu hissediyorum. Ama bu rollerin hepsinin farklı olduğunu da biliyorum. Babamı saymıyorum belli ki o da biraz aptal ama annem neden beni görmeye gelmiyor? Ablamla ne zaman gerçekten kardeşmişiz gibi hissedeceğim? “

“ Eğer sana her şeyi anlatırsam bu biraz kırıcı olacaktır ama yine de istiyorsan anlatırım. “

“ Duyduğum şeyler gerçek olduktan sonra üzüp kırması önemli değil. Lütfen bildiğin her şeyi anlat bana aydakar amca. “

“ Ha ha bir insan ilk kez bana bir akrabasıymış gibi hitap etti. Peki dinle madem. Öncelikle şunu bil ki, her şeyin başında kendini tanıman ve kimliğini bulman gerek ki gerisini anlaman kolay olsun. Öncelikle özel birisin Turgan ve bu yüzden kıyımı taşıyıp, o kitabı kullanabiliyorsun ama tam olarak kim olduğunu ve amacını ben de bilmiyorum. Annense çok sonradan dahil olduğu bu gaddar dünyanın belki de en bilge kişisi olabilir ve 500 yıldır yaşayan benden bile daha fazla şey biliyor. Şu an nerede bilmiyorum ama Attila ile sen buluşana kadar, seni izliyor olduğunu öğrenmiştik. “

“ Bunu biliyorum ama neden beni sadece izliyor. Artık hislerim çok daha güçlü ve anne kokusunu tanıyabilmek istiyorum. “ ( Koku hissinden bahsediyor)

“ Yanına gelmedi çünkü muhtemelen karşına çıkacak cesareti yoktu. Çünkü ablanı onun kucağından alıp götürmüşlerdi ve seni doğru düzgün emzirememişti bile. Sen Seraldeyken bir süre seni karşılıksız olarak emziren bir kadın olduğunu çok sonradan duydum ve bu kişinin annen olabileceğini düşünüyorum. Geçmiş orada kaldı ama şimdi seni görmeme sebebi daha düşündürücü. Ablan kampa geldiğinde, annen onu görmek için uğradı ve onunla biraz zaman geçirdikten sonra bize ne söyledi biliyor musun? “

“ Ne söyledi aydakar amca ? “

“ Senin kıyımın taşıyıcısı olarak, kaderinin belli olduğunu ancak bu kadere hazır olmadığını. Bu yüzden de kaderin gerçekleşmeden önce potansiyel düşmanlarının liderini yok edeceğini. “

Şahmeranın anlattıkları ve Köklunun anlattıkları Turganın bir şeylerin farkına varmasını sağlamıştı. Annesi eğer bu kadar bilgeyse, mutlaka duyduklarından çok daha fazlasının farkında olmalıydı ve tıpkı kıyım ruhlarının ve Şahmeranın söylediği gibi, annesinin bu kaderi ertelemeye çalışma sebebi, Turganın zayıflığı olmalıydı. Ancak hiç görmediği annesinin bir şekilde kendisini savunmaya çalıştığını öğrenmek, Turganın iyice duygusallaşmasına sebep olmuştu. Aydakar devam etti.

“ Baban Dragut, annenin ayrılmasına karşı çıktı ve bahsettiği kişilere karşı beraber savaşmayı teklif etti. O zamanki konuşmaları değiştirmeden anlatıyorum. “

‘ Karia yapma bunu. Ailemiz sonunda birleşiyor ve oğlumuzu da yakında buraya getireceğim. Öylece gidersen ailemiz yeniden dağılacak. Bahsettiğin kişiler kimse buraya gelsinler ve oğlumun düşmanlarıyla başıbozuklar olarak karşılaşalım. ‘

‘ Keşke mümkün olabilseydi sevdiğim adam. Ama onca başıbozuğu kendi oğlum için ölüme sürükleyemem. Senin yapmana da izin veremem. Bu yüzden yalnız gidip, bir anne olarak oğlumun düşmanlarıyla karşılaşacağım. ‘

‘ O zaman beraber gidelim. Köklu da gelir böylece o abarttığın adamların pestilini hep beraber çıkarıp, mutlu yuvamıza dönebiliriz. O kadar çekiniyorsan, abin Attila da öğrencisinin düşmanlarına karşı yanımızda yer alacaktır. ‘

“ O zaman Karia, patronumun başını okşamaya başladı ve konuşmaya böyle devam etti. Birbirlerine duydukları aşk beni dahi etkileyecek kadar güçlü ve tutkuluydu. Ama annelik iç güdüleri ağır bastığından, Karia binlerce kez doğsa bile yine evleneceği bu adamı çocukları için geride bırakıyordu. “

‘ Senin kaderin Theodeni daha iyi bir yer haline getirmek sevdiğim adam. Benim kaderimse her hangi bir anneninkiyle aynı. Çocuklarımın yarınını düşünmek. Bu yüzden sen kendi işini yapıp, İmparatorluğun Theodende istediği gibi at oynatamayacağını göster. Ben ise çocuklarımı korumaya devam edeceğim. Bana bir şey olursa, ya da bundan önce oğlum dönerse, onu hep sevdiğimi ve tek bir öğüdüm bile olmadan Theodenin en iyi kalpli çocuğunun annesi olabildiğim için gururlandığımı söyle. Kim ne derse hiç değişmesin ve dünyanın kirli havasını solusa bile, hep böyle temiz kalsın. ‘

“ Karia, Dragutun ellerini tutmuştu ve ikisi de hüngür hüngür ağlıyorlardı. Karianın gideceğinin farkında olan Dragut, devam eden günlerde bir saniye bile onun yanından ayrılmadı ve gitmesine izin vermemeye kararlıydı. Ancak bir başıbozuk feriğinin, bir çok generale karşı tek başına pusuya düşürüldüğü haberiyle Dragut her şeyi unutarak kamptan ayrıldı ve döndüğünde de Kariayı kampta bulamadı. “

Turgan annesinin kendisine iletilmesini söylediği mesajdan sonra ağlamaya başlamıştı. Gözyaşları ve burnundan akan sıvılar birleşmişler, Yüzü tuzlu suyun ve sümüğün etkisiyle parlak ama hüzünlü bir görüntüye bürünmüştü. Koluyla yüzünü silerken konuştu Turgan.

“ Bana yardım et Köklu amca. Annemi bulacağım. “

“ Saçmalama. O kadının yaptıklarının boşa gitmesine izin veremem. Eğer bunu yaparsan sonu tıpkı Fuchi zindanlarındaki gibi olacak ve muhtemelen seni de anneni de kurtaracak kimse olmayacak. “

“ Ama öylece duramam. “

“ Öylece duramazsan bir an önce çalışmaya başla da, annenin kazandığı zamanı heba etme. “

“ O zaman söylediklerime inanıp bana yardım et. Kıyımın ruhları var ve bu ruhlar beni eğitecekler. Bunun yöntemini de söylediler ama anlattığımda saçma gelecek ve bunu yapabilmem için desteğine ihtiyacım var. “

“ Sana inanıyorum ve ne gerekiyorsa yapacağım. Bu yüzden ne kadar saçma göründüğünü umursama.”

Köklu ne olduğunu sorgulamamıştı bile ve doğrudan yardım sözü vermişti ki bu söz Turganın düşündüğünden daha fazla işe yarayacaktı.

 

 

 

 

Turgan ve Köklu iki eski dostmuşçasına, birbirlerini anlayarak kampa geri dönerlerken, kampta herkes telaşla Turganı arıyordu. En çok endişeli gibi görünen kişi Ducia idi ve yanında Nyu ile Arya duruyorlardı. Nyu, Ducianın soluk ve mutsuz yüzünden dolayı adeta vicdan azabı çekiyordu ve artık onunla doğru düzgün konuşması gerektiğine karar verdi.

“ Turganın beni sevdiğini söylemiştin değil mi ? Bu yüzden de bana karşı kendini, kaybeden bir kadın olarak görüyorsun ? “

“ Kızın üzerine gitmesene Nyu. Zaten perişan halde görmüyor musun? “

“ Sen karışma Arya. Sadece burada bekle ve Ducianın biraz büyümesini sağlamama yardım et. Ayrıca senin ablalığın da sorgulanacak burada. “

Nyunun bu beklenmedik çıkışı Aryayı da şaşırtıp susturmuştu. Ducia konuşulacakları merak ediyor olsa da, tıpkı Nyunun söylediği yenik kadını oynuyordu. Turganın henüz Nyunun evinde kaldığını öğrenmemişti ama bebekliğini beraber geçirdiği adam hakkında Nyudan öğüt alacak olmak daha da kötü hissetmesine sebep oluyordu. Ancak artık Nyu ve aşk sorunuyla yüzleşmeye kararlı görünüyordu. Bir anlık cesaretle söze girdi.

“ Evet konuşalım ve halledelim. Bedbaht aşığı oynamaktan ben de sıkıldım. “

Konuşmadan en çok keyif alacağını düşünen kişi doğal olarak Arya idi. Zira kardeşine aşık iki genç kadın etrafında duruyorlardı ve muhtemelen çetrefilli bir laf dalaşının arefesindeydiler.

Lütfen okuduğunuz bölüme yorum yapmayı unutmayınız. Unutmayın ki yaptığınız her yorum çevirmenleri cesaretlendirir ve mutlu eder. İyi okumalar.
Yorum Yap
Üyelik girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için tıklayın.
Yorumlar