Theoden

05 Mart 2020
Çeviri: 157
Düzenleme: AntiYasuo
551 Görüntülenme
Bu bölümü 2 Kişi beğendi.

Turganın Beklenmeyen Tepkisi

Turgan uykudaki son manidar cümlesinden sonra gözlerini açmıştı. Karşısında iki güzel kızı birde görünce şaşırdı. İlk dikkatini çeken kişi Nyu olmuştu. Gözlerini yumruklarıyla ovuşturduktan sonra gülümseyerek yerinden doğruldu.

“ Sende mi buradaydın Nyu? Bak Ducia bana hediye almış. Yakışıklı olmuş muyum? “

“ Sen her zaman yakışıklısın. Kıyafetlerin olmasa bile durum değişmiyor. “

“ Öyleyim değil mi hınh hınh. “

Turgan yataktan kalktı ve Ducia’ya baktı. Gece şoka girmeden hemen önceki anı hayal meyal hatırlıyordu ve artık Ducia’nın sorusunun cevabını verebilirdi. Ayakta dikilmeyi bırakıp, kaslarını açacak, esnetme hareketleri yapmaya başlamışken, Ducia’ya dönüp evet ikna oldum demeyi düşündü ancak ona döndüğünde bir başka şey gözüne takıldı.

“ Burayı babam aynı zamanda sorgu evi olarak da mı kullanıyor ? “

Kızlar sorudan hiçbir şey anlamamışlardı. Nyu kendisinin cevaplaması gerektiğini düşündü zira başıbozuk feriği olan oydu.

“ Hayır neden böyle bir şey sordun ki? “

“ Peki ben uyurken burada bir suçlu ya da yalancı falan mı vardı? “

Ducia durumdan bir şey anlamayarak söze girdi. Turgan’ın devrelerinin cidden yanmış olmasından endişe duyuyordu.

“ Turgan iyi misin bu sorularda nereden çıktı? Demin gelen Nyu abla dışında kimse girip çıkmadı eve. “

Turgan kızların arkasındaki yüksek sehpada duran taşı eline aldı ve uzatırken konuştu.

“ Bu taşı hatırlıyorum. Kitaryada sorguda kullanmıştın ve ben uyuduğumda bu kut taşı burada değildi.”

“ Taş Nyu ablaya lazımmış o yüzden…. “

Turgan gözlerini Ducia’nın gözlerine sabitledi.

“ Yalan söylemek istediğine emin misin Ducia? Ben sana bir kez bile yalan söylememişken…”

Ducia cümlesine devam etmedi. Turgan iki aşığının karşısında fazla erkeksi ve dominant bir hale bürünmüştü. Delici bakışlarına birkaç saniye maruz kalmak herhangi bir insanı bayıltabilirdi. Nyu onu yumuşatmaya çalışacaktı. Göğüsleri de temas edecek şekilde Turgan’ın sağ kolunu tutup omuzuna yaslandı.

“ Turgan Ducia kötü bir şey yapmadı. Sana yalan söylemeyeceğiz. Sadece sen uyurken taşı kullandık ve merak ettiğimiz birkaç cevap aldık. “

“ Uyanıkken sorsanız yalan mı söyleyecektim? “

“ Ondan değil ama uyanıkken sormaya cesaret edemeyeceğimiz şeylerdi. “

Turgan duruşundan bir şey kaybetmemiş gibi görünüyordu. En nefret ettiği şey, dostlarının kendisine güven duymamasıydı ve aşık olduğu kadınlar kendisine güvenmemiş olsalar gerek ki, dürüstlük kut taşını onun üzerinde kullanmışlardı. Turgan kendini sertçe geriye çekip Nyu’nun kollarının arasından kurtuldu. Bu haldeyken temas halindeki göğüslerindenden uzaklaşmayı zerre umursamıyordu.

“ O taşı eğlenmek için kullanabilirdik. Hep beraber kahkaha dolu anlar geçirebilirdik ve bunu sorun yapmazdım. Ama sizler sinsice o taşla beni sorguladınız. Hem de size söylediğim tek bir yalan yokken. Ustam Attila’nın kadınlardan neden uzak durduğunu şimdi anlıyorum. Bundan sonra hakkımda merak ettiğiniz bir şey olursa o kut taşını kullanmanıza izin vereceğim. Onu kullanmadığınız sürece de tek bir sorunuza bile cevap vermeyeceğim. “

Turgan tüm karizması ve haklılığıyla arkasını dönüp yürüdü. İki kız birden arkasından ismini söylemiş olsalar da duraksamadı. Sadece Nyu’nun son söylediği şeye kulak vermişti.

“ Mirliva Yavuz’u görmen gerekiyordu unutma. Ustan Attila ona kitabınla ilgili bir şeyler anlatmış. “

Turgan nereye gideceğini bilmiyordu bu yüzden Yavuzu ziyaret etmek doğru olabilirdi. Öyle yapmaya karar verdi ve çömez başıbozukların eğitildiği alana yürüdü. Alan şehrin merkezine yakın olduğundan yarım saat yürümesi gerekmiş olsa da sonunda varmıştı ve Yavuzu orada eğitim yaptırırken buldu.

Yavuz’un Turganı ve yüzündeki donuk ifadeyi fark etmesi uzun sürmemişti. Gençlere gösterdiği gibi devam etmelerini söyledikten sonra Turgan’ın yanına geldi.

“ İlk uyandığında daha iyi görünüyordun evlat ne oldu sana ? “

“ Aylardır bir dağın altında, konforsuz toprağın üzerinde uyuyordum Yavuz amca. Dün geceyse yumuşacık bir yatakta uyudum. Uyandığımda gördüğüm ilk şey Theodenin en güzel iki kızının meleğimsi yüzleriydi. “

“ Ha ha bir zamanların ağlak veledine bak sen. Peki odana iki güneş birden doğmuşken neden bu kadar mutsuzsun ? “

Turgan gözlerini hiçbir şey olmayan sabit bir noktaya çakmış, konuşmayı öyle sürdürmüştü.

“ En büyük korkum dostlarımın bana güvenmemesidir Yavuz amca ve uyandığımda gördüğüm yüzler; bana güvenmeyen dostlarımın hatta dosttan bile öte sevdiklerimin yüzleriydi. Bu yüzden bu sabahı yaşayacağıma, dağın altında bir gece daha geçirmeyi tercih ederdim. “

Yavuz olayı tam anlayamamıştı. Ortada bir sorun vardı ama Turgan aşk problemleri mi yoksa intikam alayıyla ilgili problemler mi ya da çok daha başka sorunlar mı yaşıyordu emin olamadı.

“ Ne demek istiyorsun evlat? “

“ Önemi yok Yavuz amca. Sadece bana ustamın anlattıklarını anlat. Keşke şimdi burada olsaydı. “

Turgan ustası buradayken uyanamadığına hayıflanmıştı. Zira kimseyle konuşabilecek gibi hissetmiyordu. En rahat konuşabildiği kişi normalde Nyu iken, şu an sorunun taraflarından birisi de oydu.

“ Yaft kitabını sana anlatmamı istedi. Öncelikle kitabının orijinal adı Kiyan ve tabiat anlamına geliyor. Bu kitapta deprem ve yıldırım dışında kullanabileceğin güçler de mevcutmuş ancak dayının söylediğine göre, Kiyanı son kullanabilen atan yüzlerce yıl önce yaşamış ve onun hakkında anlatılanlar da sadece hikayelerden ibaret. Kesin olan tek şey kitabında başka güçlerin de bulunduğu. “

“ Bunu zaten hissedebiliyorum ancak ne olduklarını bilmiyorum. Neyse en azından kitabımın adını öğrenmiş oldum teşekkürler Yavuz amca. “

Bir süre sessizlik oldu. Yavuz pek konuşacak bir şeyin kalmadığını fark edince, çömezlere bakmak için yerinden kalkıyordu ki Turgan onu durdurdu.

“ Yavuz amca ben gideceğim. Annemin gittiği yönü gösterebilir misin? “

“ Nasıl yani şimdi mi gidiyorsun? “

“ Evet. “

“ Babanla vedalaşmayacak mısın? “

“ Kimseyle vedalaşmayacağım ama diğerlerini görsem bile, babama yaklaşmayı istemiyorum. Üzerine kötü bir koku sinmiş ve bu beni rahatsız ediyor. “

“ Ne kokusu? “

“ Bilmiyorum ama ruhların tarifine göre, havarilerin kokusuna benziyor. Her neyse gittikleri yönü gösterecek misin? “

Yavuz Turganı kırmak istemiyordu ancak bir hayalet gibi çekim gitmesine de izin vermek istemiyordu. En doğru olan şeyin kararını vermeye çalışıyorken, kendisini bile ürküten bir ses duydu. Sesle beraber de Turgan’ın yakasına yapışmış bir çift el gördü.

“ Nereye gidiyorsun lan? “

“ Ragnossa burada mıydın? “

“ Bencilliğini duyacak kadar süredir evet. “

Ragnossa öfkeli görünüyordu. Turgan doğrudan kalkıp gideceğini söylemiş olmasa da, Ragnossa alınganlık edebileceği bir sürü sebebe sahipti. Turganı sert bir şekilde yaslandığı kayaya çarptıktan sonra devam etti.

“ Bu yüzden mi beni aileye davet ettin? Canın isteyince çekip gidebil diye. Kardeşin varken kuzenlerinle mi dertleşiyorsun sen ? Ailen varken sorunların için müttefiklerine mi danışıyorsun? “

“ Ragnossa sakin ol evlat. “

“ Sen karışma Mirliva Yavuz. Bu aile meselesi. Bugüne kadar ailenin tek erkeği olarak, kaçıp durmuş ve kızlar tarafından sürekli affedilmiş olabilirsin Turgan. Ama artık tek erkek sen değilsin ve ben kızlar kadar yumuşak olmayacağım. Aile bağların umurumda bile değil. Bir sonraki hedefinin ne olduğu da umurumda değil. Ben sadece o hedeflere beraber yürüyeceğiz diye ailene katıldım. Buraya gelirken karşılaştığım iki serseriyi bile, iyi ilişkilerinizin bulunma ihtimaliyle yok saydım. Koca Theodende belki seninle dostlukları vardır diye onlara ilişmedim. Bunun ne demek olduğunu biliyor musun? “

“ Sadakat oluyor sanırım. “

“ Belki milyarda bir ihtimal ama yine de ihtimal olduğundan onlara ilişmedim Turgan. Kim düşmanım, kim dostum bilmem için yanında durmam gerekiyor ve sen öylece yalnız başına gidecek misin? Her gördüğüm adamdan kaçmak zorunda mı bırakacaksın beni? “

Turgan bir süre cevap veremese de toparlandı. O da sesini yükseltmeye başlamıştı.

“ Ne yaşadığımı bilmiyorsun. Ailen sana güvenmiyorken ne yapabilirsin ki“

“ Kim güvenmiyor lan sana nankör herif? Senin için kendini ölümün önüne siper eden Elfy mi? 4.5 aydır başından ayrılmayan Ducia mı? Yoksa Seyduna’nın verdiği vatandaşlığı ve tüm imkanları reddedip, bir suçlu olarak yaşamayı kabul eden ben mi ? “

“ Sana sebeplerimi söyleyemem Ragnossa. Bir başka aile üyesiyle alakalıyken olmaz. Zaten güvenmemekte de haklılar. Yanlış kararlarım yüzümden Elfy’nin ölmesine sebep oluyorken, neden güvenmelerini bekliyorum bilmiyorum. Bu yüzden annemi aramaya yalnız başıma gidiyorum. Bir karar verdim ve bu değişmeyecek. “

Lütfen okuduğunuz bölüme yorum yapmayı unutmayınız. Unutmayın ki yaptığınız her yorum çevirmenleri cesaretlendirir ve mutlu eder. İyi okumalar.
Yorum Yap
Üyelik girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için tıklayın.
Yorumlar