Usta Kari

Turgan Ducia’ dan odanın anahtarıno aldı kitabını almak üzere odasına koştu. Kitabı alıp Pablosky efendinin tarif ettiği Usta Kari’ nin odasını birazcık zorlansa da sora sora buldu. Kapıyı tıklattı içeriden kibar bir erkek sesi girebileceğini söyledi. Kapıyı açtı ve içeride Müdire Hana ile beraber bir adam gördü. Hana ile aynı yaşlarda gözükse de tam 87 yaşındaydı usta Kari zaten ustalık ünvanı da genç yaşlar da elde edilebilecek bir şey değildi. İçeriye girdi kitabını heybesiyle beraber masanın üzerine bıraktı.

"Hana teyze nine kitabımı buraya getirmemi söylemişsiniz."

"Bana bu şekilde hitap etmekten vazgeç aptal."

"Ama etrafta hiç öğrenci yok. Usta kari arkadaşınız olduğundan sorun olmayacaktır nine."

"Her neyse Usta Kari yaft kitapları konusunda belkide tüm kitaplar konusunda dünyadaki en bilge kişilerdendir. Ayrıca senin durumundan ve azraktan da haberi var o bu dünyada ki en güvendiğim kişidir. Ducia ‘ nın eğitimiyle de gizli bir şekilde özel olarak o ilgilenecek. Ben yokken bir sorun yaşarsanız Usta Kari sizinle ilgilenir. Ayrıca ilk günden kralın oğluyla sürtüşmek nedir aptal mısın oğlum sen ? O karalın isterse beni bu okulun başından alabileceğini hatta okulu bile kapatacağının farkında mısın?"

"Bir şey demedim ki. Babasının bir aydakarı olmamasına rağmen gücüyle ve aydakar bulmam konusunda bana yardım edebileceğini söyledi. Ben de bulabiliyorsa neden kendisinin bir aydakarı olmadığını sordum."

Kitabı eline aldığı andan itibaren kalın gözlüklerini takıp incelemeye başlayan ve halen incelemekte olan Kari söze girdi.

"Senin gibi vurdumduymaz bir genç görmeyeli uzun zaman olmuştu. Hikayenden etkilendim ve bir aydakara hükmeden insanların arasından çıkarılıp buraya gönderilmiş olmanın bir manası olmalı. İç güdüsel olarak o insanlardan birisi olduğunu kanıtlamak için senin de bir aydakar yakalaman gerektiğini düşünüyorsun muhtemelen. Ancak daha önce iki defa onlarla karşılaşmış bu adamın sana bir şeyler anlatmasına izin ver."

Turgan ilk kez bir aydakarla karşılaşmış bir adamla konuştuğundan fazlasıyla heyecanlandı. Gözleri büyüdü adeta mutluluktan ağzının suyu akıyordu. Konuşmaya devam etmesi için sessizce bekledi. Ve kendisine yıl gibi gelen bir kaç saniyenin ardından Usta Kari devam etti.

" Bu dünyada savaşçılar kendilerine bazen gruplar kurarlar bazense yalnız olmayı seçerler. Genellikle yalnız savaşanlar kendilerine güçlü bir ortak edinirler bu bazen sıradan sevimli bir sincap olur bazen güçlü bir ayı ya da çok daha güçlü ve tuhaf yaratıklar mesela bir barak gibi ancak onları ehlileştirmek oldukça zordur. Bir aydakarınsa insanlarla ortaklık ettiğine dostluk kurduğuna hiç şahit olmadım. 2 defa aydakarlarla karşılaştığımı söylemiştim birincisinde sadece gökte tüm heybetiyle süzülüşünü uzaktan izledim. İkincisindeyse Beyazla kahverengi arasında bir renkteki bir aydakarla tanışmıştım başta beni aşağılasa da biraz sohbet ettikten sonra Bir insan için fazlasıyla bilge olduğumu söyleyip bana bir kitap hediye etmişti. Oldukça gururlu ve onurlu yaratıklar olduğunu söyleyebilirim onunla savaşmamış olsam da eğer öyle bir şey gerçekleşseydi hiç şansımın olmayacağını söyleyebilirim. Tanıdığım hiç kimsenin ona karşı bir şansı olmazdı birlikte çalışsalar bile. Bana verdiği kitapta aydakarların ilk ataları olarak söylenen ve insanlık var olmadan bu dünyada yaşamış olan Ahyar( İyi aydakar) ve Eşrar( kötü aydakar) ın hikayesi ve savaşları anlatılıyor. İstersen okuman için sana verebilirim. "

Turgan’ ın gözleri daha da parladı adeta ışıkla saçarak müteşekkir bir şekilde başını eğip kaldırarak mutluluğunu ifade etti. Turgan ‘ ın heyecanını görmekten keyif alan Usta Kari konuşmasını sürdürdü.

"Umarım dilediğin gibi bir aydakarla karşılaşabilirsin ancak unutma bu biraz şans biraz da kader en çoksa bir aydakarın seninle karşılaşmak istemesine bağlı. Zira onlardan birine çok yaklaşsan da eğer seni kayda değer bulmazsa ki genelde bunu yaparlar insanları aşağılık varlıklar olarak görürler. Varlığını gizleyecektir cüsselerinin kocaman olduğuna bakma gizlenme konusunda ustadırlar kilometrelerce havalanıp göremeyeceğin kadar yükseklerde uçabilirler. Kitabına gelirsek bu şüphesiz kişiye özel bir yaft kitabı. Ve az bulunan bir tür gibi duruyor. Ancak ne tür bir yaft barındırdığı konusunda hiç bir fikrim yok."

"Hohoyt be kitabım da benim gibi özelmiş işte. Zaten ilk gördüğümden beri özel olduğunu hissediyordum. En az 6. Seviye bir yaft barındırdığına adım kadar eminim hınh hınh."

Turgan’ın olayı hiçbir şekilde anlamadığını fark eden Usta Kari detay vermesi gerektiğini hissetti.

"Korkarım ki pek bir şey anlamadın mutlu çocuk. Şimdi detaylarını anlatacağım iyi dinle eğer anlamayacaksan peşinen yanından ayrılmayan azrak kızı da çağıralım ona anlatayım. Zira boşa konuşmayı sevmem. "

"Gereği yok benim kitabımla ilgili olduğundan lütfen bana anlatın Usta Dede Kari "

"Öyleyse iyi dinle. Normalde yaft kitapları onu kim okursa içinde yazanları öğrenebilmesi biraz çabalarsa ve yeteneği de varsa uygulayabilmesi için üretilen kitaplardır. Kapağında Hangi tür bir yaft olduğu ve seviyesi gösterilir. Yani tek bir kitaptan tüm aile aynı yaftı öğrenip kullanabilirler. Kişiye özel yaft kitaplarıysa tam olarak kendi sahiplerini seçerler. Yani kitabın kime ait olduğunun pek de bir önemi yoktur. Çünkü bu kitaplar sahiplerini seçerler ve bu türde bir kitabı tek bir kişi okuyabilir. Kısaca elindeki kitap her ne kadar sana ait olsa da eğer kitap onu okumana izin vermezse içinde ne tür bir güç olduğunu asla öğrenemezsin. Ayrıca birisi onu okuyup içerdiği yaftı kullanana kadar da nasıl bir tür yaft içerdikleri bilinemez ve bu kitaplardaki yaftlar diğer yaftlarınki gibi seviyelere göre sınıflanmaz yani kitap seni seçse ve öğretilerini uygulamayı başarsan bile yaftı kullandığında hangi seviye olduğunu bilemeyeceğiz sadece tahmin yürütebiliriz. Ayrıca bu kitabı sana bir aydakar verdiğine göre nadir bir yaft öğretiyor olmalı ve kitabın seni seçeceğini düşünmüş olmalı bu yüzden sıkıntı yapma. Söylediğim gibi en cahil aydakar en bilge insandan daha bilgilidir."

Normal yaft kitaplarından çok daha ileri bir seviyede olduğundan seviyesi hesaplanamıyor diye düşündü Turgan ve kendisi gibi özel belki de ölümsüzler için olmalıydı bu kitaplar. Aman her neyse her türlü en özel kitaba ben sahibim diyerek sırıtmasını sürdürdü. Odadan çıkmadan önce Müdire Hana kendisine bir kese uzattı.

 "Bu hafta içerisinde kendiniz için yaft kitapları almanız gerekecek. Hem kendine hem de Ducia ‘ ya istediğiniz kitapları alabilirsin. Ayrıca Ducia ‘ ya söyle dersi bitince Bay Kari’ yi görmeye gelsin özel eğitimi için program yapacaklar başkasına bahsetmemen gerektiğini söylememe gerek yok sanırım."