Theoden

12 Mart 2020
Çeviri: 190
Düzenleme: AntiYasuo
558 Görüntülenme
Bu bölümü 2 Kişi beğendi.

Dragut'un Savaş Notları

Turgan’ın tüm bedeni yıldırımla kaplıydı ve sarı parlak ışığın altında parlayan yeşil gözleri, onun bir başka dünyaya ait gibi görünmesine neden oluyordu. Etraftaki herkes şaşkınlıktan dilini yurmak üzereyken Turgan devam etti.

“ Depremin sadece bibloyu devirebildiğine bakmayın. Bu sadece başlangıç seviyesi ve onun yıkıcı olmasını istediğimde, bahsettiğiniz on binlerce insanı dert etmenize gerek kalmayacak. “

Turgan yaftlarının tamamını sona erdirmişti ve öylece durup insanların tepkilerini beklemeye başlamıştı. Rohir durumu kabullenmekte zorlandığından gördüklerine rağmen itiraz etmeye çalıştı.

“ Ama bu yaftlar çok üst seviye ve burada bize Show yapmış olsan da bu yaftları günlerce devam ettirebilmen mümkün değil. “

“ Görseniz bile inanmıyorsun değil mi? Saygısızlık yapmak istemem ama bana kalırsa babamın ordusunda olmayı hak etmiyorsun Paşa Amca. Babam yeniliklere o kadar açık bir adamken, sen gördüğün şeyleri dahi kabul etmiyorsun ve bu yüzden de Serdar ben olsaydım seni savaşa bile götürmezdim.  “

Turgan kendi etrafında küçük çaplı bir daire çizip, alevlenmiş gözleriyle tüm komutanlarla tek tek göz göze geldi. Her birinin gözlerine bir saniye kadar bakmıştı ve en son yanı başındaki paşanın gözlerinin içine bakarak konuştu.

“ Gördüğünüz şeyleri kabullenmenin kolay olmadığının farkındayım ama bugün yaşananlara şahit oldunuz. Tanrının Gazabına ve Kiyan isimli özel kitaba sahibim. Şu ana kadar alıştığınız kişilerden farklı olduğumu kabul ediyorum ama sizinle aynı taraftayken neden omuz omuza savaşmanın tadını çıkarmak yerine limitlerimi sorguluyorsunuz? İki yıl önce bir tuğgenerale karşı kazanmıştım ve herhangi birine kaybedip, Ustam Attila’yı hayal kırıklığına uğratmak gibi bir amacım yok. “

Ortamda bir süre sessizlik olunca Jeo konuşmaya katılmaya karar vermişti.

“ Patron’un yegane öğrencisine saygısızlık yapmanıza izin vermem. İtiraf etmeliyim ki Turgan’la son antremanımızda gelmiş olduğu noktaya ben bile şaşırdım ve yaftları geri dönüşü olmayan öldürücü yaftlar olduğundan, onları kullanırken sakındığını fark etmem zor olmadı. Hizmetkar mı başka bir şey mi bilmiyorum ama yanımda o varken Patrona karşı bile kazanabilirdim. Bu yüzden bir sefere mahsus Dragut abinin işin en zor kısmını halletmek zorunda kalmamasına izin verin. “

Sancar Paşa Turgan’ın önünde diz çökmeye hazırlanıyordu ki Rohir ondan erken davranıp, dizlerinin üzerine çökmüştü.

“ Saygısızlık yapıp, peşin hüküm verdiğim için üzgünüm. Tanrı’nın hizmetkarının hikayesini okumuştum ve cidden sen hizmetkarsın. Söylenene göre hizmetkar olan insanlığını yitirir ancak sen bunun yanlış olduğunu kanıtlıyorsun. Eğer diğer komutanlar da desteklerlerse, seninle omuz omuza savaşmak için can atıyor olacağım evlat. “

Turgan adamı omuzundan tutup yukarı kaldırdı.

“ Babamın planının değişmeyeceğini söylemiştim ve buna göre ismin savaş alanında yazıyorsa beraber savaşmış oluruz Paşa Amca, diğerleri fikirlerini söylemeden önce son bir şeyi hatırlatmama izin verin. Bugüne kadar girdiğiniz tüm büyük savaşlarda işin büyük kısmını babam yaptı değil mi ? O çok güçlü ve kendisinden başka kimsenin ateşe girmesine izin vermedi. Heraklia gibi zayıf bir ülkeyi bile onun yokluğunda çıkan en küçük aksilikte neredeyse alamıyordunuz. Peki babam ölse ne olacak? Hayatı boyunca çektiği tüm emekler boşa gidecek ve başıbozuklar aldığı her topraktan çekilecek mi? Size babamın yaptığı ve odasından gizlice aldığım planı okuyorum. “

Odadaki en genç kişinin konuşmasından fazlaca etkilenmiş olan komutanlar çıt bile çıkarmadan dinlemeye devam ediyorlardı. Bunu gören Turgan elindeki kağıdı okumaya başladı.

“ Randiyar için plan yapmamış ve sadece ilk gün orayı fethedip, bir kısım askeri oraya yerleştireceğini yazmış. Kritik ülke olan imparatorluk kontrolündeki Amisos içinse bir sürü sorumlu ve not yazmış. Olduğu gibi okuyorum.

Strateji Sorumluları : Dragut, Köklu

Yaft birliklerini Dağıtma Ekibi : Köklu

Öncü Birlik : Dragut

Korgeneral ve üzeri rütbeyle karşılaşacak sorumlular : Dragut, Başbozuk Dumrul( Gerekirse )

Oramiral ve üzeri kişilerle karşılaşacak Sorumlular : Dragut, (Okyanus savaşı olursa Sofia destekleyebilir, savaşmadan, sadece düşman su yaftlarının etkisini azaltmaktan sorumlu. Dumrul sudan çekindiğinden okyanusa yaklaşmayacak.)

Destek Birimi : Nyu- Emrim doğrultusunda benim dışımda ihtiyacı olan kişilere odaklanıp onları hayatta tutacak.

Hatırlamam Gereken Notlar :

  1. Sophia kendisinden güçlü bir erkek düşmanla karşılaşmayacak.
  2. Sancar Paşa savaşa katılmayacak. Ölürsem, benden sonra Adal gelene kadar, başıbozukları ancak o bir arada tutabilir.
  3. Rohir Paşa ateş yaftlarının vurmadığı bir bölgede savaşacak.
  4. Miralay William savaşı güvenli bir bölgeden izleyip tecrübe kazanacak. Arya’nın üzülmesine izin vermemeliyim. Nyu da normalden daha uzakta görevini yapmalı galiba Ferik Nyu gelinim olacak.
  5. Turgan’ın lanet meselesini çözdükten sonra ayrılmasına izin vereceğim, gireceğimiz savaş annesini arayacağı yoldan daha tehlikeli olacaktır.
  6. Tek bir yoldaşımın bile benden önce ölmesine izin vermemeliyim.

.

.

.

 

Aksilik Durumunda komuta zinciri : Dragut, Köklu.

Can dostum Köklu’ya not : Eğer ben ölürsem, tüm başıbozuklara kaçma emri ver ve benim yanıma gelene kadar onlara zaman kazandır. Senin olmadığın bir öbür dünya oldukça sıkıcı olurdu bunak aydakar. “

Turgan okumayı bitirdiğinde, komutanların tamamının gözleri dolmuştu. Hatırlamam gereken notlar bölümündeki her bir notun bir hikayesi vardı ve bazı rütbesiz başıbozuklar ile ilgili bile notlar düşülmüştü. Bir yangında ailesini kaybetmiş olan ve halen ateş yaftlarında o anları hatırlayan Rohir Paşadan, tecavüzden son anda kurtarılmış Mirliva Sofia’ya kadar herkes için bir not bulunuyordu.

Notlardan en çok etkilenense kuşkusuz Köklu idi. Zira Dragut her büyük savaş öncesinde bu kağıtlardan bir tane verir ve ölmediği sürece açmamasının sözünü alırdı. Muhtemelen ona yazdığı sondaki not, her savaş planının değişmez bir parçasıydı. Turgan gelin kelimesini o an fark etmediğinden bir tepki vermemişti ve ilk söze giren de cam tavanın üzerindeki Köklu oldu.

“ Turgan doğru söylüyor. Benim için hava hoş olsa da, bir savaş böyle planlanmaz. Savaş alanında dahi sizin zayıflıklarınızı hatırlayıp ona göre pozisyonlarınızı belirleyen bir serdara sahipsiniz ve bu serdar kendisiyle beraber sadece beni ölüme götürmeyi kabulleniyor… Bir insan dahi olmamama rağmen davasına ortak olduğuma emin olması bana gurur verdi. Keşke sizler de bu gururu yaşayabilseydiniz… “

Komutanlar Köklu’nun söylediklerinden sonra geçmişi biraz sorgulamaya karar vermişlerdi ve varabildikleri tek kanaat Dragut’un tüm işi tek başına sırtlandığı olmuştu. Herkesi umursuyor ve onlardan birisi zarar görmesin diye de ateş hattına atlayan hep kendisi oluyordu. Duygulanmak ya da ağlamak fayda etmediğinden, aksiyona girmeye karar veren Kasim konuşmuştu.

“ Duyduklarım üzücü ama düşününce gerçek şeyler. Bu yüzden bu kez cesaretimizi toplayalım ve Aziz Serdarımıza hediye olarak birkaç ülke alalım. Ben Turganla savaşmaya varım, diğerleri de fikirlerini belirtirlerse bir an önce ne yapacağımıza karar verebiliriz. “

“ Ben de varım. “, “ Ben de “, “Beni de yazın. “

Komutanlar arka arkaya fikirlerini belirtirlerken tek bir aykırı ses çıkmıştı ve sesin sahib olan taze miralayi demin konuşulanlardan etkilenmiş gibi de görünmüyordu.

“ Hislerinizi anlıyorum ancak ben akılcı bir adamım ve Dragut’un eksikliğini kapatabilecek tek kişi Başbozuk Adaldır ki o bile Dragut’a denk değil. Turganla ilgili sorunum olmasa da Jeo gerçekten güçlü ama bir başıbozuk değil ve ona ne kadar güvenebiliriz? “

Jeo söylenenlerden hiç ama hiç haz etmemişti. Turgan’ın gönlü olsun diye çok büyük bir savaşa, müttefiklerinin en güçlü temsilcisi olarak giriyor olmasına rağmen kendisinden şüphe duyulması sinir bozucuydu. William’a dönerek tek bir cümle kurdu.

“ Birliğimin asıl düşmanı olan Sargut Kralı’nın oğlu karşımda bu cümleyi kurabiliyorsa, güvenle ilgili bir sorunu olmaması gerekir. “

“ Babamın yaptıklarını hiçbir zaman desteklemedim ve öldüğünde de tek bir gözyaşı dökmedim. Onun yaptıklarından da sorumlu değilim. “

“ Bana güvenmemen de seni öldürmem için yeterli bir sebep. “

Turgan sırıtarak ortalarına girmeye karar vermişti. Jeo’nun olası bir agresif hareketini önlemek kolay olmasa da en azından oylama konusuna geri dönmek istiyordu.

“ William abi tek olumsuz görüş bildiren sensin. Başıbozuklarda nasıl işlediğini bilmediğimden, kararı Sancar Dede Paşa ihtiyar…. “

“ Lan tamam bana seslenişini dinlerken bile yoruldum tuhaf velet. Böyle durumlarda Dragut genellikle çoğunluğun oyuna uysa da, son kararı oy sayısına bakmadan o verir yani oylama değil de fikir belirtmedir bizim söylediklerimiz. Bazen kendi söylediğini değil de Köklu’nun söylediğini yaptığı olmuştur… “

“ Hmm o zaman babam olmadığından bu seferlik oy sayısına göre hareket etmeliyiz bence. Zaten kocaman aydakarla cücücük miralayın oyu eşit olmamalı bence hınh hınh “

Turgan’ın son cümlesi William’ın gülümsemesine, diğerlerininse kahkahalara boğulmalarına sebep olmuştu ve karar verilmişti. Plan değişmeden savaşa gireceklerdi.

Lütfen okuduğunuz bölüme yorum yapmayı unutmayınız. Unutmayın ki yaptığınız her yorum çevirmenleri cesaretlendirir ve mutlu eder. İyi okumalar.
Yorum Yap
Üyelik girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için tıklayın.
Yorumlar