Theoden

03 Temmuz 2019
Çeviri: 61
Düzenleme: AntiYasuo
853 Görüntülenme
Bu bölümü 2 Kişi beğendi.

YARDIM ÇIĞLIĞI

Turgan ve ustasının anlaştıkları sürenin dolmasına bir aydan kısa bir zaman kalmıştı. Ganhar bir gece önce kendisi dışında üç kişiyi daha yanında getirmişti. Bunlar intikam alayının diğer üyeleri olmalıydılar. Eski dostlar fazlasıyla duygulu bir özlem giderme faslını geçirdikten sonra herkes daha neşeli görünüyordu ve her şey daha eğlenceli.

Turgan aralarından birini çok sevmişti sırtında çapraz iki kılıç taşıyan bu adamın adı; Jeoireweith idi ancak ismini söylemesi zor olduğundan herkes ona jeo diyordu. ‘ İntikamın kırbacı Jeo ‘ Turgan’ ın bu adamı sevmesinin nedeni hem kendisini en ciddiye alan kişi olmasıydı hem de yenilgiyi kaybetmeyen bir yapıya sahip olmasıydı.

Jeo sürekli birilerine meydan okuyor ve kazanıyordu Attila tarafındansa sürekli meydan okumaları reddediliyordu. Bundan ilham alan Turgan da sürekli birilerine meydan okumaya başlamıştı. Adeta küçük jeo gibi görünüyordu tek farkıysa Jeo hiç kaybetmiyorken Turgan ise meydan okuduğu kimseye karşı henüz kazanamamıştı…

Ancak fazlasıyla güçlenmişti artık özünü büyük ölçüde kontrol edebiliyordu ve silahını da ortalama bir savaşçı kadar iyi kullanabiliyordu. Jeo ile geldiğinden beri sürekli eğitim yapıyordu ve her eğitim karşılaşmasında, Jeo onun bir öncekine göre daha güçlü olduğunu söylediğinde sevinçten havalara uçuyordu.

Ancak Jeo haklıydı normal birinin bu adamlarla dövüşme şansını bulması neredeyse imkansızken Turgan her gün bir başkasıyla dövüşüp çeşitli yeteneklerin karşısında hızlı bir ilerleme kaydedebiliyordu.

İntikam Alayının diğer üyeleri ise Rudloff ve Ryo isimli kişilerdi. İkisi de oldukça güçlüydü ancak Jeo’ yu nedense daha çok sevmişti Turgan. Akşam yemeğini her zamanki gibi eğlenceli bir şekilde yerlerken Attila beklenmedik bir ciddiyetle söze girdi.

                “ Evlat biz şafakla ayrılacağız. Birisini görmemiz gerekiyor birkaç gün içinde döneriz o zamana kadar eğitimini aksatmadığından emin ol. Zaten yemek yapmayı öğrendiğinden başka sorunun olmayacaktır. “

“ Anladım usta siz işlerinizi halledin beni merak etmeyin. “

Jeo ve Ryo durumdan pek memnun değil gibiydiler ikisi de mimikleriyle hoşnutsuzluklarını belli ediyorlardı. Hatta Ryo, Attila konuştuktan sonra elindeki dolu yemek kaşığını sertçe tabağının içine bıraktı.

                “ Sanki çok gerekli bir yere gidiyormuşuz gibi anlatma bari patron. “

Jeo da Ryo’ yu destekler görünüyordu.

                “ Ryo haklı. Sadece gidip Sargut’ u yıkalım. Turgan ayrılana kadar burada kalabiliriz tabi ancak sonrasında her zaman yaptığımız şeyi yapalım. “

Ganhar ve Rudolf bir şey söylemediler. Turgan bu konuşmalardan pek bir şey anlamamış olsa da grup içi bir mesele olduğu anlaşıldığından sorgulama ihtiyacı hissetmedi. Dedikleri gibi oldu Turgan ertesi sabah uyandığında kimse kalmamıştı. Hep beraber geçen bir haftanın ardından etraf fazlasıyla sessiz görünüyordu ve bu can sıkıcıydı.

Üç gün boyunca yalnız başına eğitimine odaklanan Turgan üçüncü günün sonunda Avina’ nın gökten süzülüşünü her zamanki gibi hayranlıkla izledi.

                “ Heyy Avina her zamanki gibi süpersin. Ustamları bırakınca beni de birazcık gezdirsene “

Avina kanatlarını çırpmamaya özen göstererek aşağıya iyice yaklaştı ve kısa süre sonra üzerinden dört kişi aşağıya atladılar. Jeo dışındaki herkes gelmişti. Turgan’ ın gözleri intikamın kırbacını aradı ancak göremedi panikle bağırmaya başladı.

                “ Ustaaa geri dönün Jeo abiyi unutmuşsunuz. “

Attila hiç oralı olmadı yanına iyice sokuldu ve bir sıkıntı olmadığını belli edercesine çardağa geçip oturdu.

                “ Usta, jeo abi nerde? “

                “ Aslında evlat doktora gitmiştik. Aramızdan bazılarının hasta olduklarını öğrendik. Ölümcül bir hastalık. Jeo ise bir at kadar sağlıklı çıktı ve onu da hasta olmaması için getirmemeye karar verdik. “

                “ Neee ölümcül hastalık mı hüe hüe hiç tedavisi yok mu? “

                “ Boş ver şimdi bunları bize bir şey olmaz. Sadece sözleştiğimiz zaman sona erip ayrıldıktan sonra ne olursa olsun beni hep buradaki halimle hatırlayacağına dair söz ver. “

                “ Bu da ne demek usta ? “

                “ Sadece söz ver işte. “

                “ Tamam söz. Ayrıca iyi ki doktora beni de götürmemişsiniz ben de hasta çıkabilirdim. Şimdi çok şükür ki sağlıklıyım hınh hınh. “

Turgan bunu söylediğinde hep beraber gülüştüler. Ancak artık atılan kahkahalar dahi sahte gözüküyordu. Herkesin sesi soluklaşmıştı ve eski tatları kalmamıştı. Jeo’ nun yokluğundan mıdır başka bir sebepten midir bilinmez ancak gerçek olan tek şey Attila ve ekibi mutlu değillerdi.

Ertesi gece gen bir erkeğin sesini duydular. Turgan dışarıda olduğundan ilk uyanan o oldu.

                “ Attila!! Uyan Attila ne olur burada ol. O kadar yolun boşa gitmesine izin verme. “

Genç adam ağlıyordu. İlk uyanan Turgan oldu ve yattığı yerden doğruldu. Hareketliliği fark eden adam kokrmuş halde kollarını başına koyarak, eğilip geriye bir adım attı.

                “ Sen de kimsin sesin Jeo abiye benzemiyor. “

                “ Attila bu sen misin ? Yardımına ihtiyacımız var. “

Karanlıkta ikisi de birbirlerini görmüyorlardı. Turgan adam sanki bağırmıyormuş gibi duyduklarını tekrar etti.

                “ Ustaaa bu adamın yardımına ihtiyacı varmış ne yapayım ? “

Turgan’ın ardından elinde şamdanlar tutan intikam alayı üyeleri hep beraber göründüler.

                “ Gecenin bu saatinde ne istiyorsun. Ayrıca burayı nasıl buldun genç adam ? “

                “ Oh tanrım bu gerçek mi ? Sadece Attila değil arkadaşları da buradalar. Tanrım sana şükürler olsun. “

                “ Ne istediğini söyleyecek misin yoksa seni düşman olarak mı kabulleneyim? “

Attila’ nın ses tonundan adam ürkmüştü. Bir an önce durumu açıklığa kavuşturmak istedi ve hızlı hızlı konuşmaya başladı. Mutluluk ve korkudan dolmuş gözleri karanlıkta seçilemese de sesinden kendini belli ediyordu.

                “ Biz kaybediyoruz Attila. Çok kötü yeniliyoruz ne olur yardım et. “

                “ Ulan siz kimsiniz ? “

Adam göğsündeki armayı gurulu görünmeye çalışarak eliyle tuttu.

                “ Başı bozuklarız. Heraklia’ ya saldırdık başta savaş iyi gidiyordu hatta şehri zapt etmek üzereydik ki yeni birlikler ve güçlü kumandanlar geldiler. Miralay Nebuna hayatını kaybetti. Mirliva Karim ölümcül bir yara aldı. Yani tamamıyla bozguna uğruyoruz. Mirliva Yavuz’ un emri ile beni buraya yakın bir yere sizden yardım istemem için ışınladılar ne olur bize yardım edin. “

                “ Neden ? Oradan bakınca bir başı bozuğa mı benziyorum? “

                “ Yüce Attila ne olur yardım edin. Sonuçta Serdarımız Dragut ile akrabalığınız…”

                “ Başlatma Dragut’ a o it adam olsaydı ben kızını yani yeğenimi kurtarmak adına….”

Birkaç dakikadır şok içinde görünen Turgan sessizce sayıklamaya başladı.

                “ Ducia da oradaydı. Ducia, Elfy… Mirlivaları öldürebilecek kadar güçlü insanların karşısındalar ve ben orada değilim. Ama neden savaş daha başlamamalıydı…”

Attila bunu hesaba katmamıştı. Turgan’ ın dostları da yavuz’ un olduğu başıbozuk karargahındaydılar. Turgan kendisini toparladı ve başıbozuğun yakasına yapışarak bağırdı.

                “ Elfy ve Ducia oradalar mı? İyiler mi anlatsana… “

                “ Şey azrak ve arkadaşı olan genç kızlardan bahsediyorsun sanırım. Evet onlar iyiler en son arka saflardaydılar ancak savaş kaybediliyor bir an önce gitmezsen kaçmaya karar verseler bile o fırsatı bulamayabilirler. “

Aslında Attila savaşla ilgilenmiyordu yardım etmeye de niyeti yoktu. Ancak Turgan çıldırmış şekilde görünüyordu ve beklenmedik bir şekilde başını havaya kaldırıp bağırdı.

                “ Avinaaaaa lütfen beni dostlarımın yanına götür. “

Avina Attila’dan başka kimsenin sözünü dinlemiyor olsa da Turgan’ a tepki verip ürkütücü nidalarıyla harekete geçtiğini duyurmuştu. Yanlarına geldiğinde Turgan sordu.

                “ Oraya varmam ne kadar sürer usta? “

                “ Avina’ ya bağlı isterse yarım saatte halleder. Değil mi güzel kız ? “

Avina onaylar şekilde sesler çıkarıyordu. Tam kalkışa hazırlanıyorlardı ki Attila ve diğerlerinin de Avina’ nın kanatlarına zıpladıklarını gördüler.

                “ Yüce Attila yardım edecek misiniz ? “

                “ Başı bozuklara mı? Umurumda bile değilsiniz. Sadece öğrencimi izlemeye geliyorum. “

Çevirmen Notu

-

Lütfen okuduğunuz bölüme yorum yapmayı unutmayınız. Unutmayın ki yaptığınız her yorum çevirmenleri cesaretlendirir ve mutlu eder. İyi okumalar.
Yorum Yap
Üyelik girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için tıklayın.
Yorumlar
Darkness (24 puan) Üye
2019-07-04 19:17:12
Çok iyi gidiyor. Bölüm için teşekkürler ?
acolophotro (39 puan) Yazar
2019-07-06 10:22:05
@Darkness, beğenmene sevindim hocam :=)