Zanaatkâr Teknobaz

23 Haziran 2020
Çeviri: Lohengramm
Düzenleme: Lohengramm
1260 Görüntülenme
Bu bölümü 5 Kişi beğendi.

Karakter Tablosu (İsteseniz de İstemeseniz de Spoiler Yiyeceksiniz)

İmparatorluk Ailesi

Kilian von Karsten/Skoll:

Hikâyenin ana karakteri, iki defa yeniden doğmuş, acımasız bir amcık. Geçmişinden ve yetişme şeklinden ötürü çok alaycıdır ve düşmanı olarak gördüğü kişilere geçmişleri veya durumları fark etmeksizin insan olarak bakmayı anında bırakabilir. Yine de gidip zavallılara zarar vermez ve alçaklığın adaletle cezalandırıldığı, kötülüklerin ve ırkların bir insana değer katmadığı bir ülke kurmayı hayal eder yine de girişimlerinin masumlara zarar verebileceğini anlar. Çoğu kişiye göre duygusuz bir komplocu gibi görünse de Kilian ara sıra empati gösterebilir. Oldukça şakacı bir kişiliğe sahip olduğundan iyi veya kötü bir şaka yapmak için fırsat bulduğunda bunu asla kaçırmaz.

 

Klaus/Reinhold von Karsten/Skoll:

Kilian’ın babası, Kars Dükü, Kanlı Gül’ün Üstadı ve Arkadya kıtasındaki en yetenekli büyücü. Yalnızca bir hayat sürmesine ve ruhunun üçte birine sahip olmasına rağmen Klaus, von Skoll imparatorları tarafından konulmuş bütün rekorları kırmış ve neslinde rakibinin olmadığını kanıtlamıştır. Bu başarısını Altı Tekerli Taht Kalbi’ne ve ütopyasının gerçekleşmesini görme arzusuna borçludur.

Önceden Reinhold von Skoll olarak bilinen Klaus, Arkadya’nın taht giyecek prensi ve babasının göz bebeğidir. Ancak Niklas’ın günâhlarından ötürü bir lanete maruz kalmıştır ve bunların bedelini ödemelidir. Kilian’ın kabilesini ondan nefret etmesi için öldürdüğünü iddia etse de ardında farklı bir sebep varmış gibi görünüyor.

 

Niklas von Skoll:

Arkadya İmparatoru. Yıkım gücü konusunda Arkadya’nın en güçlü Hükümdârı olduğu şüphe götürmez. Gençliğinde nazik biri olmasına rağmen Aralıklı Taşkınlık Rahatsızlığı yaşamıştır. Ama bu rahatsızlığını iyileştirmek yerine babası bunu onu kontrol etmek için bir araç olarak kullanmıştır. Bu da sevdikleriyle olan ilişkisini mahvetmiştir ve babasından herkesten çok nefret etmektedir.

 

Marcel von Skoll:

Eski imparator ve İhtiyarlar Meclisi’nin şu anki başkanı. Nükleer Büyü uzmanı ve üst seviye bir Hükümdâr olmasına rağmen Marcel’in esas yeteneği bir Kara Büyü dalı olan Ruh Kontrolü’dür. Arkadya’daki en yetenekli Ruh Kuklacısı olan Marcel, yeteneklerini kullanarak hükümdârlığı süresince rakip tanımamış, Teknokrasi’yi yok etmiş ve dolaylı veya dolaysız yoldan günümüzdeki felâketlerin temelini atmıştır. Marcel’in düşüncelerine göre imparatorluğun düzeni ve von Skoll hanedanının hegemonyası her şeyden önce gelir, hatta akrabalarından bile.

Niklas ihtiyarları katletmesiyle ünlü olmasına rağmen, onu buna iten kişi Marcel’miş gibi görünmektedir. Klaus’un gerçek kimliğini bilen birkaç kişiden biri olan Marcel, babasının ve oğlunun çok fazla yük taşıdığına inanarak imparatorluğun geleceğini Ayden’e emanet eder.


Ayden von Skoll:

Arkadya’nın şu anki varis prensi. Yetenekli bir komplocu ve kurnaz bir politikacı olmasına rağmen Ayden güçten nefret eder ve etrafına kendisiyle aynı kafada olan, akrabalığa otoriteden çok değer veren insanlar toplamak ister. Ancak Niklas’ın klonu olduğundan haberi yoktur.

İnsan psikolojisine derin bir ilgi duyan Ayden, sık sık rahatsız edici deneyler yapar, örneğin kocasını seven kadınları ayartıp onlara ihanet edip etmeyeceklerini görmek ister. Şu ana dek asla başarısız olmamıştır ve büyüyü yalnızca cinsellik kısmında yanıltmak için kullanır.

 

Tristan von Skoll:

Ayden’in en yakın dostu, Estrella’nın ikiz kardeşi ve Erlom’un küçük prensi. Oldukça feminen bir adam olduğundan çoğu kişi kimliğini öğrenene dek onu kız sanar. Yine de komplo konusunda Ayden’le yarışır ve kendince olağanüstü bir büyücüdür.

 

Estrella von Skoll:

Ayden’in sevgilisi, Tristan’ın ikiz kız kardeşi ve çoğu kişi bilmese de Erlom’un eski varisidir. Gizli gizli tahttan çekilip pozisyonunu Tristan’a vermiştir ve o günden beri kendisini Ayden’e adamıştır. İkili birbirine sahici bir sevgi besler ve geçici süreliğine de olsa ona akıl oyunlarını bıraktırabilecek tek kişi kendisidir. Ama nedense imparatorluk ailesi kendisinin Ayden’in Prensesi olmasına karşı çıkmaktadır.

 

Burkhart von Skoll:

İhtiyarlar Meclisi’nin iki numarası, Teknokrasi’nin Mahana Baş Senatörü ve Marcel’in kardeşidir. Neo Teknokrasi’nin lideri olan Burkhart, von Skoll hanedanına, daha doğrusu abisine karşı büyük bir kin güder. Bu kininden ötürü hanesine ihanet edip Teknokrasi’yi diriltmekten çekinmez. Artık devlete kafa tutacak kadar kaynağa sahip olan, deneyimli bir manipülatör olan Burkhart, kendisine yapılanları unutmamıştır ve intikamını almaya hazırdır.

 

Hanns von Skoll:

İmparatorluk Akademisi’nin Müdürü, Niklas’ın kardeşi ve Marcel’in sadık yardımcısı.

 

Adam von Skoll:

Kara Cennet Topluluğu’nda yüksek seviye bir rahip ve Kilian’ın hizmetkârı.

 

 

Gerlach von Skoll:

İlahi Şeref’in Üstadı, teorik olarak Kilian’ın vasalı ve mental rahatsızlığına rağmen Niklas’ın yanında duran tek kişi, ama aynı zamanda Teknokrasi’nin üyesi olabilir.

 

Fehl Erkekler

Adramelech:

Savaşın, Tiranlığın ve Şerefin Prensi, Savaş Ustası. Eskiden Eginolf von Skoll olarak bilinirdi, Ebedi Gece esnasında insanlığın gerçek kurtarıcısını suralarla işbirliği yapması için kandırdı ve kendisini büyük bir ayinle feda edip Gece Efendisi’nin hükümdârlığına son verdi. Dost kılığına giren Adramelech, Sura Düzlemi’ni istila etti, milyonlarca kişiyi öldürdü veya kölesi yaptı, kraliçeyi cariyesi yaptı ve milyonlarca surayı ordusuna kattı.

Suraları hediye, güç kaynağı ve pazarlık kozu olarak kullanan Adramelech, insanlığı birleştirdi ve hem Arkadya İmparatorluğu’nu hem de Kara Cennet Topluluğu’nu kurdu. Yaptığı kötülükler bir Fehl Derebeyi olan Achyls’in dikkatini çekti ve kendisinin yükselip bir Fehl Prensi olmasına yardım etti.

Artık fehl hiyerarşisinin sekizinci sırasında bulunan Adramelech, zamanının çoğunu kadınları sikip dünyanın sonunu planlamakla geçiriyor, en azından sayılır.

 

Mazdan:

Yıkım Prensi, Ashera’nın oğlu ve Jezebel’in üvey kardeşi, Fehl Prensleri’nin en güçlüsü olmasına rağmen zamanının çoğunu savaşlarda geçiriyor, kadınlarla pek yüz göz olmuyor... Bu yüzden Urag da bu fırsatı değerlendirip onun yerine birine kaydı, ama bu Mazdan’ın pek hoşuna gitmedi.

Sürekli Jezebel’e göz koymuş olmasına rağmen, Jezebel onunla pek ilgilenmeyip Kilian’ın sikine yapıştı, bu daha da hoşuna gitmedi.

 

Urag:

Kendine Abartı ve Hovardalık İmparatoru diyen bir iblis lordu. Seks için yaşar ve muhtemelen seks için ölür. Bir insan olan Urag, erkekler ve kadınlar tarafından sürekli zorbalığa uğrayan bir cüceydi. Büyüde vasattı ve kadim bir büyücü medeniyetinde yaşıyorsanız bu çok kötü bir şey. Ancak Urag kendisiin yeterince adarsa vasat bir adamın bile yeteneklerini mükemmel hâle getirebileceğine inanıyordu.

Kara Büyü ve Fehl Büyüsü’nü otuz yıl boyunca araştırdı ve 42 yaşında nihayet ilk büyülerini ve kendi Büyü Dalı’nı yarattı. Erobazlık. Ardından Urag gençliğinde ona bakmayan bütün karıları sikti ve kendisine zorbalık yapan kabadayıların karısına kaydı. Bunun yetmeyeceğini fark ederek iffetlilere, bakirlere, güçlü erkeklere, kaltaklara, karısını siktirenlere karşı büyük bir savaş açtı ve hepsini kendince “düzletti”. Azminden etkilenen Ashera kendisinin bir Fehl İblisi olmasına yardım etti ve sırf pislik ve sikişle Fehl Lordluğuna yükseldi.

Savaşı 30 bin yıl önce başladı ve o zamandan beri dünyadaki insan sayısından çok delik doldurmuştur.

 

Hanımlar

Ashera:

Jezebel’in annesi. Kilian’la bir anlaşam yapıp ruhu karşılığında onu Arkadya’ya geri yollamıştır. Teorik olarak Kilian Arkadya’da hedeflerine ulaştığında anlaşma onu doğrudan Ashera’ya yollayacaktır. Fehl Derebeyleri’nin açık ara en güçlüsü olan Ashera’nın en büyük Fehl Zevki kaynağı yozlaşmadır. Erkeklerin ve kadınların bütün erdemlerini yok etmekten zevk alır ve onların tüm duygularıyla arzularını çarpıtarak kölesi hâline getirir. Ama hepsinden öte, Ashera kimsenin altında olmaya katlanamaz ve yeni Fehl olmanın hayalini kurar. Bu yüzden Kilian’ın gözüne açtır.

 

Jezebel/Viscellia von Rulweil:

Ashera ve Urag’ın kızı, ailesinin ahlaksızlığını reddeden Jezebel, Viscellia von Rulweil adıyla bir süre Arkadya Kıtası’nda saklanıp Niklas’ın nişanlısı olmuştur. Fehl Düzlemi’ni yalnızca 60 yaşında terk etmiş (Fehllere göre bebek sayılıyorsunuz) ve Niklas’ın nezaketine kanmıştır. Ancak kısa süre sonra onun deli bir kontrol manyağı olduğunu fark etmiş ve bütün von Skoll büyücülerinin ağzına sıçıp oradan siktir olup gitmiştir.

Fehl Düzlemi’nde iyileştikten sonraki 140 yılını dünyaları dolaşıp medeniyetleri kaosa sürüklemekle geçirmiştir. Doğuştan sadist olduğundan ilk Fehl Zevki’ni erkekleri paramparça ederek yaşamıştır, ama artık Kilian tarafından şımartılınca zevke geliyor.

Her ne kadar Arkadya kıtasındaki en güçlü kişi olsa da dünyanın kısıtlamalarından ötürü gücünün %10’undan fazlasını kullanamamaktadır.

 

Lena:

Eski Varoş Kraliçesi ve çete lideridir fakat sonrasında Kilian’ın en sadık muhafızı olmuştur. Bir cehennem tazısı olan Lena, Kilian’a savaşta yenildikten sonra onu efendisi bellemiştir ve sonrasında onun tarafından döllenmesiyle anlaşmaları tamamlanmıştır. Kilian’ın planlarının ve gaddarlığının arkasını görebilen nadir insanlardan biri olan Lena, en ufak detaylara karşı bile hassastır ve Ostria’nın Fehl Canavarları’na duyduğu empatiyi bile fark edebilir. Artık Jezebel’in yakın dostu olsa da gizli gizli Kilian’la daha güçlü bir bağa sahip olduğu için onu kıskanmaktadır.

 

Anke von Karsten-Rulweil:

Soyadı von Karsten olmasına rağmen Anke, Rulweil Dükü’nün torunudur. Babası, Klaus tarafından von Karsten hanesine gelin olarak yollanması için ikna edilmiştir. Dük aslında ona kin beslese de Anke’nin büyüde yetenekli olduğunu ve oğullarından bir cacık olmayacağını anlayınca onu varisi ilân etmiştir.

Kilian’ın eski nişanlısı olan Anke asillerin çoğunu gebertmiştir ve en sonunda ses telleri fehl mutasyonuna uğrayıp ona Ölüm Perisi’nin Uluması’nı vermiştir. Kilian onu görmezden geldiğinden ve Klaus da onunla oynadığından onlardan nefret etse de Kilian’ın ölümüyle kaosa sürüklenmiştir.

O zamandan beri bir sürü Kilian’ı boğarak öldürmüştür.

 

Carmen von Draken:

Orloth Prensesi, teknik olarak Klaus’un kuzeni ve Kilian’ın teyzesidir. Muhtemelen bu hikâyedeki en deli karakterdir ve tek isteği huzurlu bir ailedir. Ancak annesi bütün erkek kardeşlerini öldürtmüştür ve Orloth’un tahtının tek varisi olmasını sağlamıştır.

 

Esther zu Ruhkfort:

Yarı eldar, Carmen’in annesi, Teknobazlık Lideri, Orloth Kraliçesi’dir. Ruhkfort Dükü’nün ve bir eldar kölenin kızı olarak Orloth Kralı Erik’e 1.2 milyon qraftaya özel bir anlaşmayla satılmıştır. Ama Erik onu sevse de ve elinden geleni yapsa da (burası biraz şaibeli olabilir) eski sevgilisinin ve annesini babasına öldürtmesi aralarını pek düzeltmemiştir. Esther, bu olay için Erik’i suçladığı kadar babasını da suçlamaktadır, çünkü onu pahalı bir köle gibi satın almıştır.

Sevdiklerinin ölümünden sonra Esther kendisini Erik ve Rupert’ı yok etmeye adamıştır ve şu ana dek oldukça başarılı olmuştur.

Eleonora von Veidt:

Nargoz Kraliçesi, Kilian’ın esas karısı. Eleonora biraz gizemlidir. İlk bakışta bir Fehl İblisi gibi duruyor. Ancak bazı detaylar Kilian’a bunun aksini düşündürtmüş ve onu desteklemesini sağlamıştır. Aslında iblis falan değildir ve şu ana dek ortaya çıkmış en korkutucu karakterlerden biridir.

Eleonora mevkisinden ötürü ilgi ve samimiyetten yoksun lanetli bir hayat sürmüştür, o kadar lanetlidir ki Kilian’la tanıştıktan sonra memleketini terk edip Arkadya’ya gelmiştir (Yani bunu kim yapar ki?) ve burada kalmak için her türlü bahaneyi uydurmaktadır. Şu anda Kalarac’ın Gözyaşı’nı Kilian için taşımaktadır ve kendisini söz verdikleri halvet ve tango dersleri için eşi benzeri görülmemiş bir programa tabi tutmaktadır.

 

Limbo’dakiler

Bjorn:

Ölü Lukas’ın kankası, özel bir mahana ve onurlu bir kaltak, Kilian’la gizli bir anlaşma yapmıştır, ama muhtemelen sırf eğlence için Kahramana dönüşecektir. Gerçekten asil bir ruh olan Bjorn, şüphesiz mahana mevkisine layık tek karakterdir.

 

Tamara:

Ölü Lukas’ın kız kardeşi, Teknokrasi beynini sikmiştir ve şu anda Kilian’ın fehl güçlerini artırmak için bütün ailesini katlettiğini düşünmektedir. Hatta babasını sevgi dolu biri sanıyor (Eğer bunun neden delice olduğunu bilmiyorsanız, gidip o bölümü tekrar okuyun: Bölümün adı Ölen Işığın Öfkesi, 23. Bölüm)

Ayaklı bir sinir küpüdür ve zincirli bikiniyle savaşır.

Lütfen okuduğunuz bölüme yorum yapmayı unutmayınız. Unutmayın ki yaptığınız her yorum çevirmenleri cesaretlendirir ve mutlu eder. İyi okumalar.
Yorum Yap
Üyelik girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için tıklayın.
Yorumlar
Rakunstar (3619 puan) Üye
2020-08-16 17:21:56
Bu Nası bişidir ya canım vazgeçmek istedi ama devam
Kaptan bijon (103 puan) Üye
2020-07-16 18:02:44
Çeviri ve edit için teşekürler elerinize sağlık
Higgs (2 puan) Üye
2020-06-29 23:15:17
Yazar aklını sikişle bozmuş mk. Serinin içinde de hep bir sikiş bu ne hiaminaaa
DeliDana (2871 puan) Üye
2020-06-24 00:54:49
Urag reis firla kitaptan benide sik aq bu ne
Eyisha (198 puan) Üye
2020-06-23 20:32:46
Uğraştığınız için thx
Eyisha (198 puan) Üye
2020-06-23 20:27:01
Urag reis sikmedigi kalmamış
murat1habib (33 puan) Üye
2020-06-23 20:05:35
Tamarasa teknorasi beynini sikmistir yazıyor silmistir daha mantıklı geldi
Residenttt (54059 puan) Yönetici
2020-06-23 20:13:07
@murat1habib, Çeviri hatası yok, yazar direkt olarak böyle yazmış.