Zanaatkâr Teknobaz

22 Haziran 2020
Çeviri: Lohengramm
Düzenleme: Lohengramm
793 Görüntülenme
Bu bölümü 6 Kişi beğendi.
Cilt 1

Büyü Dokuma

Zanaatkâr Teknobaz – 32. Bölüm: Büyü Dokuma

 

Büyü etkisini gösterir göstermez Kilian gözlerini kapattı. Aşırı Hız 72 saat boyunca sürüyordu ve bunu ikiye ayırdı. Önce Teknoloji ve Türler İncelemelerini ve Büyücülük İncelemesi’nin ilk kısmını çalışacaktı.

 

Kilian’ın hesaplamalarına göre bu yirmi saatini alacaktı. Ardından kalan 52 saati Dra üzerinde deney yapmak ve temellerini öğrenmekle geçirebilirdi. Gök mavisi girdap, Kilian’ı sardı, beynine dalan dört alevli oka dönüştü. Kilian sanki çevresindeki dünya kaplumbağa hızında hareket ediyormuş gibi hissetti, tepki hızı, düşünme hızı ve bütün hisleri yükselmiş, ona artık tüm varoluşun kökenini kavrayabiliyormuş gibi bir yanılsama veriyordu.

 

Bu yeni hislerin onu etkilemesine izin vermeyen Kilian hiç vakit kaybetmeden Cehennem Ocağı’na daldı. Laboratuvara dönüp ilk rafa doğru ilerledi, çalışmalarına başlamak için Teknoloji İncelemesi’ni çıkardı. Kendisi hissedemiyor olsa da hareket hızı bile büyük ölçüde artmıştı.

 

Çeşitli teknolojiler konusunda bilgilerin toplandığı, sistemdeki mevcut parçalar, nasıl çalıştıkları ve Teknobazlığın temelleri üzerine bir kitaptı. Teknoloji İncelemesi, büyücü olmayanların çoğuna saç baş yolduracak kadar karmaşık bilgiler içeriyordu.

 

Ancak Kilian sanki Haftalık Shonen Jump okuyormuş gibi üstünden geçiverdi. Temelleri ve Aşırı Hız büyüsü sağ olsun, bundan daha kolay olamazdı. Detaylı nanoteknoloji konseptleri, çok moleküllü kimya ve benzerleri bile onu şaşırtmaya yeterken, Kilian yapay yıldızlar yaratıp onları güç kaynağı olarak kullanma kısmına geldiğinde gözleri fal taşı gibi açıldı.

 

Bu kitabı her kim yazdıysa, teknolojik dünyanın zirvesinde durduğuna şüphe yoktu, gelmişte veya geçmişte bir rakibi olamazdı. Yazar anonim olmasına rağmen, Kilian bunu yazanın sistemin yaratıcısı dışında kim olabileceğini tahmin edebiliyordu, başka kimse bu seviyede teknolojik bilgiye sahip olamazdı. Arkhan ismi yeniden zihninde yankılandı ve Kilian daha sonra Jezebel’den bu adam hakkında daha fazla bilgi almaya karar verdi.

 

Bu esnada saatler geçmeye devam etti ve Kilian çeşitli teknoloji temel prensiplerinden teknobazlığın temel prensiplerine geçti.

 

“Kavrama, Değiştirme ve Yaratma, bunlar teknobazlığın temel bölümleriydi, bütün teknobazlar bu öğretiye göre yaşardı. Teknobazlıkta doğru veya yanlış yoktu ve iyi ve kötü kavramlarını aşardı.

 

Bu gerçeğin farkına varıldığında sınırsız bilgi kapısı açılıyordu. Sonsuz buluşların peşinde tek sınır kişinin kendisidir.” Bunlar son bölümün ilk kelimeleriydi, bu sözcükler Kilian’ın Arkhan’ın zihnini görebilmesini sağladı.

 

Sonraki sayfalarda Kilian, dönüşüm büyüsünün temellerini keşfetti, ama daha da önemlisi dra dönüşümünün temellerini buldu. Geleneksel olarak büyüler ya fısıldanır, şarkı olarak söylenir, dansla ifade edilir, çizilir, bağırılır veya oynanırdı. İnsanlar normalde fısıldamaya mahkumdu, bu sayede dralarını şekillendirip büyülü çemberler yaratırlardı.

 

Sözsüz dra dönüşümü insan toplumunda, özellikle Hükümdar seviyesinin altındakilerde yalnızca vücut güçlendirme ve Büyülü Görüş veya Dra Totemleri gibi yeteneklerle sınırlıydı. Bu kitapsa bunu bambaşka bir seviyeye taşıyordu, drayı alev ışınları atmak için saf enerjiye çevirmekten ve üstelik bunu sözler olmadan yapmaktan bahsediyordu. Daha da iyisi yalnızca teknobazlar bu yöntemi kullanacak bilgiye ve temele sahipti.

 

Bu adımda ustalaştıklarında, teknobazlar dönüşüm büyüsünü eşi benzeri görülmemiş seviyelere çıkarabilirlerdi. Ölü Teknokrasi bu bilgi için adam öldürürdü. Kitapta birkaç Meditasyon İlahisi bile vardı.

 

Hükümdâr ve üstündekiler için işe yaramaz olsalar da Meditasyon İlahileri düşük seviye büyücülerin atmosferdeki drayı emip ona bağlanabilmesi için hayati önem taşıyordu. İlahiler olmadan yetenekli büyücülerin bile draya bağlanma şansı yoktu.

 

Düşünüp taşındıktan sonra Kilian, yüksek seviye bir Meditasyon İlahisi seçti. Kıyamet Hakikati. Bunu ezberleyen Kilian, kitabın geri kalanını bitirdi ve Türler İncelemesi’ne geçti.

 

Tebrikler efendim! Teknoloji İncelemesi’ni tamamladınız. Ödülünüz: 500 bp

Tebrikler efendim! Türler İncelemesi’ni tamamladınız. Ödülünüz: 500 bp

 

Kendi kendine koyduğu yirmi saatlik son teslim tarihi bittiğinde, Kilian Büyücülük İncelemesi’nin ilk bölümünü tamamlamıştı. Kitapları rafa kaldırdıktan sonra ayaklandı ve dış dünyaya döndü. 1243 bilgi puanı ve parçaları kullanmak için gerekli bilgiyle, Kilian ilk çiplerini ve yapılarını yapmaya başlayabilirdi. Ancak önce kavrama çalışması gerekiyordu.

 

Jezebel yanında duruyor, bu zihinsel dalgalanmasına hiçbir şey demeden şahit oluyordu. Kilian gözlerini açarken Jezebel gülümsedi.

 

“Eski sakinlerin aniden ortadan kaybolduğu yayıldı ve birkaç kişiyi meraklandırdı. İcaplarına baktım,” diye başladı Jezebel, ama iblisin hep bir yaramazlık peşinde olduğunu bilen Kilian hislerini dışarıya kadar genişletti.

 

Orada Kilian’ın eski çete liderinin kafasını yüzünde sanki çizgi film kötüsüymüş gibi bir tebessümle koparttığını gösteren, kusursuz bir resmin asılı olduğu ilan panosu duruyordu. Üstünde üç kelime yazıyordu:

 

“Burası Lukas’ın bölgesidir!”

 

Kilian’ın alnı kırış kırış oldu ve artık halk içine çıkamayacağına inanmaya başladı.

 

“En yakın dostun bunu görünce çok hoşuna gitti, başını altı defa salladı, yedi defa baş parmak gösterdi. Bizzat saydım. Beni nasıl ödüllendireceksin?” Jezebel hırladı ve Kilian’ın kucağına yattı. Derin derin nefes alan Kilian, öldürme isteğini tuttu ve elini saçlarında gezdirdi.

 

“Dünyada o kadar kadın varken gittim bir keçiye rastladım. Tanrım seni gücendirecek ne yaptım?” diye iç çekti Kilian. İnsan umutsuz olduğunda yüzünü Tanrı'ya çevirir. Üç hayatı boyunca ibadet etmemiş olmasına rağmen Kilian kimi suçlayacağını bilmiyordu. Ama bunu duyan Jezebel, fehl formuna keçi boynuzları eklemeyi aklına yazdı. Onları hayatının sonuna kadar gururla takacaktı.

 

...

 

Kilian sonraki 48 saat boyunca dra dönüşümü çalıştı.

 

Beş saatte dış drayı nasıl odaklayacağını öğrendi ve vücudundaki tüm büyü kaynaklarının dolaşımını sağladı. Sonraki on saatte drayı ete, kasa, organa ve kemiğe nüfuz ettirmeyi öğrendi. Ardından on beş saat geçtiğinde dra kontrolü öyle bir seviyeye ulaştı ki Kilian artık enerji totemleri dokuyabiliyordu. Bu sayede yalnızca 30 saatte Kilian bir yıllık eğitimden kurtuldu ve dra kontrolünde Yüksek Elçi seviyesine ulaştı.

 

Tabii ki bir büyücü olarak henüz bu seviyeden uzaktı, Düşük Elçi bile sayılmazdı.

 

İlk büyüsünü öğrendikten sonra Düşük Elçi unvanını gururla taşıyabilirdi.

 

Gök mavisi ışık, Kilian’ın etrafında dolandı, maddeleşirken dans etti ve atmosferdeki drayı çeşitli şekillerde büktü. Prizmalar, kediler, kuğular, boğalar ve birçok enerji yapısı Kilian’ın emriyle yaratıldı.

 

Son şekil olan piton, enerji parçacıkları hâlinde patladı ve yıkım gücüyle dolup taşan, avuç içi kadar enerji toplarına dönüştü.

 

Kilian ellerini kavuşturdu ve küreler bir adet, insan boyunda, ateşlenmeye hazır, çılgın bir enerji topuna dönüştü.

 

Kilian kapalı gözlerini açtı, süzülen dra parçacıklarına ve yepyeni bir büyü dünyasına uyandı, küre de ışık hâlinde kayboldu.

 

“Artık hazırsın,” dedi Jezebel, tüm ciddiyetiyle konuşarak.

 

Ayağa kalktı, sağ işaret parmağını Kilian’ın alnına bastırdı ve zihnini fehl büyüsünün temelleri ve  yapım işlemiyle doldurdu.

 

Aynı zamanda Kilian’ın aklında bir Üçüncü Çember Büyüsü belirdi: Kaba Çekim.

Lütfen okuduğunuz bölüme yorum yapmayı unutmayınız. Unutmayın ki yaptığınız her yorum çevirmenleri cesaretlendirir ve mutlu eder. İyi okumalar.
Yorum Yap
Üyelik girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için tıklayın.
Yorumlar
Bayoku (55 puan) Üye
2021-03-12 16:25:56
Elinize sağlık
STERBEN (225 puan) Üye
2020-06-26 11:56:47
Çeviri ve edit için teşekkürler
darys045 (56 puan) Üye
2020-06-23 23:57:35
Çeviri ve edit için teşekkürler
Eyisha (198 puan) Üye
2020-06-22 20:42:31
Çeviri için thx