Bir İblis Lordunun Hikayesi: Zindanlar, Canavar Kızlar ve İç Isıtan Bir Mutluluk

28 Temmuz 2020
Çeviri: zibillionbytes
Düzenleme: Residenttt
1118 Görüntülenme
Bu bölümü 36 Kişi beğendi.
Cilt 17

İzdiham - Kısım 2

“Şeyyy, aslında bir saniye bekle.” Yuki, normal bir tonda konuşurken etrafında dönmüştü. Ani değişiklik, az önce yaratmış olduğu havayı birden dağıtmıştı. “Kılıcına çabucak bir göz atabilir miyim?”

“Kılıcım mı?” Nell hemen söylediğimi yapmıştı. Her ne kadar bu ani isteğime hazırlıksız yakalanmış olsa da, hiç tereddüt etmeden kutsal kılıcını bana uzatmıştı. “Tabii. Alabilirsin.”

 

Boş eliyle kavradığı kılıca sabit bir şekilde bakmaya başladı. Nell’in anlayamadığı bir sebepten ötürü, normalde soluk beyaz bir ışık olarak tasvir edeceği kılıcın parıltısının hızla arttığını gördü Öyle canlı, öyle parlak bir hale gelmişti ki, kılıca bakmak, kahramanın gözlerini kısmasına sebep olmuştu. Ve tek değişim bu değildi. Şiddetli denebilecek bir şekilde titremeye de başlamıştı. Sanki patlamaya hazır gibi görünüyordu.

 

“Pekala... Bu yeterli olmalı.”

“Yuki, Durandal’a ne yaptın...?” diye sordu Nell, merakla. “Böyle parlaması gerektiğini hiç sanmıyorum...”

“Ah, bilirsin işte, ufak bir şey.” dedi iblis lordu. “Biraz manayla aşırı yükleme yaptım. Önemli bir şey değil.”

“Ne yaptın?”

“Aşırı yükledim. Neyse, ordu göründüğü zaman kılıcın içinde depolanmış büyü enerjisini dışarı doğru boşaltmaya çalış. İçindeki aşırı mananın hepsini kullanırsan, büyük bir kısmını halledebilirsin.” Kılıcı çevirdi ve kabzasını Nell’e uzattı. “Eğer işler sarpa sararsa, sadece bağır, hemen gelirim. Kendini tehlikeye sokmak anlamına gelecekse, az önce söylediğim şeyleri merak etme.”

“H-Hı-hı.” kılıcı alırken başıyla onayladı. “Eğer durumun kontrolünü kaybetmeye başlarsam bağıracağım.”

“Pekala, o zaman ben gittim.” Yuki öylece el salladıktan sonra kaybolmuştu.

 

Büyülerinden ya da yeteneklerinden birisi onu gözlerden gizlemişti ve Nell hangisi olduğunu bilmiyordu. Tek bildiği hem onun hem de kılıcının kaybolduğuydu.

 

“Bir silahı aşırı yüklemek de ne anlama geliyor?” titremekte olan kılıcı yukarıdan aşağı incelerken kendi kendine mırıldanmıştı. “Ve böyle bir şeyi nasıl idare edebilirsin ki?”

 

Havansı bir savaş çığlığı onu düşüncelerinden ayırırken, sorusu cevapsız kalmıştı. Başını kılıcından kaldırdı ve bakışlarını, bağırışın geldiği yöne doğru çevirdi.

 

Karşısında tam bir ordu vardı.

 

İlerleyişleri gök gürültüsü gibiydi. Adımları öyle ağırdı ki, yerin titremesine sebep oluyordu.

 

Dikkati, ilerleyen ordudan başka bir yere çekilmişti. Ama orduyu kesinlikle unutmamıştı. Ordunun varlığının ağırlığı, onun farkında olamayacağı kadar büyüktü.

 

Artık daha yakındı.

 

Beş dakika içinde canavarlar kesinlikle üzerine çullanacaktı.

 

Ve onlara bakarken Yuki’nin söylediklerini hatırladı.

 

“Bu kadar çok manayla tam olarak ne yapmam gerektiğinden emin değilim...” kılıcını kaldırdı. “Ama sanırım özünü anladım.”

 

Yapmasını istediği mekanizmayı anlamıştı. Büyükılıç Vuruşu, silahtan keskin bir büyülü bir enerji fırlatma işi, çok iyi bilinen bir teknikti. Kahraman ismini ondan önce taşımış, dünyanın en meşhur kahyasının ismiyle birlikte anılan bir kılıç tekniğiydi.

 

Her ne kadar eğitimini almış olsa da ustalığına sahip değildi. Büyükılıç Vuruşunu savaş içinde kullanamıyordu. Ama bunu yapamadığından değildi. Nell’in sorunu kontroldü. Büyü üzerinde hakimiyet kurmakta yetersizdi.

 

Eğer bir savaş alanının ortasında kullanacak olsa, düşmana zarar verdiği kadar bir dostuna da zarar vermesi kesindi. Ama burada, endişeleneceği hiçbir müttefiki yoktu. Büyü enerjisini kontrol altında tutması için endişelenmesine gerek yoktu.

 

Saldırısından hasar alma riski altında olan tek müttefiki de bundan kolaylıkla kaçınabilirdi. Ve o bunun geleceğini biliyordu. Zaten başından bu tekniği kullanmasını söyleyen kişi de oydu. Ve durum bu olmasa bile, ondan kaçınabileceği kesindi. Gücü, Nell’inkini yerin dibine sokuyordu.

 

Kaygılarını bir kenara bırakan savaşçı, kendini saldırıya başlamak için hazırladı.

 

Kılıcını başının üzerine kaldırırken yavaşça derin bir nefes aldı ve geriye kalan gereksiz düşünceleri kafasından attı.

 

Tüm hislerini kılıca odaklarken, yaklaşan adımlar gittikçe uzaklaşıyor gibiydi.

 

Ezici bir kuvvetle doluydu.

 

Kılıcıyla bir olurken, vücudundan tanımlanamayacak miktarlarda enerji geçmişti.

 

Kılıcının şeklini alması ve kendini kılıcın çevresine sarmalaması ve keskinleşmesi için enerjiyi kendi isteğine boyun eğmeye zorlamıştı.

 

Zihni hala Durandal’a odaklanmış bir şekilde hedeflerine baktı.

 

Onu, güvenli bölgesini ölmek terk etmiş zavallı insanı fark etmişlerdi. Öyle yakınlardı ki, Nell karanlığın içindeki siluetlerini ve gözlerinde parlayan kana, şiddete susamış hislerini görebiliyordu.

 

Coşkulu bir şekilde ona doğru hücuma geçtiler. İçlerindeki en hızlılar olan kurtlar ve yaban domuzları, binicilerini ileri taşımıştı.

 

Ve onları kılıcının menziline getirmişti.

 

Vuruşu yaptı.

 

Kılıcının fazla manasını tek, tam boyutlu bir kesiğe dönüştürürken boğazının derinliklerinden bir savaş çığlığı çıkmıştı.

 

Ama duyulmamıştı.

 

Saldırısını serbest bıraktığı anda, yakınlarındaki her şey, iletişim kabiliyetini kaybetmişti.

 

Hem görüşü hem de sesi iptal etmişti.

 

Parlak, sağır eden bir patlama, diğer bütün hisleri çiğnemişti. Bir şimşek kadar parlak, bir yıldırım kadar gürültülü ve enerjiyi depolayan adam kadar güçlüydü.

 

Saldırıyı takip eden şok dalgası, Nell’in kıyafetlerini şiddetli bir şekilde dalgalandırmıştı. Ağaçlar sallanır, çimenler uğuldarken, iki yeşillik de umutsuz bir şekilde yere tutunmaya uğraşıyorlardı. İkisi de başarılı olamamıştı.

 

Kimi köklerinden sökülüp gece göğünün derinliklerine fırlamıştı. Diğerleri o kadar şanslı değildi.

 

Nell’in Büyükılıç Vuruşu, yolundaki her şeyi dümdüz etmişti. Doğrudan vurmadığı her şey havaya uçmuş, saldırı sebebiyle oluşan basınçla un ufak olmuştu. Toprağın kendisinde bile öyle bir yarık meydana gelmişti ki, buna ancak, ufka kadar uzanan tektonik bir yarık denebilirdi.

 

Ordunun süvarileri artık yoktu. Binek ordusu zor kullanılarak, bir ceset yığınına dönüştürülmüşlerdi.

 

“B-bu da neydi!?”

“B-bu imkansız! N-ne güç ama!”

“Kılıcı gördün mü!? Parlıyordu! Bir dakika! O ilahi kılıç değil mi!?”

“İlahi kılıç mı!? Bu aşağıdaki kızın kahraman olduğu anlamına geliyor!”

“T-tabii ki! Bu her şeyi açıklıyor! O kadar güçlü olduğuna şaşmamak gerek!”

 

“Kahraman” kelimesinin kalabalığın içinde yayılması bir an sürmüştü. Askerler ve siviller, onlara bahşettiği umuda tutunarak, coşkulu bir şekilde tezahürata başlamıştı.

 

Ordu, onların tepkilerini paylaşmıyordu tabii ki. Saldırısına maruz kalmayan canavarlar, yüzlerinde boş bir ifadeyle bakakalmıştı. İnsanın verdiği inanılmaz büyüklükteki hasarı kafalarında işlemeye çalışıp duruyor gibilerdi.

 

Aynı şekilde, malum insan da hareketsiz kalmıştı. O da sessizlik içinde kalakalmıştı. Gevşek haldeki çenesi, kendi saldırısının sonuçlarına bakarken kasılıp duruyordu.

 

Lanet olsun Yuki!? Sesli olarak hiçbir şey söylememişti, ama içinden avazı çıktığı kadar bağırmıştı. Bu da neydi!? Ne kadar mana kullandı ki!?

Lütfen okuduğunuz bölüme yorum yapmayı unutmayınız. Unutmayın ki yaptığınız her yorum çevirmenleri cesaretlendirir ve mutlu eder. İyi okumalar.
Yorum Yap
Üyelik girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için tıklayın.
Yorumlar
Shin (95 puan) Üye
2021-04-25 17:01:28
Çeviri ve edit için teşekkürler.
yusuf (157 puan) Üye
2021-03-31 08:44:12
az bişey mana ekledi ya yani ufacık bir şey yani kendi manasının minnacığını Nellciğim o yüzden Kahraman olmaya devam et işte ne düşünüyon lan kız ? :D AJSDKASJD
STERBEN (225 puan) Üye
2020-10-12 18:09:59
Çeviri için teşekkürler elinize sağlık.
maahhaam (4749 puan) Üye
2020-08-10 11:35:05
çeviri için teşekkürler
DasanDra (148 puan) Üye
2020-07-30 00:39:51
Bölüm için teşekkürler elinize sağlık
Oburcuk (733 puan) Üye
2020-07-29 15:51:50
çeviri için teşekürler
Ulaş (1600 puan) Üye
2020-07-29 00:21:25
Durandalın evrim geçirip Enne gibi olması yok mu ?
ASİLZADE (3982 puan) Üye
2020-07-28 19:38:57
Aşırı yükleme olayı fena değildi klasik ama fena değil...
Kaptan bijon (103 puan) Üye
2020-07-28 17:26:39
Böüm için teşekürler
ASİLZADE (3982 puan) Üye
2020-07-28 19:37:02
@Kaptan bijon, klasmanınız rütbesiz😂
Kaptan bijon (103 puan) Üye
2020-07-28 23:17:18
@ASİLZADE, olsun :)
Ker!m (339 puan) Üye
2020-07-28 16:38:43
SJSJSJSJSJSJSJSJSJSJSJ E. S.
ThisIsTurk (88 puan) Üye
2020-07-28 14:40:41
Sen o kadar manayı naptın
DeliDana (2871 puan) Üye
2020-07-28 14:14:24
Çeviri ve edit için teșekkürler.
ASİLZADE (3982 puan) Üye
2020-07-28 19:35:43
@DeliDana, klasmanınız rütbesiz...😂