Bir İblis Lordunun Hikayesi: Zindanlar, Canavar Kızlar ve İç Isıtan Bir Mutluluk

26 Ağustos 2020
Çeviri: zibillionbytes
Düzenleme: Residenttt
1079 Görüntülenme
Bu bölümü 34 Kişi beğendi.
Cilt 18

Ziyaretçi - Kısım 2

Varışımızın ardından Enne, Rir ve ben, tüm bakışları üzerimize çekecek bir hızla asıl taht odasına daldık. Diğer sakinlerin çoğu yaklaşmakta olan tehlikeden habersiz olduğu için, paniklemekten çok şaşkın bir şekilde bakmıştı.

 

"Dışarı çıkmayın, ne olursa olsun!” Diye bağırdım. “Burada ve birlikte kalın!”

“B-bir şey mi oldu Efendim?” diye kekeledi Lyuu, gergin bir şekilde.

“Hayvan gibi güçlü bir şey buraya doğru geliyor.” Bir yandan konuşurken, bir yandan zindan menüsünü kurcalayıp olabildiğince hızlı bir şekilde tuzak alıp yerleştiriyordum. “Üzgünüm Lefi, bu sefer kendi başıma halledebileceğimi sanmıyorum. Bana yardım ede---”

 

İsteğim yarıda kesilmişti. Konuştuğum ejderha bir elini omzuma koydu ve konuşmaya başladı.

 

“Sakinleş Yuki. Bahsettiğin kişi, ormana yakın zamanda giren kişi mi?”

“Evet, o adam. Sanırım onu sen de hissetmişsin. Bu zamana kadar gördüğüm en büyük tehdit ve ne lanet sebepten bilmiyorum ama doğrudan bize doğru geliyor!”

“Sanıyorum bahsettiğin adam muhtemelen tanıdığım bir kişi.”

“Öyle ya da böyle onunla başa çıkmak zorunda kala---bir dakika. Az önce ne dedin?”

 

Menüyü kurcalamayı bıraktım ve Lefi’ye boş bir bakış attım.

 

“Bahsettiğin, ormana çok yakın bir zamanda giriş yapmış kudretli kişinin, tanıdıklarımdan biri olduğunu ve Gyogarr’ın kanından olmadığını söyledim. Öldürdüğün ahmak ejderhanın aksine, gelen kişi bir nebze eski bir dost olarak gördüğüm birisi. Birbirimizin canına kastetmek bir yana, şiddetli bir karşılaşma beklenmedik bir ihtimal. Varlığı endişe sebebi değil Yuki. Sakin ol.”

“Emin misin?”

“Bana güvenmiyor musun?” dedi muzip bir gülümsemeyle.

 

Her zamanki gibi davrandığını görünce, beynimi kriz modundan çıkardım ve nihayet hiçbir sorun olmadığını kabul ettim.

 

Kısa bir duraklamadan sonra, “...Güveniyorum.” diye karşılık verdim. “Daha çok güvendiğim başka birisi yok.”

“Bunun gayet farkındayım.” Lefi güldü. “Endişelenme Yuki. Yoğun korkaklığın karşısında bile güvende kalmanı sağlayacağım.”

 

Ejder, genelde kızlara güven verirken yaptığım gibi bana güven vermişti--başıma hafifçe vurarak.

 

“Öyle diyorsan.” Bir kez daha derin bir nefes aldıktan sonra tuzak kurmayı kestim, zindanın menüsünü kapadım ve ellerimi indirdim. “Peki... bu arkadaşın, nasıl birisi?”

“Onu en iyi nasıl tarif edebileceğimden emin değilim.”

“Ne demek istiyorsun?”

“O ve ben hiç özel olarak yakın olmadık. Nadiren iletişim kurarız. Bizi bunu yapmaya iten sadece kaderin ara sıra meydana gelen cilvesi sayesindedir. Doğruyu söylemek gerekirse, onun hakkında çok az şey biliyorum.”

“Hı hı...”

 

Sanırım neden “bir nebze” eski bir dost demesinin sebebi buydu.

 

“Kesin olarak söyleyebileceğim tek şey, ne yemek yediği ne de bir şey içtiğidir. Hatta, bir vücuda sahip bile değil.”

“Evet, seni bilmem ama benim için, bunun pek mantıklı olduğunu düşünmüyorum.”

 

Eğer yemiyor, içmiyor ya da vücudun yoksa, yaşayan bir şey olmadığından gayet eminim.

 

“Vücudu olmadığını söylemek tam olarak doğru sayılmaz.” diye açıkladı Lefi. “Et ya da kana sahip olmadığını belirtmek daha doğru olur. Aslında o, bilinçli bir ışık küresidir.”

“Evet, işe yaramıyor. Daha iyi bir açıklama yapmaya çalıştığını anlıyorum, ama bütün anlattıklarının bende yarattığı tek şey daha çok kafa karışıklığı. Tarif etmene göre onu kafamda canlandırmaya çalışıyorum, ama tamamen bir boşluk oluşuyor.”

 

Nessie ve diğerlerine yaptıkları gibi “açıklanamayan fenomen” yaftasını kafasına yapıştırıp hayatıma devam edebilirim. [1]

 

“B-bu benim hatam değil.” dedi ejderha, gücenmiş bir şekilde. “Doğası hakkındaki bilgi eksikliğim yüzünden daha iyi bir açıklama yapabilmemin imkanı yok.” Boğazını temizlemek için bir anlığına durakladı. “Durum her neyse, ormana girip onu engellememize gerek yok. Olduğumuz tarafa doğru geldiği ve muhtemelen benim varlığımı hissettiğinden, vardığında onunla görüşeceğim.”

“P-pekala, o zaman mağaranın dışında beklemeye ne dersin?”

 

Hala biraz gergindim, bu yüzden her ne kadar çimenlikte takılan evcil hayvanlarıma rahat olmalarını söylemiş olsam da, geri kalan zindan sakinlerine yerlerinden kımıldamamalarını söylemiştim. Her şey ayarlandıktan sonra Lefi ile beraber büyük açıklığa çıktık.

 

***

 

“Hissediyorum... tanıdık bir varlık hissediyorum.” Bir nostalji hissiyle dolup taşınca durmuştu. Karşısındaki hükmedici aura, eski günleri yad etmesine sebep olmuştu. “Bu kaderin garip bir cilvesi. Çocuğun kendini çok tanıdık birinin yanında bulmuş olmasını düşününce...”

 

Beklenmedik keşfe güldükten sonra hareket etmeye başladı. Ve her ne kadar korkunç Uğursuz Orman’ın içinden geçmiş olsa da, sorunla karşılaşmamıştı. Ondan yayılan güç hissi, bütün canavarları uzakta tutmuştu. İçgüdüleri, onun yakınlarını boşaltmalarına ve yolundan çekilmelerine sebep olmuştu. Nihayetinde, sanki ormanda karşısına çıkan her şeyin içinden yavaşça geçer gibi uzun, engellenmemiş ilerleyişinden sonra, varış noktasına ulaşmıştı.

 

Burası, uzun, kayalık bir duvarla birleşmiş bir açıklıktı. Bilincini uçurumun dik tarafına çevirdiğinde, kendini mağara’nın girişinde dikilen bir çift tarafından karşılanmış bir halde bulmuştu--ormana girdiğinden bu yana onunla yüzleşen ilk yaratıklar. Biri, ezici gücünü hissedebildiği genç bir kızdı ve diğeri, tamamen garip denilebilecek bir büyü enerjisine sahip bir erkekti.

 

“Son karşılaşmamızdan bu yana çok kısa süre geçti. Yine de vücudun boyut olarak çok küçülmüş, ejderhaların en yücesi.” Yaklaşırken onlara seslendi.

“Hmph.” Kız homurdandı. “Ve ben de sadece konuşma şeklinden hiç değişmediğini görebiliyorum.”

Kalıcılığı, akımın sürekliliğinden ardından geldiği için, bu benim özümde var. Basit birkaç yüz yıl, bir anda değiştiğimi görebilmek için fazla kısa bir zaman.” dedi, duygusuz bir şekilde. “Zamanın akışının ikimiz için farklı olduğunu biliyordum, buna karşın, yeni formun, en çılgın kehanetler için bile aykırı.”

“...Son zamanlarda yeni ve beklenmedik birçok tecrübe yaşadım.” dedi ejderha, yarım bir gülümsemeyle. “Görüyorum ki, haber vermeden birden belirme huyun da değişmemiş. Bu sefer neden geldin?”

“Yakında varlığımın sebebini ortaya koyacağım, ama önce önemli selamlaşmalarda bulunam gerektiğinden sanırım bunun gecikmesi gerek.”

 

Bakışını, ejderhanın yanında bulunan adama çevirdi.

 

“Yollarımızın kesiştiği ilk sefer bu. Bu bir onur, labirentlerin lordu.” dedi. “Bana Yggdrasil derler. Sen ejder türü için neysen, unvanım da beni ruhlar için öyle kabul ediyor--emri altında bulundukları egemen varlığım.”

 

Ruhların efendisi, yavaşça eğilerek, tanıştığı en yeni kişiye kendini tanıttı.

 

***

Çevirmen Notu

 

[1] Nessie, Loch Ness canavarının kısaltılmışı. İskoçya’daki Loch Ness Gölü’nde yaşadığı rivayet edilen canavar. Bizdeki Van Gölü canavarnın orijinali.

Lütfen okuduğunuz bölüme yorum yapmayı unutmayınız. Unutmayın ki yaptığınız her yorum çevirmenleri cesaretlendirir ve mutlu eder. İyi okumalar.
Yorum Yap
Üyelik girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için tıklayın.
Yorumlar
Pika-sama (98 puan) Üye
2022-02-10 15:52:04
Oh düşman değilmiş rahatladım
yusuf (157 puan) Üye
2021-04-01 12:23:20
Kral bir adam geldi Yuki sakinleşti ortam çok güzel olacak ya Mİss gibi kardeş olacaklar bakın XD
STERBEN (225 puan) Üye
2020-10-15 19:40:22
Çeviri için teşekkürler.
Kunai 52 (151 puan) Üye
2020-09-18 10:33:24
Açıklama,Çeviri için teşekkürler.
Kaptan bijon (103 puan) Üye
2020-09-06 16:40:01
Bölüm için teşekürler
ThisIsTurk (88 puan) Üye
2020-08-27 19:43:59
Bu arc nedense umit vadediyor
maahhaam (4749 puan) Üye
2020-08-27 18:31:53
Çeviri için teşekkürler
Ker!m (339 puan) Üye
2020-08-27 07:46:28
İçimden bir ses bu arc ı seveceğimi söylüyir. Çeviri için teşekkürker.
DeliDana (2871 puan) Üye
2020-08-27 05:53:43
Yav bu ejderha kralı ünvanı bir ișe yarasin artik, aldik bir kenarda duruyor.
ASİLZADE (3982 puan) Üye
2020-08-27 00:27:17
Yazar seriyi pok etme sakın ! Hikaye konu bütünlüğünü yok edecen dur ulen.
Ulaş (1600 puan) Üye
2020-08-26 22:17:20
Orjinali Van gölü bi kere (!)
Kalender (47 puan) Üye
2020-08-26 22:15:54
van gölünde canavar var olamaz yasli amcalar korkar panik