Bir İblis Lordunun Hikayesi: Zindanlar, Canavar Kızlar ve İç Isıtan Bir Mutluluk

01 Şubat 2021
Çeviri: zibillionbytes
Düzenleme: Residenttt
816 Görüntülenme
Bu bölümü 18 Kişi beğendi.
Cilt 20

Yan Hikaye: Kahramanın Girişimi

Sarılması inanılmaz sıcaktı. Kolları belinin etrafında sarılıyken boynunu gıdıklayan nefesi onu derin bir güvenlik hissiyle dolduruyordu. Onunla bu kadar yakın temasta olabildiği için mutluydu, hatta mutluluktan havalara uçabilirdi.

 

Bir dakika boyunca birbirlerinin kolları arasında kaldılar. Belki de beş dakikaydı. Nell bu halin tam olarak ne kadar sürdüğünden pek emin değildi ama ne kadar isteksiz olsa da bırakmak zorunda olduğunu biliyordu. Sonunda kollarını çekti ve bir adım geri adım attı.

 

“Teşekkür ederim Yuki.”

“Şimdiden doydun mu?”

Şakacı bir şekilde, “Hmmmmnnnn... Hayır, ama ben doyana kadar güneş batar,” dedi Nell, “Bununla yetinmek zorundayım.”

“Katılmadığımı söyleyemem,” dedi Yuki. “Doğrusu, başından beri seni dostlarına geri vermekten pek hoşnut değilim.”

“Kalıp her günü seninle boş geçirmeyi ben de çok isterim ama yapamam,” dedi Nell. “Biraz daha beklemen mümkün mü? Beş sene içinde emekli olmayı başarabilecek kadar şey yapabilirim.”

 

Kahraman çoktan sonraki adıma karar vermişti. Tek yapması gereken patronuyla detayları konuşmaktı.

 

“Eğer bu, sonsuza kadar bizimle burada olacağın anlamına geliyorsa, ne kadar beklemem gerekirse bekleyeceğim.” Ses tonu, bunun büyük bir sorun olmadığını işaret ediyordu ama yüzündeki ifade yalnızlıktı.

 

Hissettiği suçluluk Nell’i, onun ellerini kendi ellerine almasına itti. Daha iyi hissettirmek için yapılacak şeyi biliyordu.

 

“Baksana Yuki?”

“Hm?”

 

Parmaklarının ucuna kalktı ve dudaklarını onun dudaklarına bastırdı. Beyin uyuşturan bir histi. Aldığı keyif o kadar eziciydi ki sanki bir ilaç almış gibiydi.

 

Birbirine geçmiş parmaklarını biraz daha sıktılar, çok az daha. Ama ana kendilerini fazla kaptırmadan önce Nell bir kez daha yavaşça geri adım attı.

 

“Seni seviyorum Yuki.” dedi. “Ben yokken çok fazla salaklık yapma, tamam?”

“Ah... evet... tabii. Ben de şey... seni seviyorum.”

 

Bakışlarını çevirdi ve ayağıyla yerleri eşeledi. Utangaçlığa yenik düşmüştü.

 

Çok sevimli bulduğu bu anı zihnine kazırken Nell büyülü kapıyı açtı ve Alfyro’nun dışlarına giden yolculuğuna başladı.

 

***

 

Başkente dönüş yolu uzundu. Ama Nell bütün yolculuğu yüzünde koca bir gülümsemeyle geçirdi. Arada bir pencereden dışarı manzaraya bakarken, O’nun ayrılmadan hemen önce beliren yüz ifadesi gözlerinin önüne geliyordu. Ve her geldiğinde kendi kendine kıkırdayıp gülümsüyordu.

 

Normalde onunla alay edip onu kızdıran O’ydu, tam tersi değildi. Yaptığı tüm maskaralıklarına karşı O’nun yüzünde neredeyse hep sakin bir ifade olurdu. Memnundu, onu hazırlıksız yakaladığı için. Utangaçlığının manzarası değerliydi; bu hatıranın onu özlemeyi bir ay boyunca alıkoymaya yeteceğinden emindi. Bir ay geçince ise, muhtemelen O’nun verdiği büyülü küreyle konuşarak yetinecek ve kendine yeterince zaman kazandıktan sonra, en sonunda, daha fazla dayanamayınca ara vermek için eve dönecekti.

 

Artık onsuz yaşayamazdı. Etrafındakiler için yaptığı cennetsi bahçenin içinde yaşamamak doğru gelmiyordu. Lefi de bir seferinde artık O’nunla tanışmadan önce yaşadığı hayata artık dönemeyeceğini söylemişti. Yanında olmak çok eğlenceliydi.

 

Lyuu da aynı şekilde hissediyor gibiydi, gerçi bunu dillendirmemişti. Savaşkurdu pek ciddi konuşmalar yapabilecek türde birisi değildi ve kendi hisleri hakkında uzun uzadıya pek konuşmamıştı. Ama mutlu olmasaydı, normalde olduğu kadar parlak gülümseyemezdi bile. Kaygısızlığı, gamsız hareketleri, sürmekte olduğu hayattan mutlu olduğunu bilmesi için Nell’e gereken tek kanıttı.

 

“Herkesle biraz daha zaman geçirebilmek güzel olurdu...”

 

Nell seve seve işini bırakabilir ve hayatının geri kalanını Yuki’nin eşlerinden biri olarak geçirebilirdi. Ailesiyle olmanın günlerini mutluluk ve neşe ile dolduracağı için, bunun her anından keyif alacağını biliyordu.

 

Ama yapamazdı. Henüz değil.

 

Allysia’ya kahraman olarak hizmet etmek, uzun zaman önce kendi için aldığı bir karardı. Seçeneğini, kararını bir kenara atmak, zamanla unutabileceği bir şey değildi. Ailesi kararını yargılamadan onu kabul edeceğinden O’nun, bunun hakkında tek bir kelime etmeyeceğini biliyordu. Ancak kendisi, böylesine önemli bir bağlılığı terk ettiğini bilerek devam edemezdi.

 

Sahip olduğu ufak gurur buna izin vermezdi, arkasını dönüp bakacak kadar başarım kazanana ve kendini gerçek bir kahraman olarak tanıyana kadar olmazdı. Bu, bir iblis lordunun elini tutmaya layık olmak istiyorsa kesinlikle yapması gereken bir şeymiş gibi hissediyordu.

 

***

 

Nell karargaha geldiğinde, Faldien Ordusu tarafından karşılanmıştı. Hepsi binanın önünde toplanmış, onu bekliyor gibilerdi.

 

“Hoş geldin. Tatilin nasıldı?” diye sordu Carlotta.

Neşeli neşeli, “Harikaydı,” diye yanıtladı kumral kız. “Görevlerime bu kadar uzun ara vermeme izin verdiğiniz için teşekkür ederim.”

“İhtiyaç duyduğun dinlenmeyi kesinlikle almış gibisin. Çok çok daha enerjiksin.” Ordunun komutanı memnun bir şekilde başını aşağı yukarı salladı. “Öncekinden çok daha sıkı çalışmanı bekleyeceğim.”

“Kesinlikle çalışacağım,” dedi Nell. “Ah ve bir de, aslında sana sormak istediğim bir şey vardı.”

“Maskeliyle bir sonraki buluşma için fikir mi istiyorsun?”

“B-bununla alakası yok! İşle alakalı bir şey!”

 

Ellerini panikle ileri sağa sola sallamasını gören diğer paladinler kahkaha atmaya başlamıştı. Utanmış olsa da boğazını temizleyerek kendine gelmeyi başardı ve çok daha ciddi bir sese geçti.

 

“Bana, canavarları zapt etmek, sınır boyunca yaşanan çatışmaları çözmek ve kamu düzeni sağlamak gibi, daha çok sorumluluk içeren görevler verilmesini istiyorum. Tercihen, diğer ikisinden çok canavarlarla alakalı işler isterim.”

“Oh...?” Carlotta şaşırmıştı. “Adını duyurmaya çalışıyorsun, öyle mi?”

Garip bir şekilde gülümseyerek, “Bir şekilde benden hep bir adım önde oluyorsun,” dedi Nell. “Bu doğru. Bu zamana kadar işimin çoğu başkentteydi. Henüz o kadar tecrübeye sahip olmadığımı biliyorum ama yine de daha zorlu görevler almayı isterim.”

“Ve işinin çoğunun canavar merkezli olmasını bu yüzden istediğini sanıyorum?”

“Hı-hı. Güçlü canavarları öldürmek, çok dikkat çekebilmek için en kesin yol. Ve ayrıca, ilgilenmek zorunda olduğumuz diğer işler yüzünden ertelenmiş birçok canavarlarla alakalı iş olduğunu duydum.”

 

Canavarlar çabuk ve kolay tanınan tehditler olarak görülürler. Ve bu sebepten birini, özellikle büyük olan bir tanesini yenmek, ülke halkını tehdit edecek birini korkutmak için söylentilerin büyük bir hızla yayılmasına kesinlikle sebep olacaktı. Bir açıdan tam da, kilisenin Faldien Ordusu’nu Poezahr’ın iblis lorduna yollayarak yapmayı amaçladığı şeyi amaçlıyordu---halkın gözünde kendi itibarını artırmak.

 

Canavarları avlamak tehlikeli bir işti. Bunu başarıyla kotarmak için belli bir yetenek seviyesi gerekiyordu ama Nell endişeli değildi. Uğursuz Orman’ın canavarları hakkında bilgi sahibi olmak ve onlarla karşılaşmış olmak diğer tüm diğer canavarları şirin, aciz hayvanlar olarak gösteriyordu.

 

Tabii ki gardını elden bırakamayacağının tamamen farkındaydı. Ama gerçek şu ki, sıradan canavarlar eşinin düzenli olarak avladıklarından çok daha zayıflardı. Bunu kesin olarak biliyordu, çünkü canavarların statları ile birlikte benzer canavarları avlamayı içeren birçok başka ipuçları ve tüyolar da öğretmişti. Neticede kahraman, karşısına çıkan aşağı yukarı her şeyle başa çıkabileceğine dair kendine güveniyordu.

 

Ona üstün olan bir şeyle karşılaşsa bile, Yuki’nin verdiği büyüyle efsunlanmış birçok araç gereçle bir adım öne geçebilirdi. Yuki, onları kullanma konusunda tereddüt etmemesini söylemişti. Onlar, sadece onu korumak amacıyla varlardı.

 

O’nun verdiği mistik iksirleri ve ölümcül efsunlanmış hançerleri kullanarak başarım kazanmak hile yapmak gibi görünüyordu. Ama ondan daha güçlü bir canavarın başıboş dolaşması da felakete davetiye çıkarırdı. Onu hemen etkisiz hale getirmek zayiatı en düşükte tutmak için çok önemliydi. Ve sadece bunun için bile gururunu bir kenara bırakmaya hazırdı.

 

Carlotta, “Tamam, anladım, ama senin de anladığından emin olmak istiyorum,” dedi. “Hem canavarlardan kurtulmaya hem de insanların anlaşmazlıkta olduğu yerlere gönderileceksin. Bu bir sorun olacak mı?”

Nell kendine güvenli bir şekilde, “Hayır,” dedi. “Şu anki durumumda, iki taraf da hiç zayiata uğramadan anlaşmazlıkları kolaylıkla çözebilirim.”

 

Carlotta’nın gözleri açıldı. Her zaman tutuk olan Nell’i böyle iddialı, kendinden emin görmeye alışkın değildi.

 

“Değiştin.”

“Artık belirgin hedeflerim var. Ne istediğimi ve ne yapmam gerektiğini tam olarak biliyorum.”

 

Carlotta genç kızı gözlemledi ve kendini zorlamadığından, doğal davranmadığından ya da kendini kaptırmadığından emin oldu.

 

“Tamam.” Bir süre düşündükten sonra başıyla onayladı. “Bu durumda, seni hemen işe koşacağım. Umarım ağzının yerine kılıcını koymaya hazırsındır.”

“Hazırım! Elimden geleni yapacağım!” dedi Nell. Cevap tereddütsüz gelmişti. Nihayet görevini gerçekten tamamlamaya hazırdı.

Lütfen okuduğunuz bölüme yorum yapmayı unutmayınız. Unutmayın ki yaptığınız her yorum çevirmenleri cesaretlendirir ve mutlu eder. İyi okumalar.
Yorum Yap
Üyelik girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için tıklayın.
Yorumlar
Pika-sama (98 puan) Üye
2022-02-12 14:09:17
Nell ne ara bu kadar cesur oldu ya
yusuf (157 puan) Üye
2021-04-07 12:29:04
ahh vazgeçtim yazar hepsine özen gösteriyor ve kıskanıyorum gerçekten kıskanıyorum haha :D heh :) :') he :*( hmp (ı am just tired ı want to end this story) neyse çok güzel artı iyi eşleri var gerçekten hoş bir hayatları olucak ileride kesinlikle nell'in hayatını uzatacak bir şey bulacak
yusuf (157 puan) Üye
2021-04-07 08:49:02
yazara dediğim laflar için özür dilerim ama umarım dediğim gibi olur. belki daha resmi evlenmediğindendir lyuu ile bölümleri oo kadar uzun değil. bilmiyorum adamın kitabı ne isterse yapar ... neyse bölüm için tşk
DeliDana (2871 puan) Üye
2021-03-23 02:49:25
Çeviri ve edit için teșekkürler
DeliDana (2871 puan) Üye
2021-03-23 02:49:17
Sakin bölümler bitiyor galiba yavas yavaș
Mesofoworld (90 puan) Üye
2021-02-03 01:20:56
Yazar tam ortada bıraktı içimden bir his carlotta git uğursuz ormandaki iblis lordunun mekanını bas diyecek diyor abicim seri çok hareketsiz oldu son zamanlar kilisede boş duruyor emir versinler carlottaya dalsın yukiye olaylar kopsun hareket görelim artık çeviri ve edit için teşekkürler
yusuf (157 puan) Üye
2021-04-07 08:47:50
@Mesofoworld, XD eğer öyle bir şey olursa ... seri de savaş çıkar toplu katliam olur
Mesofoworld (90 puan) Üye
2021-04-12 01:13:57
@yusuf, hacı ben de onu istiyorum kan savaş gerek ortalığın ağzına etmeli yuki artık sıktı
Jester (1457 puan) Üye
2021-02-02 10:10:52
Her zaman seri novelin sayfasinda goruyordum okuyayim dedim gercekten cok iyi bir novel, cok hizli bir sekilde bitirdim burdan cevirmenlere cok tesekkur ederim. umarım seri yarida birakilmaz
maahhaam (4749 puan) Üye
2021-02-01 21:13:37
Çeviri için teşekkürler.