Bir İblis Lordunun Hikayesi: Zindanlar, Canavar Kızlar ve İç Isıtan Bir Mutluluk

03 Nisan 2020
Çeviri: zibillionbytes
Düzenleme: Residenttt
1423 Görüntülenme
Bu bölümü 31 Kişi beğendi.
Cilt 6

Prensin Araştırmasındaki Bir Gelişme

“Hay sıçayım! Sıçayım böyle işin içine!”

 

Riutt Glorio Allysia ağzından birbiri ardına küfürler saçılırken kafasını masasına vurdu.

 

Kulağına az önce gelmiş rapor yüzünden içinde, önüne geçilmez bir öfke nöbeti ateşlenmişti. Yakınlarda yolladığı Uğursuz Orman seferine çıkan birlikleri başarısızlıktan fazlasına neden olmuştu. Aldıkları sonuç, olabileceğin en kötüsüydü. Tüm sefer güçleri tamamen yok edilmişti. Kurtulan tek birim, kuyruğunu kıstırıp düşmandan kaçan bir gruptu. Gönderdikleri diğer tüm asker ve paralı askerler dönememişti. Hepsi ölmüşlerdi.

 

Kurtulan birimin başındaki adam tabii ki, korkak olarak nitelendirilmişti. Görevinden hemen azledilmiş ve Allysia şövalye birlikleri kara listesine alınmıştı.

 

“Sikeyim be!” Prens masasına son bir kez vurdu ve başarıszlığının sonuçlarını düşünmeye başladı. Yatırımcılarına kazanç vaat etmişti. Ona yatırım yaptıkları ve inandıkları sürece kazanç sağlayacaklarını söylemişti. Ama başarısız olmuştu. Destekçilerine gösterecek hiçbir şeyi yoktu. Ve hepsi de bu değildi. Riutt, yaptığı hatanın ününe de darbe vurduğunun farkındaydı. Gelecekteki seferleri için gerekli olan birçok yatırımcıyı kaybetmiş, ayrıca bu sefer siciline bir leke gibi işlemişti.

 

Daha da kötüsü, Uğursuz Orman seferi, kralın izni olmadan giriştiği bir şeydi. Bürokrasiyi hiçe saymış ve kendi başına buyruk hareket etmişti. Başarılı olsaydı, yeni başarımları sayesinde eleştirileri kolayca savuşturabilirdi. Ama artık yapamazdı. Ve bu yüzden suçlanacak ve cezalandırılacaktı. İşlediği suç öyle büyüktü ki prens olmasaydı vatan hainliğiyle bile yargılanabilirdi. Neyse ki konumu sayesinde mahkumiyetten kurtulacaktı ama bu paçayı kurtardığı anlamına gelmiyordu. Eğer yaptıkları ve sonuçları gün yüzüne çıkarsa bir tür cezalandırmadan kaçınabilmesinin imkanı yoktu.

 

Riutt’un başarısızlığını telafi etmekten başka bir seçeneği yoktu. Eğer yapmazsa ismi hep lekeli kalacak ve ünü çamurlanmış olacaktı. Babasının tahtını devraldığında soylular ona itaat etmeyecekti.

 

“Şimdi ne yapacağız lordum?” Prensin odasındaki diğer kişi konuşmuştu. “Seferin başarısızlığı muhtemelen yeterli sayıda olmamalarından kaynaklıydı. Eğer başarılı olmak istiyorsak daha büyük bir ordu göndermemiz gerekiyor, ama bunu yapabilecek durumda değiliz. Eğer bunu yaparsak, majesteleri muhtemelen yaptıklarımızı anlayacaktır.”

“Bunu zaten biliyorum lanet olası! Hatırlatmana ihtiyacım yok.” Prensin birden bağırmıştı ama öfkeye kapılmanın onun işine yaramayacağını anlamıştı, bu yüzden derin bir nefes aldı ve devam etmeden önce sakinleşmeye çalıştı. “Miktar seçeneklerimizden biri değilse, kaliteye başvurmak zorundayız o zaman. Neden orikalkum seviyesinde maceracılardan bir grup tutmuyoruz?”

“Size saygım sonsuz ekselansları, ancak bu mümkün değil. Zaten şu an başka bir göreve verildiler. Düşmanımızın bütün bir orduyu yok edebilecek güçte olduğunu düşünürsek, onlardan daha düşük seviyedeki maceracıların işe yarayacağından da şüpheliyim.

“Lanet olsun.” Prens cıkladı. “Peki, o zaman şu şeyi kullanalım.”

“Şu mu majesteleri?”

“Son zamanlarda kilisenin sürekli övüp durduğu şeyden bahsediyorum.”

“Kahramandan mı bahsediyorsunuz? Sanıyorum eğitimini henüz tamamlamadı. Kilisenin onu kullanmamız için bize vereceğinden şüphem olmasa da taleplerinin kazançlarımızdan daha fazla olacağından eminim.”

“Peh.” dedi prens. “Aç gözlüler. Kendilerine “tanrının kulları” diyorlar ama en paragöz tüccar kadar altına açlar. Peki. Kazançlarımızdan pay vererek onları kandırmaya çalışırız.”

“Nasıl isterseniz ekselansları.”

 

***

 

“Öff... Niye buradayım ya?”

 

Kahraman kendini çalılıklarda ilerlemeye zorlarken söyleniyordu.

 

İsmi Nell’di. Eskiden taşradaki bir köyde yaşayan genç bir kızdı. Kendini her zaman normal bir kız olarak görmüştü, ama bir gün her şey değişti. Kilisenin rahiplerinden biri olduğunu söyleyen birisi evinin kapısına gelip onun kahraman olabilmek için yeterli olduğunu söylemişti.

 

Nell’in heyecanı birden tavan yapmıştı. Annesi ona her zaman, kahramanların dünyadaki kötülük ve musibetlerle kutsal güçlerini kullanarak savaşmalarını içeren hikayeler anlatırdı. Duyduğu bir sürü hikaye ve peri masalı yüzünden içinde onlara karşı derin bir hayranlık oluşmuştu. Kahraman olması sadece köydekilere değil, annesine de yardımcı olacaktı. Babası olmadığı için annesi köle gibi çalışıyor, onu büyütmek için her gün kendini aşırı çalışmaya zorluyordu.

 

Bulunduğu durum ve kahramanlara duyduğu saygı, rahibin sözlerinden büyülenmesine neden olmuştu. Teklifini hemen kabul etti ve kahramanlık pelerinini aldı. Ertesi gün tamamen cehennem gibi yorucu bir eğitimle geçmişti. Bitkin düşene kadar şövalye birlikleriyle çalışıyor, hemen ardından eski bir büyücünün sürekli ve sürekli büyü hakkında konuşmasını dinlemek zorunda kalıyordu. Dersleri öyle “büyüleyiciydi” ki onu rüyalar alemine göndermekle tehdit ediyorlardı. Nefsine hakim olup dinlemeye devam edebilmek için elinden gelen her şeyi yapıyordu.

 

Nell, katlandığı acımasız eğitimin onu güçlendirdiğinden emindi ve kilise yeteneklerinin farkına vardığı için sonunda onu bir göreve yollamıştı. Açıkçası, bundan mutluydu. O kadar sıkı çalışmanın, sonunda tanındığını görmek onu mutlu ediyordu.

 

Görevi, bir ormanın derinliklerinde yaşayan, insan katleden bir iblisi etkisiz hale getirmekti. Bu, onun ilk görevi olduğu için ve özellikle kilise ona özel bir takım ekipman sağladığı için, çok hevesliydi.

 

“Gegyaghyaaaaa!”

“B-bu da neydi!?”

 

Nell, yakınlarından bir yerden havalanan bir kuşun sesini duyunca pozisyon aldı. Eğitimi kesinlikle işe yaramıştı; hareketi tamamen bilinçsizdi. Gerçi, Nell pek de ağır başlı biri değildi. Hatta bunun tam tersiydi.

 

Sesi sanki sürekli ağlamak üzereymiş gibi gelirdi. Şu anki durumunu kaldırabilecek mental dayanıklılığa sahip değildi. Nell bir kahraman olarak adlandırılsa da aslında içten içe sıradan bir kızdan fazlası değildi.

Lütfen okuduğunuz bölüme yorum yapmayı unutmayınız. Unutmayın ki yaptığınız her yorum çevirmenleri cesaretlendirir ve mutlu eder. İyi okumalar.
Yorum Yap
Üyelik girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için tıklayın.
Yorumlar
shypax (132 puan) Üye
2020-10-06 09:13:06
Lan kızı ölüme göndermişler amk tek başına gönderilir mi? Yeminle gram beyin yok yaa
Yaoi'den_nefret_ederim (137 puan) Üye
2023-03-21 17:33:23
@shypax, değilmi yanında birtane büyük Boobs lu birini daha göndermeliler
DasanDra (148 puan) Üye
2020-07-26 16:31:42
Bölüm için teşekkürler
Damocles (222 puan) Üye
2020-07-13 23:06:39
Çeviri için teşekkürler elinize sağlık.
Orion (17 puan) Üye
2020-05-29 14:25:32
Çeviri için teşekkürler
maahhaam (4749 puan) Üye
2020-04-06 09:01:23
Çeviri için teşekkürler
Kafa (2 puan) Üye
2020-04-04 17:16:08
Yeni bölüm gelmeyecekmi
Farazgul (7 puan) Üye
2020-04-04 14:51:01
Çeviri için teşekkürler.
Uykuluaizen (22 puan) Üye
2020-04-04 07:19:42
Bölüm için teşekkürler
ASİLZADE (3982 puan) Üye
2020-04-04 02:38:42
Mangasına kadar bölüm atılmalı ve bir miktar geçmeli ki okuyucu heyecan içinde(sonraki bölümde ne olacak tarzında) seriyi takip etsin, seriye bağımlı kalsın okuyucularda memnun kalır .Umarım dikkate alırsınız. Teşekkürler
Residenttt (54059 puan) Yönetici
2020-04-04 19:41:40
@ASİLZADE, Çevirmenimiz bu hızla devam ediyor. Yapacak bir şey yok. Tam olarak hangi bölümde mangayı yakalıyor acaba :d?
ASİLZADE (3982 puan) Üye
2020-04-05 12:02:58
@Residenttt, türkçe çevirilen mangasına göre , tahmini olarak noveline 10 bölüm daha atarsanız yetişirsiniz ama güncel olarak mangası nerde onu bende bilmiyorum. Çevirmenimiz en azından yan hikaye yanına orijinal hikayede paylaşsın novel ilerlesin. Yorumuma cevap verdiğin için teşekkürler.
OkuyucuS0 (1869 puan) Üye
2020-04-20 00:46:56
@ASİLZADE, mangasinin adi ne
efknyrk (1574 puan) Üye
2020-04-03 16:45:02
En azından manganın günceline gelene kadar günden 3 4 bölüm atsanız çok güzel olur daha sonra eski düzende devam edebilirsiniz benim gibi mangayı okuyanlar için bu bölümleri sadece ekstra ayrıntıları için okuyoruz insan biraz sabırsızlanıyor