Kuzeyli Asilzade ve Yırtıcı Kuş Hanımının Kar Ülkesindeki Avcılık Hayatı

21 Haziran 2020
Çeviri: deantrbl
Düzenleme: Residenttt
653 Görüntülenme
Bu bölümü 5 Kişi beğendi.
Cilt 1

Bahar Festivali

Sonunda Emmerich'e söylememeye karar verdik. Sieg ile konuştuktan sonra garip bir şekilde güçlü olacağını hissetmiştik.
Ayrıca, onunla temasa geçmemesini tavsiye ettik, bu yüzden dönüş gününde Aina için bir mektup bıraktı.

Bunu ona götürdüğümde bir yabancıdan geldiği gerekçesiyle reddetti.

Ancak, Sieg ona götürdüğünde Aina mektubu memnuniyetle kabul etti.
Beklendiği gibi.

Birkaç gün sonra.
Aina, Emmerich'e bir mektup yazdı ve Sieg aracılığıyla gönderildi.

Mucizevi bir şekilde, ikisi mektuplaşmaya başladı.

‘Umarım Emmerich bu yaz ziyaret ettiğinde daha yakın olurlar,’ diye düşündüm. Onlara göz kulak olmaya karar verdim.

…… Başkasının romantizmini destekleyecek bir konumda olmasam da.

◇◇◇

Erimiş karı yavaşça emen doğanın yeşil tonu, baharın geldiğini belli etti.

Yerdeki tüm kar eridiğinde yeni yapraklar filizlenirdi.

İlkbaharda avlamasak da hala dağ gibi iş vardı.

Bugün, ren geyiği ormanına gidecektik.

Ahırımızda yetiştirdiğimiz ren geyiği, ilkbahardan sonbahara kadar ormanlarda yaşıyordu.

“Peki sonbahar geldiğinde ve kar yağmaya başladığında, avlanmaya başlıyor muyuz?”
“Aynen öyle. Sonbahar çiftleşme mevsimi, bu yüzden hayvanlar sertleşir ve üremeye başlar.”
"Anladım."

Ren geyiği sonbaharda ürerdi ve şimdi doğum mevsimiydi.
“Ren geyikleri, birçok dişisi olan bir erkekle ürer.”
“Kulağa zor geliyor.”
"Gerçekten mi?"

Bu davranış nedeniyle, çoğu erkek ren geyiği kısırlaştırılıyordu. Çiftleşme dönemi gelen huzursuz erkeklerin olması durumunda orman tehlikeli hale gelirdi.

Ren geyiği hakkında konuşurken ormana doğru yürüdük.

"Şimdi o zaman ren geyiği-san’ı biraz daha çalıştıracağım.”

Bugünün amacı ren geyiği sütüydü. Sadece yılın bu zamanında süt sağmamıza izin veriliyordu.

Ren geyiğinin özgürce hareket etmesine izin verdim. Onu takip edersek dişi geyik ortaya çıkardı.

Çok geçmeden bir dişi ren geyiği ortaya çıktı.
Bir ren geyiğinin ormandaki en popüler erkek olduğu konusunda gerçekten etkilenmiştim.

Sieg ve ben dişi olana kovalarla yaklaştık.

“Uysal, değil mi?”
"Evet."

Ren geyiğim yanındaysa uysal olurdu.
Normalde, süt sağmak için halatlarla basılı tutulmalıydı.

“Önce boynuzlarını kontrol etmeliyiz.”
“Yani dişi ren geyiğinin de boynuzu var.”
“Alışılmadık, ha.”

Ren geyiklerinde dişilerin bile boynuzları vardı. Erkekler sonbaharda boynuzlarını düşürürken dişiler yaz aylarında boynuzlarını düşürüyordu.
Bunun, dişilerin doğum yapmaya ve bebek yetiştirmeye hazırlanırken yiyecekleri daha erken temin etmeleri gerektiği için olduğunu duymuştum.

Sağım miktarını eşit tutmak için boynuzları kontrol ediyorduk.

Sadece süt için, ren geyiği köyün ortak mülkü olarak kabul edilirdi. Böylece herhangi bir ren geyiği sağım için kullanılabilirdi.

Bunun nedeni, belirli ren geyiklerini bulmaya çalışmamızdı.

Birini sağdığımızda sağıldığını göstermek için boynuzunu kulağın yanında işaretlememiz gerekiyordu. En az beş işaret varsa bu ren geyiği sağılmazdı.

“Bu iyi görünüyor.”

Evimizin ren geyiği ile meşgulken onu sağdık.

“İlk olarak, sütün dışarı çıkmasını kolaylaştırmak için meme ucunu ısıt.”

Evden getirdiğimiz nemli havlularla, ren geyiğinin meme ucunu sardık. Kan daha iyi akarsa daha kolay olurdu, bu yüzden onlara hafif bir şekilde masaj yapmamız gerekiyordu.

Bundan sonra da nemli havlu ile meme uçlarını silmeye devam ettik. Bu sterilize etmek içindi.

Onları temizledikten sonra nihayet süt alabilirdik...

“Meme uçlarını avcunla nazikçe tut ve orta parmağından üç parmağını kullanarak aşağıya kuvvet uygula.”

Sonra süt çıktı.

Dişi ren geyiği hiçbir şey yapmasa bile süt çıktığı için kova hızla dolmuştu.
Bugün dört kova dolusu toplamıştık. Dökülmesin diye kapakları koyup getirdik.

“Genellikle, iki kova dolusu toplayıp kızağa koymalı, sonra tekrar sağmalıydım~ Sieg'in burada olması harika~”
"Bunu duyduğuma sevindim."

Eşimle çalışırken daha hızlı çalışabiliyorduk.

Ren geyiği sütünü sterilize etmek için kaynatmamız gerektiğinden konağın arkasındaki açık mutfağa gittik.

İlk olarak, safsızlıkları gidermek için sütü ince bir bezle filtreleyerek başlıyorduk.
Bundan sonra mikropları öldürmek için ısıtılıyordu.

Sütü doğrudan ısıtmak mümkün olsa da süt tencereye yapışırdı, bu yüzden kaynar suya ren geyiği sütü dolu bir şişe koyarak sterilizasyon yapılıyordu.

Dün kaynatılan bir şişeye süt dökülürdü. Sonra kaynar suda sterilize edilmesi gerekiyordu. Ondan sonra da süt içilebilirdi.

Muhafaza edilmediklerinden yemek pişirsin diye Ruruporon için üçte birini aldım. Biraz vakit istedim ve yarısını eve geri getirebileceğini söyledim.

Aferin! Demek istiyordum ama hala iş kalmıştı.

“Sieg, daha fazla çalışmak için enerjin var mı?”
“Şimdilik hala iyiyim.”
“Peynir yapacağım, yardımını isteyebilir miyim?”
"Peki."

Ancak, uzun süreli muhafaza etmek için ciddi bir şekilde yapılmıyordu.
Sadece limon ve ren geyiği sütünden yapılan basit bir üründü.

Ilık süte limon suyu katılıyordu daha sonra tahta bir çubukla yavaşça karıştırılıyordu. Sonra, çubukta bazı beyaz şeyler oluşuyordu.

“Süt pıhtılaşmaya başlıyor. İyi olmalı.”

Bir kasenin üzerine temiz bir bez yerleştirdikten sonra pıhtılaşan süt kaseye dökülüyordu. Ardından katı parçalar bez üzerinde toplanırken kalan sıvı kasede toplanıyordu.

“O zaman sadece nemden kurtulmalıyız.”

Nem gidene kadar bezi bir çubukla sıktıktan sonra iş tamamlanıyordu.

“Bu bezdeki şeyler peynir.”
“Hehh, ilginç.”
"Değil mi?"

Bu kendi başına lezzetli olmadığından tuzla yiyorduk.

“Gerçeği söylemek gerekirse hanımefendi…”
"Nedir?"
“Bunu sabahtan yaptım.”

Sieg'e sobanın tepesinde bezle kaplı bir sepet gösterdim.
İçinde özel bir tarif kullanılarak yapılan bisküviler vardı.
Havluları nemlerken biraz zamanım olduğu için çavdar kullanarak yapmıştım.

"İnanılmaz."
“Peynir ve bisküvi birlikte iyi gider.”
"Öyle."

Gökyüzü hala parlaktı.
Ama bazen şimdi içmek de iyiydi, bu yüzden bugünlük işi bitirdik.

Ruruporon'a bugün akşam yemeğine ihtiyacımız olmadığını söyledim. Bir ziyafet için ve ayrıca kutup gecelerinden kalan korunmuş yiyecekleri yemek için yemek deposunu karıştırdım.

Meyve şarabı, füme et, karaciğer ezme, reçel, patates ve kuru meyveler vardı.

Hala biraz soğuk olduğu için şömineyi yaktım. Sonra biraz su kaynatmak için bir su ısıtıcısı asıp kaynattım.

“Sieg, süt çorbasının malzemeleri? Dün yakaladığımız balıkları soğuk hava deposundan getirebilirim.”
"Hayır, buradaki malzemelerden yapalım."
"O zaman füme et ve patates kullanacağız."

Sieg ile içerken, çalıştığım için özensizleşiyordum.

“Kendini yakmamaya dikkat et.”
"Tamam."

Peynir yapımından elde edilen sıvı lezzet versin diye konuluyordu.
Aslında, peynir altı suyu olarak adlandırılan bu sıvının sütten birçok besin maddesi vardı.

Sieg, birçok farklı kombinasyon kullanarak bisküvileri peynir, ezilmiş, kurutulmuş meyveler ve reçel ile hazırlıyordu. Hepsi lezzetli olacaktı.

Çorba baharatlarla iyi tatlandırıldıktan sonra ziyafet başlardı.

Taze ve tuzlu peynir bisküvi ile iyi gidiyordu.
Çorbada taze süt kullandığımız için tadı daha iyiydi.

“Evlendiğim için mutluyum.”
“!”

Çaresizmişim gibi fısıldamıştım.
İş daha önce hiç bu kadar çabuk bitmemişti ve sanki bu şekilde gevşediğim pek çok fırsatım olduğunu sanmıyordum.
Her gün oldukça kayıtsız çalışıyordum.

Sieg sayesinde değişmiştim.
Gerçekten evlilik harikaydı.

Sieg, nadir bir sarhoşluk anındaydı, yanakları hafifçe boyanırken içiyordu.
Sevimli olduğunu düşünerek ona baktım.

“Hanımefendi, bir içki daha ister misiniz?”
"Teşekkür ederim, sevgilim."
“!?”

Sieg’in muhteşem cevabını duyunca şarabı bardağa değil, masaya döktüm.

“H-Hop!”
“……”

Sieg, dökülen içkiyi yakınlardaki bir bulaşık bezi ile sildi.

"Ne yapıyorsun?"
“Ü-Üzgünüm.”

Sarhoş Sieg’in sözlerine şaşırmıştım, ama bunu söyleyemedim.

Gerçekten acıklı bir hikayeydi.

Bu şekilde, küçük ziyafetimiz neşeyle ilerledi.

Lütfen okuduğunuz bölüme yorum yapmayı unutmayınız. Unutmayın ki yaptığınız her yorum çevirmenleri cesaretlendirir ve mutlu eder. İyi okumalar.
Yorum Yap
Üyelik girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için tıklayın.
Yorumlar
FikFik (110 puan) Üye
2021-02-09 14:26:22
Çeviri için teşekkürler
ŞahiTopu (56 puan) Üye
2021-01-20 19:30:23
yavaş yavaş aşk kuşu modu da açılor Sieg ablamızın
Waga na wa Megumin (136 puan) Üye
2021-01-06 15:01:32
Ritz aynıyız ben de biraz afalladım ......... emeği geçenlerin ellerine sağlık...