Overlord

20 Kasım 2018
Çeviri: Lohengramm
Düzenleme: Kyuuseishu
4602 Görüntülenme
Bu bölümü 38 Kişi beğendi.
Cilt 10

Ainz Ooal Gown'un Büyü Krallığı - 13

Bu kalkan için en iyi ve en güvenli seçeneği, Muhafızlar arasında en yüksek savunma gücüne sahip olan Albedo olurdu. Ancak onu da koruyacak kişilere ihtiyaç duyardı ve bu da çok sayıda gücü konuşlandırmak anlamına gelirdi. Düşman saldırısını yemlemek amacıyla kullanmak dışında bunu yapmak istemezdi.

 

 

Ama öyle olacaksa da, en iyi seçeneceği, elden çıkarılabilir ve yüksek seviyeli tebaaları kullanmak olurdu, ama ―

 

 

Hiç yüksek seviyeli tebaa canavarım yok. Paralı asker canavarları kullanmak istesem bile, Albedo’nun astlarını çağırmak için çok fazla para harcadım, bu yüzden canavar çağırmaya harcayacak param yok.

 

 

Cömertliğini kanıtlamak için büyük bir gösteri yapmaya karar vermişti ve şimdi de bunu yaptığı için pişmanlık duyuyordu. Yapabileceği tek şey, bunu patronu olarak imajını korumak için yaptığını söyleyerek kendini avutmaktı.

 

 

Bekle, bunu aşama aşama düşünelim.

 

 

Ainz zihnindeki çeşitli ihtimalleri sıraladı.

 

 

Paralı Asker Canavarlar. Hiç parası yoktu, bu yüzden bu ihtimal elenmişti.

 

 

[Namevt Teğmen] yeteneği. Deneyim Puanı gerektirdiğinden bunu da eledi.

 

 

Ainz Ooal Gown’un Asası’nı kullanarak çağırma yapmak. Lonca Silahı’nı yanında taşıması söz konusu dahi olamazdı.

 

 

[Namevt Yaratma] yeteneği. Üst kademe namevtler yaratsaydı bile, yalnızca 70. Seviye olurlardı ve onlara, Muhafızları’na eşlik etmeleri için bile güvenmezdi.

 

 

Hayır, cebimde bir kozum daha var.

 

 

Karanlık bir ritüel kullanarak namevt yaratma yeteneklerini güçlendirdi.

 

 

Günde yalnızca dört defa üst kademe namevt yaratabiliyordu. Ancak bunu iki kullanıma bölerse, yaklaşık 90. Seviye namevt yaratabilirdi.

 

 

Ainz, çenesini okşadı ve nasıl namevtler yapsam diye düşündü. Hırsız tipi Ebedi Ölüler mi yoksa algı odaklı Gözbebeği mi yaratsaydı...

 

 

Ebedi Ölüler, kullanmak için harika namevtlerdi, ama [Ölümün ve Çürümenin Aurası] isimli sürekli etkili hâlde olan pasif bir yetenekleri vardı. Ainz’in [Umutsuz Aura V (ani ölüm)] ve [Umutsuz Aura I (korku)] yetenekleriyle etkisi birleşen tesirli bir yetenekti. Yaratıkların ani ölüm etkisi vurmasına ve düşmanın durum bilgisini düşürmeye yarıyordu. Bu durum bilgisi düşürme, zihin etkileyen bir yetenek değildi. Bu yeteneğe, zihni etkileyen etkilere karşı bağışıklık veriyordu ve bu da onu uğraşılması güç kılıyordu.

 

 

Eğer bu yetenek, arkadaşa hasar verme aktifken kullanılırsa, ortaya cehenneme benzer, ızdırap ve pişmanlık dolu bir tablo çıkardı. Tabii o, bu yeteneği bastırabilirdi, ama öyle namevtleri şehir sokaklarına getirmek resmen çılgınlıktı.

 

 

Zihninde birkaç tane daha korkunç canavar belirdi, ama bütün bu fikirleri sildi.

 

 

...Nasıl desem... Çok yetenekliler, ama hepsi çirkin görünüyor.

 

 

Hiçbiri bir kralın sokaklarda yürürken yanında gezdirebileceği muhafızlar olmaya layık değil.

 

 

Ainz bu konuya kafa yorarken, umutsuzca duvara tırmanmaya çalışan Beşinci’yi fark etti.

 

 

Başka kelime etmeden, Ainz, havada [Uçuş]u kullanarak düşüşünü yavaşlattı ve zarifçe yere indi.

 

 

Bir pencere çerçevesine tutunmuş ve yüzü kıpkırmızı olmuş olan Beşinci, hemen Ainz’in arkasındaki yerine geçti.

 

 

“Beşinci.”

 

 

“Emredin!”

 

 

“Bundan sonra şehre gideceğim.”

 

 

“Anlaşıldı, hemen at arabasını hazırlayacağım!”

 

 

“Hayır, buna gerek yok. Şehirdeki şartları gözlemlemeyi planlıyorum. Bu sokaklara ben hükmediyorum, bu yüzden yürüyerek gitmeyi planlıyorum.”

 

 

“Ha?!” Ama bu yalnızca değerli ayaklarınızı lekeler! Lütfen sizin için sokakları temizlemelerini emretmemize izin verin! Ve takipçileri de hazırlamamız gerek!”

 

 

E-Rantel’deki birkaç yol parke taşlıydı, bu yüzden yağmurdan sonra gerisi çamurlanırdı.

 

 

“Hayır, buna gerek yok. Daha evvel bu şehirde yaşadım.”

 

 

Böyle dedikten ve hanı kontrol ettikten sonra, namevt yapmak için Nazarick’e geri döndü.

 

 

“Ayrıca büyüyle tebaa çağırmaya niyetliyim, bu yüzden Nazarick’ten insanları yollamana gerek yok.”

 

 

“...Eğer Yüce Olan’ın isteği buysa.”

 

 

Yine de ne çağıracağı sorusu henüz cevaplanmamıştı. Eğer iblisleri veya namevtleri çağırırsam, bu kötü haberlerin veya kirli dedikoduların çıkmasına sebep olabilir. Bu yüzden benim hakkımda iyi düşünmeleri için güzel bir şey çağırmam gerek. Buna uyan şeyse...

 

 

Bunu düşünür düşünmez Ainz cevabı buldu.

 

 

“Bundan sonra melekler çağıracağım. Hadi gidelim.”

 

 

“Emredersiniz.”

 

 

Ainz’in karma değeri oldukça negatif olmasına rağmen, karma değerleri oldukça yüksek olan melekleri çağırmasında bir sorun yoktu. Karma değerleri kendisininkinden çok farklı olan canavarları çağıramayan bazı sınıflar vardı, ama Ainz bu sınıflardan birinde yer almıyordu.

 

 

Tesadüfen bu sınıflar tarafından çağrılan canavarlar, canavarların karma değeri efendilerininkine ne kadar yakın olursa o kadar güçlü olurlardı.

 

 

YGGDRASIL’de bütün dezavantajların, onlara denk avantajları da olurdu.

 

 

Ainz, avluya doğru ilerledi.

 

 

Atların becerisinin sınandığı, av tazılarının eğitildiği ve buna benzer eylemlerin yapıldığı bir yerden beklendiği üzere, avluyu oluşturan engin biçilmiş çimli alan kesinlikle çok genişti.

 

 

“O hâlde, hadi başlayalım. Bu biraz vakit alabilir, bu yüzden bu esnada benimle konuş.”

 

 

“K-Kim, ben mi?”

 

 

Evet. Başka bir deyişle, Nazarick’in 9. Katı hakkındaki her şeyi bilmek istiyorum. Bana yaptığın işten bahset. Temizlediğin odalarda bir şey var mı?

 

 

Ainz, Beşinci’nin cevabını beklemedi. Ekipmanının parçalarını değiştirdikten sonra, büyüsünü yaptı.

 

 

Bu, [Pantheon] isimli süper seviye bir büyüydü, 10. Seviye [Kıyamet - İyi] büyüsüne ve süper seviye büyü [Nibelung I]e çok benziyordu ve süper seviye büyü [Curcuna]nın taban tabana zıttıydı.

 

 

Bu süper seviye büyünün etkisini göstermesini beklerken Beşinci’nin sözlerini dinledi. Eğer aniden eyleme geçilmesi gerekirse, doğal olarak bir senet eşyası kullanırdı, ama bunu yapmak büyük bir israf da olurdu.

 

 

Hizmetçilerle laflamak hiç fena değil diye düşündü Ainz.

 

 

Buna ek olarak, Albedo’nun odasının hizmetçilere yasaklı olduğunu ilk defa duydu.

 

 

“―Demek öyle. Bu oldukça anlamlı bir konuşmaydı. Bu daha şimdi aklıma geldi, ama odama dön ve Nurunuru-kun’u getir. O olmadan bu çok sıkıntılı olur.”

 

 

“Anlaşıldı!”

 

 

Ainz, avluda kalırken, Beşinci’nin hizmetçi kıyafetinin giderken vahşiçe savrulmasını izledi.

 

 

Beklediği esnada, Beşinci’nin laflarını hatırladı.

 

 

Görünüşe göre Albedo, hizmetçilere, odasının temizliğini, gelinlik çalışması olarak kendi başına halledeceğini ve bu yüzden kimsenin odasına girmemesini söylemiş.

 

 

Ainz içinden “Eyvahlar olsun!” diye mırıldandı.

 

 

“Albedo, hislerini anlamıyor değilim, ama sen meşgul birisin, bu yüzden temizlik işini hizmetçilere bırakmalısın. Bunu tam olarak söyleyemem, ama görünüşe göre bu konuda ben senden daha iyi bir hükümdarım.”

 

 

Kısa süre sonra Beşinci döndü. Nefes nefese kalmıştı ve Nurunuru-kun’u takdim etti. Ainz, emir verme yeteneğinden tatmin olmuş şekilde gülümsedi.

 

 

“Teşekkürler.”

 

 

Ainz, Beşinci’den minnettarlığının bir göstergesi olarak Dudak Böceği’ni aldı. Ardından Dudak Böceği’ni, kemiğimsi boğazının tabanına uyguladı.

 

 

“Ah, şey...”

 

 

Nedense Ainz’in sesinde bir değişiklik vardı. Bu, yaratığın özel yeteneğiydi, ama yine de anlamamıştı. Yapabileceği tek şey bunu kabullenmekti.

 

 

Ainz şüphelerini bir kenara bıraktı ve süper seviye büyüsünü yaptı. Çevresinde altı ışık sütunu ortaya çıktı ve onlardan da altı melek çıktı.

 

 

Bu meleklerin aslan başları, açılmış bir çift kanatları, ve çevrelerine sarılmış bir çift daha olmak üzere toplamda dört kanatları vardı. Herbiri parlayan zırhlar giyip, bir ellerinde göz modelli kalkanlar, diğer ellerinde ateşten mızraklar tutuyorlardı.

 

 

Bu melekler yaklaşık 80. Seviyeydi ve onlara Keruv Bekçiler deniyordu. (Ç.N: Keruv = İbrahimi dinlerde Tanrı’ya hizmet eden, bu dünyadan olmayan varlıklara verilen ad. islam’daki karşılığının burak adlı kanatlı at olduğu da iddia edilmektedir.)

 

 

Ainz, mitoloji konusunda pek bir şey bilmiyordu, bu yüzden onlara neden bekçi dendiği konusunda da bir fikri yoktu, ama bir canavar olarak güçlerinin farkındaydı.

 

 

Keruv Bekçiler, tank olma görevine yakışıyorlardı ve fena olmayan algılama yetenekleri de onları çok iyi bekçiler yapıyordu.

 

 

“Beni koruyun. Düşmanlarımı öldürmeyin, ama olabildiğince az zarar vererek düşmanı güçsüz bırakın.”

 

 

Anlaşıldı, ey çağırıcı.”

 

 

Bu emir, şefkatten ötürü verilmemişti. Ainz’in düşmanlarını öldürme konusunda herhangi bir tedirginliği olmamasına rağmen, insanların gizli planlar kuruyor olduğu ihtimalini de göz önünde bulundurmalıydı. Buna ek olarak idamları Momon’a bırakmalıydı, bu yüzden düşmanları sağ yakalama emri verdi.

 

 

“O hâlde, hadi gidelim.”

 

 

Melekler, Ainz’in çevresinde savunma biçimine geçince, hemen ileri atıldı.

 

 

Bu süper büyü de dahil olmak üzere tüm çağırma büyüleri, bir süre sonra sona ererdi. Bu yüzden vakit kaybetmekten kaçınması gerekiyordu.

 

 

“Melekler, Beşinci de bizimle yürüyecek. Onu da tıpkı beni koruduğunuz gibi koruyun.”

 

 

Anlaşıldı, ey çağırıcı.”

 

 

“A-Ainz-sama, benim bedenim nasıl olur da Yüce Olan’ınkine denk olur?”

 

 

“...Beşinci.” Bir hizmetçi olabilirsin, fakat yine de dostlarımdan birinin eserisin. Bu yüzden benim için çok değerlisin. Bunu sakın unutma, çünkü lafımı ikiletmeyi çok sinir bozucu buluyorum. O hâlde bunu tüm dostlarınıza söyle.”

 

 

“Teşekkürler, çok teşekkür ederim!”

 

 

Tesadüfen aynısını YGGDRASIL gold’tan çağrılmış oldukları hâlde Sekiz Köşeli Suikastçiler’e söylememişti. Onları feda etmekten biraz pişman olurdu, ama onun dışında hiçbir değerleri yoktu.

 

 

“Hadi gidelim.”

 

 

Altı Melek, Beşinci ve birkaç Sekiz Köşeli Suikastçi ile birlikte Ainz, kaleye doğru yöneldi.

 

 

Orada yirmiden fazla Ölüm Şövalyesi’ni yöneten bir Mahzen Lordu belirdi.

 

 

Bir zamanlar fevkalade görünen, parçalanmış mor bir cübbe giymişti ve başında tipik olmayan bir şekilde parlayan bir taç vardı. Nazarick’ten çıkma 70. Seviye bir namevtti.

 

 

Komutan tipi yetenekleri, kontrol ettiği bütün Ölüm Şövalyeleri’ni güçlendirebilirdi, ama astları Ölüm Şövalyeleri, Ainz’in kontrolü altında olduğundan bunu yapamazdı. Bu yüzden Ainz’in onun muazzam komuta etme yeteneklerini fark ettiğini belirtmesi gerekiyordu.

Lütfen okuduğunuz bölüme yorum yapmayı unutmayınız. Unutmayın ki yaptığınız her yorum çevirmenleri cesaretlendirir ve mutlu eder. İyi okumalar.
Yorum Yap
Üyelik girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için tıklayın.
Yorumlar
CodeKX (1676 puan) Üye
2022-08-08 06:50:56
Yüce Babamız ya adam adam
Pika-sama (98 puan) Üye
2022-02-22 09:06:27
Ainz'ı ilahlaştırıyorlarmış falan
tsuyomi (1601 puan) Üye
2021-08-05 17:05:30
Çeviri için teşekkürler
Liesenburg (22 puan) Üye
2021-05-28 15:43:43
Elinize sağlık.
maahhaam (4749 puan) Üye
2021-01-20 19:13:33
Çeviri için teşekkürler
stakr (27 puan) Üye
2021-01-05 20:40:30
elinize sağlık güzel olmuş
ozant40 (42 puan) Üye
2020-09-24 10:44:11
Ağam harikasın
ARS (1843 puan) Üye
2020-08-05 20:40:27
Bölüm için teşekkürler. 8 köşeli suikastçiler üvey, ha.
DeliDana (2871 puan) Üye
2020-07-24 01:05:41
Çeviri ve edit için teșekkürler.
Bazil (1684 puan) Üye
2020-06-26 11:52:13
Emeğiniz için teşekkürler
Unknowobject07 (679 puan) Üye
2020-05-06 01:25:46
çeviri ve edit için tesekkürler
deden18 (428 puan) Üye
2019-10-20 09:00:13
çeviri için teşekkürler
Vampire (369 puan) Üye
2019-04-19 20:47:18
Teşekkürler
czkombo (15 puan) Üye
2019-03-04 17:15:33
çok sağolun elinize sağlık :) çeviri ve emekleriniz için teşekkürler :)
blade (3267 puan) Üye
2019-02-04 01:11:07
Çeviri ve edit için teşekkürler
ayhan (2237 puan) Üye
2018-11-21 15:03:43
Yazı kendini tekrar ediyor yeni paketin verdiği heyecanın içine ediyor
Kyuuseishu (3280 puan) Çevirmen
2018-11-21 17:44:51
@ayhan, Düzeltildi. Sabrınız için teşekkürler.