Overlord

20 Kasım 2018
Çeviri: Lohengramm
Düzenleme: Kyuuseishu
3599 Görüntülenme
Bu bölümü 36 Kişi beğendi.
Cilt 10

Ainz Ooal Gown'un Büyü Krallığı - 15

Ainz, Nazarick’in dışındakileri yalnızca küçümseyebilen NPClerden farklıydı. Dünyayı bu şekilde yalnızca insanlık kalıntılarına sahip olan kendisi fethedebilirdi. Ezici cazibesiyle hükmedecekti.

 

O hâlde bu planı eyleme dökmek için ne yapmalıydı?

 

Ainz yeniden yürürken, konu üzerine umutsuzca düşündü.

 

Demiurge ve Albedo’nunkine benzemeyen yöntemlere ihtiyacı vardı ― güce güvenmeyen yöntemlere.

 

Ülkeyi kendi başına yönettiğini hayal edemedi. Bu yüzden Ainz kendini küçük bir şirketin çalışanı gibi hayal etti.

 

Binası tek katlı ve tek çalışanı Ainz olan küçük bir şirket.

 

Bu şirketin ütünü “Sihirli Krallık’ın Üstün Hükümdarlığı” olurdu. Bu ürünün satışlarını artırabilirdi.

 

Öncelikle hedef kitlesini belirlemeliydi. Ancak o zaman ürünü ihtiyacı olanlara sunabilirdi. Ancak müşterileri konusunda bilgisi azdı. Bunun sebebi neydi? Cevap basitti ― çünkü yeterince tanıtımı yoktu.

 

Bu, çeşitli şehirlere gidip girişte el ilanı verilecek bir mesele değildi. Bu yalnızca zaman kaybı olurdu. Ainz şirketin tek çalışanıydı, bu yüzden farklı yöntemler düşünmeliydi.

 

Bu dünyada basın falan yoktu. Tacirlerin ve ona benzer profesyonellerin kendi istihbarat ağları vardı, ama onların yapacağı tanıtımların isabetli olacağının garantisi yoktu. Ainz farkına bile varmadan Maceracılar Loncası’nın girişine varmıştı.

 

Belki de buraya sık sık Momon olarak geldiğinden olacaktı ki bu, bir alışkanlığa dönüşmüş gibi görünüyordu. Bu muhtemelen bir işkoliklik semptomuydu, değil mi?

 

Ainz acı acı gülümsedi ve kapıyı açtı.

 

Binanın içindeki tezgâh karşısında belirdi. Orada oturan kadın bir resepsiyonist vardı. Kadının solunda koca bir çift kapı, sağındaysa duyuru panosu asılıydı, üstüne de istekler iliştirilmişti. Ve normalde önünde durması gereken maceracılarsa ― orada değillerdi.

 

Lonca bomboştu. Momon olduğu zamanlara kıyasla kimse yoktu.

 

Ainz, ona bakan gözleri faltaşı gibi açık resepsiyonisti görmezden geldi ve duyuru panosuna doğru ilerldi.

 

Hâla mektuplarını anlayamıyordu, ama ay ve yıl dahil olmak üzere birkaç ifadeyi zihnine kazımıştı.

 

İlk bakışta, yalnızca bir ay öncesinden kalma eski istekleri gördü. Yani önemsiz, sürekli kendini tekrar eden işlerdi.

 

“...Resepsiyonist. Şu an çok daha az iş var gibi. Kimse yeni istekte bulunmadı mı?”

 

“Ihh... Evet, evet, aynen öyle. Tüm istekler bunlar, Majesteleri.”

 

Demek maceracıların sayısı, isteklerin sayısı azaldığı için azaldı.

 

Bunun sebebi Ainz’di.

 

Ainz kendi askeri güçlerini ― Ölüm Şövalyeleri’ni ― sokakta devriye gezmeleri için kullanmıştı ve Sihirli Krallık’ın iç güvenliğini sağlamıştı. Sonuç olarak bu, canavar tehditinden ötürü insanların kaçmasına sebep olmuştu.

 

Eğer devriye gezmeye devam ederlerse, maceracılar gibi insanların tamamen yok olacağı ihtimalini göz önünde bulundurdu.

 

Onları ortalıkta tutmak için istekler hazırlamalıydı ― hayır, maceracıların bulunmasına gerek yoktu.

 

Maceracıların yapabileceği her şeyi Ölüm Şövalyeleri çok daha iyi yapabilirdi ― her ne kadar ot toplamak gibi çeşitli görevlerde zorluk yaşasalar da. Ama o zaman yapması gereken tek şey, Ölüm Şövalyeleri’ni otçulara muhafız olarak kiralamaktı.

 

Ainz hâlâ maceracıların kullanılabileceği bir alan düşünemiyordu. Hatta maceracıları kiralamak için para gerekliydi. E-Rantel’in düşen gelirden ötürü böyle bir lüksü yoktu.

 

Buna ek olarak zaruri değillerdi.

 

Aklında bu düşünceyle Ainz, dışarı doğru döndü.

 

Ne adi bir iş...

 

Narberal’le birlikte ilk kez bu şehirdeki Maceracılar Loncası’na gelişini hatırladı.

 

Maceracıların tıpkı YGGDRASIL’de gördüğü gibi dünyanın çeşitli bölgelerine yolculuk yapan ve bilinmez tehlikelere dalan kişiler olduğunu düşünmüştü.

 

Eğer yalnızca canavar karşıtı paralı askerlerse, o zaman canavarlar gittiğinde onlar da işsiz kalır. Bu tüm dünyada aynıydı. Maceracıların YGGDRASIL’de temsil edildikleri imajın en nihayetinde yalnızca bir hayal olması... Hayal mi? Bilinmezleri keşfedip dünyayı dolaşmak mı? Yoksa...

 

Ainz’e ilham geldi.

 

Eğer maceracıları canavar avlayan paralı askerlerden, tıpkı YGGDRASIL’deki gibi bilinmezleri keşfeden kişilere çevirirse, o zaman Sihirli Krallık’ın adını keşfedilmemiş topraklara taşıyabilirler.

 

Ainz, yalnızca insan dünyasına değil, diğer ırklara da erişmek istiyordu. Tüccarların bağlantıları sayesinde insan dünyası içinde reklamını kolayca yapmıştı. Ama bu yeterli olmadığından, maceracılar iş için en uygun adaylardı.

 

“Hmhm,” diye kafa salladı Ainz.

 

Resepsiyonistin ona kafası karışık bir hâlde bakmasına rağmen Ainz, ona hiç aldırış etmedi. Hatta ona aldırış etseydi, o nadir ilham parıltısı kaybolurdu.

 

Kendisini küçük bir işin başı gibi düşünen Ainz, bu planın sonuçlarına kafa yormaya karar verdi.

 

Ancak Sihirli Krallık’taki maceracı sayısı yavaş yavaş azalıyordu. Eğer bu devam ederse, durum fena olacaktı. Yakın gelecekte tamamen kaybolabilirlerdi bile. Bunu tersine çevirmek için ne yapmalıyım?

 

Sayılarını artırmak kolaydı. Tek yapması gereken durumu tersine çevirmek ― yani Sihirli Krallık’ın canavar katledilmesi için para ödemesiydi. Ancak bu, Ainz’in bilinmezleri keşfetme hedefine tersti. Ayrıca onun reklamını yapmaları için istekte bulunabilirdi, ama Ainz’in buna yetecek parası yoktu.

 

Nazarick’in Büyük Yer Altı Mezarlığı’nda kelimenin tam anlamıyla altından dağlar vardı, ama bunlar Ainz’in şahsi paraları değildi. NPCler, Nazarick’teki zenginliğin Ainz’e ait olduğu konusunda hemfikir olurlardı, ama o parayı şahsi projeleri için kullanmak istemedi.

 

Ainz derin derin düşünürken, girişteki kapının açılma sesi kulağına çalındı.

 

Kafasını çevirdiğinde, daha önce onlarla tanıştığını düşündüğü maceracıların, donakalmış hâlde ona baktığını gördü.

 

Ha? Bu adamın adı... Yokmok muydu? Hayır, öyle değildi, ama ona benzer bir şeydi.

 

Dilinin ucundaydı ama bir türlü söyleyemiyordu. İsmi bir türlü bulamaması, hüsrana uğramış Ainz’in tüm iradesiyle anılarının derinliklerini eşelemesine sebep oldu.

 

“Moknak...?!”

 

Cevabı bulur bulmaz düşünmeden ağzından kaçırıverdi. Adıyla seslenilen maceracı, olduğu yerde donakaldı.

 

Siktir!

 

Fark ettiğinde artık çok geçti. Resepsiyonistin gözlerinin bu tarafa doğru baktığını sezebiliyordu.

 

E-Rantel’in yeni hükümdarının, Büyücü Kral Ainz Ooal Gown’un, basit bir mithril seviye maceracıyı tanıması imkânsızdı. Ve adamı tanıyorsa bile neyi ima etmeye çalışıyordu? Ainz’in zihnindeki çarklar son hızda dönüyordu, ama o bir yanıt bulamadan Moknak konuştu:

 

“B-Bunu Momon-dono’dan mı duydunuz? Adımı yani...”

 

“Umu, evet. Aynen öyle.”

 

Ainz bu açığı kullanmaya karar verdi. Moknak’ın yüzünde çok zıt ifadeler olan beklenti ve korku belirmişti.

 

Az önceki huzursuzluğundan kurtulan Ainz, durumu daha derinlemesine analiz etmeye başladı.

 

Bu adamın mitril seviye bir maceracı ekibi olan “Gökkuşağı”nın lideri olduğunu hatırladı. Onu ilk kez Vampir Kargaşası hadisesinde görmüştü. Ardından birkaç kez konuşmuşlardı, ama yakın zamanda görüşmedikleri için bu adam aklından çıkmıştı.

 

Tıpkı diğer maceracılar ve askerler gibi o da Momon’a bir kahramanmışçasına tapınıyor gibiydi. O hâlde Momon’un Büyücü Kral’ın bir adamı olması ona nasıl hissettirirdi?

 

Momon, Büyücü Kral’a ondan neden bahsederdi ki? Havadan sudan konuşurken mi? Yoksa Momon onu satmış mıydı? Gönlünde muhtemelen böyle şüheler ve evhamlar vardı.

 

Ainz bu tehlikeyi bir fırsata çevirmenin yollarını aramaya başladı.

 

“Ona çevredeki kabiliyetli maceracılar hakkında soru sorduğumda, bana “Gökkuşağı”nın lideri Moknak’tan bahsetti.”

 

Normalde kafası eğik olan Moknak, aniden geri baktı.

 

“B―Bu doğru mu?”

 

“Sözlerimden şüphe mi duyuyorsun?”

 

“Hayır! Tabii ki hayır...”

 

Bir müşteriyle iş yaparken, kişi öncelikle karşısındakini övmelidir. Yalnızca çok az insan övgülere kayıtsız kalır. Daha iyi bir ruh hâline büründüklerinde, iş konuşabilirler. Bu hem bir satıcı için temel bir yetenekti hem de nihai bir sırdı.

 

Artık tamamen kendine geldiğinden ve girişkenliği ele geçirdiğinden, Ainz bir soru daha sorma fırsatını tepmedi.

 

“Söyle bakalım, neden E-Rantel’desin?”

 

Eğer maceracılar hakkında daha fazla şey öğrenmek istiyorsa, bunu yapmanın en hızlı yolu doğrudan bir maceracıya sormaktı.

 

Moknak, Ainz’in sorusu karşısında afallamıştı, ama kısa sürede ona cevap verecek cesareti topladı.

 

“Namevtler yüzünden, majesteleri.” Burası Katze Ovası’na yakın ve onlara rastlamadan canavar öldürebiliriz.”

 

Ainz tam olarak anlamadı, ama söylerken terlediği hâlde Moknak’ın yüzünde sanki “Söyledim işte” dermiş gibi asi bir gülümseme vardı.

 

Ainz yakın gelecekte Katze Ovası’nı ele geçirmeyi planlıyordu. Ainz’in ilgisini dolaşan gemiyle ilgili dedikodular çekmişti.

 

“Demek öyle.”

 

“Ha?!”

 

“Hımm?”

 

“Ah, hayır...”

 

Ne moral bozucu bir adam. Ainz, iç çekme isteğine karşı koydu ve sordu:

 

“Hepsi bu mu?”

 

“...Hayır, dahası da var. Momon-dono buraya gelmeden evvel bizler yalnızca kıdemli maceracıların arasındaki mithril seviye maceracılardık, bu yüzden iyi para veren işler bulmamız daha kolaydı.”

 

Demek para içindi. Belki de maceracıların hizmet bedeli için bütçe ayırmak en iyisi olur.

 

“Ayrıca bu şehirde doğdum, bu yüzden burada bir sürü kişi tanıyorum. Ve her türlü büyülü eşya buradan geçiyor.”

 

“Hoh, büyülü eşya mı dedin?”

 

“Evet. Sonuçta geçmişte hayatımı büyülü eşyalar kurtardı, bu yüzden bir maceracı olarak kendimi bunlara erişebileceğim bir yere konumlandırmak istiyorum.”

Lütfen okuduğunuz bölüme yorum yapmayı unutmayınız. Unutmayın ki yaptığınız her yorum çevirmenleri cesaretlendirir ve mutlu eder. İyi okumalar.
Yorum Yap
Üyelik girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için tıklayın.
Yorumlar
Pika-sama (98 puan) Üye
2022-02-22 09:57:46
Dükkan açalım büyülü eşya dükkanı
tsuyomi (1601 puan) Üye
2021-08-05 17:29:12
Çeviri için teşekkürler
Demiurge (3142 puan) Üye
2021-01-25 17:37:59
Çeviri için teşekkürler
maahhaam (4749 puan) Üye
2021-01-21 15:19:21
Çeviri için teşekkürler
stakr (27 puan) Üye
2021-01-05 20:40:58
elinize sağlık güzel olmuş
ozant40 (42 puan) Üye
2020-09-24 11:07:28
Ağam bene de bi büyülü eşya. Benim puanim 24te sabit kaldi neden :(
goshsama (5 puan) Üye
2020-08-20 14:24:46
Ya o kadar hazine var boşver nolacak kullan işte ülkeyi geliştirme için o hazineyi sonuçta sırf kendi iyiliği için kullanmıyor ya
ARS (1843 puan) Üye
2020-08-05 21:16:13
Bölüm için teşekkürler. Artık ne satacağımızı biliyoruz.
Bazil (1684 puan) Üye
2020-06-26 14:18:30
Emeğiniz için teşekkürler
YokTanVaR (35 puan) Üye
2020-05-28 17:30:31
çeviri için elinize sağlık :)
Unknowobject07 (679 puan) Üye
2020-05-06 01:42:37
emeklerinize sağlık
deden18 (428 puan) Üye
2019-10-20 09:00:48
çeviri için teşekkürler
Vampire (369 puan) Üye
2019-04-20 13:31:24
Teşekkürler
czkombo (15 puan) Üye
2019-03-04 17:14:12
çok sağolun elinize sağlık :) herşey için teşekkürler :)
blade (3267 puan) Üye
2019-02-04 01:31:27
Çeviri ve edit için teşekkürler