Overlord

08 Aralık 2018
Çeviri: Kyuuseishu
Düzenleme: -
3556 Görüntülenme
Bu bölümü 36 Kişi beğendi.
Cilt 10

Baharuth İmparatorluğu -2

Bölüm 2

 

Kanlı İmparator, Jircniv Rune Farlord El-Nix kafasını sıkıca tutuyordu.

 

Bu yeni bir şey değildi. Bunu uzun zamandır yapıyordu.

 

Geçmişte, soyluları her türlü adetten arındırmış, İmparatorluk'u sarsabilecek bir ihanet haberini almış ve komşu ülkelerle ilişkilerin kötüleştiğini öğrenmişti. Tüm bunlara rağmen bu adam hiçbir zaman paniklememişti. Ancak şu an çözülemeyen bir problem karşısında, bu adam başını kollarının arasına almak dışında hiçbir şey yapamıyordu.

 

"Kahretsin! Seni orospu çocuğu! Geber! Çürüyüp geber lan!"

 

Büyü ile birisini ölüme lanetlemek mümkün olsa da Jircniv'in bu tarz bir gücü yoktu. Bu nedenle, sadece agresif kelimeler sarf ediyordu. Eğer aklına ve karnına böyle sancılar saplayan o nefret dolu adamı cidden öldürebilecek olsaydı bunun yollarını memnuniyetle arardı.

 

"Hayır, bir dakika. Ona 'öl' demekten çok 'yaşa' demek daha iyi olur değil mi? Ya da belki 'yok ol' demek? Bazı rahiplerin kutsal güçlerle namevtleri yok edebildiğini duymuştum."

 

Böyle anlamsız şeyleri bile düşünüyordu.

 

Jircniv'in midesi ağrıyor ve yastığından her sabah topladığı saç tellerinin sayısı gitgide artıyordu. Bunun suçlusu, tüm bunlardan sorumlu olan kişi Büyü Kralı Ainz Ooal Gown'un ta kendisiydi.

 

Büyü Kralı'nın çıkarttığı sorunlara hiçbir şekilde tatmin edici sonuçlar bulamıyordu.

 

İlk sorun Katze Ovası Muharebesi'nde İmparatorluk Şövalyeleri içindeki kayıplarla ilgiliydi.

 

Sadece 143 ölü vardı. Düşmanla kafa kafaya çarpışmaları düşünüldüğünde önemsiz bir sayıydı bu. Ancak, Katze Ovası'ndaki kayıplar tamamen kendiliğinden olmuştu.

 

Buna ek olarak, 3,788 kişi, İmparatorluk Başkenti'ne döndükten sonra Şövalye Müfrezesi’nden ayrılma talebinde bulunmuştu. Başka bir deyişle, İmparatorluk Şövalye Müfrezesi’nin 60.000 kişinin %6'sından fazlası cesaretlerini kaybetmişti.

 

Geceleri korkudan dolayı uyuyamadığını söyleyen de binlerce insan vardı. Raporlara göre, en az 200 kişinin zihinsel dengesi bozulmuştu.

 

Şövalyeler profesyonel savaşçılardı ve tek bir tanesini eğitmek bile oldukça yüklü bir miktarda harcama gerektiriyordu.

 

Ancak mesele sadece para da değildi. Eğitimin zamanı da oldukça elzemdi. Öyle sokakta gezen birini alıp "yarından itibaren sen bir şövalyesin" diyemezlerdi.

 

İmparatorluğun, şövalyelerin sayısındaki eksiklikleri doldurmak için büyük bir harcama yapması gerekecekti. Ama bu harcamalar için parayı nereden bulacaktı?

 

Bu kritik anda, soyluları temizlemek ve varlıklarına gereken miktarı karşılamak için el koymak oldukça riskliydi.

 

Bunun sebebi ise ikinci bir problemdi, yani İmparatorluk Şövalyelerinin Jircniv'e gönderdikleri dilekçeler.

 

Şövalye Müfreze’sinin İmparator Jircniv'e öneri sunma izni vardı. Bunun nedeni, sadece savaş görmüş gazilerin anlayabileceği bazı şeyler olmasıydı, ayrıca askeri subaylar ile bürokratik yetkililer arasındaki çatışmaları da azaltmaktı. Aynı zamanda, savaş geçmişi olan Jircniv'in de Şövalye Müfreze'sini önemsediği izlenimi veriyordu.

 

Tabii ki, bu tür mektupların her zaman olumlu olmasını bekleyemezdi, ancak son dilekçeler gerçekten de sertti.

 

Şövalye Müfreze komutasının üst kademelerinden gelen bu dilekçeler, Jircniv'in Büyü Krallığı ile olacak bir savaştan kaçınma arzusunu körüklemişti.

 

Yine de Jircniv, bu dilekçeler olmasa bile böyle bir şey yapmanın mantıksız olacağını anlayabilirdi.

 

O Krallık ile açık bir savaşa girmek aptallığın da ötesinde bir şey olurdu. Sonuçta söz konusu olan bu ülke, 200.000 kişiyi tek bir büyü ile yok edebilen bir ülkeydi. Jircniv'in böyle bir düşmanla savaşmasının imkanı yoktu.

 

Öyle olsa bile, Şövalye Müfrezesi'nin böyle bir dilekçe vermesinin nedeni, Jircniv'e olan inancını kaybetmiş olmalarıydı.

 

Katze Ovası Savaşı'ndan önce, Jircniv, Büyücü Kral'a şunları söylemişti: “Umarım en güçlü büyünüzü kullanırsınız." Şövalye Müfrezesi'nin üst kademeleri bunu biliyordu ve bu sefil cehennemin suçlusunu Jircniv olarak görüyorlardı.

 

Başka bir deyişle, onu günah keçisi olarak kullanıyorlardı.

 

Jircniv bunu öğrendiğinde aşırı derecede öfkelenmiş ve sinirlenmişti.

 

Böyle bir büyünün var olduğunu bilseydi, asla böyle bir şey demezdi.

 

Ayrıca, Jircniv'in lanet olası Büyücü Kral'ın en güçlü büyüsünü kullanmasını istemesinin sebebi, büyünün ne kadar güçlü olduğunu öğrenmekti.

 

Aslında işler başka şekilde olmalıydı. "Büyücü Kral'ın ne kadar güçlü olduğunu ortaya çıkarttığınız için teşekkürler. Şimdi onun etrafında dikkatsizce davranmaktan kaçınmamız gerektiğini biliyoruz,” diyerek şükranlarını sunmaları gerekiyordu. Ne de olsa, işler kötüye giderse o büyü kendi şehirlerinin birinde ortaya çıkabilirdi.

 

Ancak Şövalye Müfrezesi bu şekilde yorumlamıyordu olayı. Bunun sebebi, Jircniv'i mükemmel bir imparator olarak görmeleri ve eğer bu büyünün kullanılmasını istiyorsa büyünün ne olduğunu biliyor olması gerektiğini sanmalarıydı. Bu yüzden de şu an birçok şüpheli bakış Jircniv'e yöneltilmişti.

 

Jircniv ilk defa kendi itibarından tiksinmişti.

 

Ancak, ağlamak ve şikâyet etmek şu anda hiçbir şeyi değiştirmezdi. Eğer birisi onun yerini alıp bir şeyler yapabilseydi, Jircniv memnuniyetle gidip ağlayarak ve çığlık atarak karnındaki ağrı geçene kadar dinlenirdi. Tabii ki kimse Jircniv'in işini onun için yapmazdı, o yüzden kendi kendini idare etmesi gerekiyordu.

 

"Lanet olası Büyücü kral! Bunların hepsi onun suçu!”

 

Jircniv, karnından yayılan bir ağrıyla kıvrandı. Hayır, düşünmek için durdu.

 

Bu “Büyücü Kral'ın hatası” değildi. Bu “Büyücü Kralın komplosu” idi.

 

İmparatorluk'un bu durumu tamamen onun tarafından düzenlenmiş olabilirdi. Sakinleşip düşündüğünde bunun olma olasılığı oldukça yüksekti.

 

Jircniv bir anahtar çıkardı ve bir çekmece açtı. İçeriden bir şişe çekti.

 

Sonra, sol eline taktığı gümüş yüzüğü şişeye bastırdı.

 

Unicorn Yüzüğü. Zehri tespit edebilen ve zehirler ile hastalıklara karşı ekstra direnç sağlayan, günde bir kereliğine yaraları iyileştiren bir yüzük. Şişeden tepki gelmeyince yutkundu.

 

Jircniv şişeyi masasının üstüne koydu ve kaşlarını çattı.

 

Masadaki bir şişeden bir bardak su içip ağzındaki tanımadığı şiddetli tadı temizledi. Bundan sonra, Jircniv karnının etrafındaki bölgeye elleriyle tekrar baskı uyguladı.

 

Bu bir plasebo etkisi miydi, yoksa yarası cidden iyileşmiş miydi? Hangisinin doğru olduğunu bilemezdi bittabi, ancak en azından mide ağrıları şimdilik azalmıştı.

 

"Haaah."

 

Bu anormal bir şekilde iç çekişten sonra sanki çok büyük işler onu bekliyormuş gibi işine geri döndü. İlk olarak, o birikmiş belgeler yığınıyla başlamalıydı.

 

Kapı sessiz bir şekilde çaldı.

 

Giren adam bir katipti. Jircniv'in sahip olduğu tüm katipler muhteşem iş çıkaran kişilerdi. Ancak, bu adam çok net bir şekilde Roune'a eşit düzeydeydi.

 

Tesadüf eseri katipler arasında hiç kadın yoktu. Jircniv'in bu tür işleri yürütmek için güvendiği tek kadın, cariyelerinden biriydi.

 

"Majesteleri."

 

Jircniv, çok uzun zaman alabilecek bir selamlaşmayı kesmek için el salladı.

 

“Buna ihtiyacım yok, selamlamaları geç. Zaman kaybetme, sadete gel.”

 

"Evet majesteleri. O ülkenin tüccarları sonunda bize cevap verdi. Çok iyi stokları var gibi görünüyor. Yakında da İmparatorluk Başkenti'ni ziyaret edecekler.”

 

"Cidden mi?!"

 

Jircniv, son birkaç hafta içinde duyduğu en iyi haber karşısında gülümsedi.

 

Söz konusu ulus, Slaine Teokrasisi idi. Elbette ki söz konusu tüccarlar da onlardan gelecek olan elçilerdi.

 

Her ne kadar bu oda casusluğa ve izlenmeye karşı korunsa da o Büyücü Kral'ın büyüsüne tanık olduktan sonra bu tür önlemlerin bir işe yaramayacağını anlamıştı. Gerçek şu ki, son zamanlarda izlendiğini hissediyordu.

 

Yine de araştırmak için ne kadar insan yollamış olursa olsun, gözetleyen kimseyi bulamamışlardı. Ulaşabildikleri tek sonuç, bunun Jircniv'in bir paranoyası olduğuydu. Gerçi son zamanlarda sinirleri oldukça bozulmuştu o yüzden gerçekten de durum bu olabilirdi. Ancak hiçbir şekilde birinin onu izlediği hissinden kurtulamıyordu.

 

Geçmişte olsaydı Fluder'in casusluk karşıtı önlemler almasını sağlardı, ancak şu anda bunu yapamıyordu. Bildiği kadarıyla Fluder çoktan ona ihanet etmiş olabilirdi. Bu nedenle Jircniv, casusların çoktan İmparatorluk Başkenti'ne sızmış olduğu varsayımına göre hareket etmek zorundaydı.

 

Bundan dolayı da önemli konulardaki tüm politikalar için şifreli mesajlar kullanıyorlardı. Tabii ki bunun da kendi içinde sıkıntıları vardı ancak Ainz Ooal Gown ile olan müttefikliğin ortaya çıkmasından iyiydi.

 

“Peki, ne zaman olacak?”

 

“Önümüzdeki birkaç gün içinde varmayı planladıklarına inanıyorum.”

 

Normalde olsa, onları açık bir şekilde İmparatorluk Başkenti'ne davet ederdi, ama bu çok belli olurdu.

 

Bir tesadüfmüş gibi rol kesip buluşmak en mantıklı çözümdü. Ancak, hangi mekanda karşılaşırlarsa kimse şüphelenmezdi?

 

Aklına hiçbir şey gelmiyordu, ancak böyle bile olsa bundan basit bir oyunmuş gibi vazgeçmeyecekti. Öylesi son derece acımasız bir büyüyü kullanarak aslında Jircniv'e "Ben hayatta değilim, o yüzden yaşayanları öldürmem oldukça doğal," demek istemişti. Böyle bir varlığı görmezden gelemezdi.

 

Baharuth İmparatorluğu'nun İmparatoru olarak, çok az bile olsa kazanma şansları artırmak onun göreviydi.

 

Bu amacına ulaşmak için almış olduğu önlemlerden birisi de Slaine Teokrasisi ile gizli bir ittifak kurmaktı. Teokrasi, İmparatorluktan daha uzun bir geçmişi olan bir ülkeydi ve aynı zamanda kutsal büyüsünü de ülkesinin temel taşlarından biri olarak görüyordu. Hiç kuşkusuz, namevtler ile başa çıkmanın yollarını bulabilecek en iyi milletin onlar olduğuna şüphe yoktu.

 

Ancak eğer olur da Büyü Krallığı, Teokrasi ile olan antlaşmalarını öğrenirse bu çok fena bir durum olurdu.

 

İmparatorluk şu anda Büyü Krallığı ile müttefikti ve bağımsızlıklarını kazanmalarına yardım etmişti. İmparatorluğun bunu yapmasının sebebi, Büyü Krallığı'nı ve içindeki her şeyin gücünü ve örgütlenmesini anlamaktı. Eğer Büyü Krallığı'na karşı kumpas kurdukları ortaya çıkarsa Büyücü Kral'ın gücünün sıradaki hedefi kesinlikle İmparatorluk olurdu.

 

"Konuşmak için izninizi istiyorum, Majesteleri."

 

Jircniv çenesini kaldırdı ve adamın devam etmesi gerektiğini belirtti.

 

"Büyü Krallığı'na düşmanlık yapmak yapılabilecek en büyük aptallık değil mi?"

 

Jircniv, kâtibe baktı. Demek sen de... Böyle düşünürken bir parşömen kutusunu belirli bir çöp kutusuna doğru fırlattı.

 

Zaten cansız olan kalbimi bir de sen ezme, ne olur... Ancak…

 

“Öyleyse bunun yerine ne yapmamızı önerirsiniz?”

 

“Şey, bu konu hakkında…”

 

Jircniv, kâtibin yutkunmasını duyduğunda gülümsedi.

 

"Rahat ol. Söyleyeceğin şeyler yüzünden sana sataşmayacağım. Aklına geleni söyleyebilirsin."

 

“Peki, o zaman neden olabileceğim herhangi bir gücenmeden dolayı özür dilerim.”

 

Sekreter öksürdü ve düşüncelerini paylaştı:

 

“İttifak bağımızı güçlendirmeye devam etmemiz gerektiğine inanıyorum ve eğer Büyü Krallığı'nın herhangi bir isteği varsa… istediklerini onlara vermeliyiz."

 

Jircniv ona kızmayacağını garanti etmiş olsa da kâtibin yüzü hâlâ solgundu.

 

İçten içe, kurduğu bu haince cümle yüzünden hayatının son bulacağı korkusu vardı.

 

Jircniv bir kez daha buruk bir şekilde gülümsedi.

 

"Haklısın."

 

"Hah?"

 

Bunun nedeni adamın yeteneklerinin kapasitesini biliyordu ve böyle ağzını şaşkın şaşkın açmasını komik bulmuştu.  Jircniv öncekinden farklı bir şekilde gülümsedi ve konuşmaya devam etti:

 

“Söylediğiniz şeyin doğru olduğunu hissediyorum. Senin pozisyonunda olsam ben de aynı teklifi yapabilirdim. Hatta hayır, bir kâtibin böyle bir öneri yapmaması saçma olurdu zaten.

 

Basite indirgersek, Büyü Krallığı çok fazla güçlüydü.

 

Her ne kadar sadece askeri yönden yorumlasak da Büyü Krallığı'nın başa çıkılamayacak bir seviyede olduğu oldukça açık.

 

Sadece Büyücü kral Ainz Ooal Gown'un varlığı bile yüzleşmek için çok riskli. Ayrıca savaş alanına getirdiği ölüler ordusu var. Her birinin bir ülkeye eş değer güçte olduğunu söyleyenler var.

 

Tamamen farklı bir boyuttalar. Düşündüğün zaman fikir oldukça gülünç."

 

Lütfen okuduğunuz bölüme yorum yapmayı unutmayınız. Unutmayın ki yaptığınız her yorum çevirmenleri cesaretlendirir ve mutlu eder. İyi okumalar.
Yorum Yap
Üyelik girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için tıklayın.
Yorumlar
CodeKX (1676 puan) Üye
2022-08-09 00:22:04
Jircniv kel olma yolunda ilerliyor
Pika-sama (98 puan) Üye
2022-02-22 16:31:25
Gülünçse niye yapıyon gurur mu mesele yani he
Turşu (1552 puan) Üye
2021-10-08 21:14:19
Çeviri için teşekkürler
maahhaam (4749 puan) Üye
2021-01-23 13:23:10
Çeviri için teşekkürler
ARS (1843 puan) Üye
2020-08-07 01:04:35
Bölüm için teşekkürler.
YokTanVaR (35 puan) Üye
2020-05-29 18:30:40
Elinize sağlık :)
Unknowobject07 (679 puan) Üye
2020-05-06 04:25:27
teşekkürler
akatsuki03 (168 puan) Üye
2020-01-15 14:56:09
bazı yazıları görürüyorüm ainz kötü karakter diye ama bence seride ainz tek iyi lider çünkü diğer ülkeler yozlaşmış ve halk cançekisiyor örneğin kralıktaki soylular teokrasiye bil veriyorlar ,vergiler yüksek ,köylülerin kızları alınıyor (tsuare) tecavüz ediliyor , imparatorlu krallığa göre ekonomisi yüksek ama elfler köle olarak teokrasiden alınıp zülme uğruyor imaparator soyluları sindirmiş (soylu ailelerin kızlarını alıp ainze hediye edilir olmuş) teokrasiinsanı üstün tutup diğer ırkların onlara hizmet etmesi gerektiğini savunuyor elf kralığındaki elfler sistematik bir şekilde öldürülüp köleleştiriliyor elf kralını teokrasinin elflere yaptığı zülmü umursamıyor bile 5 cüce krallığının 4 yok olmuş ejderlerin savaşı yüzünden (buda arlan belediyeleri olabilir) yan, serideki tek iyi lider ainz
Ulaş (1600 puan) Üye
2019-08-09 02:42:24
Bölüm için teşekkürler
Vampire (369 puan) Üye
2019-07-19 15:55:29
Bölüm için teşekkürler
emircan (120 puan) Üye
2019-07-16 18:54:27
abi hep iyi gidiyo biyerden patlak vericek ama nerden
☆JUDAL☆ (57 puan) Üye
2019-07-11 14:15:33
Çeviri için teşekkürler
blade (3267 puan) Üye
2019-02-10 01:05:17
Çeviri ve edit için teşekkürler
bust3d (3373 puan) Üye
2018-12-27 16:24:36
Çeviri için teşekkürler.
seyirci343 (3138 puan) Üye
2018-12-14 17:02:12
Afterıda şöyle atıyım. https://i.redd.it/t5hcgbkvgxp01.jpg
seyirci343 (3138 puan) Üye
2018-12-11 18:42:16
Yorumlara silme eklense ve ya düzeltme güzel olur bence önceki attığım yorum olmamış öylece kaldı orada. Korkmuş jircniv After ve before.