Sıfır İnananlı Tanrıça ile Isekai'yi Temizlemek - Sınıf Arkadaşları Arasındaki En Zayıf Büyücü

14 Nisan 2020
Çeviri: deantrbl
Düzenleme: Residenttt
1852 Görüntülenme
Bu bölümü 35 Kişi beğendi.
Cilt 1

Takatsuki Makoto Geride Kaldı

“Selam, Takatsuki-kun, hazırsın.” 

Düşünmeye ara vermişken biri benimle konuştu.

Yanında iki güzellik olan canlandırıcı yakışıklı bir adam tam önümdeydi…

Onlar benim sınıf arkadaşlarım.

Sakurai Ryosuke.

Sınıfın esas kişisi ve futbol kulübünün en iyisiydi.

Kurallara aykırı olan biri için doğru kelime.

“Sakurai-kun, hah. Evet, minnettarım.” 

“Bu bir rahatlama. Az kalsın uyanmıyormuşsun diye duydum, bu yüzden endişelendim.” (Sakurai)

“Aah, merak ettiğin için sağ ol.”

Dürüst olmak gerekirse bununla baş etmekte iyi değilim.

Benim gibi birinin tam zıttı.

“İstatistiklerin ve Becerilerinden haberin var mı?” (Sakurai)

“Yani, evet.”

Kısaca kendi becerilerimden bahsettim.

Bana da kendininkileri söyledi.

Sakurai-kun’da Işık Kahramanı becerisi vardı.

Arkasındaki iki kızda Bilge ve Kutsal Şövalye vardı.

Hepsi ikramiye kazanmıştı.

“Bu arada grubumuza katılmak ister misin?” (Sakurai)

“Ha?”

Birdenbire bu da neydi?

“Eeh, Takatsuki-kun?”, bunu söyleyen kişi Kawamoto Eris-san'dı.

“Takatsuki-kun'un farklı bir grubu var değil mi?”, Diğer kız Yokoyama Saki-san.

İkisi de güzeldi.

“Aslında yarın buradan ayrılacağım. Farklı insanlar beni davet ediyor.” (Sakurai)

“Yarın mı? Bu çok erken değil mi?” 

Hepimizin burada eğitim alması gerekmiyor muydu?

“Ryosuke, bir Işık Kahramanı, bu yüzden eğitim almasına gerek yok.” 

“Güneş Ülkesi şövalye kaptanı için aday olarak önerildi.” 

Kawamoto-san ve Yokoyama-san bunu mest olmuş ifadelerle söylüyorlardı.

“Bizimle bir araya gelmeye ne dersin, Takatsuki-kun?” (Sakurai)

Partisine bir davet, ha…

“Her yerde bilinmeyen insanlar var, bu yüzden birbirimize yardım etsek daha iyi olur.” (Sakurai)

Sakurai bunu masum bir ifadeyle söylüyordu.

“Hmm.” 

Düşünüyorum.

Kulağa kötü gelmiyordu.

Hayır, bekle. Onlarla birlikte gitsem bile, şu anki ben sadece bir bagaj taşıyıcısı olmayı başarabiliyordum.

En azından ayak işlerine bakan bir ofis boy.

Sakurai-kun iyi bir adam gibi görünüyor, o yüzden bunu yapmazdı, ama her iki tarafındaki güzellik kızlar bana bakıyordu ve bana gözleriyle söylüyorlardı: ((Hemen reddet)).

“Davetin için teşekkür ederim ama burada bir süre eğitim göreceğim.” 

“Anlıyorum, ne yazık ama elden bir şey gelmez.” (Sakurai)

Bunu hayal kırıklığı içinde söyledi.

“Takatsuki-kun böyle söylüyorsa elden bir şey gelmez. Ah, doğru, ona kılıç ustalığı öğretmeye ne dersin, Saki-chan? Burada bir süre kal.”

Kawamoto-san garip bir şeyler söylüyordu.

“O zaman senin de ona büyü öğretmen daha iyi olmaz mıydı Eri-chan?”

Yokoyama-san hemen geri çekildi.

“Ne, aptalca şeyler söyleme.”

“Tam arkanda.”

““Fufufufu.””

Kawamoto-san ve Yokoyama-san bir bakışta anlaşabilirler, ancak oldukça çetrefilli bir ilişkileri var gibi görünüyordu.

Bunun en olası sebebi olan adam, garip atmosferi fark etmiyor gibi görünüyordu.

“O zaman, fikrini değiştirirsen bana söylemekten çekinme, tamam mı?” (Sakurai)

Geldiği kadar etkili bir şekilde ayrıldı.

Kawamoto-san ve Yokoyama-san hiçbir şey söylemediler.

Ah, iki kız bir anda bana baktı.

Sanırım dillerini şıklattıklarını duydum.

Kedi kavgaları korkutucudur.

Sakurai-kun, bir gün arkandan bıçaklanabilirsin.

Biraz telaşlandım.

◇◇

“Selam, Takatsuki.” 

Bir süre sonra başka bir grup benimle konuşmaya başladı.

“En zayıf elemente sahip olduğunu duydum, Su Büyüsü mü?” 

“Dahası temel sınıf mı? Fufu!” 

“Hayır, daha da kötüsü istatistikleri. Gerçekten halktan birisi.” 

Okada, Kitayama ile arkadaş olan gösterişli bir çocuk ve Kawakita-san adlı bir gyaru idi.

Kitayama da vardı.

Bu üçü genellikle okulda da birliktelerdi.

Üçü bir araya geldiğinde bir grup Amerikalı gibi görünüyorlardı.

Başka bir deyişle iyi ilişkilerimin olmadığı insanlardı.

“Hey hey, sen hangi mesleği alacaksın?”

Okada sırıtarak söylüyordu.

“Hala karar vermedim. Ya sen Okada-kun?”

“Ben mi? Ben bir savaşçı olacağım! [Büyük Kılıç: Üstün Sınıf] ile canavarları doğrayacağım!” 

“[Büyük Büyücü] yeteneğim var. Ateş, Su, Tahta ve Dünya’yı Yüksek Sınıf’ta kullanabiliyorum! Etkileyici değil mi?”

Sana sormadım Kawakita-san, bu benim düşündüğüm bir şeydi ama en azından ona: “Vay canına, bu etkileyici” denebilirdi. 

Öyleyse onlar övünmek için buradalardı.

“Bu güzel, hepiniz hemen kullanabileceğiniz becerilere sahipsiniz. Ben bir Ejderha Şövalyesiyim, görünüşe göre uçan bir ejderha yakalayarak başlamak zorundayım. Ne eziyet ama.”

Kitayama bunu söylüyor, ama eğleniyor gibi görünüyordu.

“Ayrıca [Mızrak Kullanıcısı: Yüksek Sınıf] ve [Göksel Hız] becerilerine de sahipsin! Çok iyi şeylere sahipsin!”

“Hey, bir ejderha yakalarsan onu sürmeme izin ver, tamam mı?”

“Evet, bana bırak.”

“Oi oi, benim kadınımı baştan çıkarma.”

“Yapmıyorum!” 

Okada ve Kawakita dışarı gidiyorlardı, ha.

Bilmiyordum.

Sonunda, bana pratikte hiçbir şey sormadılar ve sadece onların övünmesiyle sona erdi.

◇◇

Bu dünyaya gelmemizden 1 ay sonra.

Sınıf arkadaşlarımın 3’te 1’i bir ülkenin üst düzey yöneticileri tarafından keşfedildi.  

Hemen seçilenler, Işık Kahramanı gibi süper güçlü becerilere sahip insanlardı.

Keşfetme söz konusu olduğunda, hızlı olan kazanır gibi görünüyordu. Çeşitli insanlar gelip gidiyordu.

Bu insanların konuşmalarını dinleyerek devletin durumunu görmeye başladık.

İçinde bulunduğumuz kıtaya Batı Kıtası deniyor ve içinde 6 ülke vardı.

Özetle…

Güneş Ülkesi, Dağlık: Kıtanın önde gelen gücü. Nüfusu, askeri gücü ve mali işleri ile en üst düzeyde bir ulusal güce sahiptir.

Ateş Ülkesi, Büyük Keith: Ülkenin yarısı çöl. Dövüş sanatları popülerdir ve çok sayıda canavar ve paralı asker vardır.

Su Ülkesi, Rozes: Şu anda bulunduğumuz ülke. Turistik endüstrisi gelişiyor. Ayrıca kilisenin gücü de yüksektir.

Orman Ülkesi, Bahar Kütüğü: Ülkenin çoğu ormandır. Elflerin sahip olduğu güç fazladır. Beastkin de vardır.

Ticaret Ülkesi, Camelot: Kumarhaneler ve para ödünç verme işi elverişlidir.

Topral Ülkesi, Karilan: Bir yeraltı ülkesi. Cücelerin sahip oldukları güç fazla. Metal işine elverişlidir.

Bunun gibi bir şeydi. 6 ülke arasındaki ilişki oldukça iyiydi.

En azından savaş yoktu.

Uzun zaman önce Lafilogue adında bir ülke de düşmüştü.

Sınıf arkadaşlarım, keşiflerinin koşullarına bağlı olarak farklı ülkelere dağıldı.

Benim için keşif kolu yoktu.

Haah.

Şu anda büyü için bir ders alıyorum.

Önceki dünyamdan tek bir sınıf arkadaşım yok.

İlkokul düzeyindeki çocuklarla birlikteyim.

“Takatsuki-san daha yeni bu dünyaya geldi. Herkes onunla iyi geçinsin, tamam mı?” 

““““Tamaam.””””

Çocuklar bunu koro halinde söylüyordu. 

İlkokul öğrencileri arasında bir lise öğrencisi.

Dürüst olmak gerekirse utanç verici bir şey.

“Şimdi o zaman bugün elementleri öğreneceğiz. Bu dünyanın 7 unsuru var ve hepsinin iniş ve çıkışları var.” 

Yaşlı kadın öğretmen yaptığı açıklamayı tahtaya yazdı.

Güneş: Işık, yıldırım ve rüzgar gibi şeyleri kontrol eder.

Ay: Karanlık ve ölüm gibi şeyleri kontrol eder.

Ateş: Alev ve ısı gibi şeyleri kontrol eder.

Su: Su, buz, sis gibi şeyleri kontrol eder.

Orman: Hayvanlar ve zehir gibi şeyleri kontrol eder.

Altın: Şans ve kader gibi şeyleri kontrol eder.

Toprak: Toprak, taş ve metalleri kontrol eder.

“7 elementin kendi tanrıçaları vardır. Ay'ın yanı sıra, 6 elemente kıtada yaygın olarak tapınılmaktadır. Bildiğiniz gibi, Ay karanlığa ve ölüme hükmeder. Bu yüzden ona tapmamalısınız, tamam mı?” 

“““Tamaaam.”””

“Hangi büyüyü kullanırsanız kullanın manaya ihtiyacınız olacak. Ve güçlü bir büyü kullanırken, çok fazla mana ihtiyacınız olacak ve bu nedenle seviyenizi yükseltmeniz gerekiyor…” 

Ders devam etti.

İlk olarak, öğrenme işinde çok çalışmalıyım.

◇◇

Bu dünyaya geleli 3 ay geçti.

“Takki-dono, kendine iyi bak.” (Fujiwara)

“Evet sen de Fuji-yan.” 

Fuji-yan da keşfedilmişti.

Maceraperest bir grup değil ama bir tüccar şirketi idi.

Su Tapınağı'na gelen bir tüccarla bağlantı kurmuş gibi görünüyordu.

Fuji-yan'ın omuzlarının üstünde gerçekten iyi bir kafası var.

“Su Tapınağı’na en yakın şehir olan Makkaren'de çalışmayı planlıyorum. Oraya gidersen lütfen beni ara.” (Fujiwara)

“Anladım. Oraya gidersem seni arayacağım.” 

“O zaman, lütfen eğitiminde elinden geleni yap.” (Fujiwara)

“Tamam, sana da iyi şanslar.” 

Fuji-yan ve ben sıkı bir el sıkışma takasından sonra ayrıldık.

Başlangıçtan beri çok arkadaşım yoktu ama Fuji-yan gittiğinde sınıf arkadaşlarımla konuşma şansım da neredeyse bitmişti.

Başlangıç üyelerinin yarısından fazlası ayrılmıştı.

Şimdi biraz yalnızım.

“Makoto-niichan, su büyüsünde daha iyi bir hale geldin mi?” 

Son zamanlarda, önceki dünyamdan bahsettikten sonra iyi geçinmeye başladığım bir çocuk benim tek konuşma ortağım oldu.

Görünüşe göre bir yerlerde soylu bir ailenin üçüncü oğlu.

 “[Su Topu].” 

Bunu söylediğimde, bir voleybol topu büyüklüğünde bir su topu avucumun içinde belirdi.

Büyü süreci: Üretim → Kontrol.

Su Topu’nu etkinleştirme süreci: Su Üretimi → Su Kontrolü (Top şeklini oluşturma).

Su üretme gücü kullanıcının manasına bağlıdır.

Suyun kontrolü ise büyünün yeterliliğine bağlıdır.

Manam temel seviyede, bu yüzden şaşırtıcı derecede zayıf.

Böyle küçük bir su topu oluşturmak benim her şeyimi alırdı.

Neyse ki büyü yeterliliği kullandıkça artan bir şeydi, bu yüzden ben de her gün kullanıyordum.

“Vaov! Bu kadarını sadece 3 ayda mı yaptın?! Bu benim 2 yılımı aldı. [Ateş topu]!” 

Avucunun içinde basketbol topu büyüklüğünde bir ateş topu belirdi.

Büyük.

Benimkinin yaklaşık 5 katı büyüklüğündeydi.

Ağlayacakmış gibi hissediyorum.

Çocukta [Ateş Büyüsü: Orta Seviye], [Kılıç Ustası: Orta Seviye] var. Her zaman sihirli bir kılıç ustası olacağını söylüyor.

Ben de sihirli bir kılıç ustası olmak istiyorum…

Savaşçı becerilere sahip olmadığım için savaşçı sınıflarıyla ilgili işlere sahip olamıyorum.

Büyücü olmak için çok çalışmaktan başka seçeneğim yok.

“Makoto-niichan, hadi çok çalışalım!” 

“Evet”, zayıf bir şekilde başımı salladım.

◇◇

Bu dünyaya geldiğimizden bu yana yarım yıl geçti.

Artık tapınakta neredeyse hiç keşif olmuyordu.

Beni sayan geri kalan sınıf arkadaşlarım kendilerinin ne yapmaları gerektiğini düşünmeye başlamalıydı.

Ya da ben öyle söylüyorum, ama onlar [Kılıç Ustası: Yüksek] ve [Büyücü: Yüksek] gibi becerilere sahip insanlar, bu yüzden üzülecek çok şey yok.

Benden başka.

Şu anda büyücü dışında gezgin ve hırsız gibi beceriler geliştirmeye başladım.

Bu becerilerim sayesinde bunu öğrenebildim, [RPG Oyuncu].

Yolcunun becerileri [Sökme], [Yemek Pişirme], [Acil Tedavi] ve [Kav[1]]. Yolculuklara hizmet eden birçok beceri vardı.

Hırsız becerileri [Tespit], [Tuzağı Devre Dışı Bırakmak], [Kaçmak] ve [Kurtulmak]. Bu becerilerin özelliği, önceden tehlikeyi tespit etmek ve düşmandan kaçmak için yararlı olmalarıdır.

Benim gibi tek başına hareket etmeyi planlayan biri için bunlar gerekliydi.

◇◇

Bu dünyaya geldikten itibaren 9 ay geçmişti.

Ben de dahil kalan sınıf arkadaşlarım 3 kişiyiz.

Bizim için karşılaşma ihtimali yok.

Tüm zamanımı eğitime ve kütüphaneye ayırıyorum.

Bu dünyanın dilini öğrenmek için çabalıyorum.

Eğer harfleri okuyabilirsem kitapları da okuyabilirim.

Bu dünya hakkında hiçbir bilgiye sahip değilim.

Bu dünyanın tarihi, ırklar, canavarlar, coğrafya, hastalıklar vb.

3 ay sonra burayı terk etmek zorundayım. 

Bu dünya hakkındaki bilgimi mümkün olduğunca arttırmak istiyorum.

Bu dünyanın tarihi hakkında biraz araştırma yaptım.

Bu dünyada bu çağın adı Kurtuluş Dönemi'dir.

Şu anda, Kurtuluş Dönemi'nin 1001 yılı.

Kurtuluş Dönemi'nin 0. yılı, Kurtarıcı Abel'in Büyük İblis Efendisini yendiği zamandı.

Kurtarıcı Abel.

Tarihe göre, iki kahraman özelliğine sahipti. Işık Kahramanı ve Yıldırım Kahramanı.

Yürüyen bir hile.

Kurtarıcı Abel, kıtanın en güçlü krallığı olan Dağlık’ın kurucu kralıdır.

Bir iblis efendisini yenmek ve bir ülke yaratmak.

Klasik bir kahraman.

Kurtarıcı Abel’in yoldaşları ise kendi ülkelerini yarattılar. Ateş Ülkesi ve Su Ülkesi gibi. 

Kütüphanedeki kitaplar sayesinde o zamanın tarihini detaylı olarak öğrenmeyi başardım.

Ancak 0. yıldan önceki tarih parçalara ayrılmış.

Büyük İblis Efendisi’nin var olduğu zamanlarda, görünüşe göre kıtanın kontrolünü elinde tuttuğu karanlık bir dönemdi.

Kurtarıcı sayesinde şimdi bu çağdayız.

◇◇

Bu dünyaya geldikten sonra 1 yıl geçti.

Artık hiç sınıf arkadaşım yok.

Şimdi 1-A sınıfında kalan tek kişi benim.

Lütfen okuduğunuz bölüme yorum yapmayı unutmayınız. Unutmayın ki yaptığınız her yorum çevirmenleri cesaretlendirir ve mutlu eder. İyi okumalar.
Yorum Yap
Üyelik girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için tıklayın.
Yorumlar
FiLUcTuBaBy (98 puan) Üye
2022-02-07 17:45:47
Galiba tecrübe ile gelişecek çünkü 1 yılda çok bi değişim olmadı gibi
İners (132 puan) Üye
2021-08-14 04:32:41
Aga çok üzücü
Bayoku (55 puan) Üye
2021-05-24 17:33:17
Garibim
FikFik (110 puan) Üye
2021-02-03 19:50:41
Elleriniz dert görmesin ab
shypax (132 puan) Üye
2020-09-28 01:51:22
Fakirin yüzü güler mi lan
Emprivon17 (46 puan) Üye
2020-08-23 02:57:24
Ellerinize sağlık
Wasterwarlok (24 puan) Üye
2020-08-12 17:20:45
inş iblis lordu olursun sonra kan vahşet seriyi götürür (/> —__—)>~
Nightmare (3 puan) Üye
2021-02-18 15:52:22
@Wasterwarlok, efso olur tabi herkesi kesmesse
DasanDra (148 puan) Üye
2020-07-31 00:10:12
Karanlık unsur kulan 😋😋😋😋 bölüm için teşekkürler
Eyisha (198 puan) Üye
2020-06-09 14:09:38
Çok klasik ama cidden merak ediyorum nasıl güç kazanacak
Karafon (1269 puan) Üye
2020-05-30 05:45:22
Kaldı 9 yıl ömrümüz
Novel (15 puan) Üye
2020-05-03 14:09:23
Bölüm için teşekkürler
MhmtSnmz (70 puan) Üye
2020-04-28 18:38:31
Bu arada "Beastkin" yarı sincap yarı insan melezi, benim gibi merak eden varsa fotoğrafını bırakıyorum buraya
LepiFro (1414 puan) Üye
2020-04-21 12:36:40
Bakayım harbiden de tek başına olan bir MC (@_@)