花樣年華 THE NOTES 1 - The Most Beautiful Moment In Life
Her Şey Buradan Başladı - YoonGi
YoonGi
12 Haziran Yıl 19
Okulu hiç düşünmeden astım ama gidecek bir yerim de yoktu. Hava sıcaktı ve ne param vardı, ne de yapacak bir şeyim. Denize gitmeyi ilk öneren NamJoon'du. Diğerleri heyecanlı görünüyordu ama ben yine de pek umursamıyordum. “Paranız var mı?” Sorumu duyunca, NamJoon diğerlerine ceplerini karıştırmalarını söyledi. Birkaç bozukluk ve ondan bile az kağıt para çıktı. “Gidemeyiz.” “Neden yürümüyoruz?” Bu sanırım TaeHyung'du. NamJoon'un ifadesi, ona kafasını kullanmasını ve konuşmadan önce düşünmesini söyler gibiydi. Ben hariç herkes hızlı hızlı konuşuyor, nedensizce gülüyor ve etrafta boğuşup duruyordu. Hiç havamda olmadığım için geri durdum. Güneş kavuruyordu. Gün ortasıydı, ağaçların altında hiç gölge de yoktu. Asfalt yolda kaldırım yoktu ve ne zaman bir araba geçse yoğun bir toz dumanı havalanıyordu.
“Hadi gidelim.” Konuşan yine TaeHyung'du. Ya da HoSeok muydu? Pek dikkat etmiyordum ama bu ikisinden biri olmalıydı. Oraya gitmek için herhangi bir sebep görmüyordum... Onlara bensiz gitmelerini söylemeli miydim? Başımı çevirdim ve neredeyse birine çarpıyordum. JiMin'di bu. Bir heykel gibi kımıldamadan duruyordu. Çok korkunç bir şey görmüşçesine yüzündeki en ufak kas bile titriyordu. “İyi misin?” Sorumun farkında değilmiş gibiydi. Bakışları
Botanik Çiçek Bahçesi'ne 2.1 km yazılı tabelaya odaklanmıştı. Bayılacakmış gibi solgunlaşan yüzünden terler damlıyordu. “Park JiMin!” Tekrar seslendim ama yerinden kımıldamadı bile. Orada öylece durup tabelaya bakıyordu.
“Hey, hava botanik bahçesine gitmek için çok sıcak. Hadi, denize gidelim.” Olabildiğince düz bir ses tonuyla söylemeye çalıştım. Botanik Çiçek Bahçesi'nde ne olduğunu bilmiyordum ama içimden bir ses oradan uzak durmam gerektiğini söylüyordu. “Paramız kısıtlı.” diye belirtti HoSeok. “Yürüyebiliriz.” Konuşan yine TaeHyung'du. “Bence tren istasyonuna vardığımızda bir şeyler bulabiliriz. Tabii, akşam yemeğini es geçmemiz gerekecek.” diyerek söze girdi NamJoon. JungKook ve TaeHyung mızmızlandı. JiMin herkes istasyona doğru ilerlemeye başladığında kendine geldi. Başı öne eğilmiş ve omuzlarını kamburlaştırmış JiMin, küçük bir çocuk gibi görünüyordu. Dönüp tabelaya baktım. Botanik Çiçek Bahçesi yazısı gittikçe görüş alanımızdan çıkıyordu.