Theoden

26 Mart 2020
Çeviri: 235
Düzenleme: AntiYasuo
530 Görüntülenme
Bu bölümü 1 Kişi beğendi.

Müzakere 2

Attila elmasından bir ısırık almış, Rafizin saçlarını okşarken girmişti söze. 

“ Çocuğu dinleyin zira beni tehdit edebilecek kadar yürekli ve bugünlerde beni tehdit edebilecek birini bulmak zor oluyor biliyor musun ha ha ha. “ 

Dragut “ Sen Attila abiyi tehdit mi ettin cidden çocuk? “ 

“ Aynen öyle. Kim olsa fark etmez, beni dinleyeceksiniz. “ 

Adal “ Bak sen peki dinlemezsek ne olur? “ 

“ Muhafızım hepinizin canına okur. “ 

Dragut “ Sen de kimsin, muhafızının adı ne? “ 

“ Ben Tarim Kralı Hectorun oğlu Rafizim. Burada ailemi katleden şerefsizlerle toplantı yaptığınızı öğrenen muhafızım hesap sormam için beni gönderdi. Verdiğim kararı uygulayacağına da söz verdi... “ 

“ Peki neymiş şu ünlü muhafızının adı? “

“ Adını hatırlamıyorum ama İntibah Tugaylarının lideriymiş, eh bir de yeni imparatorun oğlu… ”

“ Hmmmm demek intibah tugayının lideri, Turgandan bahsediyor olmalısın ve bu durumda babası da… Lan bir dakika ben imparator değilim ki… “

“ Ama krallığımız Tarimin toprakları da dahil tüm kıtayı ele geçirmediniz mi? ”

“ Doğru ama ben imparator falan değilim, sadece onurlu başıbozukların lideriyim o kadar… “

“ İmparatorlar şerefsiz oluyorlar zaten. Şerefsiz biri olmadığına sevindim amca. “

“ Ne yaptı sana bu imparatorluk da bu kadar kızdın? “

“ Ailemi katlettiler dedim ya. Tüm krallık yönetimini öldürdüler ve benim hayatta kalma sebebimse annemin yalan yere yeminler etmesiydi. Öldürülmeden hemen önce bana bir tokat atıp, hizmetçinin çocuğunun sarayda ne işi olduğunu sormuştu. Bu sayede imparatorluk askerleri beni sağ bıraktılar. “

Edward “ Bir veledin sözlerini mi dinleyeceğiz Serdar Dragut ? “

“ Biraz önce Williamın söylediklerinin yanlışlığını ispat etmeye çalışıyordun, hazır kendi çıkarı için yalan söyleyecek kadar kirlenmemiş bir tanık bulmuşken onu dinlememek mantıksız olurdu. Anlat çocuk imparatorluk askerleri başka neler yaptı? “ 

“ Ablam, ablamı hık... “ 

“ Ne yaptılar ablana anlatsana çocuk, dediğin gibi anlat ki muhafızın verdiğin hükmü gerçekleştirirken haklı olup olmadığını bilelim... “ 

Rafiz yeni alındığı belli olan ceketinin koluna burnundan ve gözlwrinden akan sıvıları sildikten sonra, güçlükle de olsa devam edebilmişti.  

“ Tek başına tüm krallık ordusunu yenebilecek kadar güçlü biri vardı, ona Tümgeneral Richard diyorlardı. O adam ablamın ve benim gözlerimizin önünde nişanlısını öldürdükten sonra ablamı bir savaş ganimeti olarak kendine aldığını söyledi ve ağlamasına aldırmadan onu sürükleyerek götürdü ığğğğğhhhüüüü “ 

Attila, Rafizin başını tutmuş, yeni yıkanmış saçlarını okşuyorken Dragut beklenmedik bir cümleyle girmişti söze.  

“ Peki hükmün nedir çocuk? “ 

“ Ablamı kurtarmak istiyorum ve o adamı da ağlayıp yalvarırken görmek istiyorum ama cidden güçlü biri ve muhafızımın dahi ona karşı kazanabileceğinden emin değilim. Muhafızım çok iyi biri ve onun ölmesini de istemiyorum. Ben ben ne hükmü vereceğimi bilmiyorum. “ 

Ragnossa “ Patron o herifin içinden geçer zaten kardeşi Johnu da Turgan öldürmüştü. Eleanorun çocuklarının kaderi bu olmalı sanırım. “ 

Çocuğun gözleri bu cümlenin üzerine parlamış, gözyaşlarını bir çırpıda sildikten sonra heyecanla sormuştu.  

“ Yani cidden muhafızım onu yenebilir mi? “ 

“ içinden geçer dedim ya ne demek olduğunu bilmiyor musun küçük? “ 

“ Yooo o ne demek ki? “ 

“ Kısacası zorlanmadan kazanır ve hüngür hüngür ağlatır işte. “ 

“ O zaman süper yani o herifi.... “.  

Eleanor “ Burada oğlumu aşağılayıp onu öldürmekle ilgili planlarınızı dinlemeye katlanmamı beklemiyorsunuz değil mi? “ 

Eleanorun gözleri kanlanmış ve bir kadın olmasına rağmen muazzam miktarda öz salmaya başlamıştı. Kadınlar öz bakımdan erkeklerden çok zayıf olmasalar da bu miktardaki bir özü öylece etrafa yayması da alışıldık bir durum değildi. Durumu fark eden Attila hemen müdahil olmuştu zira bu özün varlığı dahi Rafizin ölümüne sebep olabilirdi.  

“ Tanrı kalkanı... “ 

Attila Rafizi güvene alıp, bakışlarını sertleştirmişken devam etmişti. 

 “ Kadın olmanın seni hayatta tutacağını düşündüren şey nedir Eleanor? Benim bir kadına zarar vermeyeceğimi herkes bilir ancak Jeo benim kadar zarif değildir. “ 

Jeo bu cümleden pek haz etmemişe benziyordu.  

“ Patron, Nebianın yanında yapmasana ayrıca senin kadar bile zarif değilsem öleyim o zaman... Senin neren zarif ki? “ 

“ Kadınlarla savaşırken aynı zamanda onlarla dalga geçip seni methetmelerini isteyen sen değildin sanki... “ 

“ Bu çok önce olmuştu ve o kadını da hayatta bırakmışken neden şimdi anlatıyorsun ki? “ 

Edward “ Toplantıya başlayacak mıyız artık? “ 

Dragut “ Belli ki önceden hazırladığın şeyler var imparator, madem sabırsızlanıyorsun dinliyorum... “ 

“ Teşekkür ederim. Öncelikle buraya gelme amacımız bir anlaşmaya varabilmek. Savaşa devam etmeyi kesinlikle istemediğimizi bilmenizi isterim zira Theodeni tehdit eden başka unsurlar var ve bu tehditin adı Kalinin Havarileri. Bazı generallerimizi karşılık vermelerine bile fırsat veremeden öldürebilecek kadar güçlü adamlar ve bu adamların amacı Theodene Kaos getirmek. Bir şekilde sen de ben de düzeni sağlamaya çalışıyoruz ama bu adamlar - ki insan olduklarına dahi emin değilim- tüm emeklerimizi boşa çıkarmak istiyorlar. Onları ortak düşman olarak belirleyip, en azından havari tehdidi ortadan kalkana kadar ateşkes antlaşması, mümkünse daha fazlasını yapmak istiyorum. Bunun yanında da bir esir takasımız olacak. Son olaraksa iyi niyetimizin ve aynı tarafta olduğumuzun göstergesi olarak kan bağı kurmak istiyorum. “ 

Dragut yerinden kalkmış, ağır adımlarla volta atmaya başlamıştı. Yürürken bir yandan da sesli olarak düşünecekti. 

“ Havariler bana da zarar verdiler, Mirlivam Yavuzu öldüren herifin insan ya da yaratık olması umurumda değil zira onu gebertirken her türlü acıyı tatmasını sağlayacağım ama onlara karşı imparatorluğun gücüne ihtiyaç duymuyorum. Önceliklerim arasında değiller ve tüm Theodeni fethettiğimde illa bir yerlerde karşıma çıkacaklardır. Esir takasından bahsediyor olsan da tutsak olan bir dostumu hatırlamıyorum. Tüm yoldaşlarımın kaçmasını sağlamıştım ama unuttuğum bir tanesi varsa tutulduğu yerin adresini vermen yeterli olacaktır, bir kaç saat içinde hallederiz. Kan bağı konusundaysa üzgünüm zira çocuklarım çoktan seçimlerini yaptılar gerçi yapmasalardı da böyle bir anlaşmaya onay vermem imkansız görünüyordu. “ 

“ Havariler konusundaki rahatlığınızı bu konudaki cehaletinize veriyorum zira hakanları ve yüce meclisi dahi tedirgin eden bir gruptan bahsediyoruz ama ısrarcı olmayacağım. Elimde bir başıbozuk var ve öyle biri ki karşılığında Maraşal Sezar dahil tüm generqlleri vermeye gönüllü olacaksınız... “ 

Dragut bir kaç adım atıp Karianın yanına vardıktan sonra ellerini karısının omuzuna koydu Ve o haldeyken konuşmaya başladı. 

“ Öyle bir söyledin ki bir an Kariayı kaçırdınız sandım, gerçi bunu yapabilecek kabiliyette bir ekibiniz olduğuna şüpheliyim hıah hıah “ 

“ Getirin onu... “ 

İmparatorun emriyle beraber, Benitio dışarı çıkmıştı. Durumun ciddiyetini gören başıbozuklar merakla beklemeye koyulmuşlarken, kısa süreli sessizliği bozan Jeo olmuştu. 

“ İster misiniz Dragut abimin gizli metresini bulmuş olsunlar, bu cidden ellerini güçlendirirdi ha ha ha “ 

Karia “ N-ne metresi, öyle biri mi var Dragut? “ 

Karia omuzlarının üzerindeki elleri sertçe çekip, Dragutun yüzüne bakarken söylemişti bunu ve Jeoyu destekleyecek tek bir kişi bile olsaydı durum vahimleşebilirdi. 

Dragut “ Hayatım ne alakası var, jeonun muzurnaslıkları işte... Attila abi astına bir şey söyler misin yoksa kendim mi ilgileneyim? “ 

Attila “ Jeo aynen böyle devam et zira karısından korkan bir erkeği izlemek her zaman keyif vermiştir ha ha “ 

Jeo “ Asıl tuhaf olan, Theodenin belki de en büyük ordusunun serdarının, karısının bir sözüyle her şeyi bırakabilecek kadar hanımcı olması ha ha ha “ 

Nebia “ Kafasını tamamıyla toplantıya vermiş Serdarın üzerine biraz daha gidersen, korkuyu iliklerine kadar yaşayacaksın Jeoriweith... “ 

Attila “ Gitmezsen de o korkunun çok daha büyüğünü ben yaşatacağım Jeo hadi bakalım. Dünyanın en güçlü adamı mı yoksa çiçeği burnundaki aşkın mı daha kıymetli... “ 

Jeo “ Seçmek zorunda mıyım? “ 

Attila ve Nebia aynı anda 

 “ Evet “ 

“ Gulk bana yapıldığında hiç güzel olmuyormuş… “ 

Jeonun imdadına yetişen, fazlasıyla kadınsı bir kahlaha olmuştu. 

“ Ha ha ha erkek düşmanı küçük prensesim Nebianın artık bir kırbacı var demek... “ 

“ Namya hanımım sadece şakalaşıyorduk aslında, yoksa ben size verdiğim söze sadığım... “ 

“ Açıkçası umurumda değil zira artık sadece hemcinslerimizi aldığımız aynı birlikte değiliz ayrıca erkeklerin seni üzeceğini düşündüğümden onlardan uzak durmanı öğütlemiştim. Bilirsin ben daha önce iki kez aşık oldum ve o kadar emek verdiğim adamları öldürmek çok üzücü olmuştu. Acısıyla tatlısıyla o kadar anı biriktir, hayaller kur ve işin sonunda bir başka kadına gönlü düşsün, olacak iş değil... Hayır öldürürken de üzülüyor insan haliyle... “ 

Namya, tartışmasız Theoden üzerindeki en güçlü su yaftı kullanıcısıydı ve yaftının avantajı da düşünülürse, belki de Sezara karşı dahi kazanabilecek potansiyeli mevcuttu. Okyanus birliğini kurmadan önce iki kez aşık olmuş ancak oldukça güzel olmasına rağmen iki ilişkisinde de aldatılmıştı genç kadın ve bunun üzerine kendi korsan birliğini kurup, sadece erkeklerin gemilerini yağmalamaya başlamıştı. 

“ Yani ondan hoşlandığım için bana kızmadın mı abla? “ 

“ Yok canım neden kızayım ama benimle aynı kaderi paylaşırsan mutlaka haber ver yoksa tek başına onu öldürmen zor olacaktır ha ha ha “ 

“ Jeo yapmaz ki yoksa yapar mısın Jeo? “ 

“ Evlenmesek mi acaba biz? Dragut abiyle çok zaman geçirdim malum bulaşmıştır falan... “ 

Bu kez ki kahkaha ilk kez duyulan bir erkek sesinden gelmişti. 

“ Ha ha cidden keyifli bir ekipmişsiniz ve imparatorluk yönetimindeki bizlerden çok daha samimi olduğunuz da ortada. İlk kez bir toplantıda eğlendiğimi söyleyebilirim... “ 

Pala bıyıklı bu adam bir or amiral üniforması giyiyordu ve fazlasıyla heybetli bir görünüşü vardı. Onu ilk kez gören başıbozuk tarafının boş bakışlarını fark edince söze girdi tekrar oramiral. 

“ Kusura bakmayın kendimi tanıtmadan dalıverdim sohbete. Ben Korkut Reis, ailem seçilmiş elitler olduklarından, fazlasıyla kasıntı bir ortamda yetişmiş biriyim ve bu yüzden de kahkahama engel olamadım. Yanlış anlamanızı istemem, saygısızlık yapmak ya da ortamı küçümsemek istemedim. Aksine bu samimiyet çok hoşuma gitti. “ 

“ O zaman finalde söyleyeceklerimin de hoşunuza gideceğinizi düşünüyorum Korkut Reis. “ 

Drqgut birden duraksadı ve kısa bir soluk aldıktan sonra devam etti. 

“ Eeee esiri hala getiremediniz mi? Yoksa Benitio şu anda bir başıbozuğu esir almaya mı çalışıyor hıah hıah hıah “ 

Edward “ Ha ha çok şakacısınız. İnanın beklediğinize değecek serdar, merak etmeyin... “ 

Bir kaç dakika sonra güçlü bir ses duyulmuştu. Bu ses, ağır bir dolabın yerde sürüklenme sesini andırıyordu. Ses gittikçe kuvvetlendi ve sonunda kapı açıldı. Kapıdan giren bir kadındı ve deminki sesler de ayağına bağlı olan prangalardan geliyordu. Prangaların ucunda her biri yüzlerce kilodan oluşan toplamda 6 adet topuz mevcuttu ve kadının boynundan ayak bileklerine kadar onlarca yaft engelleyici halka bulunuyordu. Kadının içeri gitmesiyle beraber ilk tepkiyi verenler Adal ile Attila olmuşlardı. 

“ A-abla... “ 

“ Luana, kadınım... “ 

Lütfen okuduğunuz bölüme yorum yapmayı unutmayınız. Unutmayın ki yaptığınız her yorum çevirmenleri cesaretlendirir ve mutlu eder. İyi okumalar.
Yorum Yap
Üyelik girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için tıklayın.
Yorumlar