Theoden

31 Mart 2020
Çeviri: 244
Düzenleme: AntiYasuo
512 Görüntülenme
Bu bölümü 1 Kişi beğendi.

Kız İsteme 2

Luana, muhtemelen Turgan’ın dahi yapmayacağı bir patavatsızlığı böylece söylediğinden dolayı odadaki tüm ses ve eğlenceli ortam bir anda kesilmiş, adeta bir matem havası meydana gelmişti. Erkeklerden nefret ettiğini her seferinde dile getirmekten çekinmeyen Namya, bu kendisine dahi danışılmadan yapılan teklif, hatta alınan karardan dolayı sinirlerine hakim olmakta zorluk yaşıyordu. Göz çevresinde sinirlerinin göstergesi olarak ortaya çıkmış olan buruşukluklar ürkütücü bir hal almışlarken, Dragutun kendi tarafında istediği bu kadının, an itibarı ile başıbozuklara savaş açması dahi mümkün görünüyordu. Namya’nın daha fazla sinirlenmesini istemeyen Nebia, herkesle göz teması kurmaya çalışıp, hedef olmamaları adına sessizce beklemelerini istemişse de Luana’nın cümlesinden hiç mi hiç haz etmeyen birisi daha vardı ve en az Namya kadar öfkeli görünüyordu.

“ Hayatta olmaz. “

İşte o zaman Namyanın öfkeli bakışları bu talihsiz küçüğün üzerine çevrilmişti. İnsan psikolojisinden olsa gerek, olumsuzluğun sebebini sorgulayarak başlayacak olsa da korkutucu bakışları, etkisini kaybetmemiş hatta her geçen saniye arttırarak devam ediyor görünüyordu.

“ Neden olmaz, ayrıca sen de kimsin? “

“ Ben Elfy, İntikam alayı ailesinin bir üyesiyim. Senin gibi bencil, kibirli, paylaşmaktan yoksun ve kadınların yüz karası diyebileceğim karakterde birisi ailemize katılamaz. Adal amcanın başını yakmana izin vermeyeceğim bencil şıllık. “

Odadakilerin tamamı ağızları açılmış halde Elfy’nin bu deli cesaretinden doğan tepkisini izliyorlarken, şaşkınlıktan tepki verebilen kimse olmamıştı. Bir imparatorun karşısında gülüp, eğlenebilen hatta onunla dalga dahi geçebilen bu insanlar, an itibariyle dumur olmuş bir şekilde, bir Namyaya bir Elfy’e bakmaktan öte gidemiyorlardı.

Namya öfkeden çıldırmış halde, özünün bir kısmını saldığının farkına dahi varmamış, Elfy ise karşısında bir dengi var gibi özgüveninden hiçbir şey kaybetmemiş görünüyordu. Namya yeşil renkli, berrak ancak alışılmadık görünen birkaç su damlasını, avuçlarının içinde oluşturmuşken, ortamı daha fazla riske atmak istemeyen Dragut girecekti söze.

“ Turgan sustursana şu çocuğu, aile üyelerinle de ben mi ilgilenmeliyim? “

“ Cıks. “

“ Cıks ne demek, Namya gibi bir müttefik adayıyla düşman mı olmak istiyorsunuz? “

“ Fark etmez ama Elfy’e engel olursam kendi verdiğim söze ihanet etmiş olurum. Biliyorsun bizler intibah tugayıyız ve canımız ne isterse onu yaparız. “

Dragut durumun gidişatından hiç mi hiç memnun değilken, Turgan birden yerinden kalkmış, Elfy’nin yanına kadar yürümüş ve galiba aklı selimi seçmeye karar vermişti. Herkes umutla Turgan’ın ağzına bakıyorken, ailenin reisi cümlesini kurmuştu.

“ Aferin bücürük, süper gidiyorsun. “

Turgan’ın bu cümlesi üzerine odadakilerden bir kaçı oturdukları koltuklardan düşmeyi başarmışlarken, öfkesi kabaran Namya, korku saçmaya devam ediyordu. Normalde gençlik ateşi denilip kapatılabilecek bu olayın artık yamanamaz bir kara delik hale gelmesinin sebebi çok açıktı. Namya; egoist, bencil, paylaşmaktan yoksun olmayı kabullenebilirdi ancak hayattaki en çok gururlandığı şeyi olan kadınlığına laf edilmesi, olayı geri dönülemez bir yola sokmuştu.

“ Sen ne cüretle bana kadınların yüz karası dersin yer bamyası? Bunu bana söyleyen kişi bizzat tanrı dahi olsa karşıma alırım. Cennet Krallığı- Cennet Çağlayanı(9. Seviye 6. Kapı) “

Namyanın avucundaki su birikintisinin miktarı tek bir saniye içerisinde 50 kat kadar artmışken, Attila artık müdahalenin kaçınılmaz olduğunu düşünmüş, yerinden kalkmaya yeltenmişti ki gözleri, göz akı da dahil olmak üzere tamamen mavileşmiş olan ve kesinlikle bir insan gibi görünmeyen Elfy, adeta transa girmişçesine bir ifadeyle, sağ kolunu yere paralel hale getirmiş ve elini yerden yukarıya doğru zarifçe kaldırmıştı.

Bunu yaptığında Namyanın üst seviye yaftı ki belki de Theoden üzerindeki en üst düzey su yaftı, tamamlanamadan ortadan kaybolmuş görünüyordu. Namya, daha önce hiç başına gelmemiş olan bu durumun şaşkınlığını üstünden atmaya çalışıyorken, Elfy özgüvenli bir ses tonuyla kuracaktı cümlesini. Elfy’nin sesindeki özgüvenden daha tuhaf olan şey, desibelinin her zamankinden daha yüksek oluşu, normale göre fazlasıyla gür oluşu ve herhangi bir insanda var olabilecek bir ses olmayışıydı.

“ Haddini bil insan. “

‘ B-bu minik kız en iyi yaftımı mı yok etti? ‘

Namya da dahil odadaki herkes küçük dillerini yutmak üzere olsalar da Namya olabildiğince sakin görünüşünü korumaya çalışarak girecekti söze.

“ İnsan mı? Cidden o boyutlarda biri için fazla cesursun yer bamyası ama yapabildiğin şeyden dolayı da şaşırmadığımı söyleyemem. Madem böyle bir yeteneğin var, ayrıca da bir dişi olduğundan seni bağışlayacağım. “

“ Ama ben seni bağışlamayacağım insan. Aile reisimin, senin önünde eğilmesi isteğinde bulunma hadsizliğinden sonra bağışlanacağını sanma. Ben ahyarın soyunu sürdürecek olan varisi olarak, cezanı burada keseceğim kötü kadın. “

“ Kötü ve kadın kelimesini bir arada kullanmaya devam edersen, fikrimi değiştirebilirim yer bamyası. Belli ki korkudan saçmalıyorsun ama hazır yumuşamışken, aklını başına alsan iyi olur. Ayrıca aile reisim dediğin kişi de bir insan, hem de bir erkek yani insan türünün en aşağılık olanı…“

O sırada odadakilerden bazı kişilerin aklından geçenler;

Dragut ‘Ahyar mı, Köklu ne anlattı lan bu çocuğa? Güzelim minik kız kendini aydakar sanıyor… ‘

Nebia ‘ Daha önce Tokugara’nın zehir yaftını karşılamak zorunda kalan yavrucak hanımımın yaftını görünce çıldırdı demek. Pek de gençti güzelim, yazık oldu… ‘

Luana ‘ Sıska olmasına rağmen cesur kızmış. Bu kızı da baş göz edecek birini bulmak lazım. Yabancıya gitmemeli… ‘

Attila ‘ Barbossanın oğlu, klanlarını katletmiş psikopat çocuklar, bir azrak… Çırağımın ailesindeki tek normal kişi de artık bir aydakar gibi konuşuyor. Nasıl bir ailenin büyümesine aracı oldum ben tanrım? ‘

Namyanın tehditkar cümlesini, Elfy aynı sertlikte ve yine aynı kudretli ses tonuyla cevaplayacaktı.

“ Seninle işim bittiğinde… “

Turgan “ Bu kadarı yeter Elfy. Sonuçta o bir misafir ve onu burada öldürürsen şanımıza leke sürülür değil mi? “

Namya “ Sanki cidden beni öldürebilirmiş gibi konuşmasana velet. Böyle yaptığınızda havalı gözüküyorsunuz ve bu hiç hoşuma gitmiyor. “

Elfy “ Tamam ama Adal abi iyi birisi ve bu kadının onunla evlenip, hayatını mahvetmesine kesinlikle izin vermeyeceğim. “

Namya ‘ Sanki ben kabul edermişim gibi…Ya da dur, sen kaşındın velet ‘

“ Sen kim oluyorsun da bizim mutluluğumuza engel olmaya çalışıyorsun? Belki biz birbirimizi seviyoruz.”

“ Öyle de olsa fark etmez. Bizler intibah Tugayı olsak da hiçbir zaman yemeği ve diğer şeyleri bizden esirgemeyen başıbozukları da ailem olarak gördüğümü söylemeliyim ve eğer siz evlenirseniz sen de aileye dahil olacağından, senin bu güzel aileye girmeni kabul etmeyeceğim kibirli kadın. “

Namya olduğu yerden biraz ilerleyip, odadakilerin şaşkın bakışlarını yok sayarak, ablasının yanında oturan Adalın kucağına iliştikten sonra, Elfy’nin gözlerinin içine bakarken söyleyecekti son sözünü.

“ Öyle mi dersin yer bamyası? Adal abini alacağım, sana da yenge olacağım. Gücün yetiyorsa engelle bakalım hi ha ha. “

Adal başta olmak üzere, herkes şaşkınlıktan ölmek üzerelerken, Elfy ürkütücü bakışlarını Adal’ın  üzerine çevirmiş, Adal ne yapacağını bilemez halde Draguttan bir yardım eli bekliyorken, Nebia’nın bir ruh kadar beyazlamış teni göze çarpıyorken söylediği cümle, durumun ne kadar beklenmedik olduğunu açıklayacaktı.

“ H-ha-hanımım cidden bir adamın kucağında oturuyor… “

Lütfen okuduğunuz bölüme yorum yapmayı unutmayınız. Unutmayın ki yaptığınız her yorum çevirmenleri cesaretlendirir ve mutlu eder. İyi okumalar.
Yorum Yap
Üyelik girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için tıklayın.
Yorumlar