Theoden

12 Haziran 2020
Çeviri: 11
Düzenleme: AntiYasuo
568 Görüntülenme
Bu bölümü 0 Kişi beğendi.
Cilt 1

Gidenin Dönmediği Yer Zail

Ormanın derinliklerinde hayvanların sesleri dahi duyulmuyor, adeta rüzgâr verilmiş bir sözü tutmak istercesine ses çıkarmadan usulca ancak ürkütücü dokunuşlarla esiyordu. Hiç bilmedikleri toprakların tehlikeli olarak adlandırılan bu yasak bölgesine ısrarla girmiş olan Turgan ve arkadaşlarıysa ortamdan hiç ama hiç ürkmüyorlardı, bir kişi hariç…

Belinda  “Zail denilen bölgeye gelenlerin çıldırdıklarına ya da geri dönemediklerine dair uyarılar yapmalarına rağmen neden buradayız ki? Havanın ağırlığına bakılırsa uyarıları dikkate alıp bir an önce dönmeliyiz. “

Nabe şehirden aldığı bir şekeri dudaklarının arasında emiyorken, umursamaz ve soluk gözlerle yapacaktı tarizini.

“ Cidden yürekli bir gazetecisin. “

“ Kolay kolay korkmam ama böyle tenha yerlerde dolaşmaya da alışık değilim. Ben daha ziyade birilerinin gizli odalarına girmek konusunda daha deneyimliyimdir. “

Behmura “ Ne oldu Nabe, Belinda sana yüz vermeyince onunla dalga geçerek mi kendini rahatlatıyorsun ha ha “

Nabe soluk duruşunu bozmamış, canı biraz sıkılmış olsa da belli etmemeyi başarmıştı.

“ Yalnızca gerçekleri söylüyorum. Babası en güçlü ülkelere karşı durmuş ve kendisinin de onun yolundan gittiğini söyleyen bir gazetecinin bu kadar çabuk ürkmesine şaşırdım o kadar. “

Nabe’nin basit, kendine göre haklı ve öylece sözlenmiş sözleri Belinda’nın benzinin solmasına neden olmuştu. Herhangi bir cevap verecek gücü kendinde bulamamış, başını eğip, bilinçsiz bir görüntü sergileyerek yürümeye başlamıştı. Durumu fark eden Nyu, onu teselli etmek adına cümleler kurmaya çalışsa da Belinda’nın kulağına ulaşan sözler hizmetkardan gelecekti.

“ Senin amacın ne Nabe? “

“ Hiçbir şey. Sadece şaşkınlığımı belirttim o kadar. Ne yani bu da mı yasak? “

Turgan’ın ses tonu sert, yüzüyse ciddi bir ifadeye bürünmüştü.

“ Kendini Tugaya ait olarak görüyorsan yasak diye bir şey olmadığını bilmelisin. “

“ Bu yüzden mi Ragnossa’nın içki içmesini yasakladın? “

“ Yasaklamadım, içtiği zaman sorun yaşadığını öğrendim ve içmemesini söyledim. “

“ Yani yasakladın. “

“ Alakası yok. “

“ Yasaklıyorsun ama adına yasak demiyorsun hepsi bu. “

Turgan ile Nabe bir anlaşmaya varamayacak gibi görünüyorlarken, tartışmanın sonunu merak eden Belinda biraz da olsa kendine gelmiş, merakla dinlemeye koyulmuştu.

Ragnossa “ İntibah Tugayı’nın bir üyesi olarak mı konuşuyorsun yoksa zıt renkler birliğinin lideri olarak mı Nabe? “

Nabe “ Ne fark eder? İki durumda da sizden biri değilim sonuçta. Tugayda bizi üvey evlat diye adlandırdınız. Patron’un dileğini yerine getirmek adına bir imparatoru karşımıza almış olmamıza rağmen de bu durum değişmedi.  Eğer zıt renkler birliğinin bir üyesi olarak görüyorsanız da düşmanlarınızdan farkımız yok demektir. “

Behmura şaşkındı zira yalnız kaldıkları zamanlarda dahi bir kez olsun  memnuniyetsizliğini belirtmemiş, bu yüzden de herhangi bir durumdan rahatsız olduğunu Behmura dahi fark etmemişti.

Behmura “ Turgan bana bir şeyi yasaklamadı. Kadınlara ve alkole karşı zaafım olduğunu öğrendi ve her normal liderin yapacağı gibi zaaflarımdan uzak durmamı söyledi o kadar. “

Nabe “ Hangi normal lider kendi saflarındaki insanları karşısına alıp yeni tanıştığı bir yabancıyı savunur? “

Belinda “ Eğer benim yüzümdense sorun değil. Korkularım olduğu doğru ve bununla yüzleşmekle ilgili problemlerim var. Nabe doğruları söylediğinden kendimi sorgulamak durumunda kaldım o kadar… “

Belinda’nın cümlesinin ardından sorusuna yanıt alacaktı Nabe.

Ragnossa “ Normalin ötesinde olan gerçek bir lider. Hala onu tanıyamadın mı, hizmetkarlığının bir masal ya da tesadüf mü olduğunu zannediyorsun? Öyleyse yanılıyorsun üvey evlat. İlk tanıştığımızda imparatorluk generallerine karşı nasıl benim tarafımda durduysa şimdi de aynı şey geçerli. Haklı olmadığın zamanlarda patrondan destek bekliyorsan, bu durumda olman kendi hatandır Nabe. “

Nabe “ Haklı olmadığım durum mu? Belinda kendisi bile söylediklerimin doğruluğunu kabuletmişken… “

Turgan “ Neden Tugayda kaldın sorusunu hala cevaplamadın Nabe. Benim cevaplamamı ister misin“

Nabe şaşkındı. Bu sorunun cevabını çoktan vermiş olmalıydı ancak Turgan özellikle bu sorunun üzerine eğiliyor ve öylece geçiştirilmesini kabul edecek gibi görünmüyordu.

Ragnossa “ Tugayda kaldın çünkü ilk kez senden kat be kat güçlü insanlarla karşılaşıp kaybetmiştin. Daha önce sana karşı kaybedenlerin hallerini düşündüğünde kaçmak istedin ancak o zaman hayal dahi edemeyeceğin bir güç tam karşına çıkıp seni bir kedinin ensesinden tutar gibi tutup bana getirdi. Burada kalırsan zayıflığını iliklerine kadar hissedecektin ve ilk günden beri kaçmayı düşündün ama bir sorun vardı. Yenilmez olmadığının farkındaydın ve bir sonraki sefer karşına gelecek senden güçlü insanlar Turgan kadar merhametli olmayabilirlerdi. Onlara kaybettiğinde hayatta bırakılacağının garantisi yoktu ve bu korkuyu aşamadığından, istemeyerek de olsa Tugayda kalmaya devam ettin. Yani kaçmaya korktun… “

Nabe hiçbir söyleyemeden kala kalmıştı. Ragnossa’nın yaptığı tüm çıkarımlar doğru olsa da itiraz etme arzusunu bastıramıyor ancak korkaklıkla itham edilmesine rağmen cevap verecek gücü kendinde bulamıyordu.

Turgan “ Yaftlarınızla ilgili büyüklerime danıştım. Yaft konusunda  tanıdığım en bilge kişilerden sizin yaftlarınızı araştırmalarını istedim ve sonucu merak ediyorsanız, sizin yaftlarınız inanılmaz. Aptal havariden aldığınızı zannettiğiniz saçmalıklardan bahsetmiyorum, size aileleriniz tarafından öğretilen gerçek yaftlarınızdan. Teorikte o yaftları olabilecek en iyi haline getirdiğinizde, elde edebileceğiniz gücün limitleri yok ve sen Nabe böyle bir yafta sahipken dahi senden güçlü olanlardan korkuyorsan, ne fiziksel ne de yaft yeteneği olmayan bir gazetecinin ürpermesini sorgulama haddini kendinde görmeyeceksin. “

Nabe titremeye başlamıştı. Ragnossa ve Turgan’ın arka arkaya sıraladıkları gerçekler yüzüne öyle sert çarpmışlardı ki yaftının ne kadar kıymetli olduğunu öğrenmek dahi bir nebze olsun neşelenmesini sağlayamamıştı.

Nabe “ Ben öyle değil… “

Turgan “ Bir dahaki sefere birini eleştirirken kendi olduğun durumu da değerlendirmeni öneririm. Son olaraksa korkudan değil de olmak istediğiniz yer burası olduğundan Tugay da kalmayı seçerseniz, o zaman gerçekten intibah tugayının üyeleri olacaksınız. O zamana kadar üvey evlat olacağınız için kusura bakma. “

Belinda nasıl bir grupla seyahat ettiğini anlamakta güçlük çekiyordu. Ufacık bir kıvılcımdan dolayı hararetli tartışmalar yaşanmış, tartışmalar sona erdiğindeyse Turgan hiçbir şey olmamış gibi gülümseyen bir yüzle ilerlemeye koyulmuştu. Birkaç adım attıktan sonra duraksadı, havayı kokladı ve işaret parmağıyla Ragnossa’nın hemen tepesindeki bir ağacı gösterirken söze girdi.

“ Tehlikeli değiller, abartmayalım… “

Turgan’ın cümlesinden sonra başını iki kez hızlıca sağa ve sola çeviren Ragnossa birdenbire eliyle havayı yakalıyor gibi yaptı ve yumruk şeklinde sıktığı sağ elini yukarıdan aşağıya doğru hızlıca indirmesiyle beraber Turgan’ın işaret ettiği ağacın üzerinden bir düzine yüzleri maskeli insan serbest düşüş ile ortaya çıktılar.

 

 

Lütfen okuduğunuz bölüme yorum yapmayı unutmayınız. Unutmayın ki yaptığınız her yorum çevirmenleri cesaretlendirir ve mutlu eder. İyi okumalar.
Yorum Yap
Üyelik girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için tıklayın.
Yorumlar